Roblox ve Discord’a Erişim Engeli Hakkında Bakan Uraloğlu’ndan Açıklamalar
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; popüler oyun platformu Roblox, geçtiğimiz ağustos ayında çocuk istismarına yönelik içerikler barındırdığı gerekçesiyle Türkiye’de erişim engeline maruz kalmıştı. Benzer bir durum, iletişim platformu Discord için de geçerli oldu; burada da çocuğun cinsel istismarı, şantaj ve müstehcenlik içeren birçok içerik paylaşıldığı tespit edildiği için erişim engeli getirildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Habertürk’te katıldığı bir canlı yayında “Discord ve Roblox ne zaman açılacak?” sorusuna yanıt verdi. Uraloğlu, bu iki platformun yeniden erişime açılabilmesi için bazı şartların sağlanması gerektiğini vurguladı.
“Roblox ve Discord’un Türkiye Temsilcisi Yok”
Bakan Uraloğlu, “Kültürümüze ve inancımıza uygun olan platformları destekleme konusunda kararlıyız” diyerek şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’de sekiz sosyal medya platformunun temsilcisi varken, ne yazık ki Roblox ve Discord’un temsilcisi bulunmuyor. Roblox’un Türkiye’de 15 milyon abonesi var. Eğer bu platformlar, bizim istediğimiz içerik düzenlemelerini yaparlarsa yeniden açılmaları mümkün olacaktır. Roblox’un kapatılması sürecinde birçok aileden ‘Bu içerikler mi varmış?’ gibi geri dönüşler aldık. Çocukların elbette bu konudaki tepkileri var; ancak birçok ailenin ve çocuğun bu durumdan haberi yoktu.”
“Kesinlikle Çocuklarımızı Koruma Amacındayız”
Bakan Uraloğlu, “Bizim istediğimiz içerikler kaldırılırsa, Roblox’u tekrar açmamız mümkün.” şeklinde konuştu. Uraloğlu, sosyal medya platformlarının yurt dışı kaynaklı olduğunu ve bu platformların “Amerika’da kurulan bir kuruluşumdur, sorumluluğum oraya karşıdır” gibi söylemlerle hareket ettiğini belirtti. “Ama bizim de kendi kurallarımız var. Bu kurallara uymayanlara uyarıda bulunuyor, para cezası kesiyor, bant koyuyoruz ve en son çare olarak kapatıyoruz.” dedi. 2025 yılı içerisinde bu konulardaki kararların alınabileceğini düşündüğünü belirten Uraloğlu, “İlgili bakanlıklarla görüşmelerimiz sürüyor. En büyük zorluk, yasakçı bir yaklaşım sergilemeden bu süreci yönetebilmek. Biz kesinlikle çocuklarımızı korumak istiyoruz. Discord mahkeme kararına itiraz etti, Roblox ise bizimle görüşmeye devam ediyor ve taleplerimizi iletiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Patronlar Dünyası’na göre; Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılı bütçesine ilişkin görüşmelere katılarak milletvekillerinin yönelttiği sorulara ve eleştirilerine yanıt verdi. Enflasyonla mücadele ederken, dengeli büyümeyi sağlamak için yürütülen rehabilitasyon çalışmalarını ve sosyal talepleri karşılama çabalarını aktaran Yılmaz, konuşmasında şu noktalara değindi:
“Üç Dönem: Geçiş, Dezenflasyon ve Fiyat İstikrarı”
Yılmaz, enflasyonla ilgili olarak başından beri “üç dönem olacak” dediklerini vurguladı. Bu dönemler; geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi ve fiyat istikrarı dönemi olarak sıralandı. Geçiş döneminin tamamlandığını belirten Yılmaz, “Geçiş döneminde ne yaptınız?” sorusuna yanıt verirken, cari açıkta dramatik bir düşüş sağlandığını ve cari açığın yüzde 6’lardan, yüzde 1’ler civarına gerilediğini ifade etti. Bütçe açığına değinen Yılmaz, depreme rağmen bu açığın önemli ölçüde kontrol altında tutulduğunu, bu yıl için yüzde 5 civarında bir beklentileri olduğunu ve gelecek yıl için bu oranın yüzde 3’lere düşeceğini açıkladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın rezervlerinde tarihte görülmemiş bir hızda iyileşme yaşandığını ve Türkiye’nin döviz meselesinin büyük oranda çözüldüğünü vurguladı. Dış dünyadan borçlanma maliyetlerinin de azaldığını ekledi.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) mekanizmasının, döviz kurunun istikrarsızlık arz edeceği bir ortamda istikrar sağlamak amacıyla geçici olarak devreye alındığını belirten Yılmaz, “Başından beri geçici bir mekanizma olarak öngörülmüştür. Nitekim KKM’den de hızlı bir çıkış süreci devam etmektedir. Bu süreç, finansal piyasalarda istikrarsızlığa yol açmadan yürütülmüştür. Şu anda KKM’nin toplam mevduatlar içindeki payı yüzde 6 seviyesine inmiştir.” dedi.
