34,8766$% 0.02
36,7004€% 0.18
44,4918£% -0.01
3.024,70%-0,69
2.685,71%-1,13
10.101,14%0,42
4 Aralık’ta Nature Communications’da yayınlanan The heart has its own ‘brain’ başlıklı çalışmanın sonuçları, kalbin içindeki sinir sistemi hakkında çarpıcı bulgular ortaya koydu. Araştırmanın başındaki bilim insanı Konstantinos Ampatzis, “Kalbin içindeki sinir sisteminin karmaşıklığı bizi oldukça şaşırttı” değerlendirmesinde bulundu. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı ise bu keşfin, kalp hastalıkları ve ritim bozuklukları için yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine olanak tanıyabileceğini belirtti.
Uzun bir süredir kalbin, beyin tarafından gönderilen sinyallerle yönetilen bir organ olduğu düşünülüyordu. Önceki araştırmalar, kalp duvarının yüzeysel katmanlarına yerleşmiş olan sinir ağının, beyinle olan etkileşimleri sınırlı bir yapıda olduğunu gösteriyordu. Ancak yeni çalışmalar, kalbin bu sinir ağının çok daha gelişmiş bir işlevselliğe sahip olduğunu gözler önüne serdi.
Araştırma, insan kalp atış hızı ve genel kalp fonksiyonlarıyla güçlü benzerlikler gösteren zebra balığı üzerinde gerçekleştirildi. Ampatzis, “Bu ‘mini beyin’, beynin hareket ve nefes alma gibi ritmik işlevleri düzenlemesine benzer şekilde, kalp atışını sürdürme ve kontrol etmede önemli bir rol oynuyor. Kalbin içindeki sinir sisteminin karmaşıklığını anladıkça, kalp hastalıklarına yeni yaklaşımlar geliştirebileceğimiz umudunu taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, tek hücreli RNA dizilimi, anatomik çalışmalar ve elektrofizyolojik teknikler gibi yöntemlerin bir kombinasyonunu kullanarak kalpteki nöronların yapısını ve işlevini detaylı bir şekilde inceledi. Prof. Dr. Okay Abacı, bu bulguların önemine değinerek, “Kalp hastalıkları ve ritim bozuklukları için yeni tedavi yöntemlerinin kapılarını aralayabiliriz. Daha önce kalp, yalnızca beyin tarafından yönlendirilen bir organ olarak kabul ediliyordu; ancak bu yeni veriler, kalbin bağımsız bir şekilde işlev görebilen karmaşık bir sinirsel yapıya sahip olduğunu gösteriyor” dedi.
Prof. Dr. Abacı, kalbin sinir sisteminin, kalp atışlarını düzenleyen ve uyumlu bir şekilde kasılmasını sağlayan elektriksel bir ağdan oluştuğunu belirtti. Bu ağ, sinüs düğümü, atrioventriküler düğüm (AV düğümü) ve His demetini içermektedir. Ayrıca, kalp ritmini kontrol eden bu sinirsel ağın, vücuttaki diğer organlarla da uyum içinde çalıştığını vurguladı.
Yeni Araştırmalar Geleceği Değiştirecek
Prof. Dr. Abacı, zebra balığı üzerinde yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçların insan kalbiyle benzerlik gösterdiğini belirtti. Bu durum, insan kalp hastalıkları hakkında daha derinlemesine bilgi edinme fırsatı sunuyor. Zebra balığı gibi model organizmalar, kalp hastalıklarının tedavisinde önemli araçlar sağlayabilir.
“Kalbin sinir sisteminde meydana gelebilecek herhangi bir bozulma, ritim bozukluklarına (aritmiler) yol açabilir. Bu bozukluklar, kalbin verimli çalışmasını engelleyerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Sinirsel ağdaki bozulmalar, kalp hızının aşırı hızlı (taşikardi) veya aşırı yavaş (bradikardi) olmasına yol açarak, uzun vadede kalp yetmezliği gibi büyük sağlık problemlerine yol açabilir” diye konuştu.
Kalbin sinir sistemi üzerine yapılan bu keşif, kalp hastalıkları ve ritim bozuklukları gibi sağlık sorunlarının tedavisinde yeni stratejilerin geliştirilmesine olanak sağlayabilir. Prof. Dr. Abacı, “Bu keşif, kalp sağlığı alanında önemli bir dönüm noktası olabilir” diyerek gelecekteki tedavi yöntemlerinin kalbin sinirsel ağını hedef alacağını ifade etti.
Kalp Sağlığı İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor
Prof. Dr. Abacı, “Bu keşif, kalp hastalıkları ve ritim bozuklukları tedavisinde önemli bir yenilik getirecek. Kalbin sinir sistemi üzerine yapılan bu çalışma, mevcut tedavi yöntemlerini geliştirmekle kalmayacak, aynı zamanda kalp sağlığı alanında yeni tedavi perspektiflerinin ortaya çıkmasına yardımcı olacak” şeklinde konuştu.
Kaynak: Patronların Dünyası
Çikolata Tüketiminin Tip 2 Diyabet Riski Üzerindeki Etkisi