34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Türkiye’de milyonlarca işçiyi etkileyen 2025 asgari ücret görüşmeleri yaklaşırken, ‘oran’ tartışmaları yeniden alevlenmiş durumda. Ücretin belirlenmesinde ‘hedef enflasyon mu, yılsonu enflasyonu mu’ sorusu henüz netlik kazanmazken, ön görüşmelerde IMF’nin %25 oranında sınırlı bir asgari ücret artışı önerisi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın da buna benzer bir orana işaret etmesi, asgari ücret artışının %20-25 ile sınırlı kalabileceği sinyallerini veriyor.
Dünya’dan Fetir Parlak ve Nurdoğan Ergün’ün haberine göre, işçi sendikaları Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun adil ve kapsayıcı olmadığına inanıyor. HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm tarafların eşit şekilde yer aldığı bir komisyon kurulmasının gerekliliğine vurgu yaparken, Türkiye İşçi Sendikası Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay, “Çalışanların insan onuruna yakışır şekilde yaşamasını istiyoruz” diyerek alanın sesine kulak verilmesi gerektiğini belirtti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise asgari ücretin yalnızca sembolik bir rakam olmadığını, aksine enflasyon altında bile isteye ezdirildiğini ifade etti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da asgari ücrete yapılacak zammın enflasyonu artırdığı gibi bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmediklerini vurgulayarak, “Bütçedeki kara deliğin nedeni asgari ücret değil” dedi.
TCMB Başkanı Karahan, asgari ücretin %25 civarında bir artışının enflasyon görünümüyle uyumlu olduğunu belirtti. Ancak Merkez Bankası’nın asgari ücret üzerinde bir yetkisi bulunmuyor. Açıklanacak ücret, yalnızca asgari ücretliler değil, diğer ücretli çalışanlar için de önemli bir gösterge olacak. Türkiye’de asgari ücretli çalışan sayısı yaklaşık 6 milyonun üzerinde. Toplam 15,9 milyon çalışanın %50’ye yakın bölümü asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.
Mevcut durumda 17 bin 2 TL olan asgari ücret, TÜRK-İŞ’in eylül ayı verilerine göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 19 bin 830 TL’nin altında kalıyor. Yoksulluk sınırı ise 64 bin 595 TL olarak belirlenmiş durumda. Ekonomistler, asgari ücret zam oranlarında gerçekleşen enflasyon oranlarının dikkate alınması gerektiğine dikkat çekerken, iş dünyası vergisel düzenlemeler üzerinde duruyor. İşçi temsilcileri ise verilecek her oranın yetersiz kalacağına işaret ederek, “Türkiye’de asgari ücret ortalama gelir haline getirilmemeli” vurgusunu yapıyor.
IMF’nin Türkiye Şefi James Wals, Türkiye’nin asgari ücret artışlarından kaçınması gerektiğini belirterek, düşük gelirli ailelere nakit transferleri üzerinden destek sağlayacak sosyal programlar önerdi. IMF Avrupa Dairesi Direktörü Alfred Kammer de Türkiye’deki enflasyonla ilgili sorunların geçmiş enflasyon gelişmelerine dayalı asgari ücret artışlarından kaynaklandığını savundu. Kammer, enflasyonla mücadelede istenen noktaya henüz gelinemediğini ve Türkiye’nin sıkı para politikasına devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, piyasalarda asgari ücret için %25-30’luk bir zam oranı yüksek sesle konuşulmaya başlandı. İş dünyasında genel görüş, asgari ücretin 22-23 bin lira seviyesine çıkarılması yönünde. Muhalefet ise en az 30 bin TL olması gerektiğini savunuyor. Asgari ücret, geçen yıl ocak ayında %49,11 oranında zamla 17 bin 2 TL’ye yükselmişti. Eğer 2025 Ocak ayında %25 zam yapılırsa yeni asgari ücret 21 bin 250 TL olacak. OVP enflasyon hedefi olan %41,5’lik zam yapılırsa 24 bin TL’yi aşacak. OVP’deki 2025 enflasyon hedefi %17,5’lik zam gelirse asgari ücret 19 bin 975 TL olacak. Merkez Bankası’nın %38’lik hedefi oranında bir artış olursa asgari ücret 23 bin 460 TL’ye yükselecek. Piyasa beklentileri doğrultusunda %45’lik zam yapılırsa asgari ücret 24 bin 650 TL olacak. Bazı tahminler ise yeni asgari ücretin 25 bin 500 TL civarında şekilleneceği yönünde.
Türkiye’de her 10 işçiden 6’sı asgari ücretin %20 fazlasının altında çalışıyor. Merkez Bankası ve DİSK-AR verileri ile çeşitli araştırmalar, asgari ücret civarındaki ücretlerle çalışanların oranının %50’lerde olduğunu gösteriyor. Milyonlarca işçi, asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle hayatını sürdürmeye çalışırken, bazı çalışanlar yasal asgari ücrete bile erişemiyor. Asgari ücret ve altında çalışanların oranı, tekstil, giyim, deri, mobilya imalatı, gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip 5. ülke konumunda. Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler arasında Makedonya (359 €), Arnavutluk (375 €) ve Bulgaristan (399 €) yer alıyor. 2013 yılında Avrupa’da Türkiye’den düşük asgari ücretli 14 ülke bulunurken, 2023 yılı sonunda bu sayı yalnızca 4 ülkeye düşmüştür.
