34,7012$% 0.22
36,7265€% 0.19
44,1146£% 0.1
2.964,11%1,01
2.657,13%0,74
9.640,08%0,00
29 Kasım 2024 Cuma
Ensonhaber.com’un aktardığına göre, Kadıköy’de bir kuyumcu dükkanına giren iki şahıs, korkutucu bir soygun gerçekleştirdi. Soygunculardan biri iş yeri sahibine fiziksel saldırıda bulunarak onu etkisiz hale getirirken, diğeri vitrinde sergilenen yaklaşık 2,6 kilogram ağırlığındaki altınları çöp poşetine doldurmayı başardı.
Olayın ardından güvenlik güçleri hızlı bir şekilde harekete geçti ve olayla ilgili yapılan çalışmalar sonucunda şüpheliler yakalandı. Gözaltına alınan şahıslar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bu tür olayların önlenmesi için güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği ifade ediliyor. İstanbul’un çeşitli bölgelerinde benzer olayların yaşanması, vatandaşlarda tedirginliğe yol açıyor.
Kaynak: Ensonhaber
İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde meydana gelen talihsiz bir trafik kazasında, bir tanker ile ticari bir aracın çarpışması sonucu iki iş arkadaşı araç içerisinde sıkıştı. Kaza, yoğun trafikte bir anda gelişti ve her iki aracın da büyük hasar görmesine yol açtı.
Çarpmanın etkisiyle ticari araç savrularak yakınlardaki çayırlık alana uçtu. Olay yerine acil yardım ekipleri hızla sevk edilirken, araç içinde kalan iki iş arkadaşı, kendilerini kurtarmaya gelen vatandaşların kırdığı camlardan korunmak için birbirlerine sarılarak yardım bekledi. Bu duygusal anlar, çevredekiler tarafından kameraya kaydedildi.
Kaza Anı ve Sonrası
Olay yerindeki görüntüler, kazanın ne denli şiddetli olduğunu gözler önüne serdi. Yaralıların kurtarılması için vatandaşlar büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Duygusal anların yaşandığı bu olay, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.
Detaylar için Ensonhaber haberine göz atabilirsiniz.
Ensonhaber.com’un haberine göre, 2024 yerel seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir balkon konuşmasıyla ilk değerlendirmesini yaptı. Söylemlerinde doğrudan sorumluluğu üstlenerek, kimseyi suçlamaktan kaçındı. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“31 Mart seçimleri, son 22 yıldaki 18. sandık imtihanımız oldu. Evelallah, bundan sonra da başararak yola devam edeceğiz. Maalesef yerel seçim imtihanında umduğumuz neticeyi alamadık. Her olanda hayır vardır. Elbette yerel bazda yaşanan bu gerilemelerin sebeplerini ayrıca masaya yatıracağız. Sonuçları açık yüreklilikle değerlendireceğiz. Özeleştirimizi cesaretle yapacağız. Kaybettiğimiz, geriye düştüğümüz her yerde sebepleri çok iyi tespit edecek ve gerekli müdahalelerde bulunacağız. Hiçbir surette milletimizin kararına hürmetsizlik etmeyeceğiz. Milletle inatlaşmaktan, milli iradeye rağmen hareket etmekten, milletin takdirini sorgulamaktan bugüne kadar olduğu gibi yine uzak duracağız.”
Erdoğan, ayrıca yerel yönetimlere desteklerinin süreceğini belirtti. Ancak, atanan kayyumlar nedeniyle AK Parti’nin CHP’li belediyelere karşı operasyonlar düzenlediği algısının yaratılmaya çalışıldığı ifade ediliyor. Oysa, kayyum atanan tek CHP belediye başkanının Ahmet Özer olduğu ve bunun bile CHP’liler tarafından sorgulandığı öne sürülüyor. Diğer taraftan, DEM’li belediye başkanlarının da durumlarının farkında oldukları ve desteklerini kime verdiklerini gizlemedikleri vurgulanıyor.
“Hayır efendim, onlar öyle değil, hepsi cici çocuklar” diyenlerin sadece CHP yöneticileri olduğu ifade ediliyor. Bu noktada, CHP belediyelerine karşı bir engel mi konuluyor? 1994’ten itibaren iki dönem İBB Başkanlığı yapan Erdoğan, Türkiye’de belediye faaliyetlerine nasıl “posta konduğunu” ve “takozluk edildiğini” en iyi bilen kişidir. Çünkü bu durumu bizzat yaşamıştır. Bu tür müdahalelerin belediyeleri zayıflatmadığını, aksine halkın o belediyelere karşı sempati beslemesini sağladığını biliyor.
