İstanbul’da Bebek Tiner İçerek Hayatını Kaybetti: Anne Tutuklandı

İstanbul'da Kan Donduran Olay: Bebek Tiner İçti, Hayatını Kaybetti

Ensonhaber.com'un haberine göre, İstanbul'da yaşanan bu trajik olayda yeni detaylar gün yüzüne çıktı. Kırıkkale'de yaşayan 23 yaşındaki Dilek Çiçek ile sevgilisi Yılmaz Efe'nin evlilik dışı bir çocukları oldu. Ancak iddialara göre, baba Yılmaz Efe, hem Dilek'e hem de çocuğa sahip çıkmadı. Bu durum üzerine Dilek, İstanbul'a akrabalarının yanına gelerek bir çıkış yolu aradı.

Bağcılar'da bir parkta bulunan Dilek Çiçek, 2 yaşındaki oğlu Yunus Emre'nin biberonuna tiner koyarak ona içirdi. Küçük çocuk, biberondaki tineri içtikten sonra anne ile birlikte Esenler'deki akrabalarının evine gitti. Bu korkunç olayın ardından, bebek evde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.

Yunus Emre, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakımda yaklaşık iki ay geçirdikten sonra, ne yazık ki dün hayatını kaybetti. Bu olay, aile içindeki karmaşayı bir kez daha gözler önüne serdi.

Olay sonrası, bebeğin annesi Dilek ve babası Yılmaz gözaltına alındı. Polis merkezinde yapılan sorgulamanın ardından, anne tutuklanarak cezaevine gönderilirken, baba adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Dilek Çiçek’in, bebeğin ölümünde kendi sorumluluğunu kabul etmeden önce suçu üvey ablasının üzerine atmaya çalıştığı ortaya çıktı. Bu durum, olayın iç yüzünü daha da karanlık hale getirdi.

Yeğenini öldürmekle suçlanan üvey abla, TV100 muhabiri Başak Bilgin'e yaptığı açıklamada, "Tam bir caniymiş, benim haberim yokmuş""Benim yaptığımı söylemiş, duyduğumda şok oldum. Çocuğun öldüğünü de duyduğumda şok oldum. Yarayı alan benim burada kimse değil. O tam bir caniymiş, haberim yokmuş. O babasız büyüdüyse ben de annesiz büyüdüm. Hiç farkımız yok."

Üvey abla, çocuğun karakteri hakkında ise "Güzel bir bebekti, bir ay parçasıydı. Çocuk yatardı, hiç öksürdüğünü görmedim, hastalandığını görmedim. 4 gün yanımda kaldı. Çocukla bir sıkıntısı yoktu, çocuğuna çok iyi davranıyordu. 'Beni hayata bağlayan tek varlığım' diyordu." şeklinde konuştu.

Bu olay, aile içindeki sorunların ve toplumsal sorunların bir yansıması olarak dikkat çekiyor.

Kaynak: Ensonhaber