34,6559$% 0.27
36,3255€% 0.03
43,4823£% -0.04
2.919,73%0,07
2.620,21%-0,22
9.636,12%-0,25
26 Kasım 2024 Salı
Ensonhaber.com’un haberine göre; Beşiktaş’ta Teknik Direktör Giovanni van Bronckhorst, tüm kulvarlarda gerçekleştirilen maçlarda yerli oyuncuları yeterince değerlendirmedi. Hollandalı çalıştırıcı, en fazla süreyi Gedson Fernandes, Rafa Silva, Arthur Masuaku ve Jonas Svensson’a tanırken, yerli oyuncular arasında en fazla sahada kalanlar kaleci Mert Günok, Semih Kılıçsoy ve Emirhan Topçu oldu.
Trendyol Süper Lig’de son 4 karşılaşmasında 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik alarak yalnızca 1 puan toplayan Beşiktaş, 13 hafta sonunda lider Galatasaray’ın 13 puan gerisinde kalarak 21 puanla 6. sırada yer aldı. Siyah-beyazlı ekipte, Göztepe maçının ardından bir değerlendirme toplantısı yapıldığı ve teknik direktör van Bronckhorst’un geleceğinin Maccabi Tel Aviv, Hatayspor ve Fenerbahçe ile oynanacak maçlarda alınacak sonuçlara göre belirleneceği bilgisi edinildi.
EN AZ SÜREYİ GENÇ VE YERLİLER ALDI
Sezon başında Galatasaray’ı 5-0 mağlup ettikleri TFF Süper Kupa mücadelesinde ağları sarsan Mustafa Hekimoğlu’na, Hollandalı teknik adam tarafından Avrupa Ligi ve Süper Lig’de yalnızca 203 dakika şans verildi. Bu süreçte yerli futbolculardan Onur Bulut 154, Salih Uçan 55, Can Keleş 22, Tayyip Talha Sanuç ise sadece 12 dakika forma giyebildi.
Kaptan Mert Günok, 1,440 dakika, 19 yaşındaki Semih Kılıçsoy 950 dakika ve 24 yaşındaki savunmacı Emirhan Topçu 834 dakika ile en fazla süre alan yerli futbolcular arasında öne çıktı. Beşiktaş’ta genç futbolcular Arda Berk Özüarap, Yakup Arda Kılıç, Emir Yaşar, Göktuğ Baytekin ve Emrecan Terzi ise henüz forma şansı bulamadı.
EN ÇOK SAHADA KALAN: GEDSON
Bu sezon Beşiktaş’ta en fazla süreyi alan oyuncu Portekizli orta saha oyuncusu Gedson Fernandes oldu. Gedson, 1,663 dakika sahada kalarak dikkat çekti ve bu süreçte Trendyol Süper Lig’de 3 gol, Avrupa kupalarında ise 4 gol ve 1 asistlik katkı sağladı. Gedson’u 1,653 dakika ile vatandaşı Rafa Silva, 1,554 dakikayla Arthur Masuaku, 1,488 dakikayla Jonas Svensson ve 1,440 dakikayla tecrübeli kaleci Mert Günok takip etti.
Sezon başında kadroya katılan İtalyan santrfor Ciro Immobile, 1,269 dakika, Felix Uduokhai 1,260 dakika ve Gabriel Paulista da 1,231 dakika sahada kaldı.
SEMİH KILIÇSOY’UN PERFORMANSI
Beşiktaş’ın Ciro Immobile ile birlikte hücum hattında en çok katkı sağlaması beklenen oyuncularından biri olan Semih Kılıçsoy, genelde sol kanatta görev aldı. Ancak, istenen skor katkısını sağlamakta zorlandı. Bu sezon yalnızca Immobile’nin sakatlık sürecinde Avrupa’da Malmö, Süper Lig’de ise Başakşehir ve Göztepe ile oynanan maçlarda santrfor olarak forma giyen 19 yaşındaki futbolcu, geride kalan haftalarda 2 gol ve 4 asistlik bir performans sergiledi. 2022-2023 sezonunda tüm kulvarlarda çıktığı 35 maçta toplam 2,086 dakika süre alan Kılıçsoy, 12 gol atarken 3 de asist yaptı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Kaynak: Ensonhaber
Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, 2021 yılında Marmara Denizi’nde gözlemlenen müsilajın deniz altında hala varlığını sürdürdüğünü vurguladı. Tecer, “İstanbul’da her gün yaklaşık 8 milyon ton atık suyun denize bırakıldığını biliyoruz. Bu atık suyun bir kısmı arıtılmış olsa da, önemli bir kısmı sadece birinci aşama arıtma işleminden geçiyor. Bu durum, müsilaj oluşumunun en temel nedenlerinden biri.” diyerek durumu açıkladı.
Prof. Dr. Tecer, deniz altında müsilajın varlığının, yüzeye çıkma potansiyeli nedeniyle endişe verici olduğunu belirtti. “Denizin altındaki müsilajın, yüzeye çıkması her an mümkün. Ancak, deniz altında bulunması da içimizi rahatlatan bir durum değil.” ifadelerini kullandı.
Önemli Noktalar:
Bu durum, deniz ekosisteminin sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Uzmanların bu konuda daha fazla çalışma yapması ve çözüm önerileri geliştirmesi büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Kars-Iğdır Karayolu’nda meydana gelen kar yağışı, yol koşullarını oldukça zorlaştırdı. Yoğun kar birikintisi, yolların buz tutmasına neden oldu ve bu durum, sürücüler için tehlikeli anların yaşanmasına yol açtı.
