34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
23 Kasım 2024 Cumartesi
Ensonhaber.com’un haberine göre, İHA’nın bildirdiğine göre, bölücü terör örgütü ile bağlantıları tespit edilen belediyelere kayyum atama süreci devam ediyor. Mardin, Batman, Esenyurt ve Halfeti belediyelerinin ardından Tunceli ve Ovacık belediyelerine de kayyum ataması yapıldı.
Görevden Uzaklaştırıldılar
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün görevden uzaklaştırıldığı duyuruldu. Bu durum, yerel yönetimlerin güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirildi.
DEM Parti’den Provokasyon
Bakanlığın açıklamasının ardından, Tunceli’de DEM Parti’nin provokatif eylemleri başladı. Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın “terör iltisakı” nedeniyle görevden alınmasının ardından, DEM Partili Eş Başkan Birsen Orhan belediye önünde toplanarak halkı ayaklanmaya davet eden açıklamalarda bulundu. Bu durum, yerel halk arasında gerginliğe yol açtı.
Protestolar ve Gözaltılar
Tunceli’de, merkez ve Ovacık Belediyesine kayyum atanmasının ardından düzenlenen protesto gösterilerine karışan 8 kişi, polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahısların emniyetteki sorguları devam ediyor. Bu olaylar, bölgedeki siyasi gerginliğin artmasına neden oldu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Ensonhaber
Antalya’da, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı’na katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı mensuplarının toplum vicdanını teskin eden, tarafsız kararların mimarları olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, yargı mensuplarının milletin adalet arayışına yanıt vermek ve hakikati ortaya çıkarmak gibi önemli bir sorumluluğa sahip olduğunu belirtti.
Bakan Tunç, bu kutsal sorumluluğun, derin bir hukuk bilgisi, özveri, sarsılmaz bir vicdan ve bağımsızlık ilkesiyle yerine getirilebileceğini ifade etti. Toplantıda Türkiye Yüzyılı’nı adaletin ve hakkaniyetin yüzyılı yapma hedefi doğrultusunda bir yıllık çalışma planlarını ele alacaklarını dile getirdi.
Adaletin Temel Önemi
Adaletin, toplumun huzur ve düzenini sağlamada en önemli ortak değer olduğunu vurgulayan Tunç, “Adalet, toplumu oluşturan tüm bireylerin güven ve refah içinde yaşamalarının teminatıdır. Adaletin güçlü olduğu yerde insan, aile ve toplum da güçlü olur. Yargının tüm işleyişi, adaletin tecelli etmesine yönelik olmalıdır. Milletimizin bizden beklentisi, iyi işleyen, öngörülebilir, gecikmeyen ve daha adil bir yargı sistemidir.” dedi.
Adaletin Tanımı
Adalet kavramının kişiden kişiye değişmeyen, net ve açık bir tanıma sahip olduğunu belirten Tunç, “Adalet, haklıya hakkını vermektir. Her şeyi yerli yerine koymaktır. Yargı çalışanları için mazluma hakkını teslim etmek ve haksızlık ateşini söndürmek, sürekli devam eden bir sınavdır.” şeklinde konuştu.
Yargı mensuplarının, yalnızca Anayasa ve kanunların rehberliğinde değil, vicdanlarının ışığında hareket etmeleri gerektiğini ifade eden Tunç, verilen her kararın toplumsal vicdanın bir denge kurma çabası olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.
Hukuk Devletinin Önemi
Adaletin tecellisinin hukuk devleti ile mümkün olduğunu vurgulayan Tunç, hukuk devletinin yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı dengesi ile kurulduğunu vurguladı.
Tunç, konuşmasında, “Adil, bağımsız, tarafsız ve etkin işleyen bir yargı için üç temel unsura ihtiyaç vardır: toplumun ihtiyaçlarına cevap veren bir mevzuat, yeterli fiziki imkanlar ve etkin insan kaynakları.” dedi. 22 yıldır güvenilir bir adalet sisteminin tesisi için önemli reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Temel Kanunlarda Reform
Temel kanunları çağın gereklerine ve milletin ihtiyaçlarına uygun hale getirdiklerini belirten Tunç, kamuoyunda “8. Yargı Paketi” olarak bilinen düzenlemelerle yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmayı, hak arama hürriyetini genişletmeyi ve kişisel verilerin korunmasını amaçladıklarını ifade etti.
Tunç, adalet sisteminin modern, etkili ve kapsayıcı hale gelmesi için çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Yargı Reformu Stratejisi
Bakan Tunç, Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapma hedefi doğrultusunda Yargı Reformu Stratejisi’nin hazırlandığını, bu stratejinin hukuk devleti ilkesini güçlendireceğini ve vatandaşların yargı hizmetlerinden etkin bir şekilde yararlanmalarını sağlayacak bir yol haritası olacağını ifade etti.
Tunç, “Yargı Reformu Stratejisi, adalet komisyonlarının daha etkin hizmet sunmasını sağlayacak tedbirleri içermektedir.” dedi.
