Kalp Krizleri ve COVID-19: Gerçekler ve Yanlış Anlamalar
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet Gazetesi’ndeki yazısında son yıllarda genç ve orta yaşlı bireylerde kalp krizlerinin artış gösterdiğini vurguluyor. COVID-19’un kalp hastalıklarına yol açtığını belirtirken, aşıların bu duruma neden olmadığını ifade ediyor. Amerikan Hastanesi Başhekimi Dr. İsmail Bozkurt’un vefatını da değerlendiren Müftüoğlu, yazısında şu noktalara dikkat çekiyor:
“Özellikle son 2-3 yılda beklenenden fazlasını kaybettik.” Son kaybımız, benim de yakından tanıdığım, sağlığına dikkat eden 50’li yaşlardaki bir meslektaşım Dr. İsmail Bozkurt oldu. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Ancak unutmayalım ki, genç ve orta yaş grubundaki kalp krizi artışı sadece bizimle sınırlı değil; birçok ülkede benzer sorunlar yaşanıyor. Gençlerdeki kalp krizindeki bu beklenmedik artış, son 3-4 yılda zirve yapınca, çoğu insan “KALBİN GİZLİ KATİLİ”nin COVID-19 aşıları olduğunu düşünmeye başladı. Peki, bu doğru mu? Cevabım net ve açık: COVID-19 ile kalp krizleri arasında bir bağlantı var, ancak bu bağlantı COVID-19 aşıları ile değil, doğrudan hastalık ile ilgilidir. Yani, COVID-19 kalp hastalıklarına ve kalp krizlerine neden olabiliyor; fakat COVID-19 aşıları bu süreçte koruyucu bir rol oynamaktadır.”
Önemli Bilgiler
- ÖNEMLİ BİLGİ 1: COVID-19 Geçirenlerde Risk Artıyor
COVID-19 geçiren bireylerin kalp krizi geçirme riski, beklenenden daha yüksektir. 2022’de 150 binden fazla COVID-19 hastası üzerinde yapılan bir araştırma, COVID-19’dan kurtulanların hasta olduktan bir yıl sonra bile kalp rahatsızlığı ve kalp krizi geçirme riskinin artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu risk, hafif geçirenler için bile geçerlidir ve hastalığı atlattıktan sonraki 3-4 yıl boyunca devam etmektedir. - ÖNEMLİ BİLGİ 2: COVID-19 Aşılarının Kalp Krizinde Rolü Var mı?
Salgın sürecinde aşılama çalışmaları başladığında, aşılanan bazı bireylerde “miyokardit” gibi kalp rahatsızlıkları görüldü. Ancak bu yan etki son derece nadir görülen bir durumdur. Çoğu zaman mRNA aşılarının 2. dozundan sonraki ilk iki hafta içerisinde ortaya çıkmakta ve görülme oranı 10 binde 0.26 ila 1.3 arasında değişmektedir. Bu yan etki genellikle kendiliğinden ve hızlı bir şekilde düzelmektedir. Özetle, COVID-19 aşıları nedeniyle kalp krizi geçiren tek bir vaka bile bulunmamaktadır. - ÖNEMLİ BİLGİ 3: Suçlu Aşı Değil, COVID-19’un Kendisi
Bilimsel veriler açıkça göstermektedir ki, COVID-19 enfeksiyonu geçirenlerin ilk 3-4 yıl içinde kalp krizi geçirme olasılıkları artmaktadır. Aşılananların kalp krizi geçirme riskleri ise COVID-19’a yakalananlardan çok daha düşüktür. Kısacası, aşı karşıtlarının iddiaları bilimsel verilerle desteklenmemektedir. - ÖNEMLİ BİLGİ 4: Yanlış Bir Algı Var
Kalp damar hastalıkları ve kalp krizlerinin yalnızca yaşlıları etkilediği düşüncesi yanlıştır. Gerçek şu ki, kalp krizlerinin neredeyse %50’si 65 yaş altındaki bireylerde görülmektedir. Dolayısıyla, “Ben gençim, kalbim sağlam” düşüncesi son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. - ÖNEMLİ BİLGİ 5: 30-40’lı Yaşlar Kalp İçin Risk Analiz Yaşlarıdır
Hepimizin 30’lu yaşlardan itibaren bir kalp krizi önleme planına ihtiyacı vardır. Bu planın ilk maddeleri arasında:- BİR: Sigarayı bırak!
- İKİ: Kan basıncını dengele!
- ÜÇ: Fazla kilolarını ver!
- DÖRT: Düzenli egzersiz yap!
- BEŞ: Sağlıklı beslen!
- ALTI: Kaliteli bir uyku sağla!
- YEDİ: Stres yönetimi yap!
- ÖNEMLİ BİLGİ 6: Ek Önlemler Alınmalı
Ailenizde kalp hastalığı riski varsa, kalp krizi önleme planınıza şu maddeleri de eklemelisiniz:- BİR: İnsülin seviyesini azalt.
- İKİ: İnsülin direncini yönet.
- ÜÇ: Kan şekerini izle.
- DÖRT: Trigliserid seviyesini 100’ün altına indir.
- BEŞ: LDL kolesterolünü 100’ün altında tut.
- ALTI: HDL kolesterolünü artırmaya çalış.
- YEDİ: Apolipoprotein (B) rakamını 90’ın altına indir.
- SEKİZ: Lipoprotein (a) seviyeni kontrol et; 30’u geçerse dikkatli ol.
- DOKUZ: Homosistein seviyeni takip et.
- ÖNEMLİ BİLGİ 7: Metabolik Dengenizi Sağlayın
Genetik mirasınız ne kadar kötü olursa olsun, kalp damar hastalıklarından korunmak mümkündür. Bunun için “KORUYUCU KARDİYOLOJİ” kavramına odaklanmalıyız. Kalbimizi korumak için gereken tüm önlemleri 20’li ve 30’lu yaşlardan itibaren almalıyız. Gerekirse ileri kardiyolojik araştırmalara başvurmalıyız; fiziksel muayene ve kan analizleri ile yetinmemeliyiz. Eforlu EKG, kalp kalsiyum skoru, bilgisayarlı koroner arter tomografisi gibi ileri testlerden faydalanmalıyız.
Özet Bilgi
Kalpten Ölümler Birinci Sırada
Unutmayalım ki, günümüzde toplam ölüm nedenlerinin ilk sırasında kalp damar hastalıkları yer almaktadır. Ölümlerin neredeyse %40’ı bu hastalıklardan kaynaklanmaktadır (aritmiler, ani ölümler, kalp yetmezlikleri, koroner arter daralmaları vb.). İşte bu nedenle koruyucu kardiyoloji son derece önemlidir.”
Kaynak: Patronların Dünyası