34,4974$% 0.09
36,2277€% -0.35
43,6029£% -0.09
2.961,74%0,92
2.670,01%0,81
9.367,77%3,72
21 Kasım 2024 Perşembe
Ensonhaber.com’un haberine göre, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bir sponsorluk imza töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Özbek, Osimhen, Icardi, yapı tartışmaları, yabancı VAR uygulaması ve Bankalar Birliği anlaşmasından çıkış ile Çin ile yapılacak sponsorluk anlaşmaları hakkında soruları yanıtladı.
Osimhen Hakkında
Dursun Özbek, Osimhen’in Galatasaray’ın futbolcusu olduğunu belirterek, “Osimhen, Türk futbolseverlere böyle bir futbolcuyu izletmekten gurur duyuyoruz. Galatasaray’ın misyonlarından biri, dünya yıldızlarını Türk insanına tanıtmaktır. Geçmişte Sneijder, Drogba, Hagi ve Icardi gibi isimler de bu misyonu üstlendi. Osimhen, bu sezon bizim futbolcumuz ve sezon sonunda transfer dönemi geldiğinde, birçok kulüp onu transfer etmek isteyecektir. Ancak harcama limitleri gibi bazı faktörler bu süreci etkileyebilir. Galatasaray, ligdeki 5. yıldızın peşinde koşmayı sürdürecektir.” dedi.
Galatasaray’ın Gelecek Vizyonu
Galatasaray Sportif AŞ Yöneticisi Abdullah Kavukçu da, “Transfer sadece belirli dönemlerde olmuyor. Vizyoner bir başkanımız var ve yönetim olarak sürekli transferlere bakıyoruz. Galatasaray, ihtiyaç duyduğu futbolcuları alabilecek güçte. Dolayısıyla, Galatasaray daha çok Osimhenler alacak kapasiteye sahiptir.” diye konuştu.
Icardi’ye Destek
Dursun Özbek, Icardi’nin Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, “Icardi, Galatasaray’a büyük katkılar sağladı ve birçok insanı Galatasaraylı yaptı. Talihsiz bir sakatlık geçirdi ve en kısa zamanda sahalara dönmesini bekliyoruz. Icardi, Galatasaray’ı çok seviyor ve buradaki performansıyla bunu gösteriyor. Kendisine gereken ilgiyi ve şefkati gösteriyoruz. İlk gittiğimde ona ‘Üzülme’ dedim; çünkü Galatasaray onun yuvasıdır.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Yapı Tartışmaları
Özbek, Türk futbolundaki yapı tartışmalarına da değinerek, “Yapı tartışmalarını gündeme getirenlere sormak lazım; eğer Türk futbolunda bir yapı varsa, bu yapı Galatasaray’a karşıdır. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim.” dedi.
Yabancı VAR Uygulaması
Yabancı VAR uygulaması hakkında ise, “Bu tamamen Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) inisiyatifi. TFF’den böyle bir talep gelmedi. Alacakları kararlar bizim için önemlidir ve bu kararlara saygı duymamız gerekmektedir.” diye belirtti.
Bankalar Birliği’nden Çıkış Süreci
Özbek, Bankalar Birliği’nden çıkmak için Florya projesinin tamamlanmasını beklediklerini ifade ederek, “Süreç biraz gecikti ama sonuna yaklaşıyoruz. Florya projesinin ihalesinin yapılmasıyla birlikte, Bankalar Birliği’nden çıkmamız mümkün olacaktır. Herkes bu yapılandırma anlaşmasından çıkmak istiyor. Biz de bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnşallah yılbaşından önce çıkmayı hedefliyoruz. Ancak bu konuda tarih vermekten kaçınıyorum.” dedi.
