34,7614$% 0.07
36,5732€% 0.08
44,1639£% 0.3
2.951,61%0,04
2.639,71%-0,08
9.884,91%0,59
04 Aralık 2024 Çarşamba
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi borçlarının tahsilatını daha etkin bir şekilde yürütmek amacıyla e-haciz uygulamalarının kapsamını genişletmeye başlamıştır. Önceden vergi borcu bulunanların banka hesaplarına bloke koyarak tahsilat sürecini yürüten Maliye, son zamanlarda kişilerin yatırım hesaplarına da haciz getirerek hisse senetlerini satarak tahsilat yapma yoluna gitmektedir. Mükelleflere gönderilen ödeme emirlerinde “Borcunuzun, menkul ve gayrimenkul mallarınızla her türlü hak ve alacaklarınız haczedilerek paraya çevrilmek suretiyle tahsil edileceği tebliğ edilir” ifadesi yer almasına rağmen, uygulamada ağırlıklı olarak bankalardaki mevduat hesaplarına e-haciz işlemi uygulanıyordu.
Uzmanlar, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereğince Maliye’nin alacağını tahsil etmek için yatırım hesaplarına da bloke koyabileceğini belirtmektedir. E-haciz ile tahsilat işlemlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiği, son dönemde kişilerin sıklıkla kullandığı yatırım hesaplarına da haciz uygulandığı ifade edilmektedir. Bu nedenle, herhangi bir sürprizle karşılaşmak istemeyen mükelleflerin sık sık Dijital Vergi Dairesi’ne girerek borç durumlarını kontrol etmeleri önerilmektedir.
İCRA MÜDÜRLÜKLERİ KRİPTO PARALARA DA BLOKE UYGULUYOR
Avukat Ragıp Şengül, bu konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca kamu alacağı mevcut olduğunda Maliye’nin haciz işlemi yapma yetkisi bulunduğunu ifade etti. Haciz kapsamına kişinin aracı, taşınmazları ve aktifinde yer alan her türlü mal varlığının girebileceğini vurgulayan Şengül, “Maliye, vergi tahsilatı konusunda çok sıkı bir yaklaşım sergiliyor. Uygulamada iki aşama mevcut; birincisi haczin konulması, ikincisi ise bunun tahsil edilmesi. Bu noktada e-haciz, en hızlı tahsilat yapılan yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor. Yatırım hesapları son dönemde yoğun olarak kullanıldığından, Maliye artık buradan da borcunu tahsil ediyor” dedi.
İcra müdürlüklerinin borçlunun kripto varlıklarına da haciz uygulamaya başladığını, ancak Maliye’nin bu alanda henüz bir uygulama başlatmadığını belirten Şengül, “Ancak bu konuda da bir engel görünmüyor” şeklinde konuştu.
BORÇ DURUMU SÜREKLİ TAKİP EDİLMELİ
Kanuna göre, ödeme emri tebliğinden itibaren 15 gün içinde itiraz edilebileceği, 15 günlük sürenin ardından itiraz edilmediği takdirde hak düşeceği ve tahsilatın gerçekleşeceği ifade edilmektedir. Geçmişte, vergi dairelerinin ödeme emri tebliğ edilmesinin ardından 2-3 ay geçtikten sonra e-haciz ile tahsilat yaptığını anlatan Şengül, “Artık ödeme emri tebliğ edildikten sonraki 16. günde tahsilat yapılıyor. Bu durumda, mükellefler kendilerine gelen tebligatın farkında olmayabiliyor. Bu nedenle herkesin sık sık Dijital Vergi Dairesi üzerinden borç/ödeme durumunu sorgulamaları önemlidir” ifadelerini kullandı.
‘E-HACİZ YASAL MI’ TARTIŞMALARI
Ekonomim’den Merve Yiğitcan’ın haberine göre, Maliye’nin vergi borçlarının tahsilatına yönelik e-haciz uygulamaları, nakit sıkışıklığının ve finansal ihtiyaçların had safhada olduğu bu dönemde çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Avukat Dr. Umut Metin, “Vergi dairelerinin tüm işlemleri yasal dayanakla yapılmak zorundadır. Bu, olmazsa olmaz bir ön şarttır. Anayasamız gereği de, idare işlemleri neticesinde muhataplarda bir zarara neden olmayı gözetmelidir. Vergi daireleri de, hizmetlerini sunarken yasaları ve anayasal çerçeveye uygunluğunu gözetmekle yükümlüdür” açıklamasında bulundu.
6183 sayılı Kanun’un, vergi dairelerine vergi borçlularına karşı işlem ve tahsilat yapma imkanı sağladığını, ancak bu işlemlerin muhataplarında yaratabileceği zararın göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Metin, “Vergi dairesi, kanuni bir maddeye dayanıyor olsa bile, ‘Kanun var, sınır tanımam’ diyemez. Kanundan alınan yetki, vergi borçlusu muhatapta ölçüsüz bir zarar yaratmamalıdır” dedi.
“DOĞRUDAN TAHSİLATA GİRİŞİLMESİ HUKUKEN İSABETLİ DEĞİL”
Şirketlerin nakit sıkıntısının oldukça arttığı, krediye erişimin güçleştiği bir dönemde olunduğunu hatırlatan Avukat Dr. Umut Metin, “Şirketlerimizin, iş insanlarımızın ödemelerini vadelendirme ile ayakta tuttukları bu süreçte, vergi dairelerince bankalardaki hesaplarına haciz konulması, daha da ötesinde doğrudan tahsilata girişilmesi hukuken isabetli değildir. Bu tür uygulamalar, Türk İş Dünyası’nın nakit sıkışıklığı ve krediye erişim konusundaki serzenişleri göz önünde bulundurulduğunda son derece sorunludur” şeklinde konuştu.
Metin, “Vergisini geç ödeyen mükellefler, faiziyle birlikte borçlarını ödemekte ve ek külfet altına girmektedirler. Bu şartlara rağmen, kesinleşmiş vergi borcu olsa dahi vergi borçlusunun vadesiz hesaplarından tahsilat yapılması ve 3. şahıslardaki alacaklarının haczedilmesi, özellikle yatırım hesaplarına yönelerek tahsilat gayesiyle el atılması, bu işlemlerin etkilerinin iyice irdelenmemesi isabetli değildir” ifadelerini ekledi.
Kaynak: Patronların Dünyası