34,7008$% 0.27
36,6653€% 0.11
44,0737£% 0.07
2.966,14%1,08
2.658,28%0,79
9.652,00%0,12
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; son yıllarda genç yaşta kalp krizi vakalarının artması ve bu durumun aşılarla ilişkilendirilmesi oldukça tartışmalı bir konu haline geldi. Kalp ve damar cerrahisi uzmanları, Covid-19’un kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, “Covid-19 virüsü, doğrudan damar dokularını tahrip ederek iltihaplanmalara ve damar plaklarının yırtılmasına neden olarak kalp krizine ve felce yol açabiliyor. Pandemi sürecinde gerçekleştirdiğimiz ameliyatlarda, Covid-19’lu hastaların damarlarının ne kadar kötü durumda olduğunu bizzat gözlemledik. Ne yazık ki, bu hastaların ameliyat sonrası süreçleri de olumsuz geçti ve birçok hastamızı kaybettik” şeklinde değerlendirmelerde bulundular.
Antalya’da düzenlenen 18. Kalp ve Damar Cerrahisi Kongresi’nde, Covid-19’un kalp üzerindeki etkilerini değerlendiren Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Cevdet Uğur Koçoğulları, “Covid-19, çoklu organ yetmezliğine sebep olmanın yanı sıra, en önemli etkisini kalp ve damar sisteminde gösteriyor. Bu hastalığın seyrinde kalp kası iltihabı, ritim bozuklukları ve kalp yetmezliği gibi durumlar ön plana çıkıyor. Kardiyovasküler kaynaklı ölümlerin çoğu bu sorunlardan kaynaklanıyor ve mevcut kalp hastalıkları olan bireylerde daha belirgin bir şekilde etkili oluyor. Kalp damarlarında mevcut plak veya lezyonlar varsa, bu durumu daha da kötüleştiriyor” dedi.
Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre, aşıların, Covid-19’un ağır etkilerini önleyerek kardiyovasküler komplikasyonların azaltılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Koçoğulları, “Son çalışmalar, Covid-19 aşılarının güvenli ve etkili olduğunu kanıtlamaktadır. Yapılan araştırmalar, aşılar ile ani kardiyak ölümler arasında bir ilişki bulunmadığını göstermektedir. Bu bulgu, aşıların kardiyovasküler güvenliğini desteklemektedir. Aşılama sonrası görülen hafif iltihaplanma, bağışıklık sisteminin normal bir tepkisidir ve kardiyovasküler olaylarla ilişkilendirilmemelidir. Nadir görülen miyokardit ve perikardit vakaları, genellikle genç erkeklerde ortaya çıkmakta ve hafif seyretmektedir. Uygun tedavi ile bu vakalar hızla iyileşmektedir. Aşılar olmasaydı, koronavirüs aşısız bir salgın sırasında çok ciddi ölümlere sebep olacaktı. Ölüm oranlarına göz attığımızda, aşı yapılmış olup kalp krizi geçirenlerle, Covid-19’a yakalanıp kalp krizi geçirenler arasında ciddi bir fark olduğunu görmekteyiz” şeklinde konuştu.
Virüsün ilk günlerinden itibaren yapılan araştırmalar, Covid-19’un etkilerinin yıllar boyunca devam edeceğini göstermektedir. Prof. Dr. Koçoğulları, “Covid-19 geçiren bireylerde, enfeksiyon sonrası üç yıla kadar kalp krizi, felç ve erken ölüm riski iki katına çıkmaktadır. Bu risk, özellikle şiddetli enfeksiyon geçirenlerde daha belirgin bir hale gelmektedir. Hafif Covid-19 vakaları bile miyokardit, aritmi ve kalp yetmezliği gibi kardiyovasküler sorunlara yol açabilmektedir” dedi.
Avrupa’da obezite oranları en yüksek olan Türk kadınları, kalp ve damar hastalığı riski açısından kanserden daha büyük bir tehdit altındadır. Kadınlarda kalp ve damar hastalıkları, erkeklere kıyasla daha farklı belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bu durum, teşhis ve tedavi süreçlerini zorlaştırmaktadır. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarının “erkek hastalığı” olarak görülmesinin, kadınlarda bu hastalıkların ihmal edilmesine yol açtığını ifade ederek, kadınlarda kalpten ölümleri “sessiz salgın” olarak nitelendirmektedir. “Kadın için kalp hastalıkları, kanserden daha tehlikeli bir durumdur. Türkiye’de ve dünya genelinde kadın ölümlerinin üçte birinin kalp ve damar hastalıkları sebebiyle gerçekleştiği, bu oranın tüm kanser türlerinin toplamından fazla olduğu görülüyor. Türk kadını obezitede Avrupa şampiyonu. Diyabet ve obezitenin artışı nedeniyle kadınlarda koroner arter hastalığı sıklığının 2030 yılına kadar yüzde 46 oranında artması bekleniyor. Bu nedenle, kadın kalbine özgü sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gereklidir” uyarısında bulundular.
18. Ulusal Kalp ve Damar Cerrahisi Kongresi’nde Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Murat Sargın, “Kalp ve damar hastalıkları genellikle belli bir yaşın üstündeki sigara içen, diyabetik erkek profiliyle ilişkilendirilmektedir. Bu doğru bir ilişki olmakla birlikte, yeterli bir tanım değildir. Kadınlar kalp ve damar hastalıklarından orantısız bir şekilde etkilenmektedir. Amerikan Kalp Derneği’ne (AHA) göre, ABD’de her yıl yaklaşık 275 bin kadın kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu da her 80 saniyede bir kadın ölümü anlamına geliyor. Avrupa’da kadın ölümlerinin yüzde 51’inden fazlası kalp ve damar hastalıklarıyla ilişkilidir, erkeklerde bu oran yüzde 42’dir. İnme vakalarının yüzde 60’ı kadınlarda görülmekte ve inmeden kaynaklanan ölümlerin çoğunluğunu da kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlar, erkeklere göre daha şiddetli inmeler geçirmekte ve bu durum kalıcı sakatlık oranlarını artırmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Kadınlarda yaygın olan depresyonun, kalp ve damar hastalıkları riskini yüzde 64 artırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Sargın, kadınların daha ev odaklı hayatlar sürdürmelerinin ve bakmak zorunda oldukları kişilerin bulunmasının kronik stres kaynaklarını artırdığını vurguladı.
Doç. Dr. Sargın, kadınlarda kalp ve damar hastalıklarının erkeklere göre daha farklı belirtilerle ortaya çıktığını ve bu durumun teşhis ve tedavi süreçlerini zorlaştırdığını belirtti. “Kadınlarda göğüs ağrısına ek olarak yorgunluk, mide bulantısı, sırt veya çene ağrısı gibi belirtiler daha yaygın bir şekilde görülmektedir. Ancak kadınların yalnızca yüzde 56’sı kalp ve damar hastalıklarını en büyük sağlık tehdidi olarak görmektedir. Bu farkındalık seviyesi, ölüm oranlarının düşürülmesi için yetersiz kalmaktadır. Düzenli sağlık kontrolleri ile kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri gibi risk faktörlerinin erken tespiti, kardiyovasküler hastalık riskini yüzde 80 oranında azaltabilir” dedi.
Kaynak: Patronların Dünyası
Japonya’dan Yan Etkisiz ve Uzun Süreli Ağrı Kesici Antikor Keşfi