34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
24 Kasım 2024 Pazar
Ensonhaber.com’un haberine göre, ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan, önceki akşam ‘Dünya Varmış’ filminin galasında muhabirlerin sorularını yanıtladı. Galada yalnızca filmle ilgili değil, aynı zamanda son zamanlarda yaşadığı bir dolandırıcılık olayını da samimiyetle paylaştı.
Düzyatan, Aydın Belediyesi’nden arandığını düşünerek kendisinden istenen iki tekerlekli sandalye yerine, dört adet tekerlekli sandalye satın aldığını ve bu alışverişin ücretini dolandırıcıların verdiği banka hesap numarasına yatırdığını ifade etti.
“Hatta 3-4 Tane Alayım Dedim ve Parayı Yıldım”
Engin Altan Düzyatan, yaşadığı dolandırıcılık olayını şu sözlerle anlattı: “Bir gün eşim Neslişah yanımdayken, ‘Aydın Belediyesi’nden arıyoruz’ diyerek bir telefon aldım. Telefonda çok ciddi bir tonla konuşan bir adam, ‘Ben Aydın Belediyesi sekreteri Engin Bey, sizi tanıyoruz. Çok hassas bir insansınız. 38 tane tekerlekli sandalye aldık, son 2 tanesi kaldı. Belediye başkanımız onları da sizden rica ediyor’ dedi.”
Daha sonra, kendisini belediye başkanı olarak tanıtan başka birine bağlandığını belirten Düzyatan, “Adam bana teşekkür etti, sohbet ettik. Ben de ‘Ne demek efendim, hatta 3-4 tane alayım’ dedim ve parayı yatırdım,” şeklinde konuştu.
“Çok Kolay Dolandırılıyorum”
Neslişah, olayın gerçek olamayacağını düşünerek itiraz etti ancak Engin Altan Düzyatan, o an kendisini belediye başkanıyla konuştuğunu sandığını aktardı. Parayı yatırdıktan sonra arayan kişi ve bağlantı kuran kişi bir anda ortadan kayboldu. “Çok kolay dolandırılıyorum,” diyerek yaşadığı bu talihsiz durumu esprili bir dille ifade etti.
Kaynak: Ensonhaber
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Formula 1’de sezonun sonuna üç yarış kala, Las Vegas Grand Prix’sinde bugün gerçekleşen etapta 5. olan Red Bull pilotu Max Verstappen, bir kez daha şampiyonluğunu ilan etti.
FORMULA 1’DE YARIŞAN EN GENÇ PİLOTTU
1997 yılında Belçika’nın Hasselt şehrinde dünyaya gelen Hollandalı pilot, ilk Formula 1 yarışına sadece 17 yaşındayken, 2015 yılında düzenlenen Avustralya Grand Prix’si‘nde çıkmıştı. Bu, onu Formula 1 tarihinin en genç yarışçısı haline getirmiştir.
2021’DEN BU YANA HER YIL ŞAMPİYON
Verstappen, ilk şampiyonluğunu 2021 yılında ikonik bir mücadele sonucunda Lewis Hamilton’a karşı elde etti. Ardından, 2022 ve 2023 yıllarında üst üste iki kez daha şampiyonluk kazanarak adını tarihe yazdırdı. 2024 yılına gelindiğinde ise, başarılarına bir yenisini ekleyerek arka arkaya 4. kez Formula 1 şampiyonu olmayı başardı.
Bu olağanüstü başarı, Max Verstappen’i Formula 1 dünyasında efsanevi bir figür haline getirirken, genç yaşta elde ettiği başarılarla da birçok kişinin ilham kaynağı olmuştur.
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un X’te paylaştığı pazar yazısı şu şekilde;
“Cumhuriyet tarihimiz boyunca, özellikle 1980 öncesinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan çeşitli olumsuz pratikler, tarihi, kültürel, sosyolojik, ekonomik ve siyasi tartışmalar, Türkiye demokrasisinin gelişim sürecinde önemli bir yer tutmuştur. Bu bağlamda, 12 Eylül faşizminin getirdiği baskıcı dönem, Kürtlerin reddi ve inkarı yönündeki girişimler, Türkiye’de bir ‘iç Kürt sorunu’ kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetiminde, ret ve inkar politikalarının sona ermesiyle birlikte, Kürtler kimliklerinin tanınması, ana dilleri üzerindeki yasakların kaldırılması, akademik ve kültürel hakların sağlanması, bölgesel kalkınma, ekonomik refah ve sosyal adalet gibi önemli haklara kavuşmuşlardır. Bunun neticesinde, içerde terörün azalmasıyla huzurlu bir ortamın oluşması sağlanmıştır.
