34,7004$% 0.26
36,7726€% 0.37
44,2923£% 0.52
2.960,54%0,92
2.654,41%0,67
9.652,00%0,12
30 Kasım 2024 Cumartesi
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, 27 Kasım Çarşamba günü Beşiktaş Futbol A.Ş.’den istifa ettiğini ancak kulüp başkanlığına devam edeceğini duyurdu. Aradan sadece iki gün geçtikten sonra, 29 Kasım tarihinde Hasan Arat, yaptığı yazılı açıklama ile Beşiktaş kulüp başkanlığından da istifa ettiğini bildirdi. İki istifa arasındaki kısa süre, birçok taraftar ve spor yorumcusu için merak konusu oldu.
İlk istifanın ardından sadece iki gün geçmesi, Beşiktaş Kulüp Tüzüğü’nde yer alan bir şart nedeniyle gerçekleşti. Eğer Hasan Arat, 27 Kasım’da kulüp başkanlığından da istifa etseydi, Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk, olağanüstü kongre kararı alabilecek durumdaydı.
6 Aydan Az Süre Kaldığı İçin Olağanüstü Kongre Kararı Alınamıyor
Ancak, Arat’ın ikinci istifası sonrasında, bir sonraki kongreye 6 aydan az bir süre kaldığı için tüzük gereği olağanüstü kongre kararı alınma imkanı kalmamış oldu. Beşiktaş Tüzüğü’ndeki ilgili maddede şu ifadeler yer almaktadır:
Bir İhtimal Daha Var
Beşiktaş Tüzüğü’nün 25. maddesinin 5. fıkrasına göre, eğer Beşiktaş yönetim kurulunda yeterli sayıda istifa olursa, 30 gün içerisinde olağanüstü seçimli genel kurula gidilebiliyor. Bu durum, tüzükte şu şekilde ifade edilmektedir:
“Yönetim Kurulu üyeliklerinin boşalması ve yedek üyelerin katılımı ile Yönetim Kurulu toplantı çoğunluğunun sağlanamaması halinde, Yönetim Kurulu düşmüş sayılır. Bu durumda tüzük hükümlerine göre 30 (otuz) gün içinde Başkan ve Yönetim Kurulunun seçimi için yeni bir Olağanüstü Seçimli Genel Kurul yapılır.”
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlamasıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde, “yenidoğan çetesi” davasında yargılanan sanıkların da aralarında bulunduğu 23 şüpheli ile 3 şirketin mal varlıklarına tedbir konulmuş, bazı hastaneler ve şirketlere kayyum atanmıştır.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından gerçekleştirilen soruşturma, İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine yol açtıkları ve haksız kazanç elde ettikleri iddialarını kapsamaktadır. Bu bağlamda, sanıkların da arasında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçundan yeni bir soruşturma başlatılmıştır.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 47 sanığın yargılandığı dosya üzerinden şüphelilerin suç işlediği dönemde kara para aklama eylemi olup olmadığını belirlemek amacıyla inceleme yapılması için MASAK raporu talep edilmiştir. Alınan raporda, şüpheliler ve mal varlığı açısından sorumlu olan kişilerin “mal varlığı değerlerini aklama” suçunu işlediklerine dair kuvvetli şüphelerin bulunduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, şüphelilerin ve bazı şirketlerin taşınır, taşınmaz, hak ve alacaklarına el konulması talep edilmiştir.
Soruşturma kapsamında, raporda yer alan hususlar doğrultusunda Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “yenidoğan çetesi” davasında sanık olarak yargılanan ve suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen Fırat Sarı, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz, Sümeyye Nur Taşçı (Arslan), Hüseyin Günerhan, Hasan Basri Gök, Mehtap Sayar, Cansu Akyıldırım, Çağla Durmuş, Deniz Korkmaz, Hakan Doğukan Taşçı, Damla Atak, Renas Kılıç, Ceren Hatice Kırım (Olcar), Mehmet Halis Başlı ve Murat Mantuş’un mal varlıklarına el konulmuştur.
13 Hastane ve 3 Şirkete Kayyum Atandı
Hakimlik, Anıl Çakır Gönen, Melike Özdemir, Adnan Sarı, Aydın Sarı, Ayfer Sarı, Metin Sarı ve Serhad Sarı ile birlikte, GMZ Sağlık Hizmetleri İnşaat ve Turizm Limited Şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi ve Sarıoğlu Turizm Ticaret AŞ’nin de mal varlıklarına el koyma kararı almıştır.
Ayrıca, aşağıda listelenen hastanelere ve şirketlere kayyum atanmıştır:
Kaynak: Patronlar Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Dikili’de bulunan ve “kesin korunacak hassas alan” olarak ilan edilen Garip Adası, icra yoluyla 1 milyar 73 milyon lira muhammen bedel ile satışa sunuldu. 2010 yılında Fİ Yapı tarafından 32 milyon dolar karşılığında satın alınan ada, 2016 yılında FETÖ soruşturması kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmişti. Garip Adası, doğal güzellikleri sayesinde ‘İzmir’in Maldivleri’ olarak anılmaktadır.
GARİP ADASI İHALEYE ÇIKIYOR
Toplam 357 bin 731 metrekarelik alanı kapsayan Garip Adası, Dikili İcra Dairesi tarafından 22-29 Ocak 2025 tarihleri arasında elektronik ortamda gerçekleştirilecek ihale ile 1 milyar 73 milyon 854 bin TL muhammen bedel ile satışa çıkarılacak.