“Enflasyonla Mücadele: Sosyal Dengeyi Koruma”
Enflasyonla mücadele konusuna dikkat çeken Yılmaz, enflasyonun büyüme ve gelir dağılımı açısından olumsuz etkiler yarattığını ifade etti: “Kısa vadede enflasyonla mücadele bazı zorluklar doğurabilir. Ancak orta ve uzun vadede enflasyonu düşürdüğünüzde, istikrarı sağladığınız bir ortamda büyüme ve sosyal refahı artırma imkanına sahip oluyorsunuz. Enflasyonu düşürdüğümüz bir ortamda yatırım iklimini de iyileştiriyoruz.” diye belirtti.
“Enflasyonla İlgili Beklentiler ve Geriye Dönüş”
Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde bazı alanlarda tahmin edilenden daha iyi sonuçlar alındığını belirten Yılmaz, cari açık, bütçe açığı ve rezervler gibi birçok noktada beklenenden daha iyi performans sergilendiğini ifade etti. Ancak enflasyon konusunda bazı sıkıntılar yaşandığını, özellikle hizmet enflasyonundaki katılığın bu durumu etkilediğini söyledi. Beklentilerin daha uygun bir düzeye çekilmesi için kararlılıkla çalışacaklarını vurguladı.
“Sosyal Konut Projeleri Öncelikli Olacak”
Yılmaz, ekonomi alanında yapısal reformların önemine de dikkat çekerek, “Dört kritik alandan söz edebiliriz: Beşeri sermaye, konut meselesi, gıda arzı ve enerji.” dedi. Özellikle sosyal konut projelerine öncelik vereceklerini belirten Yılmaz, “Gıda arzı ve tarımda sulama yatırımları gibi konular da öncelikli alanlarımız arasında.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, En Yüksek İnsani Kalkınmışlık Grubunda”
Yılmaz, Türkiye’nin kalkınma düzeyinin sadece ekonomik büyümeyle değil, aynı zamanda sosyal adalet ve sürdürülebilirlik ile de ilgili olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler’in insani kalkınmışlık endekslerinde Türkiye’nin yüksek insani kalkınmışlık grubuna geçtiğini ifade etti.
“Savunma Sanayiinde Devrim Niteliğinde Dönüşüm”
Son olarak, Türkiye’nin savunma sanayisindeki dönüşümün devrim niteliğinde olduğunu ifade eden Yılmaz, “Son 22 yılda yerlilik oranı yüzde 20’den yüzde 80’e yükseldi. Bu, sadece güvenlik açısından değil, ekonomik boyutu açısından da büyük bir gelişme.” dedi. Ayrıca, uluslararası ortaklıkların artacağı bir döneme gireceklerini ve bu alandaki firmaların ülkeye değer kattığını belirtti.
Patronlar Dünyası’nın yaptığı habere göre, 2025-2026 yıllarında Türkiye genelinde toplamda 46 milyar TL’lik bir yatırımla, çoğunluğu 4 ve 5 yıldızlı olmak üzere 149 otelin açılması planlanıyor. Bu kapsamda, açılacak yeni oteller ile birlikte yaklaşık 20,9 bin oda ve 45,3 bin yatak kapasitesinin faaliyete geçmesi bekleniyor.
Turizm Databank’ta yer alan verilere göre, en çok otel yatırımı Muğla, İstanbul ve Antalya gibi turistik bölgelerde yoğunlaşırken, mevcut otellerin yenileme süreçlerinde de dikkate değer bir artış gözlemleniyor.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Beşiktaş Kulübü Başkanlığı görevini yürüten Hasan Arat, 363 gün süren görev süresinin ardından istifa etti. 3 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü seçimli genel kurulda Serdal Adalı’ya karşı üstünlük sağlayarak başkanlık koltuğuna oturan Arat, maalesef görev süresini tamamlayamadı. Siyah-beyazlı futbol takımının Trendyol Süper Lig’de yaşadığı üst üste mağlubiyetler, kulüp içindeki eleştirilerin hedefi haline gelmesine neden oldu. Bu eleştiriler sonrasında Arat, ilk olarak 27 Kasım’da Beşiktaş Futbol AŞ başkanlığı ve üyeliğinden istifa etti.
Bu istifa kararının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arat, futbolla ilgilenen ikinci başkan Hüseyin Yücel ile yöneticiler Mete Vardar, Onur Göçmez ve Feyyaz Uçar’ın kulübü yöneteceğini, kendisinin ise kulübün genel siyasetinden sorumlu olacağını ifade etti. Ancak, yalnızca iki gün sonra, özel sebepler nedeniyle kulüp başkanlığından da ayrılma kararı aldığını duyurdu. Beşiktaş’ta başkanlık görevini, yeni tüzüğe göre 2025 Mayıs’ta yapılacak olağan seçimli genel kurula kadar Hüseyin Yücel sürdürecektir.
Hasan Arat’tan Duygusal Veda
Görevinden istifa eden Hasan Arat, Beşiktaş camiasına duygusal bir yazıyla veda etti. Beşiktaş’ın sosyal medya hesabından paylaşılan açıklama oldukça anlamlıydı:
“Değerli Beşiktaş Camiası;
Bugün, içimde tarifsiz bir hüzünle, özel sebeplerim nedeniyle Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanlığı görevimden ayrılma kararı almış bulunuyorum.Bu kararın kalbimde taşıdığı anlamı ve benim için ne kadar zor olduğunu en iyi sizler bilirsiniz.Görev sürem boyunca varlığınız bana her daim güç verdi.3 Aralık 2023 tarihinde, sizlerin güveniyle ve desteğiyle bu onurlu göreve geldim. Bu zaman içerisinde yaşadığım tecrübelerin hayatımda her zaman özel bir yeri olacaktır.
Bu yolda beni yalnız bırakmayan, oyları ve güvenleriyle yanımda duran kıymetli kongre üyelerimize ve Beşiktaşlılara yürekten teşekkür ediyorum.
Sizin destekleriniz, bana her adımımda ilham ve cesaret verdi.
En büyük teşekkürü ise maçlarda, sokaklarda, gözlerindeki ışıltıyla beni karşılayan ve yüreğime dokunan gençlerimize ve çocuklarımıza borçluyum.
Onların Beşiktaş sevgisini kalbimde her zaman yaşatacağım.Seçim öncesinde ve görevim süresince huzurlarınıza gelerek anlattığım konuların Beşiktaş için anlamının ve değerinin çok büyük olduğunu, zaman daha iyi gösterecektir…
Asla unutmayın ki, taraftarlarımızın takımımıza olan bağlılığı, bu kulübün en büyük hazinesidir.Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübü Beşiktaşımıza her zaman sahip çıkın.Güçlü bir Beşiktaş inşa etmek için, bu büyük camianın ruhunu ve coşkusunu her daim yaşatalım ve büyütelim.