Elbette, demokrasinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde sürekli olarak değerlendirilecek konulardır. Ancak bu meseleler, artık tüm toplumun ortak meseleleri haline gelmiş; ayrılıkçı yaklaşımlar yerine ortak politikalarla ele alınması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra, son kırk yıldır emperyalist bir proje olarak ortaya çıkan terör destekli ‘dış Kürt sorunu’, Türkiye’nin aleyhinde şekillenen bir durumdur. Bu proje, “etnik kimlik=milli kimlik=bağımsız (manda) devlet” formülüne dayanarak inşa edilmektedir. Ancak bu, nesnel bir Kürt sorunu değil; emperyalist bir dayatma ile Türkiye’den toprak koparıp Ortadoğu’da bir manda devlet kurma çabasıdır.
1 Ekim 2024 itibarıyla, Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi hamleleriyle paradigma değiştiren bir Devlet inisiyatifi ortaya konmuştur. Bu inisiyatifin hedefi ise “Milli Birlik ve Kardeşliği Güçlendirme ve Terörsüz Türkiye”dir.
Emperyalist proje, Türkiye’nin Kürtlerini bağımsız devletleri olan Türkiye Cumhuriyeti’nden koparmayı amaçlamaktadır. Kürtlere ait devlet ve ülke projesi, Kürtlerin statü hakkı olarak tanımlanmakta; bunun ilk adımı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yetki devri/siyasi özerklik gündeme getirilmektedir. Nihai amaç, emperyalizmin mandası bir devlet kurmaktır.
Türkiye’nin Kürtlerini, bölgede sürekli bir huzursuzluk faktörü ve kullanışlı bir aparat haline getirme çabaları, bu planın özünü oluşturmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin Kürtlerinin bir statü sorunu yoktur; çünkü sözü edilen statü, ülke ve devlet sahibi olmaktır.
Tarihsel olarak, Türkiye’nin Kürtleri, bin yıllık kardeşlik ruhu ve bilinciyle, emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşımızda ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda yer almışlardır. “Türkiye Cumhuriyetini Kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir!” ilkesi uyarınca, tek milletin ayrılmaz bir parçası olan Kürtler, gönüllü olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna katılmış ve kendi kaderlerini ebediyen tayin etmiştir.
Dolayısıyla, Kürtlerin milli devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir ve Kürtlerin vatanı Türkiye’dir. Bu sebeple, Terörsüz Türkiye hedefi, Kürtlerin kendi Devletlerine ve Vatanlarına sahip çıkma çağrısını ve uyarısını da kapsamaktadır. Artık, bir emperyalist proje olan Türkiye Kürtlerine statü hakkı verilmesi dayatmasına karşı alınacak tavırlar, Terörsüz Türkiye hedefinde safları belirleyecek temel ölçüt olacaktır.
Takiye siyasetleri, iki yüzlü yaklaşımlar ve perde arkasında konuşmalar sona ermelidir. Herkes, açıkça ve dürüstçe, emperyalist proje olduğu tartışmasız olan Kürtlere statü verilmesi konusunda fikrini beyan etmelidir. Akla kara belli olmalıdır; çünkü bugün Türkiye’ye dayatılan yapay ‘dış Kürt sorunu’, asıl amacı Türkiye’yi bölmek olan bir projedir.
İç cephenin bu konuda sağlamlaştırılması ve güçlendirilmesi son derece önemlidir. Türkiye’nin coğrafi bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak, ülkemizin geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir.”
patronlardunyasi.com
Kaynak: Patronların Dünyası
Ensonhaber.com’un haberine göre, 2024 yılında “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” yaptırmamanın sonuçları oldukça dikkat çekici hale geldi. Toplamda 368 bin 780 işlem gerçekleştirildi. Bu durum, sigorta yaptırmamanın getirdiği riskleri bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sigorta, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda sürücülerin ve diğer yol kullanıcılarının güvenliğini sağlamak açısından da kritik bir öneme sahip. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, kaza anında karşı tarafın zararlarının tazmin edilmesini sağlarken, sürücüleri de maddi yükümlülüklerden koruyor.
Denetimlerin artmasıyla birlikte, kaza sayılarındaki azalma da dikkat çekiyor. Bu bağlamda, sigorta yaptırmamanın sonuçları ve denetimlerin etkisi hakkında birkaç önemli noktayı şöyle sıralayabiliriz:
Sonuç olarak, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmamak, hem yasal hem de finansal açıdan ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Sürücülerin, bu konuda daha bilinçli olmaları ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri büyük önem taşıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Bartın’da etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle birçok yol kapanmış durumda. Mahsur kalan vatandaşlar, uzun süre kurtarılmayı beklemek zorunda kalırken, bazıları bu zor durumu eğlenceli hale getirmeyi başardı.
Bazı araç sahipleri, sıkıcı bekleyişlerini müzik açarak ve dans ederek geçirdi. Bu anlar, hem onları hem de çevredeki diğer sürücüleri gülümsetti. Kar yağışı altında dans eden insanlar, sosyal medyada dikkat çeken görüntüler ortaya çıkardı.
Yolda mahsur kalanların yaşadığı bu ilginç durum, Bartın’da karın getirdiği zorlukların yanı sıra, bu zorluklarla başa çıkma yeteneğini de gözler önüne serdi. Bu olay, dayanışma ve neşeyi bulmanın bir yolu olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Ensonhaber