DOLAR

34,6527$% 0

EURO

36,6524% 0.71

STERLİN

43,9538£% 0.8

GRAM ALTIN

2.940,42%0,31

ONS

2.638,15%0,26

BİST100

9.639,77%0,04

İmsak Vakti a 06:28
İstanbul HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

27 Kasım 2024 Çarşamba

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Eyüpsultan Belediyesi’nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi

      Eyüpsultan Belediyesi’nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Eyüpsultan Belediyesi’nden Borca Karşılık Mezarlık Teklifi

      Eyüpsultan Belediyesi'nden Borca Karşılık Mezarlık Teklifi

      Ensonhaber.com’un haberine göre, İHA Eyüpsultan Belediyesi tarafından iş alan matbaacı Yılmaz Kurt, 29 Aralık 2023 tarihinde tamamladığı işin teslimini gerçekleştirdi. Ancak, belediye, yapılan işin karşılığı olan yaklaşık 4 milyon liralık ödemeyi yapmadı. Kurt, parasını belediyeden tahsil edemeyince yasal yollara başvurdu. Bu süreçte, Eyüpsultan Belediyesi’nin mal beyanında bulunması talep edildi.

      Eyüpsultan Belediyesi'nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi

      Borca Karşılık “Mezarlık” Teklifi

      Eyüpsultan Belediyesi’nden alacaklı olan Yılmaz Kurt’a, borcunun ödenmesi için ‘Ağaçlık Mahallesi 216 parsel sayılı taşınmaz’‘ gösterildi. Bu taşınmazın icraya verilerek satışının yapılabileceği belirtildi. Kurt’un yaptığı araştırmalar sonucunda, beyan edilen arazinin bir mezarlık olduğu ortaya çıktı. Mezarlık teklifine isyan eden Yılmaz Kurt, tarihi mezarların yer aldığı bu araziyi havadan görüntüledi.

      Eyüpsultan Belediyesi'nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi

      “Ben Bu Mezarlığı Ne Yapacağım?”

      Yılmaz Kurt, Eyüpsultan Belediyesi’nden alacaklı olduğu için yapılan mezarlık teklifine tepki göstererek, “Eyüpsultan Belediyesi’ne bir matbaa işi yaptım. İşleri teslim ettim. Ödeme istediğimde, ödemeye yanaşmadılar. Ben de avukatım aracılığıyla alacaklarımı tahsil etmek için harekete geçtim. İcra takibi başlatmak için belediyeden mal beyanında bulunmalarını istedim. Mal beyanı olarak bana bu mezarlığı gösterdiler. ‘Bu mezarlığı icraya verip satabilirsiniz, tahsilatı o şekilde yapabilirsiniz’ denildi. Şimdi bu mezarlıkla ne yapacağım? Tarihi bir mezarlık. İçinde mezarlar var. Yaklaşık 4 milyon lira alacağım var. Buradan sonra mezarlığı icra yoluyla satışa çıkaracağız.” şeklinde konuştu.

      “Bu Mezarlık, Alacağınıza Karşılık Gelir”

      Kurt, mezarlıkta tarihi mezarların bulunduğunu belirterek, “Yaklaşık 1 aydır paramı tahsil etmek için görüşmeler yapıyorum. Ancak, bana herhangi bir dönüş yapmadılar. En sonunda kendilerinden mal beyanında bulunmalarını istedim. Aslında Eyüpsultan Belediyesi’nin çok sayıda malı var ama yalnızca bu mezarlığı gösterdiler. ‘Bu mezarlık sizin alacağınıza karşılık gelir’ dediler. Avukatım, Eyüpsultan Belediye Başkan Yardımcısı ve ilgili kişilerle görüştü fakat ödemeyle alakalı herhangi bir dönüş alamadık. Bu nedenle bu yola başvurduk.” ifadelerini kullandı.

      “Burada Yüzyıllık Mezarlar Var”

      Kurt, mezarlığın icra yoluyla satışa sunulacağını belirterek, “Alabilirsem alacağım ama ben bu mezarlığı ne yapacağım? Burada köylüler ve yatan insanlar var. Bu mezarlığı nasıl boşalttıracağım? Tahliye talebinde bulunacağım ama tahliye edebilecekler mi? Belediye, bunu satabileceğimi söylüyor ama ben sattım diyelim, satılmadı. Peki, buradaki mezarları ne yapacağız? Belediyenin buna da bir cevap vermesi lazım. Halktan çok kötü tepkiler alırız çünkü burada yüzyıllık mezarlar var. Ben mezarları kaldıramam zaten.” şeklinde konuştu.

