34,6450$% 0.25
36,5120€% 0.55
43,6712£% 0.41
2.924,32%0,23
2.631,19%0,20
9.671,62%0,12
26 Kasım 2024 Salı
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, altın ithalatında geçen yıldan bu yana uygulanan kota, kaçakçılıkla ilgili ciddi tahribatlar yaratmaya başladı. Sektör temsilcileri, son on yılın ortalama altın ithalatının 194 ton olduğunu belirterek, bu yılki 50 tonluk farkın kaçak altın ticaretine işaret ettiğini ifade ediyor. Uluslararası piyasalarda kilogram başına bazen 5 bin doları aşan fiyat farkının ve müsadere usulünün uygulanmamasının, kaçak girişleri tetiklediğini vurgulayan sektör temsilcileri, “diğer sektörlerde kaçakçılık yapanların” bu alana yöneldiğine dikkat çekiyor.
10 AYDA “10 YILLIK” KAÇAK ALTIN YAKALANDI
2023 yılı itibarıyla belirlenen aylık kota miktarı, işlenmemiş altın ithalatının uzun dönem aylık ortalaması olan 8 tonun 1,5 katı olarak 12 ton olarak belirlenmişti. Bu kota uygulamasının gerekçesi ise altın ithalatındaki artışın cari dengeye olumsuz etkileri olarak gösterildi. Borsa İstanbul verilerine göre, altın ithalatı 2022 yılında 264 ton, 2023 yılında ise 318 ton olarak kaydedildi. Ancak ilerleyen dönemlerde, uluslararası piyasa ile kilogramda 5 bin dolara varan fiyat farkları, kaçak altının cazibesini artırdı ve ülkeye girişi hızlandırdı.
Ekonomim’den Yener Karaeniz’in haberine göre, Ticaret Bakanlığı verilerine göre bu yılın Ocak-Ekim döneminde 2 milyar 523 milyon TL değerinde kaçak altın yakalandı. Bu değer 2015-2023 yılları arasında toplam 1 milyar 465 milyon TL’ydi. Artışta, yakalamalarda müsadere usulünün uygulanmaması önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Müsadere, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin veya suça konu olan eşyaların devlet tarafından el konulmasını ifade ediyor. Ancak bu yakalamalarda yalnızca 3-25 bin TL arasında idari para cezası uygulanıyor. Cezaların caydırıcı olmaması, yurtdışından “kâr paylaşımı” yoluyla kaçak altın getirilmesini teşvik ediyor.
“KAÇAK ALTININ AYAR SORUNU MALİYETLERİ DE YANSIYOR”
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, sektörün 30 yıllık ithalat verilerine göre yıllık altın hammadde kullanım ortalamasının 167 ton civarında olduğunu belirterek, “Eylül sonu itibarıyla yapılan ithalat tutarı 88 ton, 30 yıllık Eylül sonu ortalaması ise 132 ton. Aradaki fark 44 ton. Sektörümüz, tüm zorluklara rağmen çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. Peki, aradaki 44 tonluk fark nereden geliyor? Bu sorunun cevabını size bırakıyoruz” dedi.
Atayık, iç piyasada altın arzının azalmasının uluslararası piyasalarda büyük fiyat farkları oluşmasına neden olduğunu kaydetti. Bu farkın iç talebin zirve yaptığı dönemlerde kilogramda 4-5 bin dolara kadar çıktığını vurguladı. “Kota uygulaması, bir yandan üretici ve ihracatçıların rakiplerinden yüksek fiyatla hammadde temin etmesine neden olurken, diğer yandan kaçak girişlere de zemin hazırlıyor. Her gün ekranlara yansıyan ‘kaçak altın yakalandı’ haberlerini üzülerek izliyoruz” şeklinde konuştu.
