34,6275$% 0.16
36,3762€% 0.15
43,5176£% 0.02
2.922,16%0,16
2.621,17%-0,17
9.659,96%1,15
25 Kasım 2024 Pazartesi
Ensonhaber.com’un haberine göre, Real Madrid’in Leganes ile oynadığı karşılaşmada sakatlık yaşayan Vinicius Junior’dan İspanyol devine kötü bir haber geldi. Brezilyalı yıldız, yaşadığı sakatlık nedeniyle tam 3 hafta boyunca takımının formasından uzak kalacak.
Vinicius’un, bu süre zarfında önemli maçları kaçırması bekleniyor. Bu maçlar arasında, Liverpool ile oynanacak Şampiyonlar Ligi karşılaşması, La Liga’da Getafe, Athletic Bilbao ve Girona ile yapılacak olan mücadeleler ve bir diğer Şampiyonlar Ligi maçı olan Atalanta ile karşılaşma ile Rayo Vallecano ile olan maçlar yer alıyor.
24 yaşındaki futbolcu, bu sezon Real Madrid forması altında gösterdiği performansla dikkat çekti. Toplamda 18 maçta sahaya çıkan Vinicius, 12 gol atarak ve 8 asist yaparak takımına önemli katkılarda bulundu.
SAKATLIK KABUSU
Real Madrid, son dönemde sakatlıklarla boğuşan bir kadroya sahip. Daha önce Rodrygo’nun 2 hafta, Vinicius’un 3 hafta, Lucas Vazquez’in 1 hafta, David Alaba’nın ise 1.5 ay sahalardan uzak kalacağı bildirildi. Ayrıca, Eder Militao ve Daniel Carvajal’in sezonu kapattığı, Aurelien Tchouameni’nin dönüş tarihinin ise belirsiz olduğu kaydedildi.
Bu sakatlıklar, Real Madrid’in sezon hedefleri açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Takımın derinliği, bu tür durumlarla başa çıkmak için test ediliyor.
Kaynak: Ensonhaber
Özel Haber Dünyanın dört bir yanından bazen bilim dünyasını bile şaşkına çeviren ilginç ve nadir hastalıklar hakkında oldukça fazla bilgi edinmekteyiz. Bu hastalıklar, geleneksel tıbbi vakalardan oldukça farklıdır ve kimi zaman korkutucu, kimi zaman da şaşırtıcı özellikler taşımaktadır. İnsan beyninin ve vücudunun sınırlarını zorlayan bu nadir hastalıklar, yaşamın ne denli tuhaf ve öngörülemez olabileceğini gözler önüne seriyor. Dünya genelinde kaydedilen en ilginç ve garip hastalıkları sizler için derledik.
Sirenomelia – Deniz Kızı Sendromu
Sirenomelia, halk arasında “denizkızı sendromu” olarak bilinen, dünyada son derece nadir görülen bir doğumsal bozukluktur. Bu hastalığa sahip bebeklerin bacakları, tek bir büyük organ gibi birleşir ve bu durum onlara denizkızı benzeri bir görünüm kazandırır. Çoğu vakada sirenomelia, iç organların da düzgün gelişmemesi nedeniyle ölümcül sonuçlar doğurabilir. Sirenomelia, tıbbın en gizemli ve korkutucu hastalıklarından biri olarak tarihe geçmiştir.
Fil Adam Hastalığı – Proteus
Proteus Sendromu, tıbbın en nadir ve sıra dışı hastalıklarından biridir. Bu hastalık, vücudun belirli bölgelerinde aşırı büyüme ve orantısız gelişimle karakterizedir. Proteus sendromu, cilt, kemikler, yağ dokusu ve kan damarlarını etkileyebilir; bazı durumlarda bireylerin vücutları devasa boyutlarda ve şekilsiz bir şekilde büyüyebilir. Hastalığın en ünlü örneklerinden biri, “Fil Adam” olarak tanınan Joseph Merrick’tir. Genetik bir mutasyon sonucu ortaya çıkan bu hastalık, her vakada farklı şekillerde gelişebilir ve bu da tedavi ve yönetim süreçlerini daha karmaşık hale getirir.
Hidrosefali
Hidrosefalus, yani “beyinde su birikmesi”, beynin etrafında aşırı sıvı birikmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Normal şartlarda, beyin omurilik sıvısı (BOS) beyin ve omurilik etrafında dolaşır ve düzenli bir şekilde emilir. Ancak hidrosefalide, bu sıvı beyin ventriküllerinde (beyin boşlukları) birikerek kafa içinde baskı oluşturur. Bu durum, başın büyümesine, nörolojik sorunlara ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Hidrosefalus, doğuştan olabileceği gibi, travma, enfeksiyon veya tümörler gibi nedenlerle de gelişebilir. Tedavi edilmediğinde zihinsel engellilik, görme kaybı ve motor becerilerde bozulmalar gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.