17 yaşımda formasını giyerek ilk adımımı attığım büyük Beşiktaş camiasında başkanlık görevinde bulunmaktan şeref duydum.Bundan sonra bir taraftar olarak kulübümü desteklemekten her zaman onur duyacağım…”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Londra Temasları
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bir dizi önemli görüşme yapmak üzere İngiltere’nin başkenti Londra’ya ziyaret gerçekleştirdi. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bayraktar, bu sabah İngiltere Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Bakanı Ed Miliband ile son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. İki ülke arasında enerji alanında bir mutabakat zaptı imzalandığını hatırlatan Bayraktar, Türkiye ve İngiltere’nin enerji sektöründe birçok ortak özellik ve hedefe sahip olduğunu vurguladı.
Bayraktar, temasları sırasında küresel enerji sektörü yatırımcıları ve finans kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığını ifade ederek, Türkiye’nin iklim değişikliği ve dönüşüm hedeflerine yönelik önemli adımlar attığını kaydetti. Türkiye’nin, Avrupa’ya enerji ihracatını artırmak için sanayinin bu dönüşüme hazır olması gerektiğini dile getiren Bayraktar, Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini 30 gigavat seviyesinden 120 gigavata çıkarmayı planladığını açıkladı.
Gazprombank’ın Yaptırım Listesine Alınması
Doğal gaz sektöründeki gelişmelere de değinen Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’ı yaptırım listesine almasıyla ilgili düşüncelerini paylaştı. Bu konuda şunları söyledi: “Rusya’dan gaz akışını etkileyecek her türlü karara karşıyız. Eğer bu yaptırımlar, bu noktaya gelecekse Türkiye’nin ekonomisine, hane halkına, kısacası 85 milyona zarar vereceğini düşünüyoruz. Bu durum, finansal sektöre yönelik bir yaptırım olduğu için ağırlıklı olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Dışişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda takip ediliyor. Onlar ilgili muhataplarıyla görüşmelerde bulunuyorlar.”
Türkiye’nin Doğal Gaz İhtiyacı
Bayraktar, Türkiye için Rusya’nın doğal gazda önemli bir tedarikçi olduğuna dikkat çekerek, “Avrupa’nın dördüncü büyük gaz pazarıyız. Gaz ticaretinin herhangi bir aksamaya mahal vermeden devam etmesi gerekiyor. Gaza ihtiyacımız var ve bunun önemli bir kısmını Rusya’dan temin ediyoruz. Bu durumu yakın ve orta vadede alternatif kaynaklarla ikame etme şansımız yok. Dolayısıyla bu gazı Türkiye’ye alabilmemiz elzem.” şeklinde konuştu.
Rus doğal gazının Ukrayna üzerinden Avrupa’ya akışını sağlayan transit anlaşmanın 2024 yılı sonunda sona ereceğine dair değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, şöyle devam etti: “31 Aralık 2024’te bu anlaşmanın sona ereceği öngörülüyor, ancak o tarihe geldiğimizde anlaşmanın uzatılması mümkün olabilir. Anlaşmanın uzaması, Avrupa için de faydalı olacaktır ama Gazprombank’a bu gazın bedelini nasıl ödeyecekleri bir soru işareti. Anlaşmanın uzatılması, fiyatlar ve piyasa açısından olumlu bir gelişme yaratacaktır. Bu noktada Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazır ama ben uzama ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.”
Son olarak, Bayraktar, Türkiye’nin doğal gaz altyapı projeleriyle bölgeye arz güvenliği sağlamada önemli katkılarda bulunduğunu sözlerine ekledi.
06:31
06:31
News
