CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay’ın haberleşme ücretleriyle ilgili önemli bir karar verdiğini duyurdu. Sarıbal, bu kararla birlikte tüketicilerin uzun yıllardır maruz kaldığı haksız uygulamaların sona erdiğini ifade etti.
Sarıbal, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde yıllarca süren ve tüketicilerin mağduriyetine yol açan bir uygulama, nihayetinde yargı kararıyla son buldu. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Turkcell GSM operatörünün abonelerden ‘hizmet bedeli’ adı altında aldığı ücretlerin hukuksuz olduğuna hükmetti. Bu karar, milyonlarca tüketiciyi etkileyen büyük bir gelişmedir.”
Devamında, “Dava sürecinin başlangıcında her aboneden 1,5 TL olarak alınan bu ücret, günümüzde 5 TL seviyesine kadar yükselmiştir. Elde edilen veriler, bu uygulama dolayısıyla operatörün aylık 200 milyon TL’ye kadar gelir elde ettiğini göstermektedir. Yargıtay, bu tür hizmet bedellerinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir. Turkcell, bu karara rağmen milyonlarca abonesinden bu bedeli almaya devam edemez.” dedi.
“Kesilen Ücretlerin İadesi Gereklidir”
Sarıbal, Türkiye genelindeki milyonlarca tüketicinin yıllardır sistematik bir soyguna maruz kaldığını vurgulayarak, “Bugün Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bu hukuksuz uygulamaya son veren kararı, halkın alın terine yapılan organize bir saldırıya karşı kazanılmış bir zaferdir. Ekonomik zorluklarla mücadele eden halkımız, GSM operatörlerinin fahiş kazançlarını kabul edemez hale gelmiştir.” dedi.
Sarıbal, ayrıca mağdur olan vatandaşların kesilen ücretlerinin geri ödenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini belirtti. İlgili şirketlerin hesap vermesi ve haksız kazançların mutlaka geri alınması gerektiğini savundu. Tüketicilerin haklarını koruma mücadelesinde emeği geçen Tüketicileri Koruma Derneği’ne ve destek veren herkese teşekkür etti.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, ABD Merkez Bankası (Fed), ülke ekonomisinin mevcut durumuna dair önemli değerlendirmeleri içeren “Bej Kitap” raporunun kasım ayı bültenini yayınladı. Bu rapor, Fed’in 12 şubesinden gelen analizlerle oluşturulmuş olup, ekonomik faaliyetlerin çoğu bölgede hafif bir artış gösterdiğini ortaya koydu.
Raporda, ekonomik büyümenin genel olarak küçük bir ölçekte gerçekleştiği, buna rağmen büyüme beklentilerinin ülkenin farklı coğrafya ve sektörlerinde ılımlı bir artış kaydettiği vurgulandı. İş dünyası temsilcilerinin, talebin önümüzdeki aylarda artacağına dair taşıdıkları iyimserlik, raporda dikkat çeken bir diğer husus oldu.
Ayrıca, tüketici harcamalarının genel olarak yatay bir seyir izlediği kaydedildi. İş gücü piyasasını ele alan değerlendirmelerde ise, istihdam seviyelerinin bölgeler genelinde yatay seyrettiği veya hafif bir artış gösterdiği belirtildi. Rapor, işe alım faaliyetlerinin durgun bir seyir izlediğini ve işten çıkarma seviyelerinin de düşük olduğunu ifade ediyor.
İstihdamın önümüzdeki yıl boyunca yatay seyretmeye devam etmesinin veya hafif bir artış göstermesinin beklendiği ifade edildi. Ücret artışlarının çoğu bölgede mütevazı bir hızda gerçekleştiği de raporda yer aldı. Ek olarak, fiyatların genel olarak mütevazı bir hızda arttığına dair bulgular paylaşıldı.
Rapor, girdi fiyatlarının birçok işletme için satış fiyatlarından daha hızlı bir artış gösterdiğine ve bunun da kar marjlarının düşmesine yol açtığına dikkat çekti. Artan sigorta fiyatlarının da birçok işletme için önemli bir maliyet baskısı oluşturduğu vurgulandı. Raporda, “Görüşülen kişiler, fiyat artışının mevcut hızının devam etmesini beklediklerini belirtirken, bazı bölgelerdeki işletmeler tarifelerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü önemli bir risk oluşturduğunu ifade etti.” şeklinde ifadeler yer aldı.