Çin ile Sponsorluk Anlaşmaları
Galatasaray’ın Çin ile yapacağı sponsorluk anlaşmalarına da değinen Özbek, “Doğu Perinçek, Galatasaray’a büyük destek verebilir. Bu bağlamda çok sayıda öneri getirdi. Galatasaray, Türk futbolunun önemli bir markasıdır ve dünyada bilinirliği yüksek olan bir spor kulübüdür. Çeşitli sponsorluk anlaşmaları için görüşmelerimiz devam ediyor ve kısa sürede sonuçlandırmayı umuyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ensonhaber
Fransız sinemasının ve tiyatrosunun tanınmış ismi 56 yaşındaki Pierre Palmade, 10 Şubat 2023 tarihinde Fransa’da Türk kökenli bir ailenin bulunduğu araca çarparak büyük bir trafik kazasına neden oldu. Bu feci kazada, 6 yaşındaki bir erkek çocuk, 38 yaşındaki bir adam ve 27 yaşındaki hamile bir kadın ağır yaralandı. Kazadan sonra hamile kadının bebeği acil bir sezaryen operasyonuyla alındı fakat ne yazık ki bebek kurtarılamadı. Kazada yaralanan çocuğun yüz bölgesinde kalıcı hasar oluştu. Hamile kadın ve araç sürücüsü ise kazadan sağ olarak kurtuldu.
Kaza sonrası yapılan araştırmalarda, Palmade’ın olaydan önce bir partide uyuşturucu madde ve alkol tükettiği belirlendi. Fransa’da hakim karşısına çıkan komedyen, mağdur Türk ailesinden özür dileyerek sorumluluğunu kabul etti. Duruşmada söz alan Palmade, “Ailenin hayatını tehlikeye attığım için tamamen perişan haldeyim. Bu olayın yükü altında eziliyorum. Uyuşturucu beni tehlikeli biri yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, savcılığın tutuklama talebine rağmen Palmade’ı cezaevine göndermek yerine elektronik kelepçe ile Villejuif’teki Paul-Brousse Hastanesi’nde bir bağımlılık tedavi merkezine transfer etti. Daha sonra Bordeaux’daki bir rehabilitasyon merkezine gönderildi. Şu an denetimli serbestlik kapsamında olan Palmade’in mağdur aileyle temas kurması, araç kullanması ve Nouvelle-Aquitaine bölgesinden ayrılması yasaklandı. Kazanın sonuçları, Fransız basınında geniş yankı buldu. Bebeğini kaybeden kadın, mahkeme salonunda “Bugün bu mahkeme salonunda görünmek benim için çok zor. Psikiyatristim ile çok fazla çalışmam gerekti.” diyerek duygularını ifade etti.
AFP’de yer alan habere göre, Palmade, 14 yıl hapis cezası ve 200 bin euro para cezası ile yargılandı. Kasten yaralama ve adam öldürme suçlamalarıyla görülen davada, Fransız hukuk sistemine göre doğmamış bir bebeğin ölümü hukuken ‘ölüm’ olarak kabul edilmedi. Bu nedenle, bebeğin ölümü ‘kasten adam öldürme’ suçlamasıyla değerlendirilmedi.
Kazada bebeğini kaybeden Türk kadın, engelli öğrencilerin bulunduğu bir okulda öğretmenlik yapmaktadır. Aile, fiziksel ve psikolojik olarak ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor. Kaza mağduru Yüksel Yakut ve oğlu konuyla ilgili olarak, 38 yaşındaki Yüksel Yakut’un birden fazla ameliyat geçirdiği ve hala şiddetli ağrılar çektiği belirtildi. Kazanın üzerinden 21 ay geçmesine rağmen, Yüksel Yakut işine geri dönemedi. 6 yaşındaki oğlu ise kazadan sonra ciddi psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Babası Yakut, “Oğlum sürekli panik atak geçiriyor, eğitiminde de gerileme yaşadı.” diyerek çocuğunun yaşadığı zorlukları aktardı. Ayrıca, çocuğun yüzündeki yara izleri nedeniyle okulda zorbalığa maruz kaldığı ve sınıf tekrarı yapmak zorunda kaldığı bilgisi verildi.
