Diyarbakır’da 8 Yaşındaki Narin’in Cinayeti ve Mahkeme Süreci

Diyarbakır'da Trajik Bir Olay: 8 Yaşındaki Narin'in Cinayeti

Ensonhaber.com'un haberine göre, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, 21 Ağustos 2024 tarihinde evinden ayrıldıktan sonra kaybolan 8 yaşındaki Narin’in cansız bedeni günler sonra bir dere kenarında bulundu. Bu acı olay, sadece ailenin değil, tüm Türkiye'nin yüreğini dağladı. Narin’in ölümünün ardından, anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Özellikle Nevzat Bahtiyar’ın mahkemede vermiş olduğu itiraflar, davanın seyrini önemli ölçüde değiştirdi ve diğer tutuklamaların önünü açtı.

Dört sanık, dün ilk kez mahkemede hakim karşısına çıkarıldı. CNN Türk'te Fulya Öztürk'ün sunduğu Akıl Çemberi programında, Türkiye'yi derinden sarsan bu cinayetin ilk duruşmasında verilen ifadeler tartışıldı.

MELİK YİĞİTEL, SİNİRLERİNE HAKİM OLAMADI

Sanıkların ve tanıkların mahkemede birbiriyle uyuşmayan ifadelerine sinirlenen gazeteci Melik Yiğitel, "Böyle bir alçaklık olamaz!" diyerek şunları söyledi: "8 yaşındaki bir çocuk ölüyor ve hepiniz bunu saklıyorsunuz, alçaklar. Dürüstçe çıkın 'Ben yaptım, Allah beni affetsin' deyin. Böyle bir şerefsizlik olur mu? 8 yaşındaki bir çocuğun hayatını el birliği ile karartıyorlar."

Fulya Öztürk, en çok kimin üzüldüğünü sorduğunda, Yiğitel, "En çok biz üzüldük. Dünyamız karardı. Hepimizin çocuğu var. Benim de aynı yaşta çocuğum var. Onun acısını yüreğimde hissediyorum, tırnaklarımdan saç tellerime kadar..." ifadelerini kullandı.

VİCDAN VE AHLAK SORUNU

Yiğitel, "Bir tane delikanlı yok mu, 'Ben yaptım, Allah beni affetsin, başkasını zan altında bırakmayın' diyebilecek? Doğu insanı merttir, ne oluyor size? Allah belanızı versin!" dedi. Alfred Hitchcock ve Agatha Christie karışımı bir korku gerilim polisiye izlediklerini belirten Yiğitel, "Bu nedir? İnsan, aileyi korumak adına der ki 'Ben şeytana uydum, Allah beni affetsin'. Cinayet romanlarının hepsinde vicdan en sonunda harekete geçiyor. Dostoyevski'nin Suç ve Cezası'nda da olduğu gibi, gerçek hayatta da geçiyor. Sizde vicdan yok mu?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

BİR YALAN RÜZGARI

Yiğitel, "Dosyayı A'dan Z'ye okudum, biz bir yalan rüzgarı izliyoruz. Tek çare, şu iki sorunun yanıtıdır: Kim yaptı? Neden yaptı? Şu anda bir itirafçının, katilin vicdanına kaldık. Bu saatten sonra çözemeyiz. Kızcağızı suyun altına gömmüşler, günler sonra bulduk, delilleri su almış götürmüş. Gören de vicdana gelip bunu yapmadı demiyor. El birliğiyle karartıyorlar. Vicdan yok, ahlak yok bunlarda. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. El birliğiyle işlenen bir cinayet." şeklinde konuştu.

CANLAR VE DEĞERLER

Yiğitel, "Hiçbirinizin canı, bu 8 yaşındaki kızın hayatından daha değerli değil. Hepinizin canı cehenneme! Eğer mertçe itiraf etmezseniz, hepinizin canı cehenneme! Öyle mahkemede artistlik, milleti tehdit etmek kimseye sökmez. Burası hukuk devleti, hadinizi bilin!" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: Ensonhaber