34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
23 Kasım 2024 Cumartesi
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), kasım ayı faiz kararını açıklayarak politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Ancak, açıklanan kararla birlikte aralık ayında olası bir faiz indirimine dair sinyaller vermesi, piyasalarda önemli dalgalanmalara yol açtı. Bu durum, faiz indiriminin 2025 yılına kalmayacağına dair tahminlerin güçlenmesine neden oldu.
Deneyimli iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, bugünkü blog yazısında faiz indirimine ilişkin zamanlamalar hakkında öngörülerde bulundu. Eğilmez, PPK’nın 21 Kasım tarihli toplantısı sonrası açıklanan karar metninde, önceki toplantılara nazaran bazı farklılıklar bulunduğunu vurguladı. Örneğin, bir önceki toplantıda enflasyonun ana eğiliminde bir yükseliş gözlemlendiği ifade edilirken, bu son toplantı metninde enflasyonun ana eğiliminde düşüş olduğu belirtildi. Ayrıca, maliye politikasının para politikasıyla eşgüdümünün arttığına dair yapılan vurgu, PPK karar metninin en önemli unsurlarından biri olarak öne çıkıyor. Zira geçmiş toplantılarda maliye politikasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştı. TCMB yetkililerinin, maliye politikasının para politikasını destekleyici bir şekilde yönetilmediğine dair üstü kapalı imaları dikkat çekiyor.
Üreticiler ve Çalışanların Şikayetleri
Eğilmez, ekonomideki daralma eğiliminin belirginleşmesiyle birlikte sanayicilerin, KOBİ yöneticilerinin ve esnafın şikayetlerinin arttığını belirtti. Reel sektör temsilcileri, satışların düşmesi nedeniyle kârlarının azaldığını ifade ediyor ve asgari ücretin geçmiş enflasyona değil, beklenen enflasyona göre artırılması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, eleman azaltma yoluna gideceklerini dile getiriyorlar. Öte yandan, asgari ücretliler, emekliler ve sabit ücretle çalışanların büyük çoğunluğu, aldıkları maaşlarla geçinmekte zorlandıklarını vurguluyor ve ücretlerinin en az geçmiş enflasyon kadar artırılmasını talep ediyorlar.
Siyasetçiler Büyümeden Yanadır
Eğilmez, Türk siyasetçilerinin büyüme ile enflasyon arasındaki tercihlerinin uzun vadede büyümeden yana olduğunu ifade etti. Kısa vadede enflasyonu düşürmeye yönelik önlemlere rıza gösterilse de, orta ve uzun vadede enflasyonla mücadele etmekten çok büyümeyi desteklemeye yönelildiğini belirtti.
Enflasyon Beklendiği Şekilde Düşmüyor
Enflasyon, beklenildiği gibi düşüş göstermiyor. Henüz baz etkisinin ötesinde bir düşüş eğilimi oluşmamış durumda. Baz etkisi dışında bir düşüş olmadan faizlerin indirilmesi bu aşamada pek de doğru görünmüyor. Anketlere dayalı beklentiler de enflasyonun hükümetin ve TCMB’nin hedeflediği seviyelere ulaşmayacağını ortaya koyuyor. Ayrıca, enflasyon bahane edilerek ücretlerde meydana gelen satın alma gücünün yeniden sağlanmaması, emekçi kesim için anlaşılması güç bir durum. Ancak bu tür bir artışın reel sektörü canlandırdığı da unutulmamalı. Şu anki durumda hükümet, iki taraflı baskı arasında sıkışmış bir görünüm sergiliyor.
Faiz İndirimi ve Asgari Ücret Artışı
TCMB’nin, hükümete destek vermek amacıyla aralık ayında faizi iki puan indirmesi, reel sektörü bir nebze sakinleştirebilir. Ocak ayında ise hükümetin asgari ücreti yüzde 35 oranında artırarak emekçilerin tepkisini azaltması ve böylelikle sermaye ile emeği ortak bir paydada buluşturması beklenebilir. Bu gelişmeler, piyasa dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Nagel, ABD Başkanı olarak seçilen Donald Trump‘ın önerdiği gümrük vergilerinin muhtemelen tüm taraflara zarar vereceğini savunan uzun bir politikacılar listesine katıldı. Nagel, Frankfurt’ta gerçekleştirdiği konuşmasında, bu tür tarifelerin uluslararası ticaret anlaşmazlıklarını yeniden körükleyeceğini ve çok taraflı düzeni daha da zayıflatacağını belirtti.
Nagel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tarifelerin uygulanması, yalnızca ABD’de değil, yurtdışında da önemli GSYİH kayıplarına yol açabilir. Bunun yanı sıra, Atlantik’in her iki yakasında artan enflasyon oranları ile karşılaşmamıza sebep olabilir.” Ayrıca, Avrupa’nın artık ortak bir davaya tabi olarak ulusal çıkarlarını birleştirmesi gerektiğini vurguladı ve Avrupa refah modelini koruyacak bir ekonomik çerçeve yaratmanın önemine değindi.