Yaşlı Çocuk Hastalığı – Progeria
Progeria ya da halk arasında bilinen adıyla “Hızlanmış Yaşlanma Sendromu”, çocukları etkileyen son derece nadir bir genetik hastalıktır. Progeria, genetik bir mutasyon sonucu çocukların normalden çok daha hızlı yaşlanmalarına sebep olur. Bu hastalık, çocukların henüz 2 yaşındayken yaşlılık belirtileri göstermeye başlamasına yol açar. Ciltte incelme, kırışıklıklar, saç dökülmesi ve kemik erimesi gibi yaşlılıkla ilişkili değişiklikler erken yaşlarda belirgin hale gelir. Progeria hastalığı, kalp hastalıkları, damar sertliği ve diğer yaşa bağlı sağlık sorunları nedeniyle genellikle 13-20 yaşları arasında ölümle sonuçlanır.
Vampir Hastalığı – Porfiri
Porfiri, vücudun porfirin adı verilen maddeleri düzgün bir şekilde işleyememesi sonucu meydana gelen nadir bir hastalıktır. Porfirinin çeşitli türleri bulunmaktadır; ancak en ilginç olanlarından biri “Vampir Sendromu” olarak bilinen Akut Porfiri’dir. Bu hastalık, güneşe maruz kaldıklarında ciltlerinde ağrılı kızarıklıklar ve yaralar oluşmasına neden olur, diş etleri de öne doğru çekilebilir. Bu nedenle, bazı hastalar geleneksel anlamda “vampir” mitlerine benzer biçimde ışığa karşı aşırı hassasiyet gösterirler.
Alice Harikalar Diyarında Sendromu – Mikropsi
Mikropsi, hastaların gerçek dünyada nesneler normal boyutlarında olmasına rağmen, beyinlerinin bu görüntüleri küçültmesi nedeniyle onları minyatür veya çok uzak olarak algılamasıyla karakterize edilen bir durumdur. Genellikle migren, epilepsi, enfeksiyonlar veya bazı psikolojik durumlarla ilişkilendirilen bu bozukluk, zaman zaman görsel halüsinasyonlarla da karışabilir. Miksropsi, Alice Harikalar Diyarında Sendromu (Alice in Wonderland Syndrome) olarak da bilinir ve genellikle baş dönmesi, zaman algısının kaybolması ve boyut algısının bozulması gibi etkilerle birlikte görülür.
Baloncuk Hastalığı – Epidermolizis Bulloza
Baloncuk Hastalığı (ya da Epidermolizis Bulloza), son derece nadir ve ciltte oldukça acı verici baloncukların oluşmasına yol açan genetik bir hastalıktır. Bu hastalıkta, derinin altındaki dokular zayıflar ve vücutta herhangi bir sürtünme veya travma sonucu baloncuklar (blisterlar) meydana gelir. Bu baloncuklar, derinin altındaki dokuların kopması nedeniyle büyük ve ağrılı yaralara dönüşebilir. Epidermolizis Bulloza, doğuştan gelen bir hastalık olup, cildin koruma işlevini zayıflatır ve vücudu dış etkilere karşı daha savunmasız hale getirir. Maalesef, bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.
Kan Ağlama Hastalığı – Hemolacria
Kan Ağlama Hastalığı, tıbbi olarak oldukça nadir görülen, kişinin gözlerinden kanlı sıvıların gelmesine yol açan bir durumdur. Normalde gözlerden gelen yaş, su bazlı bir sıvıdır; ancak bu hastalıkta gözyaşı bezlerinde bir anormallik meydana gelir ve ağlama sırasında kanlı sıvılar salınır. Bu durum, hem estetik hem de sağlık açısından ciddi sorunlar yaratabilir.
F.O.P. Hastalığı
F.O.P. Hastalığı (tam adıyla Fibrodysplasia Ossificans Progressiva), dünya genelinde yalnızca birkaç yüz kişiyi etkileyen son derece nadir ve korkutucu bir genetik hastalıktır. Bu hastalık, vücutta kas ve bağ dokularının, travma veya hasar olmadan kemikleşmesine yol açar; yani kaslar ve bağ dokuları zamanla kemiklere dönüşerek vücutta katı, hareketsiz bölgeler oluşturur. Bu durum, kişilerin eklem hareketliliğini kaybetmesine ve yürümekten oturmaya kadar temel işlevlerde zorluk yaşamasına neden olur.