Ensonhaber.com’un haberine göre; İHA Süper Lig ekiplerinden Samsunspor, ligin 14. haftasını en yakın rakibi Eyüpspor’un 6 puan önünde, lider Galatasaray’ın ise 6 puan gerisinde 3. sırada tamamladı. Türkiye Kupası 4. Tur’da yedek ağırlıklı oyuncularla çıktığı 52 Orduspor FK maçını kaybederek elenen Samsunspor’da Futbol Direktörü Fuat Çapa, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. Çapa, transfer yasaklarına rağmen elde edilen başarı ve gelecek hedefleri hakkında bilgi verdi.
“KUPADAN ERKEN AYRILDIĞIMIZ İÇİN ÜZGÜNÜZ”
Türkiye Kupası’na erken veda ettikleri için duydukları üzüntüyü dile getiren Fuat Çapa, şu ifadeleri kullandı:
“Mağlup olmak bizim için asla olumlu bir durum değil. Her karşılaşmayı galip gelmek için oynuyoruz. Kupada beklediğimiz sonuç ve oyunu elde edemedik.”
“Kupa, az süre alan oyuncularımızı görmek adına kritik bir dönemdi. Ancak maalesef oradan beklediğimizden daha erken ayrıldık. Bu nedenle üzgünüz.”
“Şimdi tamamen lige konsantre olacağız. Süper Lig’de kalan maçlarda en iyi sonuçları elde etmek için mücadele vereceğiz.”
İlk hedeflerinin kümede kalma adına kendilerine yetecek 42 puanı toplamak olduğunu yineleyen Çapa, şu şekilde devam etti:
“İlk devrenin son 2 maçını üst üste deplasmanda oynayacağız. Eyüpspor’un ardından Sivas’ta devreyi kapatacağız. Her iki maç da zorlu deplasmanlar olacak.”
“Ligde kolay maç yok. Her karşılaşmaya iyi hazırlanmak ve konsantre olmak zorundayız. İkinci devrelerin genellikle daha zor geçtiğini biliyoruz.”
“Alacağımız puanlar, ikinci devre için önümüzü görmemiz açısından önemli olacak. 42 puanı ne zaman yakalayacağımız, ardından hedeflerimizi belirlememizde yardımcı olacak.”
“Avrupa kupalarına gitme konusunu şu aşamada konuşmak için erken. Maçları ciddiyetle oynayıp, hedeflerimizi belirlemek için puan toplamaya odaklanmalıyız.”
“TÜRKİYE’NİN 5. BÜYÜK TAKIMI OLMAK İSTİYORUZ”
Fuat Çapa, Türkiye’nin gelecekte 5. büyük takımı olma hedeflerine de değindi:
“Dünyadaki tüm liglerde geçmişte şampiyonluk yaşamış takımlar genellikle ilk 4-5 sırada yer alır. Biz de Türkiye’nin 5. büyük takımı olmak istiyoruz.”
“Büyük takım olmak sadece şampiyonlukla ölçülmez. Kalıcı olarak ilk 5’e oynayan bir takım olmayı hedefliyoruz.”
“Başkanımızın da bu yönde hedefleri var. Eğer birkaç sezon boyunca ilk 5’te kalabilirsek, daha büyük hedefler koyma şansına sahip olacağız.”
“Samsunspor’un da diğer kulüpler ve camialar tarafından, ‘Beşinci büyük takım Samsunspor’ olarak anılması bizim için önemli.”
“BAŞARI NE KADAR ERKEN GELİRSE, İŞİMİZ O KADAR KOLAY OLUR”
Takımın planlanan süreden önce Avrupa kupalarına gitme hedefini de değerlendiren Çapa, sözlerini şöyle tamamladı:
“Belli şeyleri planlıyoruz, ancak bazen önünüze engeller çıkabiliyor. Planladığımız süreçte hedefe ulaşamayabiliyoruz.”
“Bazen de beklenmedik bir anda yolunuz açılıyor. Eğer bu süreci yakalayabilirsek, ‘Bunu planlamadık’ demeyiz.”
