Ankara’da Kağıt Toplayan Şafak’ın Hayali: Kamyon Sahibi Olmak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Ankara’nın sokaklarında yıllardır kağıt toplayarak geçimini sağlayan Şafak Özdemir, hayalindeki kamyonu almak için her gün yollara düşüyor. 37 yaşındaki Özdemir, çocukluğundan beri bir kamyon sahibi olmanın hayalini kuruyor. Mahallesinde “Akdereli Şafak” olarak bilinen fanatik Fenerbahçe taraftarı, zamanla yaptığı modifikasyonlarla kağıt topladığı aracını adeta bir kamyona dönüştürdü.

Özdemir’in aracı, havalı dört kornası, geri vites sensörü, sinyal lambaları ve dörtlü lambalarıyla dikkat çekiyor. Aracına “Sarı Kanarya” adını veren Özdemir, her sabah yola çıkmadan önce aracına gözü gibi bakıyor. Araç, ağırlığı 220 kilograma kadar ulaşabiliyor ve Özdemir, bu modifiye edilmiş aracıyla kilometrelerce yol kat ederek ekmek parasını kazanıyor. Yıllar içinde topladığı aksesuarların çoğu, mahalledeki esnaflar tarafından hediye edildi. Özdemir, bu yardımlar sayesinde aracının bakımını aksatmadan yapmaya çalışıyor.

“BUNA HARCADIĞIN PARAYLA ARABA ALIRDIN”

Özdemir, yaptığı açıklamada, çocukluğunda gördüğü kamyonların kendisini çok etkilediğini ve bu nedenle aracını süslemeye başladığını dile getirdi. Bir arkadaşının kamyoncu babasından da yardım aldığını belirten Özdemir, “Çocukluğumda kamyonların üstünde led lambalar, yazılar ve korna görüyordum. Bende bunlara heves ettim ve imkânım oldukça aldıkça aldım,”

Çevresindeki esnafın kendisine çok destek olduğunu vurgulayan Özdemir, hediye edilen aksesuarların kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Aracının dikkat çektiğini söyleyen Özdemir, “Bazı insanlar ‘Arabaya motor taksaydın. Buna harcadığın parayla bir araba alırdın’ diyor. Ama buna harcadığım parayla bir arabaya jant bile alamazdım,”

“KORNAYA BASINCA TIR GELDİ SANIYORLAR”

Esnafın kendisini çok sevdiğini ve her zaman destek olduğunu anlatan Özdemir, bazen trafikte araçların kendisine yol vermediğinden yakındı. “Bu benim ekmek teknem. Yolda bazı araçlar beni sıkıştırıyor. Yüküm ağır olduğu için yol vermediklerinde kornaya basıyorum. Kırmızı ışıkta geçecek yer olmuyor, mecbur bekliyorum. Yeşil yanınca bazen diğer araçlar harekete geçmiyor. Korna çaldığımda tır geldi sanıyorlar ve yolu açıyorlar,”

Yeni aksesuar eklemenin kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Özdemir, bunun bir tutku haline geldiğini ve aracının eksiklerini giderince daha huzurlu uyuyabildiğini söyledi. Her sabah “Allah’ım işimi gücümü rast getir,”

Yokuşlarda zorlandığında çevresindekilerin yardım ettiğini anlatan Özdemir, “Arabamın boş hali 223 kilo. Yokuş çıkarken sokaktaki gençler beni görüp yardım ediyorlar. Yol düz olunca ‘Gençler yorulduysanız arabaya binin,’ diyorum, gidecekleri yere kadar götürüyorum,”

“17 YAŞIMDA SOKAKLARDA KAĞIT TOPLAMAYA BAŞLADIM”

Anne ve babasının ayrılması nedeniyle 11 yaşına kadar babaannesinin yanında büyüdüğünü, ardından babasının ikinci evlilik yaptığını söyleyen Özdemir, “17 yaşımda sokaklarda kağıt toplamaya başladım. Kazandığım parayı üvey annem alıyordu. Daha sonra annemin yanına döndüm, ardından askere gittim. Hayalim, başımı sokacak bir evim olması. Doğal gazı ve kombisi olan, ufak bir mutfak da olsun. İnşallah kasalı bir kamyonum ve ehliyetim olur,”

“ARABAMIN ADINI SARI KANARYA KOYDUM”

Özdemir, kendisinin “hasta bir Fenerbahçeli” olduğunu ve takımının maçlarını kaçırmadığını belirtti. “Arabamı sarıya boyadım ve adını ‘Sarı Kanarya’ koydum. Bir şey alırken en çok sarı olmasını isterim. Aracımın tozlukları beyazdı. Aksesuarcıya gidip sarıya kaplattım, üstüne de mavi yazı yazdırdım,”

Anadolu Ajansı ekibi de Özdemir’e Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamak için tasarladığı formayı hediye etti.

“NORMAL BİR ARABAYMIŞ GİBİ BİZE GELİP BAKIMINI YAPTIRIYOR”

Lastik ve elektrik dükkanı sahibi Murat Bağdu, Özdemir’e mümkün olan her konuda yardımcı olduklarını söyledi. Bağdu, “Lambalarını yapıyoruz, aküsünü değiştiriyoruz. Lastiğinin havalarını bile kontrol ettiriyor. Normal bir arabaymış gibi gelip bakımını yaptırıyor. İnşallah hayalleri gerçek olur. Çok büyük hayalleri var. Kendi halinde, gariban bir çocuk. Onun hayali kamyon. Biz de arabaymış gibi bakımını yapıp öyle gönderiyoruz. Aile gibiyiz,”

Kasap dükkanı işleten Murat Gökçe ise Özdemir’in yıllardır bölgede kağıt topladığını ve bu şekilde tanıştıklarını belirtti. “Dükkanımdan çıkan kartonları Özdemir’e veriyoruz. Şafak temiz bir çocuk, kimseye zararı yok. Bir sıkıntısı olduğunda gelir ve söyler. Seviyoruz onu. Bu zamana kadar yalnız kalıp bozulmayan biri. Biz bütün esnaf olarak ona sahip çıkmaya çalışıyoruz. Belli bir maaşı yok, karton ve plastik toplayarak kazancını sağlıyor. Bu çocuğun gelip para isteyecek bir yapısı yok. Bazen elektrik parasını ödeyemiyor, onu da isteyemiyor. Kağıda not yazar bırakır, öyle veririz. Yandaki pastanede kahvaltısını yapıyor, kimse para istemiyor. Onun bir hastalığı var; Fenerbahçe ve bir de tır. Bu arabayı tıra benzetmek için elinden geleni yapıyor,”

Kaynak: Patronların Dünyası