34,5759$% 0.26
36,2175€% -0.06
43,5282£% -0.12
2.989,54%0,95
2.688,45%0,64
9.367,77%3,72
Haber Merkezi İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 8 Kasım 2023 tarihinde Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Sözbilir, kırılan fay uçlarındaki enerji transferinin, yeni depremlerin tetiklenmesine neden olabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Sözbilir, “Doğu Anadolu Fayı’nın Pütürge segmentinin kırılmasıyla meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki 24 Ocak 2020 Elazığ depreminin tetiklemesiyle, 3 yıl sonra 6 Şubat 2023 Maraş depremleri yaşanmıştı. İlk depremde Pütürge fayının hemen güneybatısındaki Erkenek, Pazarcık, Narlı ve Amanos segmentleri 7,8 büyüklüğünde bir deprem üreterek Hatay Havalimanı’na kadar kırılmıştı.” şeklinde hatırlatmada bulundu.
Bu depremin ardından 20 Şubat 2023’te Hatay Havalimanı güneyinde 6,4 büyüklüğündeki Antakya-Defne depreminin tetiklendiğine dikkat çeken Sözbilir, “16 Ekim 2024’te ise 6 Şubat depremi yüzey kırığının kuzey ucu ile 24 Ocak 2020 yüzey kırığının güney ucu arasında 5,9 büyüklüğünde Malatya-Kale depremi yaşanmıştı. Yaklaşık bir ay sonra, bu sefer de Pütürge segmentinin kuzeydoğu ucundaki Palu segmentinde yeni bir deprem gerçekleşmiş oldu.” dedi.
8 Kasım tarihinde meydana gelen 5 büyüklüğündeki Elazığ depreminin, 2020 yılında Pütürge segmenti üzerinde meydana gelen Elazığ depreminin tetiklediği bir olay olarak değerlendirilebileceğine dikkat çeken Sözbilir, 2020’deki Elazığ depreminin Doğu Anadolu Fayı’nın Pütürge segmentinde gerçekleştiğini vurguladı.
Sözbilir, “O bölgenin 995, 1789 ve 1874 yıllarında 7’ye varan büyüklükte yıkıcı depremler yaşadığını biliyoruz. Fakat Palu segmenti son 100 yılda belirli aralıklarla çok sayıda 5 civarında deprem üretti. Palu segmenti 200 yılı aşkın süredir yıkıcı nitelikte büyük deprem üretmiyor.” dedi.
Palu segmentinin asismik nitelikte krip yaptığına dair ölçümler bulunduğunu da belirten Sözbilir, “Yani sismik boşluk sınıfında değerlendirilen ve büyük deprem üretmesi beklenen faylardan biri.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Palu ilçesinden başlayıp güneybatıya Adıyaman iline doğru ilerleyen Adıyaman fayının da diri bir fay olduğunu vurgulayarak, “Adıyaman fayının da 7’ye varan büyüklükte deprem üretme potansiyeli bulunuyor. Bu nedenle Adıyaman fayının sismolojik ve jeodezik anlamda sürekli izlenmesinde fayda var.” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.
6 Şubat 2023’teki 7,8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminin tetiklemesiyle 9 saat sonra kırılan Çardak ve Doğanşehir faylarının uçlarındaki Malatya fayı ile Savrun ve Saimbeyli faylarının da stres biriktirmeye devam ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, “Benzer şekilde 6 Şubat 2023 depreminde bir bölümü kırılan Narlı fayı güneyindeki Sakçagöz, Yesemek ve Hacıpaşa fayı gibi Ölüdeniz fayına ait fay segmentleri üzerinde de stres birikimi devam ediyor.” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, “Henüz kırılmayan sismik kaynakların varlığı nedeniyle, özellikle Bingöl, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Hatay ve Adana illerinde depreme hazırlık konusunda acil önlemler alınması gerekmektedir. Halkın bilinçlendirilmesi de hayati derecede önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ensonhaber
Gaziantep’teki Doğanpınar Baraj Gölü’nde Suyun Rengi Yeşile Döndü