“Erken başarı elde edersek, işimiz o kadar kolay olacaktır.”
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA) Daha fazla bilgi için: Ensonhaber
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Federal Reserve (Fed) Başkanı Jerome Powell, New York Times‘in düzenlediği DealBook Zirvesi‘ne katılarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Powell, burada yaptığı konuşmada ABD ekonomisinin mevcut durumunu özetleyerek, “Ekonomi ve para politikası konusunda iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Powell, faiz oranlarıyla ilgili hızlı adımlar attıklarını vurgulayarak, işsizlik oranının hala düşük seviyelerde bulunduğunu ve enflasyonun %2’lik hedefe ulaşamasa da bu yönde ilerleme kaydedildiğini dile getirdi. Bu bağlamda, Eylül ayındaki faiz indiriminin istihdam piyasasını desteklemek açısından güçlü bir sinyal olduğunun altını çizdi.
ABD Ekonomisi: Dünyanın Gıpta Ettiği Bir Yapı
Fed Başkanı, para politikasını ‘kısıtlayıcı’ tutma çabalarının devam ettiğini, ancak zamanla daha az kısıtlayıcı bir yaklaşım benimseyeceklerini belirtti. “ABD ekonomisi, dünyanın gıpta ettiği bir ekonomi. Bunu korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım,” dedi.
Donald Trump Yönetimi Üzerine Değerlendirmeler
Powell, Fed’in bağımsızlığının önemini vurgularken, ABD’nin eski Başkanı Donald Trump yönetimiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Fed’in bağımsızlığına dair herhangi bir endişesi olmadığını belirten Powell, şu cümleleri sarf etti: “Gölge bir Fed Başkanı atanmasının masada olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Fed ve ABD Hazine Bakanlığı arasındaki ilişki Trump döneminde de sürecektir.”
Ensonhaber.com’un haberine göre; Anadolu Ajansı (AA) Memur-Sen’in Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliği ile düzenlediği “Kamu Personel Sisteminin Güncel ve Hukuki Sorunları Sempozyumu” Ankara’da gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sempozyumda yaptığı konuşmada “Kamu personelimizin ihtiyaç ve sorunlarını tespit etmeye, onlarla birebir ilgilenmeye, şartlarını iyileştirmeye devam edeceğiz.” şeklinde açıklamada bulundu.
Bakan Vedat Işıkhan, “Bakanlık olarak en büyük hedefimiz, tüm mensuplarının huzur ve güven içerisinde görevini ifa ettiği, hak ve adaletin tam manasıyla hakim olduğu, her bakımdan daha müreffeh bir çalışma hayatını ve kamu sendikal hareketini hep birlikte tesis etmektir.” dedi.
Kamu Görevlilerinin Mali ve Özlük Hakları
Kamu, özel sektör, sivil toplum veya akademi fark etmeksizin ülkenin güçlenmesinin, ekonominin büyümesinin, insanların gelecek kaygısı yaşamadan iş ve güç sahibi olmasının herkesin ortak hedefi olduğunu belirten Bakan Işıkhan, şöyle konuştu: “Bu ortak hedef etrafında hep birlikte çalışıyor, mevcut sorunlarımıza kalıcı çözümler üretiyoruz. Kamuda nitelikli hizmetlerin üretilmesini sağlayan fedakar kamu görevlilerimizin mali ve özlük haklarını geliştiriyoruz. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan sendikalarımızın büyümesi ve gelişmesi için örgütlenmelerine destek oluyoruz. Toplu sözleşmeler yaparak kamu görevlilerimizin çalışma şartlarını, sosyal ve özlük haklarını ve refah seviyelerini artırmaya çalışıyoruz. Bunları da hükümet olarak, sosyal diyalog anlayışımız gereği sendikalarımızla yapıyoruz.”
Çözülemeyen Sorunların Üstesinden Geldik
Işıkhan, güvenlikten adalete, eğitimden sağlığa kadar her alanda milyonlarca kamu çalışanının aralıksız işleyen büyük bir mekanizmayı ayakta tuttuğunu belirterek, “Hükümetimizin göreve geldiği günden bugüne, mevcut sorunlarını çözmek amacıyla üzerinde en yoğun mesai harcadığı, hassasiyetle çalıştığı kesimlerin başında kamu personeli gelmektedir. Bugüne kadar çözülemez denilen, adeta kangren olmuş ne kadar sorun varsa birlikte çözdük, çözmeye de devam ediyoruz.” diye vurguladı.
