34,5800$% 0.28
36,2874€% 0.14
43,5093£% -0.13
2.993,77%1,08
2.693,01%0,81
9.352,61%-0,16
22 Kasım 2024 Cuma
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, pandemi sonrası hızla büyüyen kurye sektörü, motosiklet pazarında önemli bir ivme kazandırdı. Yüksek enflasyon nedeniyle otomobile erişim zorluğu yaşayan bireylerin motosikletleri tercih etmeye başlamasıyla birlikte, Türkiye’de motosiklet satışları rekor seviyelere ulaştı. Ekim ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %31 artışla yaklaşık 106 bin motosiklet satılırken, yılın ilk 10 ayında toplam satışlar 1 milyon 38 binin üzerine çıktı. Artık Türkiye’de en fazla satılan taşıt aracı otomobil değil, motosiklet oldu.
Motosiklet Endüstrisi Derneği (MOTED) verilerine göre, Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydedilen toplam taşıt sayısı 2 milyon 170 bin 857 olarak belirlendi. Bu rakamın yaklaşık %50’si motosikletlerden oluşuyor ve bu durum motosikletin, Türkiye’de en çok satılan araç türü olma konumunu pekiştiriyor.
Ekonomim’den Aysel Yücel’e açıklamalarda bulunan MOTED Başkanı Başarı Erbaş, pazarın büyümesi doğrultusunda hedeflerini revize ettiklerini belirterek, yıl sonunda motosiklet satışlarının 1 milyon 300 bine ulaşmasını öngördüklerini ifade etti. Erbaş, büyüyen pazarın Türkiye’deki yabancı motosiklet üreticilerinin yatırım iştahını artırdığını vurguladı. “Türkiye, hızlı ve emin adımlarla motosiklet üretim üssü olmaya doğru ilerliyor. Yapılan yatırımlar da bu yönde hızlandı. Geçen yıllarda sadece ‘yatırım düşünüyoruz’ diyen markalar varken, bu yıl artık icraata geçen ve yatırım yapan marka sayısı 10’un üzerinde” diye konuştu.
Kibar Holding, Honda, Doğan Trend Otomotiv ve Habaş, Türkiye’de motosiklet yatırımı planlayan gruplar arasında yer alıyor. Son 3 yılda toplamda 2,4 milyon adedin üzerinde motosiklet satışı gerçekleştiğini belirten Erbaş, “Artık motosikletlerin trafikte hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Motosikletlerin trafikte daha rahat bir şekilde seyredebilmesi için çalışmalarımıza hız vermeliyiz. Aksi takdirde, hızlı büyüme sonrası kazaların artması ve trafik kaosu gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Belirli konularda kamuoyunu bilgilendirme, trafik eğitimleri ve trafik uygulamaları yeniden gözden geçirilmelidir” dedi.
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre, yeni yılda uygulanacak plastik poşetlerin ücretlendirilmesi için önemli bir toplantı yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ilgili kamu kurumları ve sektördeki dernek ile federasyon temsilcileri bir araya gelerek Plastik Poşet Komisyonu toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlendi.
Sektör temsilcileri, toplantıda görüşlerini paylaştı. Özellikle, 2024 yılında uygulanacak olan plastik poşet ücretinin belirlenmesi konusundaki düşünceler gündeme geldi. Yapılan değerlendirmelerde, perakendecilere maliyeti ortalama 1,19 TL olarak belirtilen bir poşetin, mevcut 25 kuruşluk fiyatının plastik poşet tüketimini azaltmak için yeterli olmadığı ifade edildi. Bu durum, plastik poşet kullanımının arttığını gösteriyor.
Sektör temsilcilerinin çoğunluğu, poşet fiyatlarının artırılması gerektiği yönünde görüş bildirirken, bu talepler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sunulacak. Ardından, yeni yıldaki plastik poşet satış fiyatları netlik kazanacak.
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulaması, 2019 yılından bu yılın Temmuz ayına kadar önemli sonuçlar doğurdu. Bu süreçte, 1,5 milyon ton plastik atığın oluşumu engellendi. Böylece, plastik poşet üretimi için gerekli olan plastik ham madde ithalatı da önemli ölçüde azaldı. Uygulama sayesinde yaklaşık 10,6 milyar TL tasarruf sağlandı. Ayrıca, bu durum çevresel etkileri de gözler önüne serdi; yaklaşık 64 bin 105 ton sera gazı salımının engellenmesi sağlandı.
Kaynak: Patronlar Dünyası
Ensonhaber.com’un haberine göre; Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 36 sanık ile avukatları katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya bağlandılar.
Verilen aranın ardından devam edilen duruşmada, “Yenidoğan Çetesi” soruşturmasını yürüten savcı Yavuz Engin’in makamında ölümle tehdit edilmesine ilişkin tutuklanan Mustafa Kemal Zengin’in ifadesi alındı. Bu kapsamda, tutuklu sanık hemşire Tuğçe Toptemel’in savunması dikkat çekti.
