34,6745$% 0.02
36,7108€% 0.18
43,9346£% -0.05
2.933,82%-0,09
2.631,53%-0,19
9.639,77%0,04
28 Kasım 2024 Perşembe
İHA Kayseri’de, daha önce depremzedelere yardım etme meselesi yüzünden tartışan polis memuru Şükrü Koçoğlu (50) ile emniyette görevli idari memur Fevzi Süleyman Sökmen (35) arasında geçen yıl 2 Haziran’da Kocasinan ilçesi Erkilet Bulvarı’ndaki Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nde bir tartışma yaşandı. Bu tartışmanın ardından, Sökmen, Koçoğlu’nun kendisini ölümle tehdit ettiğini iddia ederek şikayetçi oldu.
İkili, 14 Eylül’de bir kez daha Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nde karşılaşınca aralarında yeni bir tartışma çıktı. Bu tartışmanın sonucunda Koçoğlu, beylik tabancasını kullanarak Sökmen’i öldürdü. Olayın ardından gözaltına alınan Koçoğlu, işlemlerinin ardından tutuklandı. Şükrü Koçoğlu hakkında ‘Kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İYİ HAL İNDİRİMİ İLE CEZASI 25 YILA DÜŞÜRÜLDÜ
Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 Ocak’ta görülen davanın karar duruşmasında, Koçoğlu, öldürme kastının bulunmadığını belirtti. Duruşmada yaptığı savunmada, “Depremzedelerle ilgili duygu sömürüsünde bulunuyordu. ‘Bu kadar düşünüyorsan, bir maaşını bağışla Süleyman’ dedim. Korkup gitmesi için çay bardağını yere fırlattım. Beni sürekli rahatsız etti. ‘Süleyman senden ricam, benim olduğum zaman buraya gelme’ dedim” ifadelerini kullandı.
Olay günü Sökmen ile karşılaştıklarını ve bu nedenle tartışmanın yeniden başladığını belirten Koçoğlu, “Bir dakika” dediğinde, Sökmen’in konuşmak istemediğini ve kendisinden kaçarak yangın merdivenine doğru gittiğini ifade etti. Koçoğlu, bu durumda arkasından giderek onunla konuşmak istediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, sanık Koçoğlu’nu ‘Kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak sanık hakkında ‘İyi hal’ indirimi uygulandı ve cezası 25 yıla düşürüldü.
SANIK AVUKATI CEZAYI ÇOK BULUP İTİRAZ ETTİ, KARAR BOZULDU
Sanık avukatı Mustafa Avşar, müvekkiline verilen cezanın fazla olduğunu belirterek karara itiraz etti. İtiraz sonrası dosya Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. 1’inci Ceza Dairesi, yaptığı inceleme sonucunda sanık hakkında akıl sağlığı raporu alınmadığını, maktulün psikolojik rahatsızlık durumu olup olmadığını ve Koçoğlu’nun eylemi gerçekleştirdiği silahın beylik tabancası mı yoksa özel silahı mı olduğunun tespit edilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozma kararı vererek dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.
Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bozma kararının ardından yeniden hakim karşısına çıkan sanık Koçoğlu ile şikayetçi tarafın yakınları duruşmada hazır bulundu. Koçoğlu, önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek beraatini istedi. Mahkeme heyeti, verdiği ara karar ile sanık Şükrü Koçoğlu’nun tutukluluk halinin devamına ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kaynak: Ensonhaber
Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Çemikare Yaylası’nda etkili olan yoğun kar yağışı, bölgedeki ulaşımı olumsuz etkiledi. Bu zorlu hava koşulları nedeniyle bir akaryakıt tankeri ve bir yolcu minibüsü yolda mahsur kaldı. Ancak, Siirt İl Özel İdaresi ekiplerinin özverili çalışmaları sayesinde bu araçlar kurtarıldı.
Kurtarma Çalışmaları
Bu olay, kar yağışının zorlu etkilerine rağmen yerel yönetimlerin hızlı müdahale yeteneğinin bir örneği olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Özel Ödüller ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. Törende yaptığı konuşmada, “Asırlar boyunca Türk sanatını icra ettik. Sanat tarzımız, millet olmamızın temel unsurlarından biridir” ifadesini kullandı.
Bu sözleriyle Türk kültürünün ve sanatının, tarih boyunca nasıl derin bir miras bıraktığını vurgulayan Erdoğan, sanatın toplumsal hafızada ne denli önemli bir yer tuttuğunu da dile getirdi. Tören, ülkemizdeki kültürel zenginlikleri ve sanatçıları onurlandırmak amacıyla gerçekleştirildi.
Ödül töreninin detaylarına değinen Erdoğan, sanatın sadece bir ifade biçimi olmadığını, aynı zamanda bir milletin kimliğini ve değerlerini yansıttığını belirtti. Ayrıca, Türk sanatının uluslararası platformda daha fazla tanınması gerektiğinin altını çizdi.