Ayrıca, kaçak altında menşe ve ayarın belirsiz olması nedeniyle düşük ayarlı altınların dolaşım riskinin arttığını belirten Atayık, “Kalitesiz rafine edilmiş takozların yeniden dökülmesi gerekiyor. Bu da üretim sürecinde yüzde 60-70 oranında geri dönüşüm gerektirdiği için maliyet artışına yol açıyor. Sektörümüzün gelişmesini sekteye uğratan kota kısıtlamasının bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
KİMİN NE KADAR ALTIN GETİRDİĞİ AÇIKLANSIN
Uluslararası piyasa ile kilogram fiyat farkının 3 bin 700 dolar seviyesinde olduğunu dile getiren Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Sene sonuna doğru ithalat sınırlı kalabilir ve fiyat farkı 4 bin 500 dolara kadar çıkabilir” yorumunu yaptı. Yıldırımtürk, müsadere usulünün uygulanıp uygulanmadığı konusunda bilgi verilmemesinin de önemli bir sorun olduğunu vurguladı. “Aylık 12 ton altın ithalatı yapıyorsun ama kime ne kadar veriyorsun? Kim ne kadar alıyor? Bazısı az getirirken bazıları neden çok getiriyor? Kimin ne kadar getirdiği açılsın. Liste yayınlansın” şeklinde konuştu.
Kaçakçılığın boyutuna dair de Yıldırımtürk, yıllık ihtiyacın 250-300 ton arasında olduğunu belirterek, resmi yollarla elde edilen altının dışında kalan miktar için kaçak altın girişlerinin mümkün olabileceğini belirtti.
TALEP ARTTIKÇA FİYAT FARKI ARTIYOR
Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TÜİD) Başkanı Mustafa Kamar, son 5 yılda altın ithalatındaki artışın hem Merkez Bankası’nın hem de vatandaşların talebinden kaynaklandığını ifade etti. Kamar, “Hane halkının talebi arttıkça fiyat farkı da artıyor, bu da kaçakçılığa yol açıyor. Burada asıl zararı vatandaş görüyor. Bugün vatandaş bir Ata Lira’yı (Cumhuriyet altını) 19 bin 500 TL olması gerekirken 20 bin 500 TL’ye alıyor. Aradaki 1.000 TL kaçakçıya gidiyor. Yıllık 44 ton kaçak riski varsa, bu yaklaşık 4 milyar dolarlık altın demektir. Uluslararası piyasa ile yüzde 5 fark demek, kaçakçının 200 milyar dolar kazanması demektir. Kaçakçıların kazandığı parayı halk ödüyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Patronlar Dünyası
Ensonhaber.com’un haberine göre, Ankara’nın Çubuk ilçesinde S.T., F.E. ve M.G. ile Şenol Özyıldız arasında henüz bilinmeyen bir sebeple tartışma başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma, kavgaya dönüşerek olayın ciddiyetini artırdı. Bu esnada Şenol Özyıldız, kavgada bıçaklandı.
Gözaltına Alındılar
Olayın ardından çevrede bulunan vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye hemen ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan Şenol Özyıldız, olay yerine ulaşan sağlık ekipleri tarafından Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı; ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından S.T., F.E. ve M.G. isimli şahıslar, polis ekipleri tarafından olayda kullanılan iki bıçak ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildiği öğrenildi.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Detaylar için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın Üst Yöneticisi (CEO) Tim Cook, Çin’i ziyaretinde başkent Pekin’de yarın başlayacak olan Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na (CISCE) katılacak. Bu ziyaret esnasında, Apple için Çin’in önemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cook, Apple’ın Çin’deki iş ortaklarının şirketin değer zincirindeki kritik rolünü vurgulayarak, “Biz Çin’deki varlığımızı çok önemsiyoruz. Bu yüzden bu yıl üçüncü kez buradayım. Harika iş ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Çinli tedarikçilerimiz olmasaydı, Apple asla bu noktaya gelemezdi.” ifadelerini kullandı.
