Yeni Trafik Poliçesi Düzenlemeleri Hakkında Önemli Duyuru
Ensonhaber.com’un haberine göre; İHA Türkiye Odalar Borsalar Birliği sektör meclis üyesi Akın Duman, araç sahiplerini yakından ilgilendiren kritik bir uyarıda bulundu. Son gelişmeler ışığında, araç satın alındıktan sonraki 15 gün içerisinde poliçe yaptırma imkanının sigortalılar için sona erdiğini duyurdu.
“İLGİLİ KARAR İLE AŞAĞIDAKİ MADDELER YÜRÜLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR”
Duman, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Anayasa Mahkemesi’nin karar metnine göre, araç satışının yapıldığı gün sigortalıların trafik poliçelerini yaptırma zorunluluğu bulunmaktadır. 5 Mart 2024 tarihli ve 32480 sayılı Resmi Gazete’de, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptallerine dair karar verilmiştir. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren dokuz ay sonra, yani 5.12.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir. İlgili karar ile aşağıdaki maddeler yürürlükten kaldırılmıştır.
“15 GÜN İÇİNDE FESHEDEBİLİR”
Duman, yürürlükten kalkan maddeleri şu şekilde sıraladı:
Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi durumunda, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmekle yükümlüdür.
Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde feshetme hakkına sahiptir.
Sigorta, fesih tarihinden sonraki on beş gün boyunca geçerli olmaya devam edecektir.
Patronlar Dünyası’nın aktardığına göre; iç güvenlik alanında önemli düzenlemeler içeren yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edildi. Bu yasa, güvenliği artırmayı ve yasadışı faaliyetleri önlemeyi amaçlıyor.
Yetkisiz Çakar Kullanımına Ciddi Cezalar
Yeni yasayla birlikte, yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanan sürücülere 96 bin lira para cezası uygulanacak. Bu yasaklı donanımı kullananların sürücü belgeleri 30 gün süreyle geri alınacakken, söz konusu araçlar da aynı süreyle trafikten men edilecek.
Ruhsatsız Silah Taşımaya Yönelik Ceza Artışı
Ruhsatsız silah taşıyan, satın alan veya bulunduran kişilere yönelik hapis cezası da ağırlaştırılıyor. 1 yıl olan alt sınır, 2 yıla; 3 yıl olan üst sınır ise 4 yıla çıkarılıyor. Ayrıca, ateşli silahların namlu, sürgü, ateşleme iğnesi gibi parçalarını ülkeye sokan ve satanlara 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verileceği belirtiliyor.
Çarşı ve Mahalle Bekçilerine Üst Arama Yetkisi
Yeni düzenlemelerle birlikte, çarşı ve mahalle bekçilerine de önemli yetkiler veriliyor. Bekçiler, durdurdukları kişiler üzerinde veya araçlarında silah bulunduğu konusunda yeterli şüpheye sahip olduklarında, kişiyi elle dıştan arayabilecek ve araçların dışarıdan görünür bölümlerini kontrol edebilecekler.
Bu düzenlemelerle birlikte, iç güvenliğin artırılması ve yasadışı faaliyetlerin önlenmesi hedefleniyor.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Bursa’daki Uludağ Oteller Bölgesi’nde faaliyet gösteren T.S.T. A.Ş. unvanlı işletmede, geçen yıl 500 TL’ye satılan bir kase çorbanın bu yıl 1.000 TL’ye satıldığına dair basında yer alan haberler üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Gürcan, Bursa Ticaret İl Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerin sonucunda, söz konusu çorba fiyatının 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliği çerçevesinde incelendiğini ifade etti. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, işletme yetkililerinin sunduğu savunmalar ve ekleriyle birlikte oluşturulan tutanağın, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na iletileceği ve bu durumun işletmeye 1.000.000 TL’ye kadar cezai işlem uygulanabileceği belirtildi.
Ayrıca, denetim sürecinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Fiyat Etiketi Yönetmeliği kapsamında da çeşitli aykırılıkların tespit edildiği kaydedildi. Özellikle, işletmede satışa sunulan 38 ürünün ayırıcı özelliklerinin belirtilmediği, bu eksikliğin hem kapı girişinde hem de işletme içerisinde yer almadığı belirlendi. Toplamda 76 aykırılık tespit edilmesi dikkat çekti.