Acrigameli Sendromu
Acrigameli (veya Acri-Gameli Sendromu), oldukça nadir ve karmaşık bir genetik hastalıktır. Bu hastalık, vücudun çeşitli bölgelerinde farklı gelişimsel anomalilere neden olur. Acrigameli, genellikle el ve ayakların kısa ve şekilsiz bir şekilde gelişmesine, eklem hareketliliği kaybına ve kemiklerin anormal büyümesine yol açar.
Ağaç Hastalığı – Cenesthetic Morbid Obsession
Ağaç Hastalığı (tıbbi adıyla Cenesthetic Morbid Obsession veya Tree Man Syndrome), son derece nadir ve garip bir dermatolojik hastalıktır. Bu hastalık, vücudun çeşitli bölgelerinde anormal şekilde büyük, sert ve deriye benzer büyümelerin oluşmasına neden olur. Bu büyümeler, zamanla vücutta ağaç kabuğu benzeri bir dokuya dönüşebilir; bu nedenle halk arasında “Ağaç Adam Sendromu” olarak da adlandırılır. En bilinen vakalardan biri, Endonezya’dan Dede Koswara’dır; bu kişi, hastalığı nedeniyle vücudunun elleri ve ayakları, gerçek bir ağaç kabuğuna benzeyen büyümelerle kaplanmıştı. Ağaç hastalığı, Epidermodysplasia Verruciformis adı verilen genetik bir bozukluktan kaynaklanmaktadır ve vücudun HPV (human papillomavirus) virüsüne karşı aşırı tepki vermesi sonucu deri üzerinde ağacın kabuğuna benzer siğil benzeri büyümelerin ortaya çıkmasına yol açar.
Siyam İkizleri
Siyam ikizliği, doğuştan gelen ve son derece nadir görülen bir durumdur. Tıp dilinde “konjanjin ikizler” olarak adlandırılan bu durum, iki fetüsün gelişim sürecinde tamamen veya kısmen birbirlerine bağlanarak dünyaya gelmesi anlamına gelir. İkizler genellikle vücutlarının bazı organlarını paylaşarak hayatlarını son derece zorlaştırabilirler. Siyam ikizlerinin en bilinen örneklerinden biri, 19. yüzyılın ortalarında yaşayan Chang ve Eng Bunker kardeşlerdir. Bu ikizler, göğüslerinden birleştikleri için dünya çapında ünlü olmuşlardır.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, İngiltere Premier Lig takımlarından Bournemouth’un forması altında mücadele eden Enes Ünal, İspanya’ya dönüş yapma ihtimali ile gündemde. İspanyol basınında yer alan bilgilere göre, Sevilla ve Getafe, milli futbolcunun transferi için harekete geçmiş durumda.
Her iki takımın da Enes Ünal ile kiralama sözleşmesi yapma niyetinde olduğu ve 27 yaşındaki futbolcuyla temasa geçtiği ifade ediliyor. Ancak, şu an için Getafe’nin bu transferde daha avantajlı pozisyonda olduğu belirtiliyor.
İspanya’ya Dönüşe Sıcak Bakıyor
Enes Ünal, daha önce İspanyol ekiplerinde Levante, Villarreal, Real Valladolid ve Getafe formaları giymişti. Bu deneyimlerinin ardından, La Liga’ya geri dönme konusunda sıcak bir yaklaşım sergilediği öne sürülüyor.
Bu Sezonki Performansı
Bournemouth, Enes Ünal’ı geçen sezonun ikinci yarısında kiralık olarak kadrosuna dahil etmiş, sezonun sonunda ise 16.5 milyon euro bonservis bedeli ile transfer etmişti. Mayıs ayında yaşadığı sakatlık sonrası eylül ayında tekrar sahalara dönen milli futbolcu, bu sezon Bournemouth formasıyla çıktığı 9 maçta 1 asist yapma başarısını gösterdi.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Tatlıcak Mahallesi’nde, madde bağımlısı olduğu bilinen Mert Türkmen ile eşi Yeşim Türkmen arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Bu tartışma, kısa sürede büyüyerek korkunç bir olaya dönüştü.
Mert Türkmen, tartışmanın alevlenmesi üzerine bir tabanca ile eşine ateş etti. Olayın gürültüsünü duyan komşuları, hemen durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine hızlıca sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.
