DOLAR

34,5641$% 0.24

EURO

36,2650% 0.07

STERLİN

43,5280£% -0.13

GRAM ALTIN

2.996,75%1,19

ONS

2.699,22%1,04

BİST100

9.422,96%0,59

Öğle Vakti a 12:55
İstanbul AÇIK 10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Türk Mücevher Sektöründe Kriz ve Yeni Dernek Oluşumu

Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Türk mücevher sektörü son zamanlarda ciddi zorluklarla karşı karşıya. Ağustos 2023’te altın ithalatına getirilen kota, sektörde büyük sıkıntılara yol açtı. Bu durum, ihracatın daralmasına ve özellikle KOBİ düzeyindeki birçok işletmenin kepenk kapatma aşamasına gelmesine sebep oldu. Bu zorluklar, takı üreticileri ve ihracatçıları tarafından yeni bir dernek kurulmasına da vesile oldu. Yaklaşık 100 üretici ve ihracatçı, sorunların çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği’ni (TÜİD) kurdu.

TÜİD’in kurucu başkanlığına, mücevher sektörünün tanınmış isimlerinden Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar seçildi. Kamar, dün akşam TÜİD Başkanı olarak düzenlediği ilk basın toplantısında, mücevher sektörünün son 20 yıllık gelişimi ve günümüzdeki sorunları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Kamar, Ağustos 2023’te uygulanan altın ithalat kotasının ihracata ağır bir darbe vurduğunu ve 35 yıl önce sona eren kaçakçılık sorunlarının yeniden ülke gündeminde yer aldığını belirtti. Ayrıca, sektörde bir yıldır devam eden kaosun sona ermesi ve Türkiye’nin mücevher ihracatında lider konumuna yeniden ulaşabilmesi için kotanın kaldırılmasını ve Ağustos 2023 öncesindeki mevzuata geri dönülmesini önerdi.

Türkiye’nin Mücevher İhracatındaki Gelişmeler

Mustafa Kamar, Türkiye’nin 2003 yılında dünya mücevher ihracatından yalnızca binde 5 pay aldığını hatırlatarak, bu konuda yapılan stratejik hamlelerin önemine vurgu yaptı. Kamar şu şekilde devam etti: “Hükümetimize, sektörümüzün potansiyelini ve dünya pazarlarında bizi bekleyen fırsatları sürekli olarak etkili bir şekilde sunduk. O dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle, 2004 yılında Mücevher İhracatçıları Birliği kuruldu. Bu yıllarda Türkiye’nin mücevherde dünya pazarlarında lider olmasına yönelik stratejik bir karar alındı. Bu hedef doğrultusunda işlemler hızlandırıldı, Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) düzenlemeler yapıldı ve fuar teşvikleri getirildi. Bu teşvikler sayesinde 2020 yılında sektörümüz dünya pazarından aldığı payı %10’a yaklaştırdı. İtalya’yı geride bıraktık ve Ortadoğu ile Orta Asya’nın cash and carry pazarını ele geçirdik. Pek çok yabancı firma Türkiye’de mağaza açtı. ‘Laleli ihracatı’ dediğimiz cash and carry ticareti de yine bu dönemde oluştu. Sektör, toplamda 20 milyar dolarlık yüksek katma değerli ihracat hacmine ulaştı.”

Altın İthalatında Kota Uygulaması ve Sonuçları

Mustafa Kamar, Türkiye’de mücevher ihracatının ‘altın çağı’ olarak nitelendirilebilecek dönemin, Ağustos 2023’te yeterince tartışılmadan alınan bir kararla sona erdiğini bildirdi. Ekonomi yönetiminin cari açığı kapatmak amacıyla Ağustos 2023’te altına kota getirdiğini hatırlatan Kamar, şunları söyledi: “Verilere baktığımızda, altın ithalatında son beş yıldır büyük bir artış olduğunu görüyoruz. Ancak bu artışın sorumlusunun biz olmadığımızı belirtmek gerekir. Merkez Bankası, son yıllarda agresif bir altın alım politikası izliyor. 2022’de 19 milyar dolarlık toplam altın ithalatının 8 milyar dolarlık kısmı, 2023’te ise 29 milyar dolarlık ithalatın 10 milyar dolarlık kısmını Merkez Bankası gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra, enflasyonist ortamda tasarruflarını altında değerlendirme isteği, EYT nedeniyle piyasaya giren para ve jeopolitik riskler hane halkının altına olan talebini artırdı. Örneğin, Darphane 2022’de 60 ton altın işleyip 17 milyon adetin biraz üzerinde sarrafiye üretimi yapmıştı. 2023’te ise 223,6 ton altın işlenerek 30,3 milyon adet sarrafiye üretildiğini görüyoruz.”

Bu veriler ışığında, Merkez Bankası’nın aldığı ve Darphane’nin işlediği altın miktarı artarken, üretim ve ihracatta kullanılan altın miktarının azaldığı görülüyor. 2022’de 185,1 ton olan mücevher ihracatımız, 2023’te 173,3 tona geriledi. Altın ithalatındaki artışta, üretici ve ihracatçıların payı bulunmamakla birlikte, kota uygulaması nedeniyle özellikle KOBİ ölçeğindeki firmaların büyük bir mağduriyet yaşadığı ifade ediliyor. Aceleyle getirilen kota uygulaması, yalnızca 10-15 firmaya imtiyaz tanıyarak büyük bir servet transferine neden oldu.

Kamar, “Altının uluslararası piyasa fiyatlarına göre 3-4 bin dolar daha pahalıya mal edilmesi, kaçakçılık sorununu 35 yıl sonra yeniden hortlattı. Her gün medyada çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilen altın kaçakçılığı haberleriyle karşılaşıyoruz. Kaçakçılığın artması nedeniyle gerçek ihracatçılar gümrüklerde suçlu muamelesi görmekte ve birçok engelle karşılaşmaktadır. 15-20 yıllık zorlu bir mücadeleyle İtalya’dan aldığımız üretici liderliğini ve Dubai’den kaptığımız cash and carry pazarını kaybettik. Bu gelişmelerle birlikte hem üretim hem de ihracatımız ciddi şekilde geriledi.”

Öneriler ve Çözüm Yolları

Öneriler ve Çözüm Yolları

Mustafa Kamar, sektörde altın kotasıyla başlayan tahribatın daha fazla büyümemesi için alınması gereken önlemleri de şu şekilde sıraladı:

  • Altın ithalatındaki aylık 12 ton kotası kaldırılmalı ve mevzuat eski haline getirilmelidir.
  • Merkez Bankası’nın ithalatı ayrı bir başlık altında gösterilmelidir.
  • Bireysel yatırım amaçlı ürünlerle ilgili çözümler üretilmelidir.
  • İhracatçı, ihraç ettiği kadar altını serbestçe ithal edebilmelidir.
  • Mücevher ihracatçısı, getirdiği döviz belgeleriyle bankalardan her an ons +3 puanla altına ulaşabilmelidir.
  • Kapasite kullanımı sıkı bir şekilde denetlenmeli ve DİR rejimi eski haline getirilmelidir.
  • Cezalar caydırıcı olmalı ve sektörde imtiyaz tanınacak firmalarda, özellikle Mücevher İhracatçıları Birliği üyesi ve 2023 yılından önce kurulmuş olma şartı aranmalıdır.

Patronlar Dünyası
Kaynak: Patronların Dünyası

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kasım Ayında Faiz Oranını Sabit Tutma Kararı Aldı

HIZLI YORUM YAP

KATEGORİNİN POPÜLERLERİ