Kaynak: Patronların Dünyası
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Çay Sektör Komitesi Başkanı Şaban Turgut, 2023 yılında Türkiye’den 10 ayda 118 farklı ülke, özerk ve serbest bölgeye çay ihraç edildiğini duyurdu. Bu dönemde gerçekleştirilen toplam çay ihracatı miktarı 4 bin 9 ton olarak kaydedilirken, ihracattan elde edilen kazanç ise 19 milyon 811 bin 467 dolar olarak belirlendi.
Turgut, çay ihracatında en yüksek rakamın 6 milyon 572 bin 863 dolar ile Belçika’ya yapıldığını ifade etti. Belçika’yı sırasıyla 3 milyon 165 bin 784 dolar ile Birleşik Krallık ve 1 milyon 516 bin 850 dolar ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin takip ettiğini belirtti. Türk çayının, Doğu Karadeniz bölgesinin önemli ihraç ürünlerinden biri olduğunu vurguladı.
Çay ihracatında ülke çeşitliliğinin arttığına dikkat çeken Turgut, “Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre farklı olarak, bu yıl Dubai, Gine-Bissau, Moritanya, Ekvator Ginesi, Tunus, Küba, Mısır, Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Namibya, Sao Tome ve Principe, Burkina Faso, Cibuti, Kolombiya, Kamboçya ve Slovenya’ya da çay ihraç edildi,” şeklinde konuştu.
Turgut, Türk çayı ihracatının yüzde 44‘ünün Rize’den gerçekleştirildiğini belirterek, “Rize’den yılın 10 ayında Belçika başta olmak üzere toplamda 25 ülkeye 2 bin 461 ton çay ihraç edildi ve bu süreçte 8 milyon 679 bin 819 dolar kazanç elde edildi,” dedi.
Çay ihracatında her dönemde beklentilerin yüksek olduğunu vurgulayan Turgut, “Yılı tamamlamaya kısa bir süre kaldı. Bu kapsamda 2025 yılına çok güzel rakamlarla başlayacağımıza inancımız tam,” diye ekledi.
2023 yılında çay ihracatı değerine göre en büyük ülkeler sıralaması şu şekildedir:
Kaynak: Patronların Dünyası
31 Ekim Perşembe günü saat 23.30 sıralarında İstanbul’un Bağlar Caddesi’nde trajik bir olay gerçekleşti. Muhammed Mutluay, Ataköy’deki çalışma ofisinden çıkarak arkadaşlarıyla birlikte halı saha maçına gitmek üzere yola çıktı. Küçükçekmece’ye doğru ilerlerken, yolda iki grup arasında patlak veren silahlı çatışmanın olduğu bölgeden geçmek zorunda kaldı.
O sırada, aracının arka stop lambasından giren bir kurşun, genç adamın başına isabet etti. Bu talihsiz olay sonucunda Muhammed Mutluay, ne yazık ki hayatını kaybetti. Genç yaşta hayata veda eden Mutluay, kuzenleriyle birlikte fotoğrafçılık yaparak yaşamını sürdüyordu.
Olayın ardından birçok kişi, Mutluay’ın kaybını derin bir üzüntüyle karşıladı. Ailesi ve arkadaşları için büyük bir kayıp olan bu olay, toplumda silahlı çatışmaların ve şiddetin yaygınlığına dikkat çekti. Genç yaşta hayata veda eden Muhammed Mutluay, ardında birçok hatıra ve acı bıraktı.
Kaynak: Ensonhaber
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Murat KAYA Türkiye’de yaşanan ekonomik zorluklar ve artan enflasyon sorunları, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygulanan sıkı ekonomik politikalara rağmen çözüme kavuşturulamıyor. Vatandaşların büyük bir kısmı bu sorunlardan şikayetçi ve çözüm yolları arayışında. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan bankasının genel müdürlüğünü yürütürken, gazetecilere bu konudaki görüşlerini paylaştı.
Aran, bankalarının 100. yılını kutladıklarını belirterek, Türkiye’de bu yıl yaşanan ekonomik durumu daha önceki konuşmalarında öngördüğünü ifade etti. Aran, “Ben bu yıl yaşananları 2024’de söylediğimde, çok eleştirilmiştim. Kurda oynaklık yaşanmayacağını, kur seviyesinin burada olacağını söylediğim zaman, ‘Senden başka inanan yok’ deniyordu, çok eleştiriliyordum. Euro-dolar bazında, yabancı para kredileri kullandırılabileceğini ve büyümenin orada gerçekleşeceğini belirtmiştim. 2024 yılı bunu yanıtladı” dedi.