Türkiye ekonomisine odaklanan 126 iktisatçı ortak bir açıklama yaparak, asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranının dikkate alınması gerektiğini belirtti. Ekonomistler, 2025 yılı Ocak ayı için öngörülen artışın enflasyon oranı %25 olarak belirlenmesi ihtimalinin ‘bilimsel ve sosyal açıdan kaygı verici’ olduğunu ifade etti. Çağrının imzacıları arasında, Korkut Boratav, Şevket Pamuk, Hayri Kozanoğlu, Yalçın Karatepe, Galip Yalman, Uğur Gürses, Sabri Öncü, Hüseyin Özel gibi önemli isimler yer aldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu: Yüksek enflasyonun tüm ücretli çalışanların ve emeklilerin gelirlerini hızla eritmeye devam ettiğini belirten DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, “TÜİK’in baskılanmış enflasyon verilerine göre bile asgari ücret ve bütün ücretler olağanüstü derecede geriledi. Açlık sınırının bugün 20 bin liranın üzerine çıktığı, yoksulluk sınırının 70 bin lirayı bulduğu bir ülkede 17 bin lira asgari ücret kabul edilemez” dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak: “KESK olarak asgari ücret komisyonunda yok olsak da asgari ücret, kamu emekçilerinin de hayatında belirleyici bir rol oynuyor. Asgari ücretin tanımı çok net; asgari ücret, vasıfsız işe yeni başlayan birinin alması gereken en düşük ücrettir. Ancak bu ülkede mühendisler bile asgari ücretle işe başlıyor” dedi.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay: “İş yerlerimizde, evlerimizde huzurumuz yok. Bu ücretlerle bırakın bir ay, bir hafta geçinmek bile zor. Çalışanların insan onuruna yakışır şekilde yaşamasını istiyoruz. Aralık ayında asgari ücret görüşmeleri başlayacak. O görüşmelerde 4 işçi de olacak ve alınacak kararlar harfiyen uygulanacak” ifadelerini kullandı.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına itirazlarımız var. Tüm tarafların komisyonda yer almasını ve orada bir mutabakatla asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz. Bu nedenle 4 kişilik bir ailenin asgari ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücret talep ediyoruz” dedi.
Asgari ücrette dile getirilen oranı işçi düşük, işveren ise yüksek buluyor. Maliyet yükünü artırmayacak makul bir oran talep eden işverenler, asgari ücrette özellikle vergi vurgusu yapıyor. İşverenlerin genel beklentisi, asgari ücretin 25 bin 500 TL seviyelerinde belirlenmesi yönünde. Ancak, bazı işverenler artış oranının %32-35’i bulması gerektiğini savunuyor. İşverenler, maaşların artacağı bu süreçte, yüklerinin hafifletilmesi için vergi indirimi, işveren sigorta primlerinde sağlanacak teşvikler ve KOBİ’lere özel düşük faizli kredi gibi finansal destekler bekliyor.
İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz: “Ücret artışları, kur politikası ile birlikte değerlendirilmeli. Ürün maliyeti içinde işçilik maliyeti tüm zamanların en yüksek seviyesinde. Hedeflenen enflasyonun üzerinde verilecek bir asgari ücret artışı, sanayinin zaten zayıf seyreden rekabet gücünü daha da düşürecektir” dedi.
Pasid Başkanı Arslan Küçükemre: “Yıl sonu tahmini enflasyon beklentisi %40 civarında. Asgari ücrette ortalama %35 civarında bir artış olabilir. Ancak önümüzdeki yıl enflasyon tahminleri %25-30 dolaylarında” şeklinde konuştu.
UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin: “Asgari ücret artışının üretici maliyetlerine etkisi ve beraberinde getireceği pahalılık dikkate alınmalı. Gerek işveren gerekse çalışan için bir denge sağlanmalı” önerisinde bulundu.
KYSD Başkanı Dr. Murat Özpehlivan: “Düşük talep, yüksek faiz ve baskılanan döviz kuru ile mücadele ederken asgari ücret zammı sürecinde hem işçi hem de işverenlerin beklentileri göz önünde bulundurulmalı” dedi.
ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz: “Asgari ücretin zam oranının belirlenmesinde yıl sonu enflasyon rakamları ve güncel ekonomik koşullar yönlendirici olmalıdır” diye ekledi.
MODOKO Başkanı Koray Çalışkan: “Asgari ücretin belirlenmesinde, geçen yılın başındaki dolar bazındaki rakamlar göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
TGSD Başkanı Ramazan Kaya: “Asgari ücret oranı OVP’deki yeni dönem enflasyon hedefi ile belirlenmelidir. İşveren üzerindeki yükün de vergi desteği ile hafifletilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak: Patronların Dünyası
Yurt Dışından Temin Edilen İlaçlar İçin Yeni Düzenlemeler