34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Ensonhaber.com’un haberine göre, AA’nın bildirdiğine göre, Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın yargılandığı davanın 2. günü gerçekleşti. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün başlayan duruşmada, tanıkların dinlenmesine devam edildi. Tutuklu sanıklar arasında Mehmet Selim Atasoy, Yüksel Güran’ın kardeşi Yasemin Gül, Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar ve Salim Güran’ın ağabeyi Erhan Güran yer aldı.
Narin’in Kaybolduğu Gün Salim Güran Neredeydi?
Duruşmada, tutuklu tanık Mehmet Selim Atasoy, mahkeme başkanının “Narin’in kaybolduğu gün Salim Güran’ı gördünüz mü?” sorusuna, evde bulunduğu sırada Salim Güran’ın kendisini aradığını söyledi. Yemek yedikten sonra tarlaya gittiğini, Salim Güran ile oğlunu gördüğünü belirten Atasoy, şunları kaydetti:
Mahkeme başkanının, “Salim ile konuştuğunuzda hal ve hareketlerinde şüphe uyandıracak bir şey oldu mu?” sorusuna Atasoy, “Salim Güran ile çok fazla birlikte kalmadığım için bilmediğini” iddia etti. “Oğlun size, ‘Salim bir şeyler karıştırıyor.’ diye bir şeyler söyledi mi?” sorusuna karşılık Atasoy, “Söylemedi.” dedi.
“Salim Güran, yaklaşık 17.30’da sizi ne için aramıştı?” sorusunu da Atasoy, “O zaman aşağıdaki tarlaya inmiştim, o tarla için aramıştı. Genelde tarla için arıyordu, ben de gerektiğinde onu arıyordum.” şeklinde yanıtladı.
Salim Güran’ın Kıyafetleri
Mahkeme başkanının “Salim’in kıyafetlerinde herhangi bir değişiklik var mıydı?” sorusu üzerine Atasoy, hatırlamadığını ileri sürdü. Diyarbakır Barosu avukatlarından Erdem Kaya’nın “Olay günü 18.38’de neredeydiniz?” sorusuna karşılık Atasoy, “Kendim aşağıdaki, oğlum da yukarıdaki tarlada olduğunu” savundu.
Şüpheli Araç Alarmı
Kaya’nın, “Kürtçe konuşma yaparak, ‘Senin bir şeyin düşmüş sınırın sonunda, taş sınırda.’ Oğlun bununla ilgili bir şey dedi mi?” sorusuna Atasoy, “Bana bununla ilgili bir şey söylemedi. Bir şey bilmiyorum. Kendisi telefona bir cihaz bağlıyordu. Cihazı söktüğünde oradaki taşın altına koyuyordu ve bana söylüyordu.” ifadelerini kullandı.
“DEDAŞ gelip o saatlerde orada teftiş mi yapıyordu?” sorusuna karşılık Atasoy, “Salim bize, ‘Kaçak yaptığımda şüpheli bir araç geldiğinde bize söylersin.’ diyordu. Biz de böyle bir durumda ona söylüyorduk. Cihazı trafoya bağlıyorduk.” dedi. Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir’in “Muhtar genel olarak kaçak cihazı takarak sizi arayıp ‘Etrafa göz kulak olun.’ mu diyordu?” sorusunu Atasoy, “Evet” diyerek yanıtladı.
Avukat Nahit Eren’in “Salim’in dünkü ifadesinde 16.00’dan sonra o tarlaya gittiği, kızının ve eşinin ifadesinde 16.00’da geldiği yönünde. Salim Güran, ifadesinde ‘Mehmet Şerif Güran’ın tarlasına elektrikçiler gelmişti.’ dedi. O sırada tarlada çalışan elektrikçileri gördün mü?” sorusuna karşılık Atasoy, “Hatırlamıyorum.” dedi.
Köy Yerinde Bir Çocuk Nasıl Kaybolur?
Duruşmada, daha sonra tanık olarak dinlenen Narin’in teyzesi Yasemin Gül, mahkeme başkanının, “Narin’in kaybolması ve akabinde öldürülmesi konusunda ne biliyorsunuz?” sorusuna, “Bu konuyla hiçbir bilgim yoktur, ben Bismil’de oturuyorum. ‘Köy yerinde bir çocuk nasıl kaybolur?’ dedim. 22.00’ye doğru köye geldik ve aramalara katıldık.” şeklinde cevap verdi.
Mahkeme başkanının, “Yüksel Güran’ın, ‘Kızımı getirin, mezarı belli olsun.’ diye bir söylemi oldu mu?” sorusuna Gül, “Biz öldüğüne hiç ihtimal vermedik. ‘Önceki kızım öldü, en azından bir mezarı vardı. Narin de ölürse en azından bir mezarı olsun.’ diyordu.” yanıtını verdi.
Bir Morluk Fark Etmedim
“Enes’in yüzünde bir morluk fark ettiniz mi?” sorusunu Gül, “Bir morluk fark etmedim ama köyde söylenince baktım, az bir şey vardı.” diyerek cevapladı. Mahkeme başkanının, “Kadınların kavgası ile ilgili konu nedir?” sorusu üzerine Gül, şu beyanatta bulundu:
Mahkeme başkanının “Siz, ‘Doğru konuşsaydınız bu aşamaya gelmezdi.’ dediniz mi?” sorusuna Gül, “Maşallah kadınların arasında Kürtçe, ‘Allah belanızı versin, gözleriniz çıksın.’ dedi. Ben de ‘Biliyor musunuz?’ deyince bana tepki gösterdiler. Üstüme gelince ‘Söyleseydiniz, illa cesedinin çıkmasını mı beklediniz?’ dedim.” cevabını verdi.
