34,6724$% 0.05
36,3702€% -0.03
43,6252£% 0.08
2.940,60%0,32
2.639,77%0,32
9.636,12%-0,25
27 Kasım 2024 Çarşamba
Ensonhaber.com’un haberine göre, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yapılan açıklamada, Süper Lig’in 13. haftasında yaşanan çeşitli disiplin ihlalleri nedeniyle toplamda 8 kulüp Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi. Sevk edilen kulüpler şunlardır:
Arda Turan ve Volkan Demirel PFDK’ya Gönderildi
Özellikle dikkat çeken gelişmeler arasında, Eyüpspor’un teknik direktörü Arda Turan‘ın talimatlara aykırı hareketleri ile Bodrum FK’nın teknik direktörü Volkan Demirel‘in sportmenliğe aykırı davranışları yer alıyor. Ayrıca, Rizesporlu futbolcu Amir Hadziahmetovic‘in de kural dışı hareketleri nedeniyle PFDK’ya sevk edildiği belirtildi.
Bu gelişmeler, Süper Lig’de disiplin kurallarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kulüplerin ve teknik ekiplerin, kurallara uygun davranmaları gerektiği hatırlatılıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Dubai’de düzenlenen Küresel Kadınlar Forumu’nun açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kadınların teknoloji dünyasındaki rolüne dikkat çekti.
Emine Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kadınların tasarım ve üretim süreçlerinde yer almadığı teknolojiler, bizi daha iyi bir geleceğe götüremez.” Bu sözler, kadının toplumda ve özellikle teknoloji alanında ne kadar kritik bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Forumda, kadınların güçlendirilmesi ve liderlik rollerinin artırılması için atılması gereken adımlar üzerinde duruldu. Emine Erdoğan, kadınların iş gücüne katılımını desteklemenin yanı sıra, onların yaratıcı potansiyelini de ortaya çıkarmanın önemini vurguladı.
Bu tür uluslararası platformların, kadınların sesinin duyulması ve fikirlerinin yayılması açısından büyük öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, gelecekteki hedeflerin gerçekleştirilmesi için iş birliğinin şart olduğunu ifade etti.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Çorum’da meydana gelen trafik kazası, Çorum-Yozgat kara yolu üzerindeki Elicek Deresi mevkisinde gerçekleşti. Hamza Ağlamaz yönetimindeki bir kamyonet, henüz belirlenemeyen bir nedenle karşı şeride geçerek yol kenarına devrildi.
300 Metre Sonra Yol Kenarında Durdu
Devrilen kamyonete, Seyit Hamza Can yönetimindeki demir yüklü bir tır çarptı. Çarpışmanın etkisiyle tır, yaklaşık 300 metre ilerledikten sonra yol kenarında durabildi.
Kaza haberinin alınmasının ardından olay yerine sağlık, itfaiye, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemelerde, kazada kamyonet sürücüsü ile araçta bulunan Abdüssamet Erdal ve Hakan Batkin’in yaralandığı belirlendi. Yaralılar, sağlık ekipleri tarafından ambulansta ilk müdahale yapıldıktan sonra Alaca Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Yetkililer, kazanın sebebine yönelik soruşturma başlattı. Olay, çevredekiler tarafından büyük bir endişeyle izlendi.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Detaylar için: Ensonhaber
Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Altıparmak köyünde, kış mevsiminin getirdiği zorluklarla mücadele eden ekipler, karla kaplı yolları açmak için yoğun çaba sarf ediyor. Bu süreçte, sert hava koşulları nedeniyle elektrik hatlarına zarar veren ağaçlarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
Yüksek kar birikintileri, köydeki günlük yaşamı olumsuz etkilerken, ekipler bir yandan kar temizleme çalışmaları yaparken, diğer yandan ağaçların devrilmesi sonucu oluşan elektrik kesintilerini önlemek için gerekli önlemleri alıyor.
Bu zorlu koşullarda çalışan ekiplerin özverisi, köy sakinleri tarafından takdirle karşılanıyor. Elektrik hatlarına zarar veren ağaçların kesilmesi ve yolların açılması, bölgedeki yaşamın normale dönmesi açısından büyük önem taşıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, 2021 yılında Almanya Başbakanlığı görevini Olaf Scholz’a devreden Angela Merkel, ‘Freiheit. Erinnerungen 1954–2021’ (Özgürlük. Anılar 1954–2021) isimli anı kitabını, Salı günü raflara sundu. 736 sayfadan oluşan bu eser, Merkel’in çocukluk döneminden başlayarak, 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla hızlanan siyasi kariyerine ve başbakanlık dönemi boyunca yaşadıklarına ışık tutuyor.
Kitapta, küresel finansal kriz, Avrupa’nın borç ve göç krizleri ile COVID-19 pandemisi gibi kritik dönemlerde nasıl kararlar aldığına dair önemli vurgular yapılıyor. Merkel, anılarında eski ABD Başkanı Barack Obama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olan ilişkilerine de geniş bir yer ayırıyor.
Merkel, 22 Kasım 2005’te şansölyelik görevine başladığı günden 2021’e kadar 12 kez Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirtiyor. Erdoğan ile olan temaslarını, görüşmelerini, göçmen krizini ve diğer konuları ele almak için 528. sayfadan itibaren detaylı bir inceleme yapıyor.
