34,7387$% 0.06
36,5683€% 0.21
44,0597£% 0.25
2.950,99%0,26
2.647,88%0,42
9.827,23%1,51
Ensonhaber.com’un haberine göre; DHA’nın aktardığına göre, İstanbul’un Güngören ilçesinde bulunan Abdurrahman Nafiz Gürman Mahallesi’ndeki 1970 yılına ait 10 katlı bir binanın 1. katında kaçak bir balkon inşa edilmiş. Bu durum, binanın diğer dairelerindeki balkonların tahrip olduğu yerlerden metal boru ile desteklenerek görünür hale gelmiş.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Akca, bu tür kaçak yapılar hakkında önemli bilgiler verdi. Akca, “Binaya kaçak çıkma, kolon kesme veya döşeme kesme gibi daha ileri seviyede binaya zarar verebilecek müdahaleler yapılabiliyor. Bu tür müdahaleler, ilk bakışta basit görünse de, yapıldığı yere bağlı olarak ciddi sonuçlar doğurabilir. Sonuçta bu eklemelerin nerelere yapıldığı önemli; binanın döşemesiyle mi, kirişle mi, yoksa kolon elemanıyla mı birleştirildi?” ifadelerini kullandı.
Akca, ayrıca “Kolon elemanı birleştirilirken, kolon elemanında bir parçalanma veya demir kesme gibi işlemler yapılmış mı? Bu tür lokal müdahaleler, binaya zarar verebilir.” şeklinde uyarılarda bulundu. Bu kaçak balkonun, Güngören Belediyesi’ne şikayet edilmesi üzerine belediye, “Sosyal medyada dolaşan kaçak balkon yapıldığı ve diğer balkonları destekleyen boru olduğu bilgisi, bu haliyle binanın 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olmayacağı yönündeydi. Ancak, söz konusu imalatların yakın zamanda yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda binaya ilişkin statik tahkikat yapılmış ve binanın yapım yılı dikkate alınarak gerekli işlemler yapılması için mülk sahiplerine bildirimde bulunulmuştur. Akabinde gelecek rapor sonucunda gerekli iş ve işlemler yürütülecektir.” açıklamasında bulundu.
Çok Basit Bir Şey İçin Alınan Büyük Bir Risk
İnşaat Mühendisi Abdullah Akca, bu tür durumlarda oluşabilecek lokal zararın daha büyük sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekti. Akca, “Bu zararı vatandaş şöyle düşünebilir; koca bir bina, yüzlerce ton ağırlığı var, bu balkon hepi topu ne olacak, duvara asar gibi asarız, 2 ton malzemedir diye düşünülebilir. Ancak, lokal elemanında, o bağlandığı kirişte veya kolonda bir zarara sebep olduysa, yarın bir gün deprem olduğunda binaya komple bir yük uygulanmayacak evet ama o elemandan kaynaklı bir zarar görürse, belki daha fazla hasar alacak ya da belki yıkılmaya kadar gidebilecek.” dedi.
Akca, “Vatandaşların deprem sonrası eğer ki güzel bir binaya sahiplerse, yıkılmadıysa ve hasar almadıysa, risk azaldıkça insanlar binalarına yerleşiyor. Ancak, binada sadece bir kolonda ciddi bir çatlak varsa, bu durum ağır hasarlı olarak değerlendirilir ve insanlar o binaya giremez. Bu durumda sokaklarda kalmak zorunda kalırlar.” şeklinde uyarılarda bulundu. Ayrıca, “Bu tür basit bir müdahale yüzünden büyük bir risk alındığını unutmamak gerekir. Belki o bina gerçekten de iyi bir performans gösterecek, fakat basit bir müdahale yüzünden sadece bir tane kolon hasar alırsa, insanlar bu nedenle evlerine giremeyecek ve sokaklarda yaşamak zorunda kalacaklar.” ifadelerini kullandı.
Balkonları Plastik Doğrama ile Kapatmak İmar Kanununa Aykırı
Akca, balkondaki çökmeyi engellemek amacıyla kullanılan borunun binaya ekstra yük olacağını belirterek, “Bir balkonun altını kapatmak, aslında imar hukukuna aykırı bir durum. İnsanların bunlar için izin alması gerekiyor, ancak artık bu tür uygulamalar o kadar normalleşmiş ki herkes yapıyor.” dedi. Akca, ayrıca “Balkonda zamanla betonun sehim yapmış olabileceğini, bunu desteklemek için yapılan uygulamaların, profesyoneller tarafından yapılmadığını düşünmek gerektiğini” ekledi.
Mimari Düzenlemesi Yapılması Gerekiyor
Vatandaşlara uyarıda bulunan Akca, “İmar hukukumuz var; bir değişiklik yapılacaksa, yönetimden ve kat maliklerinden bir çoğunluk sağlanmalıdır. Bunun mimari düzenlemesi yapılması gerekir. Belediyeden gerekli izinlerin alınması, gerekiyorsa mimari proje değişikliği ve statik yapı projesinin yenilenmesi gerekir. Ancak bu masraflıdır ve insanlar ikna edilmelidir.” şeklinde konuştu.
Akca, “Eğer binada ‘biz kendimize balkon yapacağız’ denirse, kaç kişinin onay vereceği sorgulanmalı. Burada yapılan uygulamalar, kat maliklerinin ya da kiracıların büyük bir sıkıntı ile karşılaşmalarına yol açabilir.” dedi. Sonuç olarak, “Vatandaşların bu tür işlemler yapılmadan önce şikayette bulunmaları veya imar durumlarını sorgulamaları gerektiği” vurgulandı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı (DHA)
Kaynak: Ensonhaber
Aksaray’da Atatürk’ü Anma Etkinliği: 450 Öğrenciyle Koreografi