34,6527$% 0
36,6524€% 0.71
43,9538£% 0.8
2.940,42%0,31
2.638,15%0,26
9.639,77%0,04
27 Kasım 2024 Çarşamba
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Feramuz ERDİN PD, bazı milyarderlerin olası bir nükleer savaşa karşı yer altındaki ultra lüks sığınaklara yöneldiğini belirtiyor. Ancak, kendimizi ve ailemizi korumak için sadece zengin olmamız mı gerekiyor? Elbette hayır! Atalarımızın yaşam tarzına benzer bir şekilde kırsal ve sade bir hayat sürmeye hazırlanmak giderek önem kazanıyor. İşte afetlere karşı dayanıklılığınızı artıracak hayati kurallar:
Günümüzde savaşlar dışında da, doğal afetler ve teknolojik kazalar gibi birçok durum için hazırlıklı olmak şarttır. Savaşlarda sivillerin maruz kaldığı kısıtlamalar bir yana, doğal felaketler veya nükleer santral patlamaları gibi olaylarda insanlar daha da savunmasız kalmaktadır. Bu nedenle, en küçük topluluk olan aileden başlayarak, her grubun bir afet planı oluşturması gerekmektedir. İşyerlerinde bunun yasal bir zorunluluk olması yanı sıra, özellikle apartmanlar ve yaşam alanlarında afet planlaması genellikle göz ardı edilmektedir. Oysa ki, afet anlarında dayanışma ve işbirliği sergilemesi gerekenlerin komşular olacağı unutulmamalıdır. İşte bu nedenle aşağıdaki planların mutlaka yazılı hale getirilmesi şarttır:
Afet anlarında yapılacak her şeyin ve görev dağılımının tüm paydaşlara öğretilmesi ve sürekli eğitimle desteklenmesi gereklidir. Yöneticilerin kimler olduğu, kimin hangi işlerden sorumlu olduğu ve görevlerini yerine getirme bilinci içselleştirilmelidir. Çünkü afet anlarında, kamu dahil birçok harici mekanizma çalışmayabilir. Bu durumda, kişisel güvenliğiniz de dahil olmak üzere, belli bir süre için kendi başınıza hareket etme becerisine sahip olmalısınız. Yani, bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşımaktadır.
Afet anlarında ulaşım, lojistik, gıda, enerji ve iletişim gibi günlük yaşamda alışık olduğumuz birçok hizmetin süreli olarak kesileceği unutulmamalıdır. Tüm hazırlık ve planlamalar, kırsalda yaşam kurma temeli üzerine inşa edilmelidir. Bu hizmetlerin geri gelmeyeceği senaryoları göz önünde bulundurularak, hayatta kalma ve lojistik planları oluşturulmalıdır. İnsanların ilk ihtiyaçları şunlardır:
patronlardunyasi.com
İLGİLİ HABER
Üçüncü Dünya Savaşı korkusu milyarderleri lüks sığınaklara yönlendirdi
Kaynak: Patronların Dünyası
Türkiye genelindeki Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyet gösteren şirketler ile Ar-Ge ve tasarım harcamaları yapan firmalar için önemli bir dönemeçte bulunuyoruz. 4691 sayılı Kanun kapsamında kurumlar vergisi istisnasından yararlanan Teknopark şirketleri ve 5746 sayılı Kanun çerçevesinde Ar-Ge ve tasarım indirimlerinden faydalanan firmalar, yasal olarak belirlenen fon ayırma ve yatırım yapma yükümlülüklerini 31 Aralık 2024 tarihine kadar tamamlamak zorundalar. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketler ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirler.
Mevzuata göre, yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyen firmalara, beyannamelerinde beyan ettikleri indirim veya kazanç istisnası tutarlarının %20’sinin iptal edilmesi gibi yaptırımlar uygulanmakta; ayrıca iptal edilen bu tutar üzerinden vergi ziyaı cezası olmaksızın ek tarhiyat yapılabilmektedir.
Doğru Yatırımın Önemi
Bir diğer risk ise, 2021 yılında yürürlüğe giren ve 2023 sonunda güncellenen düzenlemelerle ilgili bilgi sahibi olmayan şirketlerin yeni oranları dikkate almamasıdır. Yükümlülüğü bulunan şirketlere destek olma amacıyla yeni platformlar kurduklarını belirten Letven Capital Genel Müdürü Kamil Kılıç, “Ar-Ge, Teknopark ve tasarım desteği platformlarımızla yükümlülüğü bulunan şirketlere mevzuat ve düzenlemelere yönelik danışmanlık sağlayacağız. Fon ayırma ve yatırım yükümlülüklerini verimli şekilde kullanabilmeleri için her şirketin alanına özel platform oluşturduk. Doğru yatırım yapılması, hem yatırımın verimli çıktılarla sonuçlanması hem de girişim ekosisteminin gelişmesi için büyük önem taşıyor.”