Bu özel etkinlik, Türk kültürüne ve sanatına katkıda bulunan isimleri ödüllendirerek, genç nesillere ilham vermeyi amaçlıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam’ın Polis Akademisi’ne gerçekleştirdiği ziyaretin ardından bazı sosyal medya platformlarında “Türkiye’de yabancı uyrukluların polis yapıldığı” yönünde iddialar gündeme geldi. Bu asılsız iddiaların hızla yayılması üzerine, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bir açıklama yaparak söz konusu iddiaları yalanladı.
DMM, polis olmanın ilk şartının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak olduğunu vurgulayarak, iddiaya konu olan görseldeki yabancı öğrencilerin Türkiye’ye eğitim almak için gelen polis adayları olduğunu bildirdi. DMM’den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“YABANCI UYRUKLULARIN POLİS OLABİLMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Yabancı uyrukluların Türkiye’de polis olabileceğine dair sosyal medyada dolaşan paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Polis Akademisi Başkanlığı tarafından belirlenen polis olma şartlarına göre, bir bireyin polis olabilmesi için öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekmektedir. Bu nedenle, yabancı uyrukluların polis olma durumu söz konusu değildir.
“YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLERE LİSANS VE YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİ VERİLMEKTEDİR”
Uluslararası ikili anlaşmalar ve güvenlik işbirliği protokolleri çerçevesinde, yabancı uyruklu öğrencilere Polis Akademisi Başkanlığı İç Güvenlik Fakültesi (İGF) Dekanlığı’nda lisans eğitimi, Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM) Müdürlüğü’nde ise tezsiz yüksek lisans eğitimi verilmektedir. İddialara konu olan görselde yer alan yabancı uyruklu öğrenciler, bu protokoller kapsamında Türkiye’de eğitim almak üzere gelen polis adaylarıdır. Eğitimlerini tamamlayan bu öğrenciler, görev yapmak üzere kendi ülkelerine geri dönmektedir.
Kamuoyunu provoke etmeye yönelik dezenformasyonlara itibar edilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunulmuştur.
NE OLMUŞTU?
Yaşanan olayda, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Polis Akademisi’ni ziyaret ettikten sonra sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Polis Akademisi Gölbaşı Yerleşkesinde Polis Akademisi Başkanımız Sn. Prof. Dr. Murat Balcı ile birlikte çalışma toplantısı gerçekleştirip, öğrencilerimiz ile bir araya geldik.” ifadelerine yer vermişti. Ayrıca Sağlam, ziyaretine ait birkaç fotoğrafı da paylaşımında kullanmıştı. Bu paylaşımın ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, Sağlam’ın paylaştığı görseli “Türkiye’de yabancı uyrukluların polis yapıldığı” şeklinde yorumlamaya başladı.
Kaynak: Ensonhaber
İHA’nın haberine göre, Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Tünektepe Teleferik Tesisleri’nde 12 Nisan 2024 tarihinde meydana gelen korkunç teleferik kazasıyla ilgili dava süreci devam ediyor. Bu kazada bir kişi hayatını kaybederken, yedi kişi de yaralanmıştı.
Bugün Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen davanın dördüncü duruşmasına, tutuklu sanıklar Suphi Kaplan, Serkan Yellice, Okan Erol, Ahmet Buğra Samsunlu ve Serdar Tezcan ile tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Ancak, sanıklar arasında yer alan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz duruşmaya katılmadı.
Bilirkişi Raporları İncelendi
Mahkeme heyeti, önceki duruşmada iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından istenen bilirkişi raporunu aldı. Bu rapor, kusur oranlarının belirlenmesi açısından kritik bir öneme sahipti ve mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşma savcısı, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) oluşturulacak bir heyet tarafından kazanın ayrıntılı bir şekilde incelenmesi için ek bir rapor talep etti.
Duruşma savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını istedi. Ancak, tutuklu sanıklar ve avukatları, savcının bu talebine itiraz ederek, raporda yer alan ‘kazanın öngörülemediği’ ifadesine atıfta bulunarak müvekkillerinin her türlü adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep ettiler.
Tutuklu Sanıkların Tutukluluğuna Devam Kararı Verildi
Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından duruşma savcısının İTÜ’de oluşturulacak bir heyet tarafından kazanın nasıl olduğuna ilişkin detaylı bir rapor istenmesi talebini kabul etti. Ayrıca, bilirkişiden ek bir rapor alınmasına karar verildi. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına da hükmedildi.
Şüphelilerin, ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ ile ‘trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma’ suçlarından 27’şer yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep ediliyor. Duruşma, 17 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Detaylar için: Ensonhaber