Toptemel, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dileyerek, bu durumdan dolayı derin bir üzüntü içerisinde olduğunu ifade etti. Sanık Hakan Doğukan Taşçı ile aralarında dört kez para transferi olduğunu belirten Toptemel, bu ödemelerin tamamen şirket parası olduğundan hiçbir şahsi çıkarının bulunmadığını savundu.
“Benden Bebeğin Videosunu İstedi”
6 aylık Michelle Nwandı Opara’nın yenidoğan yoğun bakımında ölümüyle ilgili konuşan Toptemel, “Mesaim geceydi. Monitör ötmeye başlayınca Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım, monitörün yanlış olduğunu, ilaçları kapattığımı, kalbini hissedemediğimi söyledim. Benden bebeğin videosunu istedi. ‘Bir şey yapılacak mı?’ diye sordum. Kan şekerine bakılmasını söyledi.” şeklinde ifade etti.
Toptemel, bebeğin kan şekerine bakıp hemen müdahaleye başladığını belirterek, “15 dakika boyunca kalp masajına devam ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim, tekrar kan gazı almaya başladım. Alma sebebim, kötü olduğuna dair elimde bir şey olması.” dedi. Nöbetten çıkarken Taşçı’yı yeniden aradığını ve “Bebeğin nabzını hissediyorum, bir şey yapılacak mı?” diye sorduğunu belirten Toptemel, Taşçı’nın kendisine “Hayır” cevabını verdiğini söyledi.
Bu esnada Taşçı’nın sesinin uykulu gelmesi ve kendisini çok ciddiye almaması nedeniyle diğer hemşirelerin de duyması için telefonu hoparlöre aldığını anlatan Toptemel, “6 aylık bebeğin yenidoğan yoğun bakımında olmaması gerektiğini sorguladım. Hemşireler, bebeği Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’nın kabul ettiğini söylediler. Ben Hakan Doğukan Taşçı’yı dinlemeden bebeğe müdahale ettim. Yine olsa yine yapardım, pişman değilim. İhmalim olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu.
Toptemel, kimseyi suçlamak amacıyla konuşmadığını belirterek, “Nöbetten çıktıktan sonra kim ne yaptı bilmiyorum. Ben mesai saatimden fazla duruyorsam, mesai saatinde insanların hastanede olması gerekiyor diye düşünüyorum. Öncesinde bebeğin iki kez kalbi durmuş. Bize asla bu bilgi verilmedi. Bize verilen epikriz de bebeğin beslenmesi ve ilaçları alması gerektiği yönündeydi.” dedi.
Kendisi gece nöbetine geldiğinde bebeğin entübe edilmiş ve makineye bağlı olduğunu kaydeden Toptemel, ilaçların etkisinde olan bebeği, elleri de kısıtlanmış şekilde teslim aldıklarını belirtti. Toptemel, çapraz sorgusunda, “6 aylık bebek kuvöze alınıyor mu?” sorusu üzerine, “Hayır, ben bunun yasal olmadığını söylüyorum. 6 aylık, 6,5 kiloya yakın bir bebekten bahsediyoruz. Bu yasal değil, bu hastayı kim kabul etti diye sorguladığımda Hakan ve Fırat Sarı’nın kabul ettiğini söylediler. Doktor kabul ettiği için karşı çıkamadım.” diye konuştu.
“Bana Bu Şekilde Talimat Verdi”
Gece doktoru olmadığı için nöbetlerde Hakan Doğukan Taşçı ile iletişime geçtiklerini söyleyen Toptemel, Taşçı’nın kendisinden talimat alınmasını istediğini belirtti. Toptemel, bebek ölümünün geç fark edildiğine yönelik beyanların yalan olduğunu ve buna katılmadığını ifade ederek, “Vicdanım bu konuda gerçekten rahat. Benim 08.00’de alanı teslim etmem lazım ama sorumlu hemşire 10.00’da işe geliyor. Sorumlular gelene kadar bebeğin başında bekledim. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım ama etmeseydim de burada olacaktım.” dedi.
Duruşma savcısının, “Hakan Doğukan’ı bebeğin annesine doktor olarak tanıştırıyorsun, bu ciddi bir durum, neden bunu yapıyorsun?” sorusunu Toptemel, “Biz talimatlara uyuyoruz. Talimatlara uymazsak işten çıkartırlar. Bana bu şekilde talimat verdi.” diye yanıtladı.
“Çocuğu Öldür Dese Öldürecek Misiniz?”