Avukat Gevriye Atlı’nın “8 Eylül’de verdiğin ifade var. ‘Narin öldürülmüşse bunu köyün dışından kimse yapamaz.’ demişsin.” şeklindeki sözleri üzerine Gül, “Hayır, böyle bir şey söylemedim. Hepimiz söylüyorduk, yabancı biri gelip köye giremez. Kendi evimizde konuşurken de ‘Saçmalamayın, köyde çocuk mu kaybolur?’ diyordum.” dedi.
Atlı’nın “Yeğenim Narin eve gittiğinde görmemesi gereken bir şey gördü ki bu başına geldi.’ demişsiniz.” şeklindeki ifadesine karşılık Gül, böyle bir şey demediğini iddia etti.
Atlı’nın “Kadınların kavgası anında sizi kim uzaklaştırdı, Enes ağzınızı kapattı mı?” sorusuna cevaben Gül, kendisinin uzaklaştığını, Enes Güran’ın görmediğini ileri sürdü.
Ona Bakarız Demişler
Daha sonra tanık olarak dinlenen Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar, mahkeme başkanının, “Son dönemlerde bir iddia ortaya çıktı, Nevzat’ın suçu üstlenmesinin istendiği iddiasına ilişkin ne diyeceksiniz?” sorusu üzerine şöyle konuştu:
Duruşmada, “Ağabeyiniz Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ı aramamış ama siz neden bir günde birkaç kez aradınız?” sorusuna karşılık Bahtiyar, “İşbirliği içindeler, belki ondan aramamış. Ben ise o kızın hatırı için aradım. Merak ettiğim için.” şeklinde yanıt verdi.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, “Nevzat Bahtiyar, paraya önem verir miydi?” sorusuna karşılık Vecdi Bahtiyar, şu beyanlarda bulundu:
Güvenlik Amacıyla Kamera Taktık
Tanık olarak dinlenen amca Erhan Güran, mahkeme başkanının “Narin kaybolduğunda arama çalışmalarına katıldınız mı ve yangın olayını anlatır mısınız?” sorusu üzerine arama çalışmalarına katıldığını söyledi. Güran, “Yangın evimin yanında başladı. Anız yangını oldu. Gençlerle söndürmeye çalıştık. Söndüremeyince itfaiyeyi çağırdık. Çocuklarım ve eşim vardı yangın sırasında, Enes’i görmedim.” dedi.
Mahkeme başkanının, “Jandarmanın tutanağında rüzgar yoktu. ‘Yangını Güran ailesi çıkardı.’ deniliyor.” sözleri üzerine Güran, “Biz istesek de bu yangını çıkaramayız.” ifadesini kullandı.
“Neden evinize kamera taktırdınız?” sorusu da yöneltilen Güran, şu yanıtı verdi: “Evimin etrafında ve aşağısında çalışma yapılıyordu. Güvenlik amacıyla kamera taktık. Önce köylüler taktı. Ardından biz taktık. Biri gelir evin oraya bir şey bırakır, bizim başımıza kalmasın diye. 4 Eylül’de kamerayı taktık.”
“Aile büyükleriyle evlerde toplantı yaptınız mı?” sorusuna Güran, şöyle cevap verdi: “Tek amacımız Narin’in katillerinin bulunmasıydı. Hala da öyle. Onun için toplanıyorduk. Toplantılarda Salim yoktu. Gece gündüz kolluk kuvvetleriyle arama çalışmasındaydı.”
“Kadınlar arasında bir kavgaya şahit oldunuz mu?” diye sorulan Güran, Narin’in cenazesinin bulunduğu gün kadınların neden tartıştığını bilmediğini öne sürdü.
Güran’a “Olaydan sonra Vecdi (Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi) ile görüştünüz mü? ‘Nevzat suçu üstlensin.’ diye teklifte bulundunuz mu?” sorusu da yöneltildi. Erhan Güran, “Hayır, ben hiçbir şekilde görüşmedim. Kendisini tehdit etmedim. ‘Neden beni arıyorsun? Bir şey biliyorsan git kolluk kuvvetlerine söyle, bir daha beni arama.’ dedim. Vecdi de ‘Benim olayla bir bağlantım yok.’ dedi.” beyanında bulundu.
Kamera Önünde Yapmazdık
Diyarbakır Barosu avukatlarından Metin Arkaş’ın “Toplantıları ne zaman yaptınız?” sorusu üzerine Güran, “Birkaç kez yaptık. Benim evimin önünde, kameranın altında yaptık. Eğer gizli bir toplantı olsaydı kameranın önünde yapmazdık. Bir kere de camide konuştuk.” dedi.
Bilmiyorum
Mahkeme başkanının “Vecdi, neden Erhan’ı aradın?” diye sorması üzerine Vecdi Bahtiyar’a söz verildi. Bahtiyar, “Ağabeyim öldürmüş, öldürmemiş bilmiyorum. ‘Ağabeyim böyle bir şey yapmışsa da bir bilgim yok.’ dedim. Erhan, Arif’in büyük kardeşi olduğu için onu aradım.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber
Blinken’dan BAE Dışişleri Bakanı Al Nahyan ile Görüşme