34,6393$% 0
36,6385€% 0.09
44,0044£% 0.17
2.946,55%0,34
2.647,36%0,40
9.643,41%0,04
28 Kasım 2024 Perşembe
Ensonhaber.com’un haberine göre; Anadolu Ajansı (AA) tarafından aktarılan bilgilere göre, Milli Savunma Bakanlığı’nın desteği ve koordinasyonuyla Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Macaristan’daki eğitim ve kültürel iş birliği faaliyetlerine yeni bir boyut kazandırmak amacıyla Macar Savunma Bakanlığı ile önemli bir protokol imzaladı.
TÜRKÇE DİL KURSU VERİLECEK
İmza törenine katılanlar arasında Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu, Macaristan Savunma Bakanlığı Savunma Stratejisi ve İnsan Kaynakları Politikasından sorumlu Devlet Sekreteri Dr. Kutnyanszky Zsolt Krisztian, Budapeşte YEE Koordinatörü Mustafa Aydoğdu ve Askeri Ataşe Albay Feride Tosun yer aldı. Bu protokol ile Macaristan Savunma Bakanlığına bağlı silahlı kuvvetler personeli ve bakanlık çalışanları için Türkçe dil kurslarının düzenlenmesi hedefleniyor. YEE, deneyimli Türkçe öğretmenleriyle birlikte eğitim materyali desteği sunarak bu kursları gerçekleştirecek.
TÜRK KÜLTÜRÜ VE TARİHİ ETKİNLİKLER
Düzenlenecek Türkçe kursları, yalnızca askeri terminoloji ve savunma alanındaki özel dil becerilerini geliştirmekle kalmayacak; aynı zamanda günlük Türkçe kullanımını da kapsayacak. Bu sayede Macar askeri ve sivil personeli, Türk meslektaşlarıyla daha etkili bir iletişim kurabilecek ve ortak projelerde daha aktif rol alabilecek. İmzalanan protokol, dil eğitimini aşarak kültürel etkileşimi de teşvik etmeyi amaçlıyor. Program kapsamında, Türk kültürü ve tarihi ile ilgili çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi planlanıyor.
Bu etkinliklerin, iki ülke halkları arasında daha derin ve güçlü bağlar kurulmasına, Türkiye ve Macaristan arasındaki savunma alanındaki iş birliğine yeni bir boyut kazandırmasına, karşılıklı iletişimin ve kültürel bağların güçlenmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Macaristan Savunma Bakanlığı Devlet Sekreteri Dr. Kutnyanszky Zsolt Krisztian, protokole ilişkin yaptığı açıklamada, “NATO müttefiki olan Türkiye ile askeri ve savunma sanayi alanındaki iş birliğimizi bugün imzalanan protokol ile kültürel ve eğitim alanında da ilerletmiş olacağız. Bu protokol sayesinde personelimiz, Türk meslektaşlarıyla daha etkin iletişim kurarak askeri ve savunma alanındaki iş birliğini güçlendirmek açısından stratejik bir adım atmış olacak.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Daha fazla bilgi için: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, Cumhurbaşkanı imzasıyla yayımlanan Resmi Gazete kararı doğrultusunda, Türkiye’de faaliyet gösteren 5 siyasi parti hakkında mali denetim kararı alındı. Bu karar neticesinde, partilerle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Anayasa Mahkemesi’nin Mali Denetim Kararı
Resmi Gazete’de yayımlanan karar, Anayasa Mahkemesi’nin 5 siyasi parti hakkında aldığı mali denetim kararını içeriyor. Kararda, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Siyasi partilerin genel başkanları, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının kesin hesaplarının birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundadırlar.” ifadeleri dikkat çekiyor.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na Suç Duyurusunda Bulunulacak
Kararda ayrıca, partilerin faaliyet gösterdiği binaların mülkü veya kira olmasının yanı sıra, partilerin yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye gibi) bulunması gerektiği vurgulanıyor. Yapılan inceleme sonucunda, partilerin Anayasa Mahkemesi’ne hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeni oluşturmadığı, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirdiği, inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemlerde bulunduğu tespit edildi. Bu durum, 2820 sayılı Kanun’un 111. maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verilmesine yol açtı.