Apple’ın Çin’deki tedarikçilerinin kurduğu ortak standı ziyaret eden Cook, şirketin bu ülkedeki geleceğine yönelik soruya da “Geleceğin daha parlak olacağını düşünüyorum.” şeklinde yanıt verdi. Apple standında, şirketin dünya genelinde iş yaptığı 200 büyük tedarikçiden %80’inin Çin’de bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
Bu Yıl Üçüncü Ziyaret
Apple’ın CEO’su Tim Cook, bu yıl Çin’i üçüncü kez ziyaret ediyor. Daha önce mart ayında, Çin Kalkınma Forumu’na (CDF) katılmak üzere Pekin’e gelmiş, burada ABD’den iş insanlarıyla birlikte Çin Başbakanı Li Çiang ile görüşmüştü. Ardından, Şanghay’ın Cing’an ilçesindeki yeni Apple mağazasının açılışına katılarak, burada Çinli tedarikçilerle bir araya gelmişti.
Çin Komünist Partisi’nin yayın organı China Daily’ye konuşan Cook, Apple’ın son 30 yıl içinde Çin’deki tedarik zincirini sürekli olarak genişlettiğini ve yatırımlarını artırdığını belirterek, “Dünyada bizim için Çin’den daha kritik bir tedarik zinciri yok.” ifadesini kullandı. Ayrıca, geçen ayki Pekin ziyaretinde, Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojisi Bakanı Cin Caunglong ve Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Cook’un bu ziyareti, Apple’ın “Apple Intelligence” adı altında üretken yapay zeka hizmetlerini akıllı telefonlar ve diğer cihazlara entegre etmeye hazırlandığı bir döneme denk gelmesi açısından dikkat çekici.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Daha fazla bilgi için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşme takvimi açıklandı. Bu çerçevede, kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları üzerindeki müzakerelerin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 29 Kasım Cuma gününe kadar tamamlanması planlanıyor.
Komisyon çalışmalarının sonlanmasının ardından, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe maratonu 9 gün sonra başlayacak. Genel Kurul, 9-20 Aralık tarihleri arasında kesintisiz olarak 12 gün boyunca aralıksız toplanacak ve cumartesi ile pazar günleri de dahil olmak üzere, günlük programını tamamlayana kadar çalışmaya devam edecek.
Bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerin 9 Aralık Pazartesi günü yapılması öngörülüyor. Bakanlıklar, bağlı kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları, toplamda 8 tur halinde ele alınacak.
Görüşme Takvimi
2025 yılı bütçesinin Genel Kuruldaki görüşmelerinin takvimi ise aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin maddeleri üzerindeki görüşmeler, 17, 18 ve 19 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek. Meclis’in bütçe maratonu, 20 Aralık Cuma günü bütçenin tümü üzerinde yapılacak konuşmalarla ve oylama ile sona erecek.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Detaylar için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Adana Demirspor’un teknik sorumlusu Serkan Damla, 5-0’lık Trabzonspor mağlubiyetinin ardından basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Maç öncesinde her şeyi ayrıntılı bir şekilde planladıklarını belirten Damla, “Maalesef genç, kırılgan ve tecrübesiz bir takım olduğumuz için erken gelen gol bizi psikolojik olarak etkiledi. İlk yarıda da pozisyonlarımız vardı, ancak bunları değerlendiremedik. İkinci yarının hemen başında yediğimiz şanssız gol, direncimizi çabuk kırdı ve oyun konsantrasyonumuzu kaybettik.” dedi.
Damla, bu mağlubiyetin ardından takımda yaşanan sıkıntılara da değindi. Önceki maçlarda rakibe daha yakın ve temaslı bir oyun sergilediklerini ifade eden Damla, şunları kaydetti:
Damla, kadroda 7 altyapıdan oyuncunun bulunduğunu belirterek, “Takımın direnci düştükçe bu genç oyunculara da şans vermek zorunda kaldık. Ancak sahada gösterdiğimiz mücadele kesinlikle Adana Demirspor camiasına yakışmadı.” dedi. Son olarak, camiaya özür dileyerek, “Bugün sergilediğimiz mücadele yeterli değildi. Bir an önce toparlanmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Ensonhaber