Fiyat listelerinde, tüm vergiler dahil ürün satış fiyatlarının belirtilmediği,
Ürünlerin satış fiyatının uygulamaya başlandığı tarihin eksik olduğu,
Bu tespitler ışığında, ilgili işletmeye toplamda 171.600 TL idari para cezası uygulanmış oldu. Bu durum, tüketici haklarının korunması ve haksız fiyat uygulamalarının önlenmesi açısından büyük bir öneme sahip.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, yıllar süren hızlı büyümenin ardından Ziegler Holding, zorunlu iflas başvurusunda bulundu. Avrupa’nın en büyük kereste fabrikasını işleten bu büyük kereste grubu, geleceği belirsiz bir duruma girdi. Görünüşe göre, 2024 yılı için bir buçuk milyar avronun üzerinde gelir elde etmesi beklenen grup, son yıllarda büyük ölçekli genişlemeler gerçekleştirmişti.
Merkezi Yukarı Pfalz’daki Plößberg’de bulunan Ziegler Holding GmbH, iflas başvurusunu yaptı. Şirketin yan kuruluşlarının da bu durumdan nasıl etkileneceği henüz netlik kazanmadı.
“KERESTE BARONU” İFLAS ETTİ
Genel Müdür Stefan Ziegler, yerel basında “kereste baronu” olarak tanımlanıyor ve şirketin web sitesinde kendisini “kereste ustası” olarak tanıtıyor. Yıllardır sektörün öncülerinden biri olarak kabul edilen Ziegler, Avrupa’nın en büyük kereste fabrikasını işletiyor ve ahşap lifli yalıtım levhaları, pelet ve prefabrik ev inşaatı gibi çeşitli ürünlerin üretiminde faaliyet gösteriyor. Şirket, toplamda 34 lokasyona sahip ve yaklaşık 30 iştiraki olan grubunda 3.200 çalışan barındırıyor. İflas işlemleri sürecinde ticari faaliyetlerin mümkün olduğunca kısıtlama olmaksızın devam edeceği bildirildi.
BİRÇOK ALANA GİRDİ
Wirtschaftswoche’nin aktardığına göre, şirket son dönemlerde güçlü bir büyüme kaydetti. 2020 yılında 331 milyon Euro olan cirosu, 2022’de 1 milyar Euro’nun üzerine çıktı. Rapora göre, 2023’te cirosunun 1,3 milyar Euro’ya ve 2024’te 1,6 milyar Euro’ya yükselmesi bekleniyor. Ziegler, yeni üretim tesislerine büyük yatırımlar yaptı, İsveç’teki şirketleri devraldı ve oteller, restoranlar, emlak kiralama ve medya gibi sektör dışı alanlara da giriş yaptı. Ancak, Wirtschaftswoche’ye göre Ziegler Holding GmbH’nin borçları da önemli ölçüde arttı; bankalara olan borçlar 2022 yılı konsolide mali tablolarına göre 326 milyon Euro’ya ulaştı.
YAKACAK ODUN İÇİN DAHA AZ TALEP
Rapora göre, zayıf ekonomi ve keresteye olan talebin düşmesi, şirketi ciddi anlamda zorluyor. Grup, 2023 yılında kırmızı rakamlarla kapandı. Artı49’da yer alan habere göre, kereste endüstrisi şu anda tekrarlayan bir durgunluk süreci yaşıyor. Özellikle konut inşaatlarındaki kriz, sektörü büyük ölçüde etkiliyor. Alman Kereste ve Kereste Endüstrisi Birliği’ne göre, şirketlerin yüzde 40’ı şu anda kötü iş durumundan şikayetçi. Görünürde bir iyileşme işareti yok ve yakacak oduna olan talep de oldukça düşük. Ancak, küresel piyasalardaki hava yavaş yavaş iyileşiyor ve kereste fiyatları, Kasım 2024 itibarıyla son dokuz ayın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Bu durumun arkasındaki nedenler arasında kereste sıkıntısı, ABD ve Kanada’da kereste üretimindeki zorluklar ve iklimle ilgili hasarlar yer alıyor. Ziegler Holding, bu gelişmelerden potansiyel olarak faydalanabilir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın TBMM’de Yapmış Olduğu Açıklamalar
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştirileri ve sorularına yanıt verdi. Bazı milletvekillerinin, “Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) çok sayıda personelin Dışişleri Bakanlığına görevlendirildiğine” dair iddialarına karşılık veren Fidan, Dışişleri Bakanlığında şu anda toplamda 39 genel müdürlük bulunduğunu belirtti. Fidan, “Ben, Milli İstihbarat Teşkilatından 6 genel müdür arkadaş getirmişim.” şeklinde konuştu.