İZMİR’İN MALDİVLERİNDE 350 MİLYON DOLAR YATIRIM
Turistik gezilere de ev sahipliği yapan adanın icradan satış hikayesi, 2010 yılına kadar uzanmaktadır. Adanın, FETÖ soruşturması çerçevesinde kayyum atanan Fİ Yapı’ya geçtiği dönemde, adanın turizm potansiyeli oldukça büyük olarak değerlendirilmişti.
ADADAKİ PROJEYE ‘Fİ İSLAND’ ADI VERİLMİŞTİ
Fİ Yapı’nın Garip Adası’nı satın aldığı 28 Nisan 2010 tarihinde yapılan basın toplantısında, ada için 32 milyon dolara mal olduğu ve toplamda 350 milyon dolar yatırım yapılacağı ifade edilmişti. Projenin detayları arasında 5 yıldızlı otel inşası, toplam 200 bin metrekarelik inşaat alanı, 5 bin yatak kapasitesi ve yılda 9 ay hizmet verme hedefi yer alıyordu. Bu projeye ‘Fİ İsland’ adı verilmişti.
FETÖ SORUŞTURMASI KAPSAMINDA TMSF’YE GEÇMİŞTİ
Ancak, bu açıklamaların ardından adaya herhangi bir yatırım yapılmadı. Fİ Yapı, maddi sorunlar yaşamaya başladı ve birçok projesi yarım kaldı. 28 Eylül 2016’da Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan FETÖ soruşturması sonucunda, Fİ Yapı’ya TMSF tarafından kayyum atandı ve böylece Garip Adası da dahil olmak üzere şirketin tüm malvarlıkları devletin denetimine geçti.
ADA İÇİN İSTENEN RAKAM BELLİ OLDU
Karaya 1.1 kilometre mesafede bulunan Garip Adası için belirlenen 1 milyar 73 milyon 854 bin 800 liralık muhammen bedel, ilk açık artırmada teklif gelmezse, ikinci artırma 20-27 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir.
YABANCI ŞİRKETLER İHALEYE KATILAMAYACAK
İhaleye konu olan taşınmaz, ‘ada’ statüsünde olduğundan, yabancı uyruklular ve yabancı şirketlerin katılımı mümkün olmayacaktır. İhale ilanında adanın özellikleri ise şu şekilde sıralanmaktadır:
GARİP ADASI “KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN” İLAN EDİLMİŞTİ
Garip Adası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 21 Mayıs 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla “kesin korunacak hassas alan” statüsüne alınmıştır.
TURKUAZ DENİZİ VE BEMBEYAZ KUMSALLARI BÜYÜLÜYOR
Bembeyaz kumları, turkuaz renkli, sakin ve berrak denizi ile mavi ve yeşilin buluştuğu çeşitli koylarıyla bu bölge, “Ege’nin Maldivleri” olarak tanımlanmaktadır.
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’nin enerji alanında merkezi bir konuma ulaşması için gerekli yatırım ve anlaşmaları kararlılıkla hayata geçirmeye devam ettiklerini vurguladı. Bayraktar, bu kapsamda, Birleşik Krallık ile önemli bir anlaşma imzaladıklarını duyurdu.
ENERJİ VE İKLİM DİYALOĞU KONULU MUTABAKAT İMZALANDI
Bayraktar, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Birleşik Krallık Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Bakanı Sayın Ed Miliband ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonucunda, temiz enerjiye geçiş, düşük karbonlu hidrojen ekonomisi, şebeke modernizasyonu, bölgesel enterkonneksiyonlar ve küçük modüler reaktörler gibi alanlarda önemli iş birliklerini kapsayan ‘Enerji ve İklim Diyaloğu’ konulu bir mutabakat zaptı imzaladık. Bu anlaşma, enerji arz güvenliğimizin artırılması ve bağımsızlığımızın pekiştirilmesi adına kritik bir adım olmuştur. Her iki ülke için de hayırlı olmasını diliyorum.”
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Feramuz ERDİN olarak, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (İASKF) Asbaşkanı sıfatıyla katıldığım toplantıda, federasyonumuzun genel başkanı ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Genel Başkanı olan Ali Düşmez ile İASKF Genel Sekreteri Asım Özdemir de yer aldı. Bu anlamlı toplantı, Beyoğlu Kulüpler Birliği Başkanı ve TFF Amatör İşler Kurulu üyesi Bayram Gölcük tarafından düzenlendi. Toplantıya; Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, İBB İl Spor Hizmetleri Müdürü İlker Öztürk, Beyoğlu Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Metin Albayrak, SPORİŞ Sendikası Genel Başkanı Ahmet Topçu ve Kasımpaşa Spor Kulübü’nün 22 yıllık başkanı Hasan Hilmi Öksüz gibi önemli isimler katıldı.
Sporun özüne uygun bir şekilde, katılımcıların her biri, hangi siyasi partiye ait olursa olsun veya hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun, ortak bir duygu ve düşüncede birleşti: “Gençliğin her türlü bağımlılıktan kurtulmasının en etkili yolu, onları spora yönlendirmek ve amatör sporu desteklemektir.”
Amatör sporun, yalnızca gönüllülerin çabalarıyla değil, aynı zamanda bir devlet politikası olarak ele alınması şarttır. Bugün gençleri esir alan bağımlılıkların, bunun yanında ekran bağımlılığının da çözümü, onları spora yönlendirmekten geçmektedir. Amatör sporun mali olarak desteklenmesi, spor yeteneği olan gençlerin seçilerek yetiştirilmesi için daha etkili mekanizmaların kurulması önemlidir. Devletin amatör spora ayırdığı bütçe, Milli Eğitim’e ayırdığı bütçeden daha az olmamalıdır. Çünkü spor, sağlıklı nesillerin yetişmesi için en önemli etkinliktir.
Kaynak: Patronların Dünyası