Aran, bu yıl turizmi destekleyebilmelerinin kendilerini yanıltmadığını aktararak, “Bir sene önce deprem yaşadık. Öncesinde Ukrayna savaşı oldu ve planlar alt üst oldu. 2024 yılı için, ‘Olumsuz sürprizle karşılaşmayalım’ demiştim. Şükür karşılaşmadık ve öngörülerim gibi yaşandı bu yıl. Dolayısıyla böyle bir yılda ne yaptığımızı, niye yaptığımızı ve nasıl bedel ödediğimizi bilmemiz gerekiyor ki kıymetini bilelim” diye konuştu. Ekonomik istikrarın, kâr elde etmekten önce geldiğine dikkat çeken Aran, “Akıl dışı politikaların sonuçlanıp fiyat istikrarı politikasının başlamasıyla öngörülebilirlik arttı” dedi.
Aran, enflasyonun bu yıl yüzde 42 olacağını öngördüğünü ve bu tahminin hayalcilik olarak değerlendirildiğini, şu anda yüzde 44 seviyelerinde olduğunu aktardı. “2024 yılı için enflasyonun yüzde 24-26 seviyelerine düşebileceğini görüyorum. Düşük değil ama 80-90’la karşılaştırıldığında desteklenmesi gerekiyor” dedi. Önümüzdeki yıl sonu için de enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
Aran, kredi kartlarındaki donuk alacak oranının geçen yıla göre yüzde 200 arttığını belirterek, bireysel tarafta bir bozulma yaşandığını, ticari kredilerde ise henüz bir bozulma görmediklerini ifade etti. “Ticari tarafta iyi bir durumdayız. Ancak bireysel taraf, alarm veren noktalar arasında” diye ekledi.
Hakan Aran, Türkiye İş Bankası’nın sorunları çözme şeklinin önemli olduğunu vurguladı ve özel sektörün de kamusal sorunlara çözüm bulabileceğini belirtti. “Özel sektör, kendi çözümünü geliştirip kaynak ayırabiliyorsa, hem kamunun yükünü alabilir hem de ilham verebilir” dedi. Ayrıca, “Yüzde 1 faizle kredi vereceğim” desem, “Kimin parasını kime veriyorsun” derler” diyerek bankaların finansal sürdürülebilirliğine dikkat çekti.
2025 yılında Türkiye’de politika faizinin 50’den 27’ye düşmesini beklediğini ifade eden Aran, enflasyonun da yüzde 22 seviyelerine gerilemesini umduğunu söyledi. “Bu döngü, hepimize nefes aldıracak bir süreç olmalı” dedi. Ancak, dışarıdaki savaş sorunlarının, iç dengeleri kurarken en büyük risk olduğunu belirtti.
Hakan Aran, kira sorunlarıyla ilgili olarak kendi yaşadığı deneyimlere dikkat çekti. “İş Bankası Genel Müdürü olarak ben de ev sahibi-kiracı ilişkisinde sorun yaşadım ve evden çıkmak zorunda kaldım” dedi. Kira artışlarının çalışanlar için büyük bir yük oluşturduğunu ve bu sorunu çözmek için lojman projeleri geliştirdiklerini açıkladı. “Özellikle deprem sonrası sağlıklı konut imkanının olmadığı bölgelerde lojman inşa etmeye başladık” dedi.
Hakan Aran, Türkiye ekonomisinin zorlukları aşması için tüm tarafların bedel ödeyip düzeltme yoluna gitmesi gerektiğini vurguladı. “Önceliğimiz, çalışanlarımızın refahını sağlamak ve kira sorununu çözmektir” diyerek, benzer sorunlarla mücadele eden kurumlara da çağrıda bulundu.
Kaynak: Patronların Dünyası