Fidan, bu 6 personelin geçmişteki çalışma alanlarına ve Bakanlıkta hangi pozisyonda görev aldıklarına değinerek, bu kişilerin eğitimli ve uzmanlık sahibi olduğunu vurguladı. Kurumsallaşmaya verdiği önemi herkesin bildiğini ifade eden Fidan, “Kurumsal verimlilik önemlidir. Bunun için de alanında ihtisas sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman tercihimdir. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı ile ilgili soruları yanıtlayan Fidan, Vakfın Yönetim Kurulunu atadıklarını, faaliyete başladıklarını ve şu anda şirkete personel alımı sürecinde olduklarını kaydetti. Bakan Fidan, Vakfın faaliyetleri arasında Bakanlık personelinin çocukları için orta dereceli eğitim ve üniversite vizyonlarının bulunduğunu belirtti.
Bakan Fidan, “Bakanlığa ait araçlara lastik alımı yapıldığına” yönelik haberlerle ilgili bir soru üzerine, bu lastik alımlarının yurt dışındaki misyon şeflerinin kullandığı araçlar için gerçekleştirildiğini bildirdi.
Şengen Vizesi Üzerine Açıklamalar
Fidan, Şengen vizesine ilişkin soruları yanıtlarken geçmiş yıllarda Türkiye’den ve dünya genelinden yapılan Şengen vizesi başvuru ve ret oranları hakkında bilgiler paylaştı. Bakan Fidan, “2014 yılında Türkiye’den yapılan başvurularda ortalama ret oranı yüzde 4,4 iken, tüm Şengen başvurularında bu oran yüzde 5,1 olarak belirlenmiştir. 2015’te Türkiye için yüzde 3,9, dünya genelinde ise yüzde 6,2; 2016’da Türkiye için yüzde 4,4, dünya için yüzde 6,9; 2019’da dünya genelinde yüzde 9,7, Türkiye için yüzde 9,9; 2020’de Türkiye için yüzde 12,7, dünya için yüzde 13,6; 2021’de Türkiye için yüzde 16,9, dünya genelinde yüzde 13,4; pandemi döneminde ise 2022’de Türkiye için yüzde 15,7, tüm dünyada yüzde 17,9. Geçen yıl Türkiye için yüzde 16,1, dünya için ise yüzde 16 ret oranı mevcut. Bu senenin rakamları henüz açıklanmadı.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Türkiye’den geçmiş yıllarda Şengen vizesi başvurusunda bulunan kişi sayısını da paylaşan Fidan, “2019’da 906 bin vatandaşımız başvuruda bulunurken, 2021’de pandemi nedeniyle bu sayı 271 bine düştü. 2022’de 770 bin, 2023’te ise 1 milyon 55 bin kişi başvurdu. 2024’te bu sayının daha da artacağını düşünüyoruz. Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına rağmen, ret oranı binde 4 oranında artmıştır. Başvuru sayısı 278 bin 476, ret sayısı ise 48 bin 638 olmuştur.” diye konuştu.
Hakan Fidan, Şengen vizesinin değerlendirilmesi süresinin uzamasının iki ana nedeni olduğunu belirterek bunları; personel yetersizliği ve “Batı ülkelerinde özellikle göçmenlere yönelik gelişen politik tavır ile seçimlerde iç siyasetin inanılmaz derecede etkili oluşu” şeklinde sıraladı. Yurt dışına gitmek ve öğrenim görmek isteyen vatandaşların sayısının arttığını da vurgulayan Fidan, bu sorunun kökten çözülmesi için “vize serbestisi anlaşmasının” hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.
Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi
Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Birliği (AB) ile görüştükleri iki önemli başlığın vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi olduğunu belirterek, AB’ye üyelik perspektifiyle ilgili resmi politikanın sürdüğünü ifade etti. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyeliğinin stratejik hedef olmaya devam ettiğine dair söylemlerini de hatırlattı. AB ile müzakerelerde “başmüzakereci” rolünü, Dışişleri Bakanı olarak üstlendiğini dile getiren Fidan, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı ve ilgili genel müdürlüklerle eş güdüm halinde müzakereleri sürdürdüklerini anlattı.
Fidan, AB’nin, Türkiye’nin üyeliğine yönelik siyasi duruşunun değişmediğini ifade ederek, AB’nin dış politika ve dış jeopolitik durumu ile iç siyasetin gündemine taşıdığını kaydetti. Fidan, “Avrupa’nın kendi yaşadığı siyasal travmaların bir kısmında, bu türden büyük sorulara veremedikleri cevaplar da rol oynuyor. Bunu görmek gerekiyor. Sürekli yanılsama içinde oldukları bir alan var.” değerlendirmesinde bulundu.
06:23
06:23
News
