34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
24 Kasım 2024 Pazar
Türk Dermatoloji Derneği tarafından Antalya’da düzenlenen 32. Ulusal Dermatoloji Kongresi, 20 Kasım’da başlamış olup yarın sona erecek. Kongreye Türkiye’nin dört bir yanından dermatoloji uzmanları katılmakta. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, kongrenin dermatoloji alanındaki güncel gelişmeler, sık görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri üzerine yoğunlaştığını belirtti.
Prof. Dr. Yılmaz, kamu hastanelerinde dermatoloji uzmanlarının muayene sürelerinin ortalama 5 dakika ile sınırlı olmasının yetersiz olduğunu ve bu sorunun acil çözüm beklediğini vurguladı.
Sosyal Medyada Artan ‘Ben Silme’ Reklamları
Derneğin Dermoskopi Çalışma Grubu Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bengü Nisa Akay, son yıllarda sosyal medyada giderek artan ‘lazerle ben silme’, ‘ben temizliği’ gibi reklamların ciddi sağlık riskleri taşıdığını ifade etti. Akay, bu tür uygulamaların çoğunlukla dermatoloji uzmanı olmayan kişiler tarafından, genellikle güzellik merkezlerinde yapıldığını belirtti.
Benlerle ilişkili kanser türü olan ‘melanom’un her yaşta görülebileceğini ve oldukça ölümcül olabileceğini hatırlatan Akay, “Erken aşamadaki bir kanserli beni teşhis etmek, dermatoloji uzmanı için bile zordur. Doğru tanı koyabilmek için deneyimli bir dermatoloji uzmanı ve dermoskop kullanabilme becerisi gereklidir. Kanserli bir bene uygulanacak yanlış bir işlem, hastanın yaşamını tehlikeye atabilir.” diye konuştu.
Benlerin Cerrahi Yöntemlerle Çıkarılması Gerekmektedir
Akay, Sağlık Bakanlığı’nın, bu tür reklamları yapan hekim dışı kişilerin sosyal medyada sıkı bir şekilde izlenmesi ve gereken müdahalelerin hızlı bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. “Bu tür eylemler, insan hayatını tehlikeye atmak anlamına gelmektedir ve bu kişiler henüz herhangi bir resmi veya hukuki yaptırım ile karşılaşmamaktadır.” dedi.
“Et beni” olarak bilinen lezyonların aslında cilt kanserinin başlangıç aşaması olabileceğine dikkat çeken Akay, “Benlerin çıkarılması yalnızca cerrahi yöntemlerle yapılmalıdır. Lazer, dondurma veya yakma gibi yöntemler, dermatoloji uzmanının onayı olmadan uygulanmamalıdır.” dedi. Vatandaşların bu tür işlemlere karşı dikkatli olmaları ve uygulayıcının mesleki yeterliliğini sorgulamaları gerektiğini belirten Akay, 26 Kasım’da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından düzenlenecek ücretsiz bir sempozyumla halkı bilgilendireceklerini açıkladı.
Jel Tırnak ve Kalıcı Oje Uygulamaları Sağlık Riskleri Taşıyor
Derneğin Dermatoallerji Çalışma Grubu Sekreteri ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, gün geçtikçe yaygınlaşan jel tırnak ve kalıcı oje uygulamalarının sağlık açısından tehlikeler barındırdığını ifade etti. Bu uygulamalarda kullanılan kimyasal maddeler ve ultraviyole ışınlarının, tırnak çevresinde kaşıntı, kızarıklık ve döküntülere sebep olabileceğini belirtti.
Küçük, “Kullanılan kimyasallar, ‘kontakt egzama’ gibi hastalıklara yol açarak vücudun diğer bölgelerinde de problemlere neden olabiliyor.” dedi. Özellikle 18 yaş altındaki gençlerin bu tür uygulamalara yönelmesinin endişe verici olduğunu araştırmalarla ortaya koydu.
Jel tırnak uygulamalarının, tırnakların travmaya ve ultraviyole ışınlarına maruz kalmasını artırdığını belirten Küçük, “Bu işlemlerin sık yapılması, deri kanseri riskini arttırmaktadır.” diye ekledi.
Güneş Yanığı ve Deri Kanseri Riski
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi, Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Yalçın, deri kanserinin en önemli tetikleyicilerinden birinin güneş ışınları olduğuna dikkat çekti. Güneş koruyucu ürünler ve uygun giysilerin kullanımının büyük önem taşıdığını belirterek, “Ultraviyole indeksini takip etmek, dışarı çıkmadan önce dikkat edilmesi gereken bir durumdur.” uyarısında bulundu.
Özellikle çocukların güneşten korunmasının kritik olduğunu vurgulayan Yalçın, “İnsanların güneş maruziyetinin yüzde 80’inin çocukluk döneminde gerçekleştiği göz önüne alındığında, bu dönemde korunma şarttır. Çocuk yaşta bir kez bile güneş yanığına maruz kalınması, ileride cilt kanseri riskini yüzde 50 artırabilir.” şeklinde konuştu.
Solaryumların Zararları
Solaryumların zararlı etkilerine yönelik soruları yanıtlayan Yalçın, bunun deri kanseri açısından ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti. Solaryumlarda D vitamini alımının mümkün olmadığına dikkat çeken Yalçın, “Solaryum, Avrupa’nın birçok ülkesinde 16 yaşından önce yasaklanmıştır. Bu tür uygulamalar, deri kanseri riskini artırmakla kalmaz, aynı zamanda deri yaşlanmasını da hızlandırır.” dedi.
Sonuç olarak, dermatoloji uzmanları, vatandaşları bu sağlık riskleri konusunda bilinçlendirmek ve koruyucu önlemler almak için sürekli olarak uyarılarda bulunmaktadır.
Kaynak: Patronların Dünyası