1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!

Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!

Mutlu Bir Ağız, Mutlu Bir Zihin!

Ağız ve diş sağlığının, yalnızca fiziksel sağlık değil, zihinsel iyilik hali için de büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, her iki durumun da birbirini tetikleyebildiğini söylüyor.

Bu yıl, kötü ağız sağlığının yaşam kalitesini nasıl olumsuz etkileyebileceği konusunda farkındalık yaratmak ve sağlıklı bir ağzın ruhsal sağlık açısından önemini vurgulamak amacıyla 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü teması ‘Mutlu Bir Ağız, Mutlu Bir Zihin’ olarak belirlenmişti. Bu kapsamda Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran ile Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, psikolojik sorunların ağız ve diş sağlığını, kötü ağız sağlığının da zihin sağlığını nasıl etkilediğine açıklık getirdi.

Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran ile Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, bu yıl ki teması ‘Mutlu Bir Ağız, Mutlu Bir Zihin’ olan 20 Mart Dünya Diş Sağlığı Günü kapsamında ağız ve diş sağlığı ile zihin sağlığı arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.

Stres ve anksiyetesi yüksek bireylerde birçok ağız sağlığı sorunu görülebiliyor

Stres ve anksiyetesi yüksek bireylerde, ağız sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz etkiler görülebileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, “Bu durumlar, diş gıcırdatma (bruksizm), ağız kuruluğu ve diş eti hastalıkları gibi problemlere yol açabilir.” dedi.

Stres ve anksiyetenin, özellikle gece uykuda diş gıcırdatmaya neden olarak dişlerin aşınmasına, çene ağrılarına ve baş ağrılarına neden olabileceğine vurgu yapan Karaduran, “Bruksizmi azaltmak için, günlük stres yönetimi tekniklerini uygulamak faydalı olabilir. Ayrıca bruksizmi engellemek için bir diş hekimi tarafından önerilen gece plağı veya koruyucu diş aparatı kullanmak da etkili olabilir.” şeklinde konuştu.

Stres, bağışıklığı ve yeme alışkanlıklarını etkileyerek ağız ve diş sağlığını tehdit edebiliyor 

Stresin, bağışıklık sistemini zayıflatabileceğini ve bunun da diş eti iltihaplarına, diş eti kanamalarına ve periodontitis gibi daha ciddi sorunlara yol açabileceğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Kübra Karaduran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Stresin bağışıklık sistemini zayıflatıcı etkisini dengelemek için ağız hijyenine çok dikkat edilmesi gerekir. Günde en az iki kez diş fırçalamak ve günlük diş ipi kullanmak büyük önem taşır. Ayrıca, düzenli diş hekimi kontrolleri ve profesyonel temizlikler de gerekir.

Stresli dönemlerde yemek alışkanlıkları değişebilir. Stres altındaki bireyler genellikle asidik, şekerli ve işlenmiş gıdalara yönelebilir, bu da diş çürüklerine neden olabilir. Stresli bireyler, diş sağlığını koruyabilmek için dengeli, lifli ve taze meyve-sebze bakımından zengin bir diyet tercih etmelidir. Ayrıca, diş sağlığını destekleyen kalsiyum ve D vitamini içeren gıdalar ile çinko ve fosfor açısından zengin besinler tüketilmelidir.”

Ağız sağlığı sorunlarının yarattığı sürekli rahatsızlık, günlük yaşamı kısıtlayabiliyor!

Psikolojik sağlık ve ağız sağlığı arasındaki ilişkinin, çoğu zaman göz ardı edilen ancak bilimsel araştırmalarla giderek daha fazla ortaya konan önemli bir konu olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir ise “Beynimiz ve ağzımız, yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik ve nörolojik düzeyde de güçlü bir bağa sahiptir.” dedi.

Ağız sağlığının, bireyin genel sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Demir, “Diş ve diş eti hastalıkları sadece fiziksel rahatsızlıklara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda ruh halimizi, özgüvenimizi ve hatta sosyal yaşantımızı da doğrudan etkileyebilir. Yapılan çalışmalar, kötü ağız sağlığına sahip bireylerde depresyon, anksiyete ve stres seviyelerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bunun temel nedenlerinden biri, kronik ağız sağlığı sorunlarının yarattığı sürekli rahatsızlık hissi ve bu durumun günlük yaşama getirdiği kısıtlamalardır.” şeklinde konuştu.

Diş sağlığı problemleri depresyon ve anksiyete bozukluklarının tetikleyicisi olabilir!

Diş kaybı, kötü nefes veya diş eti problemleri gibi durumların, bireylerin kendilerini toplum içinde rahat hissetmelerini zorlaştırabileceğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, uyardı:

“Gülümsemekten kaçınma, konuşurken kendini saklama ve sosyal ortamlardan uzak durma gibi davranışlar, zamanla özgüven kaybına ve sosyal izolasyona neden olabilir. Bu durum, depresyon ve anksiyete bozukluklarının tetikleyicisi haline gelebilir. Ayrıca, estetik kaygılar nedeniyle sosyal etkileşimlerden kaçınan bireyler, iş ve özel hayatlarında da zorluklar yaşayabilir.”

Ağız sağlığını korumak, yalnızca fiziksel rahatlık değil, psikolojik iyi oluş da sağlar…

Bruksizm, yani diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığının, ağız sağlığı ve zihinsel sağlık arasındaki güçlü bağlantının en net örneklerinden biri olduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Genellikle stres, anksiyete ve duygusal baskılarla ilişkilendirilen bu durum, ağız ve diş sağlığını olumsuz etkilemesinin yanında çene ağrılarına ve baş ağrılarına neden olabilir. Aynı zamanda uyku kalitesini de olumsuz etkileyerek bireyin genel yaşam kalitesini düşürebilir. Bruksizmin kontrol altına alınması için stres yönetimi teknikleri, bilinçli farkındalık çalışmaları ve gerektiğinde psikoterapi desteği önemli bir rol oynar.” dedi.

Ağız sağlığının korunmasının, yalnızca fiziksel rahatlık sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda psikolojik iyi oluşa da katkıda bulunacağının altını çizen Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ağız hijyenine özen göstermek, bireyin kendine bakma alışkanlıklarını geliştirmesine yardımcı olur ve bu durum psikolojik olarak kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Diş sağlığına yönelik yapılan günlük bakım ritüelleri, bireylerde kontrol duygusunu artırarak stres seviyelerini düşürebilir. Ayrıca, sağlıklı bir ağız, gülümseme konusunda özgüven kazandırarak sosyal kaygıları azaltabilir.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beynimiz ve ağzımız, psikolojik ve nörolojik düzeyde güçlü bir bağa sahip!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

haberim.org ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin