Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı, Bakan Vedat Işıkhan’ın başkanlığında, Bakanlığın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
‘MEMUR SENDİKALARIMIZ EN ÖNEMLİ MEKANİZMALARIMIZDAN BİRİSİDİR’
Toplantıda, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlileri sendikaları arasındaki sosyal diyaloğun geliştirilmesi amacıyla KPDK’nın toplandığını belirten Bakan Işıkhan, “Tüm sendikalarımız gibi memur sendikalarımız da çalışma hayatımızın en önemli mekanizmalarından birisidir. Bu nedenle, sosyal paydaşlarımızla bir araya geliyor, istişare ve diyalog mekanizmalarımıza ayrı bir önem veriyoruz” şeklinde konuştu.
‘KAMU GÖREVLİLERİNİN YAKLAŞIK YÜZDE 75’İ SENDİKALI’
Bakan Işıkhan, 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program çerçevesinde, Türkiye Yüzyılı’nda çalışanların refahının artırılmasının ana amaçları olduğunun altını çizerken, şu ifadeleri kullandı: “Çalışma hayatındaki değişikliklere uyum sağlanabilmesi bakımından sendikal örgütlenmenin önemini de bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu görevlileri sendikalarımız bugün milyonlarca kamu çalışanı üyeye sahip. Son yayımlanan tebliğ incelendiğinde, toplam kamu görevlisi sayısı 2 milyon 994 bin 550, toplam sendikalı memur sayısı ise 2 milyon 251 bin 330’dur. Bu da oransal olarak sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlilerinin yaklaşık yüzde 75’inin sendikalı olduğunu göstermektedir. Kamu görevlileri sendikaları, çalışanlarının yaşam koşullarını en iyi seviyeye getirme gayretini, toplu sözleşmeler ve istişare mekanizması olan Kamu Personeli Danışma Kurulu aracılığıyla dile getirmektedirler.”
‘SENDİKAL MEVZUATLARI İYİLEŞTİRDİK’
Anayasada ve diğer alt düzenlemelerde, sendika kurma, bunlara üye olma, toplu sözleşme yapma ve çeşitli sosyal diyalog mekanizmalarıyla görüşmeler yapılması gibi hakların önemli kazanımlara vesile olduğuna dikkati çeken Işıkhan, şu bilgileri paylaştı: “Kamu çalışanlarına sendika kurma hakkı 1995’te Anayasa değişikliği ile tanındı. Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşundan tutun da bu sendikalara üye olabilecek kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarına kadar çok sayıda düzenlemeye yer veren 4688 sayılı Kanun 2001’de yürürlüğe girdi. İlk kez hükümetlerimiz döneminde 2010 Anayasa değişikliği ile kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanındı. Öte yandan, çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatta iyileştirmeler Hükümetlerimiz döneminde gerçekleştirilmiş ve yenilikçi politikalarımızın bir göstergesi olan bu değişiklikler her zaman devam edecektir.”
Işıkhan’ın ardından, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras da toplantıya katılarak görüşlerini paylaştılar.
Ensonhaber.com’un haberine göre, Arda Turan’ın teknik direktörlüğünü üstlendiği Eyüpspor’da önemli bir ayrılık yaşanacak. İstanbul temsilcisi, takımda beklenen performansı gösteremeyen Jonjo Shelvey ile yollarını ayırma kararı aldı. Kulübün yönetimi, Arda Turan’ın onaylamadığı bu oyuncunun transferi için görüşmelere başlamış durumda.
Jonjo Shelvey’nin Durumu
32 yaşındaki orta saha oyuncusu, bu gelişmelerin ardından Eyüpspor’un Instagram hesabını takipten çıkmayı tercih etti. Taraflar arasında yapılan görüşmelerde, sözleşmenin feshi için anlaşma noktasına gelindiği bildiriliyor. Resmi açıklamanın ise kısa bir süre içinde yapılması bekleniyor.
Oyuncunun Performansı
Geçtiğimiz sezon Rizespor’da mücadele eden İngiliz futbolcu, bu yaz transfer döneminde Eyüpspor’a katılmıştı. Ancak tecrübeli oyuncu, bu sezon İstanbul ekibinde yalnızca 6 maçta forma şansı bulabildi. Şimdi ise takımın performansını artırmak adına yeni bir yol haritası çizilmesi bekleniyor.
Eyüpspor’un Yakın Takvimi
Eyüpspor, 1 Aralık Pazar günü Süper Lig’de lider konumda bulunan Galatasaray ile zorlu bir karşılaşmaya çıkacak. Bu maç, takım için büyük bir sınav niteliği taşıyor.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Feramuz ERDİN, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin her geçen gün arttığını bildiriyor. Ukrayna, uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından, İngiltere ve ABD yapımı uzun menzilli silahların kullanılmasına yönelik Batılı ülkelerden beklediği onayı almıştı. Bu iznin ardından, Ukrayna 20 Kasım Çarşamba günü, İngiliz yapımı Storm Shadow isimli uzun menzilli seyir füzelerini Rusya’ya karşı ilk kez kullanma kararı aldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise bu duruma anında karşılık vererek, Batı’ya yönelik sert açıklamalarda bulundu. Orta menzilli “Oreshnik” füzesi ile Ukrayna’yı hedef aldığını duyurdu. Putin, “Dünyada hiç kimse böyle silahlara sahip değil. Er ya da geç diğer önde gelen ülkeler de bu tür silahları geliştirecek. Bu sistemlerin geliştirilme aşamasında olduğunun farkındayız,” şeklinde konuştu. Ayrıca, “Artık bu sisteme sahibiz ve bu çok önemli,” diyerek, bunun kıtalararası bir füze olmadığını, ancak son derece güçlü olduğunu vurguladı. Putin, konvansiyonel savaş başlıkları takılı birden fazla füzenin tek bir saldırıda kullanılmasının, stratejik veya nükleer silahlarla gerçekleşen bir saldırı kadar yıkıcı olabileceğini de ekledi.