Ayrıca, Ülkem Partisi’nin 2021 yılı, Türkiye Altın Çağ Partisi’nin 2021 ve 2022 yılları ile Yenilik Partisi’nin 2021 yılı kesin hesapları, Raportör Ömer Dursun’un ilk inceleme raporu doğrultusunda heyet tarafından incelendi. Partilerin, 2820 sayılı Kanun’un 74. maddesi gereğince kesin hesaplarının bir örneğini Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorunda olduğu hatırlatıldı.
Yayımlanan kararda, partilerin belgelerinin yetkili organlarca onaylanmadığı ve Anayasa Mahkemesi tarafından incelenebilecek belge olamayacağı belirtiliyor. Ayrıca, partilerin kesin hesaplarının incelenip birleştirilmediği ve onaylandığına dair bir karar göndermediği tespit edildi. Partilerin, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 69, 70 ve 74. maddelerine aykırı davrandığı belirlendi. Bu sebeple, partilerin Anayasa Mahkemesi’ne hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzeni oluşturmadığı, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirdiği ve inceleme ile araştırmayı engellemeye yönelik eylemlerde bulunduğu için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, yurt içi ve sınır bölgelerinde operasyonlarına aralıksız devam eden Mehmetçik, hain teröristlerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Tüm olumsuz koşullara rağmen, vatan savunmasından bir an olsun vazgeçmeyen kahraman askerlerimiz, yalnızca teröristlerle değil, aynı zamanda zorlu arazi şartlarıyla da mücadele ediyor.
Kahraman askerlerimizin son görüntüleri, Irak’ın kuzeyinde yer alan Zap bölgesinden geldi. Milli Savunma Bakanlığı’nın sosyal medya hesabında yapılan paylaşımda, “Irak’ın kuzeyindeki Zap’ta kilidi kapatan kahraman Mehmetçiklerimiz, bölgede operasyonlara aralıksız devam ediyor. Öngörülemez, alışılmadık, süratli ve sürekli operasyonlarla terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız.” ifadelerine yer verildi.
Bu paylaşımda, Mehmetçiğin bölgede havadan ve karadan devam eden operasyonlarının görüntülerine ilişkin bir video da yer aldı. Videoda, bir Mehmetçiğin şu sözleri dikkat çekti: “Atalarımızın bizlere emaneti olan cennet vatanı korumak ve her türlü terör tehdidini engellemek maksadıyla zorlu hava şartlarında görev yapmaktayız.”
Devamında, “Devletimizin ve milletimizin bizlere sağlamış olduğu imkanlar ile terörü kaynağında yok etmekte kararlıyız. Operasyonlarımız öngörülemez, alışılmadık ve süratli bir şekilde devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.
Bu süreçte Mehmetçik’in sergilediği cesaret ve fedakarlık, Türk milletinin güvenliği için ne denli önemli bir rol oynadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, başkent Berlin’de gerçekleştirilen 6. Türk-Alman Enerji Forumu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerini 2035 yılına kadar dört katına çıkarmayı planladığını belirten Habeck, bu durumun hızla gelişen bir ülke için dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Habeck, enerji ortaklığının amacının son 10-20 yılda edinilen karşılıklı deneyimlerin ve projelerin geleceğe taşınması ve paylaşılması olduğunu dile getirdi. Bunun için gerekli siyasi çerçevelerin ve platformların oluşturulduğunu vurguladı. Ayrıca, bir yıl önce Ankara’ya yaptığı ziyaretin oldukça verimli sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Enerji Jeopolitiği Almanya’yı Türkiye’ye Yakınlaştırıyor
Habeck, şu anda elektriğin yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasını konuştuklarını ve Türkiye’deki iklim koşullarının bu açıdan oldukça elverişli olduğunu kaydetti. Ancak yalnızca elektriğe odaklanmanın yetersiz olduğunu iletti. Jeopolitik açıdan enerji ve enerji politikalarının öneminin arttığını aktaran Habeck, Almanya’nın enerjiyi sadece ticaret aracı olarak görmediğini, aynı zamanda devletin stratejik amaçları doğrultusunda kullanabileceği bir silah olarak değerlendirdiğini söyledi.
Dünyaya genel bir bakış yapıldığında, bu durumun enerji politikalarıyla sınırlı kalmadığını, ticari ilişkilerin, tedarik zincirlerinin ve pazarların son aylarda artan bir hızla güç çıkarlarının kabul ettirilmesi için bir araç olarak kullanıldığını belirtti.
