DOLAR

34,5467$% 0.18

EURO

36,0147% -0.62

STERLİN

43,3470£% -0.52

GRAM ALTIN

3.005,41%1,48

ONS

2.705,79%1,29

BİST100

9.549,89%1,94

Öğle Vakti a 12:55
İstanbul ŞİDDETLİ YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Merkez Bankası Faiz Kararı ve Ekonomik Gelişmeler

Merkez Bankası’ndan Faiz Kararı ve Ekonomik Gelişmeler

Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), kasım ayı faiz kararını açıklayarak politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Ancak, açıklanan kararla birlikte aralık ayında olası bir faiz indirimine dair sinyaller vermesi, piyasalarda önemli dalgalanmalara yol açtı. Bu durum, faiz indiriminin 2025 yılına kalmayacağına dair tahminlerin güçlenmesine neden oldu.

Deneyimli iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, bugünkü blog yazısında faiz indirimine ilişkin zamanlamalar hakkında öngörülerde bulundu. Eğilmez, PPK’nın 21 Kasım tarihli toplantısı sonrası açıklanan karar metninde, önceki toplantılara nazaran bazı farklılıklar bulunduğunu vurguladı. Örneğin, bir önceki toplantıda enflasyonun ana eğiliminde bir yükseliş gözlemlendiği ifade edilirken, bu son toplantı metninde enflasyonun ana eğiliminde düşüş olduğu belirtildi. Ayrıca, maliye politikasının para politikasıyla eşgüdümünün arttığına dair yapılan vurgu, PPK karar metninin en önemli unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Zira geçmiş toplantılarda maliye politikasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştı. TCMB yetkililerinin, maliye politikasının para politikasını destekleyici bir şekilde yönetilmediğine dair üstü kapalı imaları dikkat çekiyor.

Üreticiler ve Çalışanların Şikayetleri

Eğilmez, ekonomideki daralma eğiliminin belirginleşmesiyle birlikte sanayicilerin, KOBİ yöneticilerinin ve esnafın şikayetlerinin arttığını belirtti. Reel sektör temsilcileri, satışların düşmesi nedeniyle kârlarının azaldığını ifade ediyor ve asgari ücretin geçmiş enflasyona değil, beklenen enflasyona göre artırılması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, eleman azaltma yoluna gideceklerini dile getiriyorlar. Öte yandan, asgari ücretliler, emekliler ve sabit ücretle çalışanların büyük çoğunluğu, aldıkları maaşlarla geçinmekte zorlandıklarını vurguluyor ve ücretlerinin en az geçmiş enflasyon kadar artırılmasını talep ediyorlar.

Siyasetçiler Büyümeden Yanadır

Eğilmez, Türk siyasetçilerinin büyüme ile enflasyon arasındaki tercihlerinin uzun vadede büyümeden yana olduğunu ifade etti. Kısa vadede enflasyonu düşürmeye yönelik önlemlere rıza gösterilse de, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadele etmekten çok büyümeyi desteklemeye yönelildiğini belirtti.

Enflasyon Beklendiği Şekilde Düşmüyor

Enflasyon, beklenildiği gibi düşüş göstermiyor. Henüz baz etkisinin ötesinde bir düşüş eğilimi oluşmamış durumda. Baz etkisi dışında bir düşüş olmadan faizlerin indirilmesi bu aşamada pek de doğru görünmüyor. Anketlere dayalı beklentiler de enflasyonun hükümetin ve TCMB’nin hedeflediği seviyelere ulaşmayacağını ortaya koyuyor. Ayrıca, enflasyon bahane edilerek ücretlerde meydana gelen satın alma gücünün yeniden sağlanmaması, emekçi kesim için anlaşılması güç bir durum. Ancak bu tür bir artışın reel sektörü canlandırdığı da unutulmamalı. Şu anki durumda hükümet, iki taraflı baskı arasında sıkışmış bir görünüm sergiliyor.

Faiz İndirimi ve Asgari Ücret Artışı

TCMB’nin, hükümete destek vermek amacıyla aralık ayında faizi iki puan indirmesi, reel sektörü bir nebze sakinleştirebilir. Ocak ayında ise hükümetin asgari ücreti yüzde 35 oranında artırarak emekçilerin tepkisini azaltması ve böylelikle sermaye ile emeği ortak bir paydada buluşturması beklenebilir. Bu gelişmeler, piyasa dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.

Kaynak: Patronların Dünyası

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Türk Hava Yolları’ndan İstanbul’da 38 Sefer İptali

HIZLI YORUM YAP

KATEGORİNİN POPÜLERLERİ