34,6950$% 0.26
36,6484€% 0.08
44,0661£% 0.05
2.966,85%1,11
2.663,11%0,98
9.631,34%-0,09
Ensonhaber.com’un haberine göre, ‘Yenidoğan Çetesi’ skandalı, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin gündeminde büyük yankı uyandırdı. İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da bebekleri kendileriyle anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlamaya çalışan ve ihmalkar davranışları sonucu bebeklerin hayatını kaybetmesine neden olan bu çetenin yöneticileri ve üyeleri hakkında açılan davanın duruşmaları, dokuzuncu gününde kaldığı yerden devam etti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, çete lideri Fırat Sarı ile İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanık hakim karşısına çıktı. Sanıkların ifadeleri, duruşmaya damga vurdu. Özellikle Batuhan Çetin’in, ‘Kaya’ bebekle ilgili sözleri dikkat çekti.
“DENETİM GELMEDEN ÖNCE BİLGİSİ OLUYORDU”
Tutuksuz yargılanan sanıklardan hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, savunmasında doktor Şehmuz Çelik’in hastaneye nadiren geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yapılan usülsüzlüklerden haberim yoktu. Hüseyin Günerhan gittikten sonra Damla Atak geldi. Yoğun bakım tamamen değişti. İşletme olduğunu biliyordum. Geceleri İlker Gönen geliyordu. Gece doktor görmedim. Gündüz nadiren Şehmuz geliyordu. Onun yerine Hüseyin Günerhan geliyordu. Yenidoğan yoğun bakıma Oktay’ın geldiğini denetimler hariç hiç görmedim. Denetim gelmeden önce zaten bilgisi oluyordu. Ona göre yukarıdan doktor iniyordu. Bir kere denetimciler geldiğinde sadece Hüseyin Günerhan ile iletişim kurdum, nedenini bilmiyorum.”
“DAMLA ATAK ‘BAŞIM ÇOK AĞRIYOR, BENİ ARAMA’ DEDİ”
Batuhan Çetin, “Kaya” bebeğin ölümü hakkında ise şu açıklamalarda bulundu: “Bebeğin doğumuna da ölümüne de şahit oldum. Doğduktan sonra hiçbir doktor müdahale etmedi. Entübasyonunu hemşire yaptı. Bebeği yoğun bakıma aldık. İkinci günün gecesinde kötü bir şekilde kanadı. Hemşire müdahale etti ama astirasyon sonucu kanaması oldu. Damla Atak’a haber verildi ama hastaneye gelmeye tenezzül etmedi. Bebeği teslim aldığımızda çok soğuktu. Bebeğin nabzı düşüktü; 60-55 nabızlarda teslim edildi. Akşam altıda üç hemşire yardımcısına bırakıldı. Sorumluluğu hiçbir zaman kabul etmedim. Bebeğin ölümünü geceye bırakmak için çok uğraştılar. Damla Atak, ‘Başım çok ağrıyor, beni arama’ dedi.”
“500 GRAM ŞEHMUZ’UN ÜZERİNE KAYITLI, ÇEK TÜPÜNÜ GİTSİN”
Çetin, “Ben akşam Rıza Keykubad’ı aradım, bebeğin kötü olduğunu ve öleceğini söyledim. Gece gelip vizit attı; bebeğin kötü olduğunu biliyordu. 8-9 gibi monitör ötmeye başladı. Bebek gece 03.00 gibi daha da ağırlaştı. Rıza’yı arıyorum, ‘satürasyonu kötü’ diyorum, ‘gelecek misiniz?’ diyorum, ‘500 gram zaten bu bebek Şehmuz’un üzerine kayıtlı. Elinden geleni yap, yaşamazsa çek tüpünü gitsin’ dedi. Ben yetkim olmadığı için sadece kalp masajı uyguladım.
“BELKİ 1-2 HAFTADIR HİÇ GELMİYORDU HASTANEYE”
Çetin, “Bu kalp masajını yapmasaydım vicdanım rahat etmezdi. Elimden geleni yaptım ve bundan dolayı yargılanıyorum. Sanık olarak getirildim ama tanık olmam gerekirdi. Şehmuz hoca bebeği hiç görmedi, belki 1-2 haftadır hastaneye gelmiyordu, sadece kaşesini kullandıran bir doktor.” ifadelerini kullandı.
“DOĞUKAN TAŞÇI’YI ARADIĞIM İÇİN BENİ TEHDİT ETTİLER”
Çetin, “Müzeyyen hanım beni çağırdı odasına, Kaya bebeğin ölümünden sonra, ertesi gün tekrar çağırdı. Başhekim, başhemşire vardı odada. Beni tehdit eder gibi konuştular. Doğukan Taşçı’yı aradığım için beni tehdit ettiler.” şeklinde konuştu.
“KAMERALARIN ÇALIŞMADIĞINA DAİR İFADELERE İNANMIYORUM”
Son olarak, “Yoğun bakımda kameralar vardı. Yoğun bakımda biri bilgisayardan video izlesin hemen arayıp kapattırırlardı. Hüseyin Günerhan ve Doğukan Taşçı kameralara uygulama üzerinden ulaşabiliyordu. Ben Damla Atak geldikten sonra her gece nöbet tutmaya başladım. Mobing değil midir bu? Kameraların çalışmadığına dair ifadelere inanmıyorum, kesinlikle çalışıyordu.” dedi.
Kaynak: Ensonhaber
MSÜ Ders Notu Kitabının Kapak Görseli Üzerine Tartışmalar