      Eyüpsultan Belediyesi'nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi

      Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
      Kaynak: Ensonhaber

      Eyüpsultan Belediyesi'nden Borca Karşı Mezarlık Teklifi

      Devamını Oku

      Afetlere Karşı Hazırlık: Dirençli Olmanın Önemi

      Afetlere Karşı Hazırlık: Dirençli Olmanın Önemi
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Afetlere Karşı Hazırlık: Zengin Olmadan Dirençli Olmak

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Feramuz ERDİN PD, bazı milyarderlerin olası bir nükleer savaşa karşı yer altındaki ultra lüks sığınaklara yöneldiğini belirtiyor. Ancak, kendimizi ve ailemizi korumak için sadece zengin olmamız mı gerekiyor? Elbette hayır! Atalarımızın yaşam tarzına benzer bir şekilde kırsal ve sade bir hayat sürmeye hazırlanmak giderek önem kazanıyor. İşte afetlere karşı dayanıklılığınızı artıracak hayati kurallar:

      1. PLANLAMA

      1. PLANLAMA

      Günümüzde savaşlar dışında da, doğal afetler ve teknolojik kazalar gibi birçok durum için hazırlıklı olmak şarttır. Savaşlarda sivillerin maruz kaldığı kısıtlamalar bir yana, doğal felaketler veya nükleer santral patlamaları gibi olaylarda insanlar daha da savunmasız kalmaktadır. Bu nedenle, en küçük topluluk olan aileden başlayarak, her grubun bir afet planı oluşturması gerekmektedir. İşyerlerinde bunun yasal bir zorunluluk olması yanı sıra, özellikle apartmanlar ve yaşam alanlarında afet planlaması genellikle göz ardı edilmektedir. Oysa ki, afet anlarında dayanışma ve işbirliği sergilemesi gerekenlerin komşular olacağı unutulmamalıdır. İşte bu nedenle aşağıdaki planların mutlaka yazılı hale getirilmesi şarttır:

      • Aile afet planı
      • Apartman afet planı
      • Site afet planı
      • İşyeri afet planı

      2. BİLİNÇ

      Afet anlarında yapılacak her şeyin ve görev dağılımının tüm paydaşlara öğretilmesi ve sürekli eğitimle desteklenmesi gereklidir. Yöneticilerin kimler olduğu, kimin hangi işlerden sorumlu olduğu ve görevlerini yerine getirme bilinci içselleştirilmelidir. Çünkü afet anlarında, kamu dahil birçok harici mekanizma çalışmayabilir. Bu durumda, kişisel güvenliğiniz de dahil olmak üzere, belli bir süre için kendi başınıza hareket etme becerisine sahip olmalısınız. Yani, bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşımaktadır.

      3. LOJİSTİK

      Afet anlarında ulaşım, lojistik, gıda, enerji ve iletişim gibi günlük yaşamda alışık olduğumuz birçok hizmetin süreli olarak kesileceği unutulmamalıdır. Tüm hazırlık ve planlamalar, kırsalda yaşam kurma temeli üzerine inşa edilmelidir. Bu hizmetlerin geri gelmeyeceği senaryoları göz önünde bulundurularak, hayatta kalma ve lojistik planları oluşturulmalıdır. İnsanların ilk ihtiyaçları şunlardır:

      • Su
      • Gıda
      • İklimsel korunma malzemeleri ve barınma yerleri
      • Hayati ilaçlar ve ilk yardım malzemeleri
      • Hijyen malzemeleri
      • Enerji ve aydınlatma kaynakları

      patronlardunyasi.com

      İLGİLİ HABER

      Üçüncü Dünya Savaşı korkusu milyarderleri lüks sığınaklara yönlendirdi

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku

      Teknopark ve Ar-Ge Şirketlerinin Yükümlülükleri: Kritik Dönem

      Teknopark ve Ar-Ge Şirketlerinin Yükümlülükleri: Kritik Dönem
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Teknopark ve Ar-Ge Şirketleri için Kritik Dönem

      Türkiye genelindeki Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyet gösteren şirketler ile Ar-Ge ve tasarım harcamaları yapan firmalar için önemli bir dönemeçte bulunuyoruz. 4691 sayılı Kanun kapsamında kurumlar vergisi istisnasından yararlanan Teknopark şirketleri ve 5746 sayılı Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve tasarım indirimlerinden faydalanan firmalar, yasal olarak belirlenen fon ayırma ve yatırım yapma yükümlülüklerini 31 Aralık 2024 tarihine kadar tamamlamak zorundalar. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketler ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirler.

      Mevzuata göre, yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen firmalara, beyannamelerinde beyan ettikleri indirim veya kazanç istisnası tutarlarının %20’sinin iptal edilmesi gibi yaptırımlar uygulanmakta; ayrıca iptal edilen bu tutar üzerinden vergi ziyaı cezası olmaksızın ek tarhiyat yapılabilmektedir.