CHP belediyeleri mağdur mu bırakılıyor? Geçmişe döndüğümüzde, AK Parti’nin daha önce kendi belediyelerine yapılan “önlemelerin” hiçbirini CHP belediyelerine uygulamadığı görülüyor. Ne İmamoğlu’nun “ahmak” davası ne de konserlere ödenen milyonların soruşturulmasının AK Parti ile doğrudan bir bağlantısı bulunuyor. Örneğin, deprem felaketinden etkilenen Adıyaman’ın Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, katıldığı bir televizyon programında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a şehre yönelik çalışmaları dolayısıyla teşekkür etti. Yine CHP’li Gölbaşı (Adıyaman) Belediye Başkanı İskender Yıldırım, bölgenin yeniden inşası konusunda Bakan Kurum’un bilgilerini aldığını belirterek, “Bakanımızın ilgisinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Hiçbir ayrımcılık görmedik” dedi.
Ancak bu olumlu ifadelerin, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in konuşmalarında yer almadığı belirtiliyor. Özer, şu anda DEM belediyelerinin “direniş kampanyasına” katılmış gibi görünüyor. Peki, bunun CHP seçmeninde bir karşılığı var mı? PKK ile iltisaklı olduğu belgelenen belediyelere kayyum atanması, özelde CHP seçmeninin, genelde Türk halkının öncelikli sorunları arasında mı? Özgür Özel, DEM avukatlığı yaparken bunları düşünmüş müdür?
Yerel seçimlerin halkın nabzını genel seçimlere göre daha iyi tuttuğunu düşünüyorum. Çünkü ortada somut hizmetler vardır veya yoktur. Çöplerin toplanmaması, suların akmaması, toplu taşımanın çalışmaması gibi durumlar söz konusu olduğunda, halk bu durumu doğrudan belediye başkanlarına yansıtır. Ancak son zamanlarda CHP’yi birinci parti gösteren anketlerin, yerel seçimlerle değil genel seçimle ilişkilendirildiği görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın özeleştirisi de bununla ilgili. Şu haliyle CHP’ye bakarak umut görebilen bir vatandaş var mı? Hırsları boylarını aşan belediye başkanlarına bakıp ülkeyi bunlara emanet edebileceğine inanan biri var mı? Belediye başkanlarına bakıp, bunlardan birine ülkeyi teslim edebileceğini düşünen var mı?
CHP’nin bu kadar oy almasının ve bu kadar belediye kazanmasının sebebi açık konuşmak gerekirse, bunun müsebbibi AK Parti olarak nitelendiriliyor. Belediye imkanlarını terör örgütüne verenler ve hırsızlık yapanlar, sonunda yargının önüne çıkacaktır. Geçtiğimiz günlerde konserler üzerinden ortaya çıkan yolsuzluklar, sadece buz dağının görünen kısmıdır. Halkçı belediyecilik sloganı altında nasıl bir soygun düzeninin işletildiği yakında gün yüzüne çıkacaktır.
Evet, son günlerde halkın CHP’ye teveccühü, yerel yönetimlerdeki başarıları (başarısızlıkları) ile değil, ülkenin içinde bulunduğu genel ekonomik kriz ile ilgilidir. Ancak hükümet etmek, bir anlamda nöbet tutmak demektir. Sizin nöbetinizde olan şeylerden siz sorumlusunuzdur. “Ama ben yapmadım” diyemezsiniz. Fatura her zaman size çıkar. “Dünyada da kriz var” argümanı siyasette pek fazla karşılık bulmaz.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu durumu fark etmesi, oldukça sevindiricidir. Elbette CHP yerel yönetimlerinin yolsuzlukları araştırılmalı, belgelenmeli ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Onların “Bu konserler Milli Bayramlarda veriliyor, onun için sorgulanıyor” gibi açıklamalarına kapı açılmamalıdır. Uğur Mumcu’nun bu günlerde solcularımız tarafından hatırlanmayan bir sözü vardır: “Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi taktılar.” Muhalefetin bu maskesinin düşürülmesi gerekmektedir. Ancak asıl önemli olan, iktidarın CHP’nin başarısı gibi görünen oy artışını kendi eksikliklerinin bir sonucu olarak görmesidir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Bunun müsebbibi biziz” şeklindeki saptaması umut vericidir. İktidarın önündeki yol zorlu ve engebeli olabilir, ancak bu durumun farkında olması, iktidarın en büyük avantajıdır.
