Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son zamanlarda kar yağışının azaldığına dikkat çekerek, bu durumun tarım ve su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaptı. Kaya, “Kış mevsiminde kar, sadece bir örtü olarak değerlendirilmemelidir. Uzun süreli kar yağışları, toprağın su ile doygun hale gelmesi açısından kritik öneme sahiptir.” dedi.
Prof. Dr. Kaya, bu kış yeterli miktarda kar ve yağmur yağmaması durumunda, toprakta su depolama seviyesinin düşeceğini ve bunun da tarım alanlarında kuraklık gibi ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Geçen yıl yaşanan kuraklık koşullarının tekrar etmesi ihtimali, çiftçilerin ve tarım sektörü çalışanlarının endişelerini artırıyor.
Öne Çıkan Noktalar:
Kara hasret kaldığımız bu günlerde, kar yağışının azalması endişe verici.
Toprağın su ile doygun hale gelmesi için kar yağışı şart.
Yeterli su depolanmazsa, bahar ve kış dönemlerinde tarım arazileri ciddi zarar görecek.
Prof. Dr. Kaya, çiftçilerin bu yıl da kar yağmaması durumunda karşılaşacakları zorluklar hakkında uyarılarda bulundu. Bu nedenle, kar ve yağmur yağışlarının artması, hem tarım hem de su kaynakları açısından büyük önem taşıyor.
Ensonhaber.com’un haberine göre; AA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Dünya Helal Zirvesi ve Helal EXPO 2024 organizasyonuna gönderdiği video mesajla katılım sağladı. Erdoğan, bu önemli etkinliğin, ülkeler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi.
“Tüketici Sağlığını Koruma Yönünde Kritik Adımlar Attık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 110’dan fazla ülkeden 1100’den fazla firma ve yaklaşık 50 bin ziyaretçiyi ağırlayan Dünya Helal Zirvesi’nin, küresel ölçekteki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edildiğini vurguladı. Erdoğan, zirve hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Helal başarının 10 yılı, ‘vizyonu birleştirme, geleceği şekillendirme’ temalı zirve boyunca yapılacak tartışmaların, sektördeki firmalar, kurumlar ve tüketiciler için yeni ufuklar açacağına inanıyorum.”
“Zirve zemininde gerçekleştirilecek iş forumları, katılımcı şirketler arasında yeni ortaklıkların kurulmasına ve yeni yatırımların gerçekleşmesine öncülük edecektir.”
Erdoğan, Türkiye’nin üç kıtanın kalbi konumunda olduğunu belirterek, ülkeyi küresel bir üretim üssü haline getirme yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini ifade etti. Yerli ve yabancı sermaye ayrımı gözetmeden, Türk ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek amacıyla çalışan herkese destek olmanın bir görev olduğunu dile getirdi. Ayrıca, helal akreditasyon kurumu ile bu konuya verdikleri önemi gösterdiklerini belirtti. Gıda güvenliği konusunda çeşitli düzenlemeler yaparak tüketicinin sağlığını korumak amacıyla kritik adımlar attıklarını da sözlerine ekledi.
“Belgeleme ve Standartlaşma Çok Mühim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık risklerini azaltmak ve toplumun güvenli gıda tüketimini sağlamak için uluslararası gıda güvenliği standartlarına uygun olarak geliştirdikleri Türk Gıda Kodeksi’ni titizlikle uyguladıklarını ifade etti. Ayrıca, kontrol laboratuvarlarının sayısını artırarak gıda numunelerini kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal açıdan sıkı bir denetimden geçirdiklerini vurguladı.
“Tüketicinin helal belgeli ürün ve hizmetlere erişimini sağlamak ve helal ürünlerin uluslararası ticarette dolaşımını kolaylaştırmak için belgeleme ve standartlaşma büyük bir önem taşımaktadır.”
“2010 yılında faaliyete geçen İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü’nün çalışmalarına büyük önem veriyoruz.”
Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri enstitüye üye olmaya davet ederek, helal belgelendirmedeki ayrılıkları, uyuşmazlıkları ve güvensizlikleri ortadan kaldırma çağrısında bulundu. Temiz, sağlıklı ve güvenilir gıdaya duyulan ihtiyacın her zamankinden daha fazla hissedildiği bir dönemde düzenlenen bu organizasyona öncülük eden kurumları tebrik etti ve katılımcılara muhabbetle selamlarını iletti.
Ensonhaber.com’un haberine göre; ABD Başkanı Joe Biden, Lübnan ile İsrail hükümetleri arasında bir ateşkes antlaşmasına varıldığını duyurdu. Bu tarihi ateşkes, bugün yerel saatle 04.00’te yürürlüğe girdi.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkese ilişkin bir açıklama yaptı. Bakanlığın sosyal medya hesabından şu ifadelere yer verildi:
“KALICI OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ”
Bakanlık, Lübnan’da ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Ateşkesin kalıcı olmasını temenni ediyoruz.” ifadesini kullandı.
İsrail’in ateşkese harfiyen uyması ve Lübnan’da yol açtığı zararın tazmin edilmesi için uluslararası toplum tarafından baskı kurulması gerektiği vurgulandı.
Türkiye, Lübnan’da iç barışın tesisi amacıyla gerekli desteği sunmaya hazır olduğunu bildirdi.
Bakanlık, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için Gazze’de bir an önce kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini hatırlattı.
İsrail’in saldırgan politikalarına son vermesi gerektiği de ifade edildi.
Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin bölgedeki barış ve güvenliğe katkı sağlama konusundaki kararlılığı bir kez daha ortaya konmuş oldu.