Kaynak: Patronların Dünyası
Ensonhaber.com’un haberine göre; A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar Ligi’nde A Ligi’ne yükselmek için Macaristan ile play-off aşamasında karşı karşıya gelecek. Bu heyecan dolu mücadele, mart ayında gerçekleştirilecek iki maçla oynanacak. A Milli Takım, Macaristan ile ilk maçı kendi sahasında oynayacak ve rövanş için deplasmana gidecek. Ay-yıldızlılar, rakibiyle 20 Mart 2025 tarihinde sahasında karşılaşacak ve 23 Mart 2025’te de deplasmanda mücadele edecek.
ULUSLAR LİGİ’NDEN NE HABER?
Macaristan, UEFA Uluslar Ligi A Ligi 3. Grubu’nda; Almanya, Hollanda ve Bosna-Hersek ile birlikte mücadele etti. Bu süreçte Macaristan, 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet alarak toplamda 6 puan topladı. Grubunu üçüncü sırada tamamlayan Marco Rossi’nin ekibi, bu sonuçlarla A Milli Futbol Takımı’nın rakibi olma şansını elde etti. Macaristan’ın Uluslar Ligi’ndeki sonuçları şu şekilde gerçekleşti:
GRUPTAN YÜKSELEMEDİLER
Macaristan, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da zorlu bir grup ile karşı karşıya kaldı. Almanya, İsviçre ve İskoçya’nın bulunduğu bu grupta, Macaristan; İsviçre’ye 3-1, Almanya’ya ise 2-0 mağlup oldu. Tek galibiyetini elde ettikleri maçta İskoçya’yı 1-0 yenmelerine rağmen, EURO 2024’te üst tura çıkma şansını kaybettiler.
MACARİSTAN’IN STAR İSİMLERİ
Macaristan Milli Takımı’nın en dikkat çekici oyuncusu, Liverpool forması giyen Dominik Szoboszlai. Bu oyuncu, takımının hücum gücünü artıran önemli bir isim olarak öne çıkıyor. Ayrıca, Galatasaray’ın bu sezon kadrosuna kattığı Roland Sallai de takımın öne çıkan diğer önemli oyuncularından biri. Öte yandan, bu yılın mart ayında Macaristan ile oynadığımız hazırlık maçını 1-0 kaybettiğimizi hatırlatmakta fayda var.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Hakkari’de dünyaya gelen küçük Ravda, babası imam olduğu için Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Hoşap Mahallesi’nde yaşamaktadır. Yaklaşık 4-5 bin doğumda bir görülen anüs (makat) kapalılığı hastalığı nedeniyle Ravda, 8 yıl içinde Van Bölge ve Araştırma Hastanesi’nde başlayan bir dizi tedavi süreci geçirmiştir. Bu süreçte Konya, Ankara ve İstanbul’daki hastanelerin yanı sıra Irak’ın Duhok kentindeki özel bir hastanede toplam 14 ayrı operasyon geçirmiştir. Ailesinin tüm çabalarına rağmen sağlığına kavuşamayan Ravda, özel bir sonda ile ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.
“Ameliyat İçin Bize Umut Verdiler”
Gürpınar’ın kırsal Hoşap Mahallesi’nde imamlık yapan Nuraş Akdoğan, “Kızımın sinir ve kasları çalışmıyor. İlaç kullanarak tuvaletini sonda yardımıyla yapıyor. Bu durum, çocuğumun sosyal ve okul hayatını olumsuz etkiliyor. Arayışlara başladık. İki yıl önce İngiltere’de bulduğumuz bir hastanede ameliyat için bize umut verdiler.” ifadelerini kullanmıştır. Akdoğan, “Çocuğumun tedavisini sürdürebilmek için Diyanet İşleri Başkanlığımız görevlendirmemi yapıyor. 1 ay içerisinde gitmeyi planlıyoruz. Ancak hastane masrafları yaklaşık 32 milyon lira olduğu için ve buna da gücümüz yetmediği için hayırseverlerin desteklerine ihtiyacımız var.” şeklinde eklemiştir.
“2 Ay Gibi Kısa Bir Süresi Var”
Nuraş Akdoğan, “Kızımın 2 ay gibi kısa bir süresi var, bu süreçte operasyon geçirmesi gerekir. En nadir görülen hastalıkla mücadele ediyor. 8 yıldır evde çocuğumuzla uğraşıyoruz. Hem o yıprandı hem de bizim psikolojimiz bozulma derecesine geldi.” diyerek yaşadığı zorlukları dile getirmiştir. “Bugüne kadar tedavi için gittiğimiz hastanelerde maddi ve manevi olarak yıprandık, sonuç alamadık. Bu yüzden çocuğumun daha fazla bıçak altına yatmasına razı olmadık. İngiltere’de bir umudumuz var, bunun için mücadele veriyoruz.” şeklinde umutlarını aktarmıştır.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Kaynak: Ensonhaber
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, TSK Spor Gücü, Ermenistan’ın başkenti Erivan’da gerçekleştirilen uluslararası güreş organizasyonunda büyük bir başarıya imza attı. Takım, toplamda 2 altın, 1 gümüş ve 5 bronz madalya kazandı.
Grekoromen stilinde mücadele eden sporcularımızdan:
Erkekler serbest stil kategorisinde de sporcularımızın başarısı dikkat çekti. Özellikle:
Bu madalyalar, TSK Spor Gücü’nün uluslararası arenada ne denli güçlü bir performans sergilediğini bir kez daha gözler önüne serdi. patronlardunyasi.com
Kaynak: Patronların Dünyası