Kaynak: Ensonhaber
Yoğun diplomasi trafiği devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur El Said ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu buluşma, Umman tarihinin ilk kez Türkiye’ye devlet başkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleştirmesi açısından da büyük bir anlam taşıyor.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Türkiye’yi ziyaret etmek üzere geldiğinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi bir törenle karşılandı. Ziyaretin başlangıcında, Esenboğa Havalimanı’nda bir araya gelen Erdoğan ve Bin Tarık, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçerek baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdiler.
Bu görüşmelerin ardından, iki ülke arasında çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirecek 10 anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da derinleşmesine katkı sağlayacak önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
İmzalanan Anlaşmalar
Bu anlaşmaların imzalanması, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi yönünde atılmış önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Detaylı bilgi için: Ensonhaber
İHA Konyaspor, Süper Lig’in 14. haftasında 30 Kasım Cumartesi günü saat 16.00’da Adana Demirspor ile karşılaşacak. Bu önemli maçın hazırlıkları, Kayacık Tesisleri’nde Teknik Direktör Recep Uçar yönetiminde devam ediyor. Antrenman, koşu ve ısınma hareketleri ile başlarken, sonrasında 5’e 2 pas çalışmaları ile sürdü. Yeşil-beyazlı ekip, idmanı taktik çalışmalarla tamamladı. Konyaspor, bugün karayolu ile Adana’ya hareket edecek.
“Genel Anlamda Maç Hazırlıklarımız İyi Gidiyor”
Antrenmandan önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, şu ifadeleri kullandı: “Hafta başından beri Adana Demirspor maçı hazırlıklarımız sürüyor. Toplantılarımız ve analizlerimiz tüm hızıyla devam etmekte. Bugün burada son antrenmanımızı yapacağız, öğle yemeğinden sonra Adana’ya yola çıkacağız. Adana’da da bir idman gerçekleştireceğiz. Hazırlıklarımız genel olarak iyi gidiyor. Cezalı olan Bazoer dışında, ciddi sakat oyuncumuz yok. Ufak tefek sakatlıkları olan oyuncularımız da çalışmalara başladı. Genel anlamda, maç hazırlıklarımız iyi bir şekilde ilerliyor. Umuyorum ki, Adana Demirspor maçı bizim için olumlu bir sonuçla sonuçlanır.”
“Sonuç Ne Olursa Olsun Biz Kendi Hazırlığımızı Çok İyi Yapıyoruz”
Adana Demirspor’da yaşanan teknik direktör değişikliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Uçar, “Bizim Başakşehir maçındaki gibi maça 2 gün kala teknik direktör değişikliği oldu. Bu durum Adana Demirspor açısından motivasyon anlamında pozitif bir katkı sağlayacaktır. Hocanın oyun kurgusuyla ilgili herhangi bir bilgimiz yok, sadece geçmişteki maçlarından nasıl oyunlar oynattığını biliyoruz. Sonuç ne olursa olsun, biz kendi hazırlığımızı çok iyi yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“İnşallah 3 Puanla Döneceğiz”
Başarılı savunmacı Adil Demirbağ ise, hazırlıkların sürdüğünü belirterek, “Adana Demirspor maçı hazırlığımız devam ediyor. Recep hoca bizi iyi bir şekilde hazırlıyor. Bugün yolculuğumuz başlayacak. Oranın hava şartlarına tam olarak adapte olup, inşallah 3 puanla döneceğiz.” dedi.
“Transfer Dedikoduları İçin Çok Erken”
Trabzonspor’a transferi hakkında çıkan haberlerle ilgili de konuşan Demirbağ, “Transfer haberlerini sosyal medyadan takip ediyorum, ama böyle bir durum hakkında bilgim yok. Önceliğim her arkadaşım gibi Konyaspor. Burada bireysel olarak ön plana çıkan isimler olmamalı. Konyaspor’un başarısı için hep birlikte çalışmalıyız. Konyaspor başarılı olduğu dönemde herkes ön plana çıkar. Benim için şu an Konyaspor ön planda. Onun için çalışıyorum ve şu an önümüzde Adana Demirspor maçı var, ona hazırlanıyoruz. Adana Demirspor maçını ve diğer maçları kazanarak Konyaspor’u en üst noktada sezonu bitirmek istiyoruz. Transfer dedikoduları için çok erken ve benim de bu konuda bilgim yok.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Kaynak: Ensonhaber