Daha Fazla Refah Koşulu
Almanya Ekonomi Bakanı, “Belki bir gün herkes, ticaretin ve sınırların, kısıtlamaların ve gümrüklerin kaldırılmasının ülkeler ve insanlar için daha fazla refah yaratacağını fark edecektir,” değerlendirmesinde bulundu. Şu anda enerji ve ticari ilişkilerin çeşitlendirilmesi gerektiğini, bunun Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan çıkarılan derslerin bir sonucu olduğunu aktardı.
Türkiye ile Enerji Ortaklığı İmkanları
Habeck, “Türkiye, daha fazla ticaret ve enerji ortaklığı kurmak istediğimiz büyük ülkelerden biri,” ifadesini kullandı. Mükemmel coğrafi konumu sayesinde Türkiye’nin enerji üretim potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirtti. Almanya’nın enerji güvenliği ile Türkiye’nin ihracat fırsatları konusunda ilişkilerin yoğunlaştırılması durumunda her iki ülke ekonomisinin de bundan faydalanabileceğini vurguladı.
“İki hükümet ve iki bakanlık da bunun farkında. Bu nedenle işler iyi gidiyor. Sorunlar ortaya çıktığında, bunları doğrudan bir hatla hızlı bir şekilde çözmeye çalışıyoruz,” dedi. Ekiplerin bu sürece güvenebileceğini ve siyasi destek alacaklarını ifade eden Habeck, enerji sistemlerinin dönüşüm olanaklarını Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın refahı için kullanmayı hedeflediklerini kaydetti. Bu sürecin siyasi olarak gerekli olduğunu ve çok sayıda insanın katılımının sağlanmasının önemine dikkat çekti.
Bakan Bayraktar’ın Teklifine Yanıt
Habeck, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Türk-Alman enerji forumunun enerji ve madenler forumuna dönüştürülmesi teklifine, “Avrupa ve Alman sanayisi hammaddeye çok ihtiyaç duyuyor. Bir sonraki forumu hammaddeler hakkında konuşmak için birleştirmek veya özel bir forum oluşturmak istersek katılacağım. Ancak bunun için seçimi kazanmam lazım,” şeklinde yanıt verdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un aktardığına göre, Hamas, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyine yönelik sürdürdüğü saldırıların, Filistin halkına karşı işlenen en çirkin suçlar arasında yer aldığını belirten bir açıklama yaptı. Hamas’ın yazılı açıklamasında, Gazze’nin kuzeyinde sivillere yönelik hunharca öldürme ve çok sayıda insanı alıkoyma eylemlerinin devam ettiği vurgulandı.
Açıklamada, kuzeydeki hastanelerin, sağlık personelinin ve sivil savunma birimlerinin hedef alındığı hatırlatılarak, “Düşman, gün boyu şiddetli bombardımana maruz kalan Beyt Lahiya’ya yönelik ablukasını ve katliamlarını yoğunlaştırıyor. Filistin halkının orayı terk etmesini, göç etmesini istiyor.” denildi.
Gazze’de Filistin halkını hedef alan bu soykırımdan tümüyle ABD yönetiminin sorumlu olduğu ifade edilirken, uluslararası topluma, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Filistinlilerin kurtarılması için acilen harekete geçme çağrısında bulunuldu.
GAZZE, 7 EKİM’DEN BERİ İSRAİL’İN İŞGALİNDE
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023 tarihinde “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e kapsamlı bir saldırı düzenledi. Bu saldırılar sonucunda, İsrail hükümeti 7 Ekim’deki olaylarda 1200 İsraillinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda ise yaklaşık 17 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın olmak üzere toplamda 44 bin 282 Filistinli yaşamını yitirdi; 104 bin 880 kişi yaralandı. Enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da büyük zarar gördü.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana, 379’u karadan işgal sürecinde olmak üzere toplamda 806 askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve ardından 3 gün daha uzatılan “insani ara”da, 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı olarak serbest bırakıldı. Ancak, İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoymaya ve hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, İsrail askerleri ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167’si çocuk olmak üzere toplam 794 Filistinli yaşamını yitirdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Daha fazla bilgi için: Ensonhaber