Yargı Teşkilatının Fiziki İmkanları
Bakan Tunç, yargı teşkilatının fiziki imkanlarını artırmaya devam ettiklerini, 2002’de 78 müstakil adliye varken, bu sayıyı 377’ye çıkardıklarını belirtti. Kapalı alan miktarını 569 bin 59 metrekareden 6 milyon metrekareye ulaştırdıklarını aktardı.
Yargı Sürecinde Uzlaşma ve Arabuluculuk
Yargının iş yükünün hızla arttığını belirten Tunç, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine önem verdiklerini ifade etti. 1 Ocak 2017’den bu yana uzlaştırma kurumuyla 1 milyon 772 bin 845 dosyada uzlaşma sağlandığını belirtti. Ayrıca, arabuluculuk müessesesinin kapsamını genişletmeyi hedeflediklerini söyledi.
Tunç, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, toplumun adalete olan güvenini inşa eden temel unsurlardandır. Yargı sisteminin siyasi mülahazalarla yıpratılmasına karşı durmalıyız.” dedi.
Sosyal Medya ve Yargı
Sosyal medyanın bilgi kirliliği ve manipülasyonların yaygın olduğu bir ortam yarattığını belirten Tunç, bu tür dezenformasyonlara karşı mücadele edeceklerini açıkladı. “Sosyal medya mahkemeleri” olarak adlandırdığı bu durumun, yargıya ve devlete olan güveni sarsmayı amaçladığını ifade etti.
Adalet Bakanı Tunç, soruşturma süreçlerinde doğru bilgilerin zamanında ve net bir şekilde paylaşılmasının, toplumun adalet sistemine güvenini artıracağını vurguladı.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre, İHA, ev sahipleri ile kiracılar arasında sıkça yaşanan tartışmalara bir yenisini daha ekledi. İzmir’de meydana gelen bu olayda, Gaziantep’ten İzmir’e taşınan Nermin ve Çetin Devecioğlu çifti, 2024 yılı Haziran ayında Karabağlar Bozyaka Mahallesi’nde bir emlakçı aracılığıyla aylık 14 bin TL’ye bir ev kiraladı. Yeni evlerinde “Leo” adını verdikleri kedileriyle birlikte yaşamaya başlayan çift, kısa süre sonra üst katta oturan ev sahibinin rahatsız edici davranışlarıyla karşılaştı.
İlk Şikayetler ve Tartışmalar
İddialara göre, ev sahipleri H.T. ve M.T. isimli kişiler, kiracıları Nermin ve Çetin Devecioğlu ile tartışmaya başladı. Ev sahipleri, “Siz kedi mi besliyorsunuz? Ya kediyi evden atacaksınız ya da evden çıkacaksınız!” diyerek kiracıları tehdit etti. Bu durumdan sonra, çiftin ev sahipleriyle olan tartışmaları devam etti. Nermin ve Çetin Devecioğlu, 5 ay boyunca kiraladıkları evden çıkmayı reddederek, iki kez karakola gidip ev sahiplerinden şikayetçi oldu.
Şiddet ve Darp Olayı
Son olarak, ev sahipleri H.T. ve M.T., iki çocuklarıyla birlikte kiracılarının evine çivili sopalarla baskın düzenledi. Çıkan kargaşa sırasında, Devecioğlu çiftinin 8 ve 9 yaşındaki torunları da oradaydı. Çift, çocuklarının gözleri önünde ev sahipleri tarafından darp edilirken, Nermin Devecioğlu, olayları belgelemek amacıyla yaşananları anbean kayda aldı. Çivili sopalarla darp edildiği anlar ise kameraya yansıdı.
Nermin Devecioğlu’nun Yaralanması
Kavga sonrasında Nermin Devecioğlu’nun sırtında ve ellerinde morluklar ile çivilerden kaynaklı kesikler oluştu. Eşi Çetin Devecioğlu’nun ise yüzüne 4 dikiş atıldı. Olayla ilgili karakola gidilerek ifadeler alındı. Ev sahipleri H.T., M.T. ve çiftin çocukları N.T. ile M.T., ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Devecioğlu Çiftinin Yaşadığı Korku
Olay sonrası yaşadıklarını anlatan Nermin Devecioğlu, korku içinde yaşadıklarını belirtti. “Can güvenliğimden endişe ediyorum,” diyen Devecioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Ben bu evi 6. ayın 1’inde kiraladım ve 6. ayın 17’sinde taşındım. Ev sahibim kapıma gelerek, evde kedi beslediğimi, kediyi evden atmamı istedi. Ben de kediyi atmayacağımı, ‘o benim çocuğum gibi, siz çocuğunuzu sokağa atabilir misiniz?’ dedim. Bu olaydan sonra tartışmalar arttı. Sürekli bizi evden çıkarmak istediler, çünkü daha yüksek kiraya vermek istediklerini açıkça belirttiler. Daha önce iki kez karakola gidip şikayetçi oldum. Mahkeme süreci devam ediyor. Son yaşanan olayda ağır küfür ve hakaretlere maruz kaldık. Ardından sopalarla evime baskın yaptılar. O sırada torunlarım da evdeydi, onlara da sopalarla vuruldu. Kolumda ve sırtımda morluklar var. Saçlarımdan tutarak beni yere yatırdılar. O sırada telefonum vardı, bu yüzden müdahale edemedim. Olayları kanıtlamak için video çektim. Eşimin yüzünde de 4 dikiş var. Her türlü hakkımı arayacağım, tazminat davası açacağım. Evden çıkmayı düşünüyorum, çünkü korkuyorum; her an olayların daha da büyümesinden endişe ediyorum.”