Toplu Sözleşme İle Sağlanan Gelişmeler
Toplu sözleşme hakkıyla kamu personelinin mali ve sosyal haklarında büyük ilerleme sağladıklarını ifade eden Işıkhan, şunları kaydetti: “Milletimizin artan refahının bir yansıması olarak, kamudaki iş ve istihdam alanlarını genişletip vatandaşlarımıza hızlı, etkin ve güvenilir kamu hizmetlerinin sunulmasını sağladık. Kamu personellerimiz ile hizmetleri halkımıza bugün çok daha etkin ve yaygın şekilde ulaştırabiliyoruz. Bunun yanı sıra iktidara geldiğimiz günden bu yana milli gelir artışıyla bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı sürekli artırdık. Sadece niceliksel olarak değil niteliksel olarak da kamu personel sistemimizi geliştirmeyi hedefledik.”
Hakların Geliştirilmesi ve Revize Edilmesi
Çalışanların sahip oldukları hakları teslim etmenin yanı sıra, çağın şartlarına göre geliştirdiklerini ve revize ettiklerini belirten Bakan Işıkhan, “Kadınlara yönelik en büyük ayrımcılık olan kamuda başörtüsü yasağını sona erdirdik. En temel haklardan biri olan kamu personeli sendikacılığını destekledik ve güçlendirdik. Personel politikalarını belirlerken, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile hareket ettik.”
Katılımcı Yönetim Anlayışı
Işıkhan, 22 yılda insanı merkeze alan politikalarla sosyal devlet olgusunu güçlendirdiklerini, ekonomide, siyasette, sosyal politikalarda değer üreterek insanı ve toplumu güçlendiren adımlar attıklarını anımsatarak, “Tüm reformları, taraflarla istişare ederek gerçekleştirdik. Kamu hizmetlerini daha etkili ve doğru şekilde yürütmek için istişare mekanizmalarını işleterek iletişim kanallarını her zaman açık tuttuk. Çalışma hayatının doğasında var olan sosyal diyaloğu merkeze alan ortak platformları fikir ya da görüş ayrımı yapmadan tüm tarafları dikkate alarak oluşturduk.” ifadelerini kullandı.
Hukuki Kuralların Değerlendirilmesi
Bakan Vedat Işıkhan, insana hizmeti merkeze alan ve bünyesinde insan toplulukları olan her mekanizmanın, zamanla birtakım hukuki ya da sosyal sorunlarla karşılaşabileceğini ve değişim ile dönüşüme ihtiyaç duyabileceğini ifade ederek, “Bu durum toplumsal hayat dinamiğine bağlı çok tabi bir süreçtir. Ancak unutmamalıyız ki toplumsal sorunlar yine toplumların ortak aklı ve ortak gücü ile çözüme kavuşabilir. Kamu çalışma hayatını düzenleyen, kamu sendikacılığı ve toplu sözleşme düzenini ilgilendiren hukuki kuralların, katılımcı yönetim anlayışımızın gerekli kıldığı çerçevede, konunun birinci derece muhatapları başta olmak üzere toplumun ilgili tüm kesimlerinin görüş ve önerileriyle katkı sunduğu istişare platformlarında değerlendirilmelidir.”
Kamu Personelinin Şartlarının İyileştirilmesi
Güncel ihtiyaçlara ilişkin çözüm önerilerinin tartışılacağı sempozyumun, sadece sistemi iyileştirmekle kalmayıp, ortak çalışma kültürüne de büyük katkılar sağlayacağını vurgulayan Vedat Işıkhan, şu ifadeleri kullandı: “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kamu idaresinin asli unsuru, yürütücüsü ve uygulayıcı olan kamu personelimizin bu tür platformlar vesilesiyle ihtiyaç ve sorunlarını tespit etmeye, onlarla birebir ilgilenmeye, şartlarını iyileştirmeye devam edeceğiz.”
06:35
06:35
News