Rusya’nın Füze Menzili
Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü (IISS) tarafından Timothy Wright imzalı rapora göre, Rusya’nın mevcut füzeleri, Avrupa’da İspanya ve Portekiz dışında neredeyse tüm ülkeleri hedef alabilme kapasitesine sahiptir. Özellikle, 9M723 ve 9M728 füzeleri yalnızca Ankara’nın doğusu için bir tehdit oluştururken, 9M22 ve RS-26 füzeleri Ege Denizi hariç tüm Anadolu ve Trakya’yı vurma potansiyeline sahiptir. 9M729 füzelerinin menzili ise neredeyse tüm Avrupa ve Kuzey Afrika’ya kadar ulaşabilmektedir.
Avrupa Tetikte, Türkiye Ne Bekliyor?
Almanya, artan tehditler karşısında Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Dairesi ile İçişleri Bakanlığı aracılığıyla yeni bir ‘sığınak koruma planı’ üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu plan çerçevesinde, tüm yapıların savaş durumunda koruma alanına dönüştürülmesi, mobil uygulama geliştirilmesi ve halkın korunma yöntemleri hakkında bilgilendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, halkın kendisini nasıl koruyacağı konusunda bilgilendirilmesi de önemli bir yer tutmaktadır.
Polonya da benzer hazırlıklara hız vermiş durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ardından, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, etrafımızda gelişen savaş tehditlerine dikkat çekmiş olsalar da, Türkiye’de sivil savunma alanında henüz somut bir adım atılmamış olması dikkat çekiyor. Bölgede her an değişebilecek koşullara karşı halkın şimdiden bilinçlendirilmesi büyük bir gereklilik teşkil ediyor.
Ensonhaber.com’un haberine göre; Avrupa Merkez Bankası (ECB), şu anda politika faizini %3,40 düzeyinde uyguluyor. Bu durum, Merkez Bankası’nın enflasyonu %2 hedefine düşürme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, manşet enflasyonun düşmesiyle birlikte bankanın faiz indirimlerine devam edeceğini ve ekonomik büyümeye odaklanmaya yavaş yavaş geçiş yaptıklarını duyurdu.
“Yüksek Enflasyon Yerini Ekonomik Büyümeye Bıraktı”
Guindos, Finlandiya’nın Helsingin Sanomat gazetesine verdiği demeçte, şu ifadeleri kullandı:
“Yüksek enflasyona dair endişeler, artık ekonomik büyüme kaygılarına dönüşmeye başladı. Para politikamızın yönü oldukça net. Eğer projeksiyonlarımız beklediğimiz gibi ilerlerse, para politikası yaklaşımımızı kademeli olarak daha az kısıtlayıcı bir hale getirmeye devam edeceğiz.”
Bu açıklamalar, ECB’nin gelecekteki para politikası stratejisi hakkında önemli ipuçları veriyor. Ekonomik büyüme ve enflasyon arasındaki dengeyi sağlamak, Avrupa ekonomisi için kritik bir öneme sahip. ECB’nin attığı adımlar, piyasalarda ve ekonomik göstergelerde de büyük yankı uyandırmaya devam ediyor.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar ve diğer Yönetim Kurulu üyeleri ile önemli bir toplantı gerçekleştirdi. Bu buluşma, TCMB’nin Ümraniye’deki merkezinde düzenlendi ve her üç ayda bir yapılan rutin değerlendirme toplantılarından biriydi.
Toplantının gündeminde, küresel ve yurt içi ekonomik gelişmeler yer aldı. Bankacılık sektöründeki mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentiler, güncel makroekonomik veriler ışığında ele alındı. TCMB Başkanı Karahan ve TBB Başkanı Çakar, toplantının oldukça verimli geçtiğini vurgulayarak, Merkez Bankası ve bankacılık sektörü arasındaki iş birliğinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Toplantıdan Çıkan Ana Mesajlar
CNBC-e’de Kazandıran Strateji programında konuşan Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, toplantıya dair dikkat çeken bilgiler paylaştı. Mert, TCMB’den aldıkları izlenimlere göre, kredilerde yakın zamanda bir gevşeme beklemediklerini vurguladı. Ayrıca, yüzde 2’nin üzerinde bir ek sıkılaştırma da öngörmediklerini ifade etti.
Mert, bankaların selektif kredilere yönelik çalışmalara devam ettiğini ancak Merkez Bankası’nın bu konuda oldukça temkinli bir yaklaşım sergilediğini sözlerine ekledi. Bu durum, bankacılık sektörünün geleceği için önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
06:26
06:26
News
