34,6829$% 0.09
36,6885€% 0.16
44,0368£% 0.17
2.933,48%-0,10
2.633,71%-0,11
9.639,77%0,04
Ensonhaber.com’un haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri” programına katılarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Programda konuşan Erdoğan, “12 bin tarihi eserimizi milletimizle buluşturduk.” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıca noktalar şu şekilde: “Sanatçılarımızın kültürel mirasımızı yaşatmak adına verdikleri mücadele son derece kıymetli. Türkiye’nin her köyünde ve şehrinde, ‘yaşayan insan hazinesi’ statüsünde birçok değerli insanımız mevcut. Bu bireyler, dünyaya eşsiz eserler kazandırıyorlar. Gönülden yapılan, alın teriyle üretilen her şey sanattır ve sanat eseridir. Asli değerlerimize ve mirasımıza sahip çıkan insanlar, adeta yaşayan birer hazine gibidir.”
Erdoğan, ayrıca “Kültürümüzü yaşatan ve geniş kitlelere ulaştıran ustalarımızı rahmetle anıyorum. Bugün ödüllerini takdim edeceğimiz isimleri tek tek anmak istiyorum. Kendilerine duyduğumuz minneti özellikle ifade etmek istiyorum. Gösterdiğiniz üstün gayretler için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Konuşmasında, dilimizde ustalık, maharet, marifet ve beceriklilik anlamında kullandığımız ‘hüner’ kelimesinin bir anlamının da sanat olduğunu belirten Erdoğan, “Sanat, zanaat gibi insanlık tarihi kadar derin bir geçmişe sahiptir. Asırlar içinde Türk sanatını icra ettik. Sanat tarzımız, millet olmamızın temel unsurlarından biridir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Unutulmaya yüz tutmuş eserleri aşkla yaşatan nice sanatçı ustamız var. Yüreklerindeki aşkı, ellerindeki maharetle birleştiren sanatkarlarımızın sayısının artmasını diliyorum. Her şeyin hızla tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Teknolojinin gelişmesi, insanların sanata dair yaklaşımlarında da değişikliklere neden oldu. Yapay zekanın hangi işleri yapabildiğini ve neleri başarabildiğini kimi zaman heyecanla, kimi zaman endişeyle takip ediyoruz. Dijital kültür yaygınlaşıyor. Tüketime dayalı sistem, yerel zenginlikleri ve çeşitliliği ya yok sayıyor ya da ticari bir meta olarak göstererek içini boşaltıyor.”
Erdoğan, kültürel unsurların kuşaktan kuşağa aktarılmasının önemine vurgu yaparak, “Farklı geleneklere sahip çıkmak, geçmişten geleceğe köprü kurmak demektir. Tek tipleşmenin varacağı yer kültürel çoraklaşmadır.” dedi.
Son olarak, “Milletine tepeden bakan ve Batı’dan çok Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültürel değerlerinde açtığı yaralar hâlâ kapanmamış durumda. Cem Karaca, Barış Manço, Kayahan gibi sanat yıldızlarımızı bilmeyenleri gördükçe endişeleniyoruz. Çünkü bizler, zengin kültürel varlığına sahip bir milletiz. Son 100-150 yılda maruz kaldığımız kültürel soykırıma rağmen, ecdad yadigarı eserler gönül coğrafyamızın her köşesini aydınlatmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, eserlerin korunmasını ve restore edilerek insanlığa kazandırılmasını sorumlulukları arasında gördüklerini belirterek, “Kültürel mirasımızı yaşatmak için önemli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Kurumlarımız aracılığıyla kültürel mirasımızı koruyoruz. Sadece yurt dışında değil, Anadolu’da saklı bulunan kültür hazinelerini gün yüzüne çıkarmak için canla başla çalışıyoruz. 60 yılda tamamlanabilecek arkeoloji çalışmalarını sadece 4 yıla sığdırdık ve 12 bin tarihi eserimizi ait olduğu topraklarla buluşturduk.” dedi.
Erdoğan, “Nasıl bir ağaç kökleriyle yaşarsa, biz de köklerimize sıkı sıkı tutunmaya çalışıyor ve değerlerimize bağlı olmaya gayret ediyoruz. Kültürel mirasımızın sürekliliğini sağlamakta çok önemli bir rol üstleniyorsunuz. Sizler, milli kültürümüzü yeşerten hayat pınarlarımızsınız.” diyerek sözlerini tamamladı.
Ayrıntılar geliyor…
Kaynak: Ensonhaber
Yenidoğan Çetesi Davası: İddialar, Savunmalar ve Mahkeme Süreci