Toptemel, savcının “Talimatın sınırı vardır, çocuğu öldür dese öldürecek misin?” demesi üzerine, “Her talimata uymadığımı açıklamadım. Bu talimatta aileler bizi sıkıştırdığı için mahcup duruma düşüyoruz. O da bu anlardan bir tanesi. Talimata zorunlu kaldığım anlardan bir tanesi.” diye konuştu.
Kaya bebeğin ailesinin avukatı İsmail Kılıç, sanığa “Vicdanınızın rahat olduğunu söylüyorsunuz. Peki bebeğin öldüğünü duyduktan sonra şikayette bulunmayı düşünmediniz mi? Hastanede doktor yok, ekipman yok, hemşire yok. Hastanenin üst birimine ya da savcılığa şikayette bulunmayı düşünmediniz mi?” şeklinde bir soru yöneltti. Sanık Toptemel de “Şikayette bulunmadım. Bizde çocuk doktoru yoktu, bunu hep söylüyorum. Ölümler tabii ki oluyordu. Opara bebeğin ölümü beklenmeyen bir ölümdü. Susmak zorunda kaldım. 10 yıldır yenidoğan hemşiresiyim, bugüne kadar yoğun bakıma doktorun gelip bebeğe müdahale ettiğini görmedim.” yanıtını verdi.
Toptemel’e çapraz sorgu yapıldığı esnada bir kısım sanık avukatları, tutuksuz sanık Şeyhmus Çelik’in, avukatının yanına gelerek sorulmasını istediği soruları söylediğini, avukatının da Toptemel’e bu soruları yönelttiğini belirtti. Avukatlar, bu şekilde sanık Çelik’in doğrudan sanık Toptemel’e soru sorduğunu dile getirerek duruma itiraz etti. Çelik, durumun ortaya çıkması üzerine avukatının yanından kalkarak, tutuksuz sanıkların bulunduğu sıraya geçti.
Sanık savunmalarının alınmasına bugün saat 09.30’da devam edileceği bildirildi.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı tahminler doğrultusunda, Türkiye’nin büyük bölümünde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının, cumartesi günü batı kesimlerden itibaren düşmeye başlayacağı öngörülüyor. Sıcaklıklar, yurt genelinde 10 ila 15 derece, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde ise yer yer 18 derece azalacak ve mevsim normalleri altına inecek.
Cumartesi günü Marmara, Ege, Batı ve Orta Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı, Batı ve Orta Karadeniz ile Yozgat çevrelerinde aralıklı yağışların etkili olması bekleniyor.
Yurdun İç Kesimlerinde Karla Karışık Yağmur ve Kar Yağışı
Pazar günü, sabah saatlerinden itibaren yurdun iç kesimlerinde beklenen yağışların, karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Yağışlı havanın, zamanla doğuya doğru hareket ederek, çarşamba günü yurdu terk etmesi bekleniyor.
İstanbul Valiliği’nden Önemli Uyarılar
İstanbul Valiliği, cumartesi akşam saatlerinden sonra kentin yüksek kesimlerinde kar yağışına karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Valiliğin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Evde Kalanlar İçin ‘112’ye Bildirin’ Çağrısı
İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, soğuk ve yağışlı havalarda sokakta kalan İstanbulluların uygun yerlerde konaklatıldığını belirterek, bu durumla karşılaşan vatandaşların 112’ye ihbarda bulunmalarını rica etti.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; AA İngiltere Savunma Bakanı John Healey ve Korgeneral Magowan, İngiltere Parlamentosu Savunma Komitesinde önemli bir oturum gerçekleştirdi. Bu oturumda, üyeler tarafından yöneltilen sorulara yanıt verdiler. Healey, Ukrayna’daki güncel gelişmelere dair Lordlar ve Avam Kamarası üyelerine iki ayrı brifing verdiklerini aktardı. Ayrıca, Rusya’nın cepheye 10 bine yakın Kuzey Koreli askeri sürdüğünü belirtti.
Rusya’nın Nükleer Tehditlerine Karşı Stratejiler
Rusya’nın nükleer tehditlerine karşı savunma bütçesini milli gelirin yüzde 2,5’ine çıkarma konusunun kritik önem taşıdığına dikkat çeken Healey, “İngiltere, NATO’nun doğu kanadına bir tümen konuşlandırıp varlığını sürdürebilir mi?” sorusuna gizli oturumda yanıt vereceğini ifade ederek, bu soruyu cevapsız bıraktı.
Healey’in yerine bu soruya yanıt veren Korgeneral Magowan, “Sayın Bakan’ın bu konuda gizli oturum teklif ettiğinin farkında olarak şunu söyleyebilirim; İngiliz ordusunun bu gece savaşması istenirse, bu gece savaşırız. Eğer Ruslar bu gece Doğu Avrupa’yı işgale başlarsa, onları savaşta biz karşılarız.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Detaylar için: Ensonhaber