      Doğru Yatırımın Önemi

      Bir diğer risk ise, 2021 yılında yürürlüğe giren ve 2023 sonunda güncellenen düzenlemelerle ilgili bilgi sahibi olmayan şirketlerin yeni oranları dikkate almamasıdır. Yükümlülüğü bulunan şirketlere destek olma amacıyla yeni platformlar kurduklarını belirten Letven Capital Genel Müdürü Kamil Kılıç, “Ar-Ge, Teknopark ve tasarım desteği platformlarımızla yükümlülüğü bulunan şirketlere mevzuat ve düzenlemelere yönelik danışmanlık sağlayacağız. Fon ayırma ve yatırım yükümlülüklerini verimli şekilde kullanabilmeleri için her şirketin alanına özel platform oluşturduk. Doğru yatırım yapılması, hem yatırımın verimli çıktılarla sonuçlanması hem de girişim ekosisteminin gelişmesi için büyük önem taşıyor.”

      Yükümlülükler için Yol Haritası

      2021 yılında yürürlüğe giren ve 2023 sonunda yeniden güncellenen düzenlemelerle, Teknopark ve Ar-Ge şirketleri için fon ayırma oranları artırılmıştır. Yeni düzenlemeye göre, 1 milyon TL olan alt sınır 2 milyon TL’ye, %2 olan oran %3’e yükseltilmiş; üst sınır ise 20 milyon TL’den 100 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Mevzuata göre, örneğin bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir şirket, 2023 yılında verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde 5 milyon TL’lik kazanç istisnasından faydalandıysa, elde ettiği kazanç istisnası üzerinden %3 oranında yani 150 bin TL tutarında fon ayırmakla yükümlüdür.

      Kanuna tabi olan şirketlerin, geçici hesaba aktardıkları fonları yıl sonuna kadar belirli alanlarda yatırıma dönüştürmeleri gerekmektedir. Bu yatırımlar, Türkiye’de yerli girişimlere sermaye sağlamak amacıyla kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu (GSYF) payları veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları üzerinden ya da kuluçka merkezlerinde yer alan diğer girişimlere gerçekleştirilebilmektedir. Yatırım zorunluluğunu yerine getirmek isteyen şirketler için son tarih hızla yaklaşırken, şirketler doğru yatırım ve mevzuat yükümlülükleri için bir yol haritasına ihtiyaç duymaktadır.

      Yükümlülüklerini Yerine Getirmekte Geciken Firmalar Problem Yaşayacak

      Aynı zamanda GİSED (Girişim Sermayesi Fonları Derneği) Başkanı da olan Kılıç, 31 Aralık itibariyle yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Geçmişte birçok Teknopark ve Ar-Ge şirketine yasal zorunluluklarını yerine getirme sürecinde destek verdik. Yükümlülüğünü yerine getirmekte geciken firmalar, nitelikli yatırımcı statüsünü kazanamadıkları için süreçte aksaklıklar yaşadılar. Letven Capital olarak, mevzuata tabi şirketlerin bu yükümlülüklerini hatırlatmak ve kaynaklarını güçlü fikirler ve girişimlere yönlendirebilmeleri için dijital ve basılı mecralarda bilgilendirmeler yapıyoruz. Bu alanda yol haritası olmayan şirketlere sürdürülebilir yatırım yönetimi inşa etmeye yönelik çözümler sunabiliyoruz.” şeklinde konuştu.

      Kurumsal yatırımı oluştururken aile meclisi, kurumsal üyeler ve yönetim takımı ile yatırım takımları arasında etkili bir yönetişim modelinin kurulması en önemli aşamayı oluşturuyor. İkinci aşamada ise yatırım takımını oluşturan finansal yatırımlar, gayrimenkul yatırımları, özel fonlar ve girişim sermayesi yatırımları ile yeşil ekonomi yatırımlarının stratejisinin belirlenmesi öne çıkıyor. Yatırım operasyonu olarak risk yönetimi, insan ve kültür yönetimi, algı, bilgi sistemleri yönetimi ve portföy yönetimi ise üçüncü aşamayı oluşturuyor. Portföy yönetiminde ise mentorluk, lojistik destekler, iş bağlantıları, kurumsal inovasyon yönetimi ve eş yatırım yönetimi gibi modellemeler yapılmaktadır.

      Letven Capital Hakkında

      2019 yılında kurulan girişim sermayesi portföy yönetimi şirketi Letven Capital; fikir, başlangıç, büyüme, ileri aşama ve kurumsal firma seviyesinde her biri alanında önemli etkiye sahip girişimlere yatırımlar gerçekleştirmektedir.