Bu zorlu koşullar altında, bir Mercedes marka tır kayarak kontrolden çıktı. Şans eseri, tır şarampole devrilmekten son anda kurtuldu. Bu olay, sürücülerin ve diğer yol kullanıcılarının dikkatli olmalarının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayın detayları:
Bu tür hava koşullarında yolculuk yapacak olanların, araçlarının kış lastikleriyle donatılmış olduğundan ve sürüş güvenliği kurallarına uyduğundan emin olmaları gerekiyor.
Detaylar için haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Ensonhaber.com’un haberine göre; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla İstanbul sokakları dolup taştı. Bu özel günü kutlamak ve farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Ancak bazı gruplar, izinsiz bir şekilde Taksim’e doğru yürümek isteyerek olayların kontrolden çıkmasına neden oldular.
İstanbul’da, kalabalık bir grup polisin engellemelerine rağmen Taksim Meydanı’na ulaşmaya çalıştı. Bu esnada, güvenlik güçleri, topluluğun hareketlerini kontrol altına almak için gerekli önlemleri alarak meydana giden tüm yolları kapattı. Ancak, polisin çağrılarına ve uyarılarına aldırış etmeyen bir grup, Taksim’e yürümeye devam etti ve bu durum arbede çıkmasına yol açtı.
Olaylar Sırasında Yaşananlar
Yaşanan gerginlik esnasında, kalabalık içinden bazı kişiler, polis ekiplerine biber gazı ve sprey boyalarla saldırarak durumu daha da tırmandırdı. Bu tür davranışlar, etkinliğin amacını saptırarak olumsuz bir hava yarattı.
Gözaltılar ve Resmi Açıklama
İstanbul Valiliği, olaylarla ilgili bir açıklama yaparak, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında her türlü eylem ve yürüyüşün yasaklandığını vurguladı. Olaylar sonucunda toplamda 169 kişi, 160 kadın ve 9 erkek olmak üzere polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, işlemleri için emniyete götürüldü.
Bu olaylar, kadına yönelik şiddetle mücadele etme amacını güden etkinliklerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Farkındalığın artırılması için yapılan her türlü çabanın, sağduyu içerisinde gerçekleştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Detaylar için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; DHA, Marmara Denizi’ndeki müsilaj tehlikesinin tam anlamıyla ortadan kalkmadığını bildiriyor. 2021 yılında yaşanan müsilaj sorununun ardından, uzmanların bu konudaki araştırmaları sürüyor. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi’nde 2021 yılında meydana gelen müsilajın tekrar deniz yüzeyine çıkabileceği konusunda uyarıda bulundu.
“Dipte de Olsa, Yüzeyde de Olsa Olumsuz Etkileri Var”
Prof. Dr. Tecer, yapılan çalışmaların müsilajın deniz tabanına daha derinlere indiğini gösterdiğini belirtti. Ancak, müsilajın yüzeye çıkmaması ve derinlerde kalmasının, aslında iyi bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Çünkü denizin üst kısmında olduğu gibi, altında da yaşamsal bir hayat ve ekolojik bir sistem bulunmaktadır.
Dolayısıyla, müsilajın yüzeyde veya derinlerde olmasının olumsuz etkileri açısından fark yaratmadığını ifade eden Tecer, bu durumun her iki halde de deniz ekosistemine zarar verdiğini söyledi.
“Müsilajın Deniz Yüzeyine Çıkması Her An Muhtemel”
Prof. Dr. Tecer, “Müsilajı oluşturan sebepler ortadan kalkmadığı sürece, bu durumun devam edeceğini belirtmektedir. Akıntının yavaşlaması, deniz suyu sıcaklıklarının artması ve insan kaynaklı atıkların Marmara Bölgesi’ne deşarj edilmesi bu sebepler arasında yer alıyor.”
Özellikle İstanbul’da günde yaklaşık 8 milyon ton atık su, kısmen arıtılmış ve kısmen birinci aşama arıtmasından sonra denize bırakılmaktadır ki bu durum müsilajın oluşumunda en önemli faktörlerden biridir.
Dolayısıyla, denizin altında müsilajın varlığının, yüzeye çıkmasının her an beklenen bir durum olduğunu belirten Tecer, denizin altında müsilajın bulunmasının iç huzur vermediğini de ifade etti.
“İleri Biyolojik Arıtmalar Olmalı”
Müsilajla mücadelede, Marmara Denizi’ne yapılan derin deşarjların önlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tecer, şu ifadeleri kullandı:
Prof. Dr. Tecer, Marmara Koruma Eylem Planı’nın çıkartıldığını ve burada atık su deşarjlarının azaltılmasının öncelikli hedef olduğunu belirtti. Marmara Denizi kıyısında yaklaşık 25 milyon insan yaşadığını ve yalnızca İstanbul’dan günde 8 milyon ton atık suyun deşarj edildiğini vurguladı.
Bu nedenle, ileri biyolojik arıtma sistemlerinin devreye alınması gerektiğini ve bu suların geri dönüşümünün sağlanarak, park ve bahçe sulama gibi alanlarda kullanılmasının önemini vurguladı.
Marmara Denizi’nin kapalı bir deniz olduğunu hatırlatan Tecer, “Bu deniz Türkiye’ye özgü ve muazzam bir zenginliğe sahip. Onu gözümüz gibi korumalıyız.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Kaynak: Ensonhaber