DOLAR

34,5856$% 0.12

EURO

36,3186% 0.85

STERLİN

43,5458£% 0.48

GRAM ALTIN

2.971,16%-1,13

ONS

2.669,30%-1,35

BİST100

9.634,34%0,88

İkindi Vakti a 15:24
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Faiz İndirim Süreci ve Piyasalara Etkileri

Faiz İndirim Süreci ve Piyasalara Etkisi

Faiz İndirim Süreci ve Piyasalara Etkisi

Patronlar Dünyası’nın haberine göre, yüksek faizin ekonominin üretim tarafında yarattığı fren etkisi, son dönemde faiz indirimi sürecinin başlaması yönünde beklentileri artırdı. Ancak, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), kasım ayı toplantısında politika faizini %50 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Böylece, banka üst üste sekiz aydır faiz oranını bu düzeyde korumuş oldu. Merkez Bankası, politika faizinin düzeyine ilişkin bir sonraki toplantısını 26 Aralık’ta gerçekleştirecek.

Faiz İndirim Süreci ve Piyasalara Etkileri

Dünya’dan Naki Bakır’ın aktardığına göre, aralık ayındaki toplantıda faiz indirimi kararı çıkması durumunda bunun piyasalar üzerindeki etkileri, ekonomi çevrelerinde tartışma konusu oluyor. Program döneminde aşırı yükselen faizler nedeniyle risksiz cazibeye sahip TL faize yönelen yatırımcıların, aralık itibarıyla düzenli olarak faiz indirimi sürecinin başlaması durumunda yeni yatırım araçları arayışına girebileceği öngörülüyor. Bu bağlamda, son bir yılda revaçta olan TL cinsi finansal araçların cazibesinin azalmasının ardından yatırımcıların döviz varlıklarına yönelmesi muhtemel bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Döviz talebindeki olası artış, son dönemde reel olarak düşen döviz kurlarının tekrar yükselişe geçmesi anlamına gelebilir. Faiz indirimi sürecinde, değer saklama aracı olarak altına yatırımın artması, ayrıca Borsa’ya yönelimin de artacağı, dolayısıyla BIST’te bir yükseliş trendi yaşanabileceği öngörülüyor. Faizin azalması ve kredi faizlerinin düşmesi, mevduattan çözülen fonların gayrimenkul sektörüne yönelmesi ile bu alanda bir canlanma yaşanabileceği düşünülüyor.

Piyasa Göstergeleri Üzerine Öngörüler

Piyasa Göstergeleri Üzerine Öngörüler

  • Döviz: Faizlerin yükseldiği dönemde, dövizden çözülen fonların cazip getirili TL enstrümanlarına yönelmesi tersine dönebilir. Faizin düşmesi, TL cinsi yatırım araçlarının cazibesini azaltacak ve döviz varlıklarına yönelişi artırabilir. Bu durum, döviz talebinde belirgin bir artışa ve dolayısıyla döviz kurlarında yükselişe yol açabilir.
  • Altın: Faizlerin düşmesi, yatırımcıların altına yönelmesine neden olabilir. Mevduat faizleri düştüğünde, yatırımcılar birikimlerini faiz getiren enstrümanlardan çekip, değer saklama aracı olarak altına yatırmayı tercih edebilir. Ayrıca, kurdaki yükselişler de altın fiyatlarını artırabilir.
  • Borsa: Faizlerin düşmesi, şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak kârlılık beklentilerini artırır ve yatırımcıları Borsa’ya yönelmeye teşvik eder. Özellikle küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle geçen yıl yükselen Borsa, faizlerin düşmesiyle yeniden bir yükseliş trendi yaşayabilir.
  • Mevduat: Geçen yıl son çeyrekten itibaren artan mevduat faizleri ile birikimlerin büyük ölçüde dövizden TL mevduata yöneldiği görüldü. Faiz oranlarının düşmesi, mevduatın cazibesini azaltarak tasarruf sahiplerini döviz, altın ve gayrimenkul gibi alternatif araçlara yöneltebilir.
  • Gayrimenkul: Yükselen kredi faizleri ve sıkılaştırma önlemleri, konut kredisi kullanımını zorlaştırmışken, bu durum gayrimenkulde canlanmaya dönüşebilir. Son iki ayda faiz indirimi sürecinin beklentisi, özellikle “yatırımcı tip” alıcıların sektöre yönelmesiyle konut satışlarında bir artış trendini işaret edebilir. Ancak, kredi faizlerindeki düşüş, konut fiyatlarının da artışına yol açabilir.
  • Tüketim: Yüksek faiz döneminde üretim tarafında frene basılırken, tüketim eğilimi canlı kalmaya devam etti. Enerji başta olmak üzere girdi ithalatının azalması cari açığı küçültse de, iç tüketimdeki canlılık enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdı. Faizlerin düşmesi, kredi kanallarına daha fazla başvuru ile iç talebi canlandırarak enflasyonist bir etki yaratabilir.

Faiz Politikasında Değişim ve Beklentiler

Faiz Politikasında Değişim ve Beklentiler

Önceki ekonomi yönetimi döneminde uygulanan “baskılı faiz” politikası ile Merkez Bankası’nın politika faizi %19’dan %8,5’e kadar düşürülmüştü. Yeni yönetim ise, parasal sıkılaştırmaya dayalı bir ekonomik program başlatarak bu duruma son verdi. Merkez Bankası, ilk faiz artırımını 23 Haziran’da %15 ile gerçekleştirdi ve izleyen dokuz aylık süreçte sürekli artışla mart ayında %50 seviyesine ulaştı. Parasal sıkılaştırma döneminde aşırı yükselen faizlerin etkisiyle piyasadaki fonlar ağırlıklı olarak TL mevduata kayarken, dövize olan talep azaldı ve kurlar nominal artışları enflasyonun altında kalarak reel olarak geriledi.

Aralık Ayında Faiz İndirimi Olacak Mı?

Aralık Ayında Faiz İndirimi Olacak Mı?

Bir süredir yüksek faizin ekonominin üretim ayağında yarattığı fren etkisi nedeniyle faiz indirimi sürecinin başlaması beklenirken, Merkez Bankası PPK’nın en son kasım ayındaki toplantısında politika faizini sabit tutma kararı alması dikkat çekti. Karar metninde, “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” denildi. Ayrıca, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği” vurgulandı.

Karar metninde yer alan “maliye politikasının katkısı” ifadesi, 3 Aralık’ta açıklanacak kasım ayı enflasyonunun düşük gelmesi durumunda aralıkta “faiz indirimi sinyali” olarak yorumlandı. Ancak ekonomi ve iş çevreleri, aralık ayında indirim olasılığı konusunda ikiye bölünmüş durumda. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, %50 faiz oranıyla yatırım, üretim ve istihdamın artırılmasının zor olduğunu belirtirken, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, erken bir faiz indiriminin mevcut başarıyı zedeleyebileceği uyarısında bulundu. Genel görüş, enflasyon beklentileri istenen düzeylere gelmeden faiz indiriminin mevcut mücadeleyi boşa çıkarabileceği yönünde.

Kaynak: Patronların Dünyası

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

OVP Sapmaları Sanayicilere Ekstra Maliyet Yükledi

HIZLI YORUM YAP

KATEGORİNİN POPÜLERLERİ