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku

      Boşanma Kriterlerinde Önemli Değişiklik: 3 Yıl Bekleme Süresi 1 Yıla İndirildi

      Boşanma Kriterlerinde Önemli Değişiklik: 3 Yıl Bekleme Süresi 1 Yıla İndirildi
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Boşanma Kriterlerinde Önemli Değişiklik

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Murat KAYA Resmi Gazete’de bugün bazı kanun ve yönetmeliklerde önemli değişiklikler yapıldığına dair bir duyuru yayımlandı. Bu değişikliklerden biri, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ve uzun süredir tartışmalara yol açan boşanma kriterleriyle ilgili. Anayasa Mahkemesi (AYM), 22 Şubat 2024 tarihli emsal kararında, Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi’nin dördüncü fıkrasını iptal etmiş ve boşanma davaları için yeni bir kriterin belirlenmesini zorunlu hale getirmişti.

      Adil Olmayan Düzenleme

      AYM, “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmündeki üç yıllık sürenin adil olmadığını belirtmişti. Bu durum, eşlerin uzun süre boyunca boşanamamalarına ve bunun sonucunda evlilik dışı ilişkilere yol açabileceğine vurgu yapılmıştı.

      Aileyi Koruma İlkesi

      Söz konusu düzenlemenin, bireylerin maddi ve manevi varlıklarını koruma hakkını ihlal ettiğini hatırlatan AYM, devletin aileyi koruma yükümlülüğüne de zarar verdiğini belirtmiştir. Ayrıca, mevcut düzenlemenin boşanma kararı verilmesini büyük ölçüde zorlaştırdığı ve ortak yaşama yeniden dönmek istemeyen bireyleri makul olmayan süreler boyunca evlilik birliğini sürdürmeye zorladığı ifade edilmiştir.

      Temel Haklarla Çelişki

      Öte yandan, kuralın uygulanmasının uzun bir süreç sonrasında boşanma kararı alınmasına yol açtığını ve bu durumun bireylerin temel hak ve özgürlükleri ile örtüşmediği vurgulanmıştır. Yüksek Mahkeme, bu düzenlemenin taraflara ağır bir yük bindirdiğini, Anayasa’nın 5., 12., 14., 17. ve 41. maddelerine aykırı olduğunu belirterek iptali yönünde karar vermiştir.

      Yürürlüğe Giriş Süreci

      Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, 19 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından 9 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Bu sürenin sona ermesiyle birlikte, bugün yayımlanan Resmi Gazete’de kanunda önemli bir değişiklik yapılarak “3 yıl” olan tartışmalı süre “1 yıl” olarak değiştirilmiştir.

      Hukuki Belirsizliklerin Azalması

      Bu yeni düzenleme, boşanma süreçlerinde çiftlerin karşılaştığı hukuki engellerin azaltılması açısından önemli bir adım niteliği taşımaktadır. Bugünden itibaren çiftlerin boşanma süreçleri daha makul sürelerde tamamlanabilecek ve hukuki belirsizlikler büyük ölçüde azalacaktır.

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku

      Kar Yağışının Azalması Tarımda Kuraklık Riskini Artırıyor

      Kar Yağışının Azalması Tarımda Kuraklık Riskini Artırıyor
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Kışın Kar Yağmaması, Kuraklık Riskini Artırıyor

      Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son zamanlarda kar yağışının azaldığına dikkat çekerek, bu durumun tarım ve su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaptı. Kaya, “Kış mevsiminde kar, sadece bir örtü olarak değerlendirilmemelidir. Uzun süreli kar yağışları, toprağın su ile doygun hale gelmesi açısından kritik öneme sahiptir.” dedi.

      Prof. Dr. Kaya, bu kış yeterli miktarda kar ve yağmur yağmaması durumunda, toprakta su depolama seviyesinin düşeceğini ve bunun da tarım alanlarında kuraklık gibi ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Geçen yıl yaşanan kuraklık koşullarının tekrar etmesi ihtimali, çiftçilerin ve tarım sektörü çalışanlarının endişelerini artırıyor.

      Öne Çıkan Noktalar:

      • Kara hasret kaldığımız bu günlerde, kar yağışının azalması endişe verici.
      • Toprağın su ile doygun hale gelmesi için kar yağışı şart.
      • Yeterli su depolanmazsa, bahar ve kış dönemlerinde tarım arazileri ciddi zarar görecek.

      Prof. Dr. Kaya, çiftçilerin bu yıl da kar yağmaması durumunda karşılaşacakları zorluklar hakkında uyarılarda bulundu. Bu nedenle, kar ve yağmur yağışlarının artması, hem tarım hem de su kaynakları açısından büyük önem taşıyor.

      Kaynak: Ensonhaber

      Devamını Oku