Ensonhaber.com’un haberine göre, Aile hekimlerine yönelik önemli yeni düzenlemelerin hazırlandığı bildirildi. AK Parti, bu kapsamda bir yasa teklifi oluşturdu.
Yığılmanın Önüne Geçilecek
Yeni teklifin yasalaşması halinde, aile hekimlerinden sevk alarak hastaneye başvuran hastalar, daha az katkı payı ödeyecekler. Bu düzenleme ile hastanelerdeki yığılmaların azaltılması hedefleniyor.
Dikkat Çeken Düzenleme
Ayrıca, aile hekimleri için öngörülen yeni düzenleme paketinde hacamat ve akupunktur uygulamalarının da yer alması dikkat çekiyor.
Aile Hekimleri Hacamat ve Akupunktur Yapabilecek
Edinilen bilgilere göre, aile hekimleri mesai saatleri dışında hacamat ve akupunktur uygulama yetkisine sahip olacaklar. Hazırlanan yeni yasa teklifinde, bu hizmetleri gerçekleştirecek aile hekimlerinin, gerekli sertifikaya sahip olmaları gerekiyor.
Tamamlayıcı Sağlık Hizmetleri
Mesai saatleri dışında yapılacak olan hacamat ve akupunktur için “geleneksel ve tamamlayıcı sağlık hizmetleri” tanımlaması yapılmış durumda. Bu düzenleme, aile hekimlerine yeni bir hizmet alanı sunuyor.
Hekimler İçin Ek Gelir İmkanı
Hacamat ve akupunktur uygulayacak aile hekimleri için bu yeni hizmetler ek gelir imkanı tanıyacak. Ancak, hacamat ve akupunktur gibi geleneksel sağlık hizmetlerinde sertifika sahibi aile hekimi sayısının oldukça az olduğu belirtiliyor.
Raporlar Ücretli Olacak
Teklif yasalaşırsa, aile hekimlerinin verdiği bazı raporların artık ücretli olacağı ifade ediliyor. Konuya ilişkin açıklama yapan uzmanlar, bu raporların bilirkişi hizmeti kapsamında değerlendirileceğini ve ücretli olmasının makul bir durum olduğunu belirttiler.
Ensonhaber.com’un haberine göre, DHA’nın 19 Haziran 2022 tarihli raporuna göre, Konya’nın Çumra ilçesindeki Bakkalbaşı Mahallesi’nde yaşanan olayda, bir kişi, yaklaşık 1,5 yıl önce ayrıldığı eski nişanlısı Merve Küçüktekin’in evine gitti. Sabit Türk, kapıyı açtırarak içeri girdi ve ‘Su sayacına bakacağız abla‘ diyerek Merve Küçüktekin ile diyalog kurdu. Ancak, Türk’ün niyeti oldukça kötüydü. Pet şişeye doldurduğu yanıcı kimyasal maddeyi Küçüktekin’e fırlattı. Bu saldırı sonucunda Merve Küçüktekin’in yüzünde ve vücudunda ciddi yanıklar meydana geldi ve derhal Konya Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.
Olayın ardından, Sabit Türk olay yerinden otomobiliyle kaçtı, ancak kısa süre içinde Ilgın ilçesinde polis ekipleri tarafından yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Türk, ‘Kasten yaralama‘ suçundan tutuklandı.
Ağırlaştırılmış Müebbet İstendi
Hazırlanan iddianamede, Merve Küçüktekin’in yüzünde, boynunda ve kollarında ikinci derece yanıkların oluştuğu, bu yaraların basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek ve hayati tehlike arz edecek şekilde olduğu belirtildi. Sabit Türk’ün, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanması talep edildi ve bu iddianame Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
15 Yıl Hapis Cezası Az Bulundu
Mahkeme sürecinde, savcı, Türk’e ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti, Sabit Türk’ün eylemini ‘Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs‘ olarak değerlendirerek, kastının ağırlığı ve failin amaç ve nedenini dikkate alarak 15 yıl hapis cezası verdi. Merve Küçüktekin’in avukatı Aycan Ceylan, verilen cezayı az bularak itirazda bulundu. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını yeniden değerlendirmeye aldı.
Sanık İçin Adli Tıp Raporu İstendi
Kararda, “Katılanın aldığı tıbbi raporlara göre, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, yaşamsal tehlike doğuracak, yüzünde kalıcı bir iz bırakacak şekilde yaralandığı göz önüne alındığında, Türk hakkında orantılılık ilkesi gözetilerek 13 yıldan 20 yıla hapis cezası öngören Türk Ceza Kanunu’nun 35’inci maddesi gereğince, yaralanmanın niteliği, meydana gelen zarar ve tehlikenin ciddiyeti dikkate alınarak makul seviyede ceza belirlenmesi gerektiği, bu nedenle 15 yıl ceza tayin edilmesinin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükmün bozulmasına” denildi.
Ayrıca, Sabit Türk’ün askeri geçmişi, psikolojik tedavi görüp görmediği ve işlediği suçun bilincinde olup olmadığı gibi konuların açıklığa kavuşturulabilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesine karar verildi.
Ceza Sorumluluğu Tam
Kararın ardından Sabit Türk’ün yeniden yargılanmasına başlandı. İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda, Türk’ün işlediği suçun sonuçlarını idrak edebilecek kadar akli dengesinin yerinde olduğu ifade edildi. Raporda, “Sabit Türk’ün yapılan muayenesi sonucunda, cezai sorumluluğunu etkileyebilecek herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği saptanmadığı, dolayısıyla suçun hukuki anlamını anlayacak ve fiilini yönlendirecek kapasitede olduğu belirlenmiştir” denildi.
06:28
06:28
News