25 Eylül 2015’te New York’taki Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde Erdoğan ile ‘ortak çalışma grubu kurma’ kararı aldıklarını ifade eden Merkel, 18 Ekim 2015 tarihinde Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve o dönemdeki Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile önemli görüşmeler gerçekleştirdiğini vurguluyor. Göçmen krizi ile ilgili hazırlanan eylem planını ele alırken, şu ifadeleri kullanıyor: “Erdoğan için göçmen sorununda birlikte çalışmanın karşılığında vize serbestisi çok önemli bir meseleydi.”
‘Suçlandım’
Görüşmenin Yıldız Sarayı’nda gerçekleştirilmiş olmasının, kamuoyuna yansıyan fotoğraflardaki ‘sandalye’ detayını nasıl yorumladığını da açıklıyor. “İstanbul ziyaretim sert bir şekilde eleştirildi. Bunun nedeni, iki sandalye, yani iki altın tahttı. Birine Erdoğan oturdu, diğerine ben. Sadece fotoğrafçıların kesitleri için değil, sohbetimiz sırasında da bu koltuklarda oturduk. Bunu harika buldum, ancak bunun dışındaki duruma odaklanmadım. İçerik açısından neyi başarmak istediğime odaklandım. Ancak sonradan ‘Bir resim bin kelimeye bedeldir’ şeklinde, Erdoğan’ın karşısında sarayında bir hükümdar gibi sindiğim ve gerekirse kendimi onun önünde yerlere bile çökebileceğim yazıldı.”
Merkel, ayrıca ziyaretinin Türkiye’deki parlamento seçimlerinden sadece iki hafta önce gerçekleştiği için Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) seçim yardımı sağlamakla suçlandığını belirtiyor. Türkiye ile varılan anlaşmanın önemine dikkat çeken eski Şansölye, “AB ile Türkiye arasında bir anlaşma olmasaydı, ölümüne yola çıkan insan sayısını kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde azaltmak ve böylece Ege’deki korkunç ölümlere son vermeyi başaramazdık,” ifadesini kullanıyor.
‘Görüş Ayrılıklarındaki Tavır’
Türkiye’nin göçmenler için önemli bir güzergah olduğunu hatırlatan Merkel, varılan anlaşmayla ilgili olarak, “Türkiye’nin, eğer Avrupa bu zorluğun üstesinden gerçekten gelmek istiyorsa, oynayacağı önemli bir rol vardı. Bu yüzden bu ülkenin cumhurbaşkanıyla müzakere ettim ve Erdoğan’ı sadece mülteci politikasında değil, tüm siyasi yelpazede rol alabilecek bir siyasetçi olarak algıladım. Aramızda bir anlaşma olduğunda çok nazik davrandı ve bana ‘sevgili dostum’ dedi. Görüş ayrılıklarımız olduğunda ise bitmek bilmeyen bir şekilde her türlü çelişkiyi ön plana çıkararak, aleyhte konuşuyordu. Bu durum işlerin oldukça uzamasına neden oluyordu,” sözleriyle durumu özetliyor.
Trump ve Musk Endişesi
Merkel, yeni kitabında ABD Başkanı olarak ikinci dönemine başlayacak olan Donald Trump’ı sert bir dille eleştiriyor. Kitabında Trump için “Asıl amacı konuştuğu kişinin kendisini suçlu hissetmesini sağlamak gibi görünüyordu,” ifadesini kullanıyor. Trump’ın kin güdüsüyle hareket ettiğini ve müzakere tarzının “işlemsel” olduğunu belirtiyor.
Merkel eleştirilerini, ABD’de yeni kurulan hükümet verimliliği departmanına liderlik etmekle görevlendirilen teknoloji milyarderi Elon Musk’a kadar genişletti. Kitabının yayınlanmasından önce Der Spiegel’e verdiği bir röportajda Merkel, Trump ile “Silikon Vadisi” arasında “görünür bir ittifak” olduğunu dile getiriyor. “Siyaset, güçlüler ile sıradan vatandaşlar arasındaki sosyal dengeyi belirlemelidir,” diyen Merkel, şirketlerin siyaset üzerindeki güçlü etkisinin “eşi benzeri görülmemiş bir meydan okuma” olduğunu ekliyor.
CDU’nun Geleceği
Merkel’in kitabı, Başbakan Olaf Scholz’un koalisyon hükümetinin çökmesinin ardından beklenmedik bir şekilde öne çekilen 23 Şubat seçimleri öncesinde yayınlandı. Merkel’in mensubu olduğu Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), kamu yayıncısı ZDF tarafından yapılan son ankette %32 ile önde giderek iktidarı yeniden kazanmaya hazırlanıyor. CDU’nun yeni lideri Friedrich Merz, partinin daha muhafazakar kanadını temsil ediyor ve eleştirmenler, Merkel’in görev süresi boyunca bu kanattan uzaklaştığını savunuyor. Merz ayrıca göç konusunda, 2015 yılında Almanya’nın sınırlarını Suriye’den gelen sığınmacılara açan selefinden çok daha sert bir tutum sergiliyor.
Weidenfeld, “O (Merz), Olaf Scholz’dan farklı bir lider ve kesinlikle Angela Merkel’den tamamen farklı bir mizaca sahip. Fevri, hızlı ve kişisel olarak alıngan,” diyor. “Merkel bir çeşit sabitlik ve soğukkanlılığa sahip biriydi. Sanırım bu da pek çok insanı, görevde olduğu süre boyunca yaşanan çeşitli krizlerde bu ülkeyi yönetmek için iyi bir insan olduğuna ikna etti.”
Kaynak: Patronların Dünyası