Yükümlülükler için Yol Haritası
2021 yılında yürürlüğe giren ve 2023 sonunda yeniden güncellenen düzenlemelerle, Teknopark ve Ar-Ge şirketleri için fon ayırma oranları artırılmıştır. Yeni düzenlemeye göre, 1 milyon TL olan alt sınır 2 milyon TL’ye, %2 olan oran %3’e yükseltilmiş; üst sınır ise 20 milyon TL’den 100 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Mevzuata göre, örneğin bir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir şirket, 2023 yılında verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde 5 milyon TL’lik kazanç istisnasından faydalandıysa, elde ettiği kazanç istisnası üzerinden %3 oranında yani 150 bin TL tutarında fon ayırmakla yükümlüdür.
Kanuna tabi olan şirketlerin, geçici hesaba aktardıkları fonları yıl sonuna kadar belirli alanlarda yatırıma dönüştürmeleri gerekmektedir. Bu yatırımlar, Türkiye’de yerli girişimlere sermaye sağlamak amacıyla kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu (GSYF) payları veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları üzerinden ya da kuluçka merkezlerinde yer alan diğer girişimlere gerçekleştirilebilmektedir. Yatırım zorunluluğunu yerine getirmek isteyen şirketler için son tarih hızla yaklaşırken, şirketler doğru yatırım ve mevzuat yükümlülükleri için bir yol haritasına ihtiyaç duymaktadır.
Yükümlülüklerini Yerine Getirmekte Geciken Firmalar Problem Yaşayacak
Aynı zamanda GİSED (Girişim Sermayesi Fonları Derneği) Başkanı da olan Kılıç, 31 Aralık itibariyle yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Geçmişte birçok Teknopark ve Ar-Ge şirketine yasal zorunluluklarını yerine getirme sürecinde destek verdik. Yükümlülüğünü yerine getirmekte geciken firmalar, nitelikli yatırımcı statüsünü kazanamadıkları için süreçte aksaklıklar yaşadılar. Letven Capital olarak, mevzuata tabi şirketlerin bu yükümlülüklerini hatırlatmak ve kaynaklarını güçlü fikirler ve girişimlere yönlendirebilmeleri için dijital ve basılı mecralarda bilgilendirmeler yapıyoruz. Bu alanda yol haritası olmayan şirketlere sürdürülebilir yatırım yönetimi inşa etmeye yönelik çözümler sunabiliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kurumsal yatırımı oluştururken aile meclisi, kurumsal üyeler ve yönetim takımı ile yatırım takımları arasında etkili bir yönetişim modelinin kurulması en önemli aşamayı oluşturuyor. İkinci aşamada ise yatırım takımını oluşturan finansal yatırımlar, gayrimenkul yatırımları, özel fonlar ve girişim sermayesi yatırımları ile yeşil ekonomi yatırımlarının stratejisinin belirlenmesi öne çıkıyor. Yatırım operasyonu olarak risk yönetimi, insan ve kültür yönetimi, algı, bilgi sistemleri yönetimi ve portföy yönetimi ise üçüncü aşamayı oluşturuyor. Portföy yönetiminde ise mentorluk, lojistik destekler, iş bağlantıları, kurumsal inovasyon yönetimi ve eş yatırım yönetimi gibi modellemeler yapılmaktadır.
Letven Capital Hakkında
2019 yılında kurulan girişim sermayesi portföy yönetimi şirketi Letven Capital; fikir, başlangıç, büyüme, ileri aşama ve kurumsal firma seviyesinde her biri alanında önemli etkiye sahip girişimlere yatırımlar gerçekleştirmektedir.
Kaynak: Patronların Dünyası
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Murat KAYA Resmi Gazete’de bugün bazı kanun ve yönetmeliklerde önemli değişiklikler yapıldığına dair bir duyuru yayımlandı. Bu değişikliklerden biri, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ve uzun süredir tartışmalara yol açan boşanma kriterleriyle ilgili. Anayasa Mahkemesi (AYM), 22 Şubat 2024 tarihli emsal kararında, Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi’nin dördüncü fıkrasını iptal etmiş ve boşanma davaları için yeni bir kriterin belirlenmesini zorunlu hale getirmişti.
AYM, “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmündeki üç yıllık sürenin adil olmadığını belirtmişti. Bu durum, eşlerin uzun süre boyunca boşanamamalarına ve bunun sonucunda evlilik dışı ilişkilere yol açabileceğine vurgu yapılmıştı.