CANİ KOCA GÖZALTINDA
Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından, Yeşim Türkmen’in cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri için alındı. Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından, cenaze defnedilmek üzere İstanbul’a gönderildi. Mert Türkmen ise olayla ilgili olarak gözaltına alındı ve cinayete ilişkin soruşturma başlatıldı.
Bu üzücü olay, toplumda madde bağımlılığının ve aile içi şiddetin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın detayları ve gelişmeleri, yetkili merciler tarafından takip ediliyor.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Detaylı bilgi için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Süper Lig’de gol krallığına ulaşan Enner Valencia, uzun bir aradan sonra önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe’nin eski yıldızı, Galatasaray hakkında çarpıcı itiraflarda bulunurken, şampiyonluk için de umutlu olduğunu dile getirdi. Fanatik’e verdiği röportajda Ekvadorlu oyuncunun ifadeleri dikkat çekti.
EN ZOR LİG…
Oynadığı ligler arasında en zorlu olanının Premier Lig olduğunu belirten Valencia, “Bu lig oldukça fiziksel bir yapıya sahip. Taktik anlamda organize olan takımların varlığı ve organizasyon düzeyinin yüksekliği, Premier Lig’i diğer liglerden ayırıyor. Bu konuda doğru bir tespit yapmış oldum.” şeklinde konuştu.
“EROL BULUT SAYESİNDE FENERBAHÇE’YE TRANSFER OLDUM”
Valencia, Fenerbahçe serüveninin pandemi döneminde başladığını ifade etti. “O dönemde dünya genelinde kapanmalar yaşanıyordu. Biz evdeyken, farklı konularda çözümler bulmaya çalışıyorduk. O zaman Tigres’te oynuyordum. Menajerim bana Erol Bulut’un Fenerbahçe’nin teknik direktörü olursa beni yanına almak istediğini söyledi. Erol Bulut Fenerbahçe’ye geçince, ben de onunla birlikte İstanbul’a geldim. Burada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
“EN AZINDAN BİR KUPA KAZANABİLDİM”
Fenerbahçe’ye transfer olduğunda kulübün tarihinden kaynaklanan yüksek beklentilerin farkında olduğunu belirten Valencia, “Benim için en önemli hedef, bu takımda kupalar kazanmaktı. Özellikle ligde büyük bir odaklanma içerisindeydik ama maalesef benim bulunduğum süreçte bunu başaramadık. Kulüp son birkaç yıldır ligde zafer peşinde koşuyor. En azından bir kupa kazanmış olmam, benim için önemliydi. Ancak, ligde kazanamamak, aklımın bir köşesinde hep kaldı.” şeklinde konuştu.
FENERBAHÇE’DEN AYRILIK SÜRECİ
4 yıllık sürecin ardından kontrat yılına girdiğini söyleyen Valencia, “Bu süreçte Fenerbahçe ile kontrat yenileme görüşmeleri yapıyorduk ama son adım bir türlü atılamadı. Fenerbahçe’de iyi bir performans sergileyince, diğer takımlardan da büyük ilgi gördüm. Brezilya’dan Internacional’ın ilgisi beni etkiledi. Internacional’den güzel bir teklif aldım ve Fenerbahçe ile kontrat yenileme sürecim devam ederken, söz verdiğim için sezon bitiminde Brezilya’ya gitmeyi tercih ettim.” dedi.
“PUAN FARKI ÖNEMLİ DEĞİL”
Lig durumuna baktığında Galatasaray’ın birkaç puan farkla önde olduğunu belirten Valencia, “Süper Lig’in dinamiklerini çok iyi biliyorum. Bu ligde her şey son haftaya kadar mücadele ediliyor. Fenerbahçe için en önemli olan, son haftaya kadar savaşmak ve puan farkını kapatmaktır. Şu an Fenerbahçe 1. sırada olsa da, bu durumun kesin bir anlamı yok. Ancak kulübün son haftalara kadar savaşarak puan farkını kapatacağına inanıyorum.” dedi.
“O MAÇLARDA GOL ATMAK İSTEDİM”
Galatasaray’a karşı gol atamamanın kendisi için hayal kırıklığı olduğunu belirten Valencia, “Bir forvet olarak büyük maçlarda gol atmak en büyük dileğimdi. Ancak ne yazık ki Galatasaray’a karşı gol atmayı başaramadım. Tek bir savunma oyuncusu değil, Galatasaray savunmasının tamamını zor bir rakip olarak değerlendirebilirim. O maçlarda gol atmayı çok istedim ama bu gerçekleşmedi.” ifadesini kullandı.
Kaynak: Ensonhaber