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Kaynak: Ensonhaber
İHA Antalya’dan aktardığına göre, dünden bu yana etkili olan sağanak yağmur ve şiddetli rüzgar, Antalya’nın Aksu ilçesinde hortuma dönüştü. Özellikle Kemerağzı Mahallesi’nde saat 20.00’de başlayan hortum, ardından 21.00’de ikinci bir hortum ile devam etti. Bu durum, bölgede paniğe yol açtı ve hasat bekleyen ürünleri bulunan 18 dönümlük sera arazisini olumsuz etkiledi.
Sera Üzerindeki Büyük Yıkım
Hortum, seraların demir ve naylon yapılarını fırlatıp atarken, içindeki domates, biber ve patlıcan gibi ürünlere de ciddi şekilde zarar verdi. Gece saatlerinde seralarına gelen çiftçiler, karşılaştıkları manzara karşısında neye uğradıklarını şaşırdılar.
Çiftçilerden Korkutan Açıklamalar
Karaçalı Mahalle muhtarı Mustafa Kara, dün gece saat 21.00 sıralarında büyük bir afet yaşandığını belirterek, yaşananları şu şekilde anlattı:
Bir diğer üretici Mustafa Yılmaz, yaşadığı zararın büyüklüğüne dikkat çekerek, “Buradaki amacımız üretmek. Üretime devam edebilmemiz için destek almak zorundayız. Benim bu 8 dönüm araziyi yeniden ayağa kaldırmam 5-6 milyon lira. Bunu tek başımıza yapmamız mümkün değil.” dedi.
Hayalleri Yıkılan Üreticiler
Kemerağzı’nda üreticilik yapan ve serası zarar gören Şenay Rüzgar, tüm hayallerinin hortumla sona erdiğini ifade etti. Rüzgar, “Seramızda hortum çıktı. Ben bu serayı krediyle yaptırdım, hala kredim ödenmedi. Telef olan ürünlere mi yanayım, seralarımın yerle bir olmasına mı yanayım?” diyerek duygularını dile getirdi.
Rüzgar, sözlerine şu şekilde devam etti: “18 dönümün hepsi gitti. Destek çıkmazsa çiftçi bitti. Arkamızda durulmazsa yeniden ayağa kalkamayız. Bu işin içinden çıkmam mümkün değil. Burası benim 4,5 dönüm arazi, krediyle satın aldık. Şu anda battık, zararım 5 milyon lira.”
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
Kaynak: Ensonhaber
Ensonhaber.com’un haberine göre; Hadise ve Mehmet Dinçerler, hızlı bir başlangıçla başlayan ilişkilerini, kısa bir süre içerisinde nikah masasına taşıyarak evlendiler. Ancak bu birliktelik, beklenildiği gibi uzun sürmedi ve 30 Nisan 2022’de Beykoz Adliyesi’nde sona erdi. İkili, sadece 5 ay süren evliliklerinin ardından yollarını ayırdı. Olayların üzerinden aylar geçtikten sonra, ikiliye dair yeni ve dikkat çekici bir gelişme yaşandı.
Gala Yapıldı, Yeni Kareler Geldi
Son zamanların dikkat çeken projelerinden biri olan Esas Oğlan dizisinin galası, Hadise’nin de katıldığı bir etkinlikte gerçekleştirildi. Gala, ünlü isimler Seda Bakan, Şükrü Özyıldız ve Serhat Teoman’ın katılımıyla renkli görüntülere sahne oldu. Şükrü Özyıldız, Hadise ile sevgilisi Şenol Sönmez’in de bulunduğu fotoğrafları sosyal medya hesabında paylaştı.
DİNÇERLER YANLIŞLIKLA BEĞENDİ
Ancak, dikkat çeken bir durum yaşandı. Ünlü oyuncu Şükrü Özyıldız’ın paylaştığı fotoğraflardan birinde Hadise ve Şenol Sönmez yer alıyordu. Mehmet Dinçerler, bu fotoğrafı yanlışlıkla beğendi. Fakat, kısa bir süre sonra Hadise ile sevgilisinin yer aldığı bu kareyi fark edince beğenisini geri aldı.
Bu olay, eski eşler arasında yaşanan gerginliği bir kez daha gündeme getirdi. İlişkilerindeki bu tür gelişmeler, magazin dünyasında sıkça konuşulacak konular arasında yer alıyor.
Kaynak: Ensonhaber