Söz konusu düzenlemenin, bireylerin maddi ve manevi varlıklarını koruma hakkını ihlal ettiğini hatırlatan AYM, devletin aileyi koruma yükümlülüğüne de zarar verdiğini belirtmiştir. Ayrıca, mevcut düzenlemenin boşanma kararı verilmesini büyük ölçüde zorlaştırdığı ve ortak yaşama yeniden dönmek istemeyen bireyleri makul olmayan süreler boyunca evlilik birliğini sürdürmeye zorladığı ifade edilmiştir.
Öte yandan, kuralın uygulanmasının uzun bir süreç sonrasında boşanma kararı alınmasına yol açtığını ve bu durumun bireylerin temel hak ve özgürlükleri ile örtüşmediği vurgulanmıştır. Yüksek Mahkeme, bu düzenlemenin taraflara ağır bir yük bindirdiğini, Anayasa’nın 5., 12., 14., 17. ve 41. maddelerine aykırı olduğunu belirterek iptali yönünde karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, 19 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından 9 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Bu sürenin sona ermesiyle birlikte, bugün yayımlanan Resmi Gazete’de kanunda önemli bir değişiklik yapılarak “3 yıl” olan tartışmalı süre “1 yıl” olarak değiştirilmiştir.
Bu yeni düzenleme, boşanma süreçlerinde çiftlerin karşılaştığı hukuki engellerin azaltılması açısından önemli bir adım niteliği taşımaktadır. Bugünden itibaren çiftlerin boşanma süreçleri daha makul sürelerde tamamlanabilecek ve hukuki belirsizlikler büyük ölçüde azalacaktır.
Kaynak: Patronların Dünyası
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, son zamanlarda kar yağışının azaldığına dikkat çekerek, bu durumun tarım ve su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaptı. Kaya, “Kış mevsiminde kar, sadece bir örtü olarak değerlendirilmemelidir. Uzun süreli kar yağışları, toprağın su ile doygun hale gelmesi açısından kritik öneme sahiptir.” dedi.
Prof. Dr. Kaya, bu kış yeterli miktarda kar ve yağmur yağmaması durumunda, toprakta su depolama seviyesinin düşeceğini ve bunun da tarım alanlarında kuraklık gibi ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Geçen yıl yaşanan kuraklık koşullarının tekrar etmesi ihtimali, çiftçilerin ve tarım sektörü çalışanlarının endişelerini artırıyor.
Öne Çıkan Noktalar:
Prof. Dr. Kaya, çiftçilerin bu yıl da kar yağmaması durumunda karşılaşacakları zorluklar hakkında uyarılarda bulundu. Bu nedenle, kar ve yağmur yağışlarının artması, hem tarım hem de su kaynakları açısından büyük önem taşıyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; AA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Dünya Helal Zirvesi ve Helal EXPO 2024 organizasyonuna gönderdiği video mesajla katılım sağladı. Erdoğan, bu önemli etkinliğin, ülkeler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi.
“Tüketici Sağlığını Koruma Yönünde Kritik Adımlar Attık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 110’dan fazla ülkeden 1100’den fazla firma ve yaklaşık 50 bin ziyaretçiyi ağırlayan Dünya Helal Zirvesi’nin, küresel ölçekteki en büyük helal organizasyonu olarak kabul edildiğini vurguladı. Erdoğan, zirve hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
Erdoğan, Türkiye’nin üç kıtanın kalbi konumunda olduğunu belirterek, ülkeyi küresel bir üretim üssü haline getirme yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini ifade etti. Yerli ve yabancı sermaye ayrımı gözetmeden, Türk ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek amacıyla çalışan herkese destek olmanın bir görev olduğunu dile getirdi. Ayrıca, helal akreditasyon kurumu ile bu konuya verdikleri önemi gösterdiklerini belirtti. Gıda güvenliği konusunda çeşitli düzenlemeler yaparak tüketicinin sağlığını korumak amacıyla kritik adımlar attıklarını da sözlerine ekledi.
“Belgeleme ve Standartlaşma Çok Mühim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık risklerini azaltmak ve toplumun güvenli gıda tüketimini sağlamak için uluslararası gıda güvenliği standartlarına uygun olarak geliştirdikleri Türk Gıda Kodeksi’ni titizlikle uyguladıklarını ifade etti. Ayrıca, kontrol laboratuvarlarının sayısını artırarak gıda numunelerini kimyasal, mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal açıdan sıkı bir denetimden geçirdiklerini vurguladı.
Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri enstitüye üye olmaya davet ederek, helal belgelendirmedeki ayrılıkları, uyuşmazlıkları ve güvensizlikleri ortadan kaldırma çağrısında bulundu. Temiz, sağlıklı ve güvenilir gıdaya duyulan ihtiyacın her zamankinden daha fazla hissedildiği bir dönemde düzenlenen bu organizasyona öncülük eden kurumları tebrik etti ve katılımcılara muhabbetle selamlarını iletti.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)