34,4845$% 0.06
36,3986€% 0.12
43,7253£% 0.21
2.954,55%0,67
2.663,90%0,58
9.300,84%2,98
Son yıllarda Türkiye’de alım gücünün düşmesi, taksit sınırlamaları ve yüksek vergi oranları, cep telefonu pazarında kayda değer bir değişime yol açtı. Patronlar Dünyası‘nın haberine göre, kayıt dışı cep telefonlarının sayısı 3,5 milyona ulaşmış durumda. Bu durum, yıllık 30 milyar TL’yi aşan bir vergi kaybına neden olduğu tahmin ediliyor.
MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, kayıt dışılığın önlenmesi durumunda, devletin vergi gelirlerinin artacağını ve vatandaşın daha uygun fiyatlarla teknolojiye erişiminin kolaylaşacağını belirtti. Ekonomim’den Yener Karadeniz’in aktardığı bilgilere göre, cep telefonlarına uygulanan yüksek vergi oranları ve kredi kartına getirilen taksit sınırlamaları, alım gücündeki düşüşle birleşince, vatandaşların kayıtdışı yollara yönelmesine sebep oldu.
Yasal yollarla satılan cep telefonlarının sayısı 10 milyon seviyesine gerilerken, kayıtdışı satışların 3,5 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Kayıt dışı yolla alınan cep telefonlarının yanı sıra, yüksek fiyatlar nedeniyle tercih edilen yolcu beraberindeki cihazlar da bu rakama eklenince, toplam sayının 5 milyonu bulduğu ifade ediliyor. Bu durum, sektörün gelişimini ciddi şekilde etkileyerek, ayakta kalmasını zorlaştırmakta.
Yüksek Fiyatlar Alternatif Kanallara İtiyor
Kayıt dışı cihazlar, yüksek cep telefonu maliyetlerinden kaçınmak amacıyla yasal olmayan yollarla ülkeye getirilen ve yasal olmayan yöntemlerle kullanılan cihazları ifade ediyor. Turnacı, Türkiye’deki alım gücünün düşüklüğünün, teknolojik ürünlere erişimin zorlaşmasına neden olduğunu vurguladı. Yüksek vergi oranlarının yanı sıra, taksit sınırlamalarının da bu durumu etkilediğini belirtti. “Vatandaşlar, arzu ettikleri teknolojiye alternatif kanallardan daha uygun fiyatlarla ulaşmaya çalışıyorlar. Bu noktada kayıt dışı kanallar öne çıkıyor” dedi.
Mevcut durumda cep telefonları için uygulanan vergiler; Kültür Bakanlığı payı yüzde 1, TRT Bandrolü yüzde 12, Katma Değer Vergisi (KDV) yüzde 20 ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ise yüzde 50 oranında. Taksit imkânları ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından belirlenmiş durumda; 12.000 TL üzerindeki cep telefonları için en fazla 3 ay taksit yapılabilirken, 12.000 TL altındaki telefonlar için 12 taksit imkânı sunulmakta. Ticari kredi kartı kullanılması durumunda, taksit sayısı fiyat sınırı olmaksızın 12 aya kadar çıkabiliyor.
MOBİSAD Başkanı Turnacı, Türkiye’de 2019 yılına kadar yıllık ortalama 12-13 milyon cep telefonu satışı gerçekleştiğini, ancak 2019’dan itibaren alınan önlemler, dövizdeki dalgalanmalar ve alım gücündeki düşüş nedeniyle bu satışların azaldığını belirtti. Bu yıl için kayıtlı cep telefonu satışlarının 10 milyon adet seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. MOBİSAD verilerine göre, Türkiye’de ortalama bir cep telefonunun fiyatı 17 bin TL seviyesinde, bunun 8 bin 650,9 TL’si vergilerden oluşuyor.
MOBİSAD’dan Yüzde 20 ÖTV ve 30 Bin TL Taksit Sınırı Önerisi
Turnacı, vergi oranlarında düzenleme yapılması ile devletin vergi gelirlerinin artacağını ve kayıt dışı cep telefonu satışının azalacağını ifade etti. “Tüm cihazlar neredeyse yüzde 50’lik ÖTV dilimine girmekte. ÖTV oranı yüzde 20 seviyelerine çekilmeli. Bu düzenleme ile yurtdışındaki fiyat farkı azalacağı için, vatandaşlar garantili satış sonrası hizmetlerden de faydalanabileceği yasal yolları tercih edecektir. Ayrıca, 12 bin TL taksit sınırı, düşük kaliteli ve kısa ömürlü cep telefonlarına yönelmeye sebep oluyor. Taksit sınırı en azından 30 bin TL’ye çıkarılmalı. Şu an piyasada 12 taksitle alınabilecek yeni teknolojiye sahip cep telefonu modeli neredeyse bulunmamakta. Bu iki alanda yapılacak düzenlemeler tüm tarafların gelirine olumlu yansıyacak ve kayıt dışı satışları minimize edecektir” dedi.
Değişim Belgesi ile Harçsız Cep Telefonu Satışı
Yüksek fiyatlar, sistemdeki açıkların suiistimal edilmesine neden olmaktadır. Bunlardan biri de Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından tanınan ana kart değişikliği yöntemidir. Tüketiciler, yurt dışında yüksek segment cihazlarda ana kart değişimi yaptıklarına dair belge talep ederek, 31 bin 602 TL olan IMEI harcını ödemekten muaf kalıyor. Ayrıca, telefonun yanında taşınan aparat ile IMEI kaydı yaptırmadan cihazı kullanma yöntemleri de mevcuttur. Turnacı, bu durumların yasal yollardan kayıtdışı yöntemler olduğunu belirterek, “Ana kart değişim belgesi ile başvuru sayısı geçen senelerde 100’lü sayılarda iken, bu yıl 9 ayda 8 bini aştı. Bu konuda sponsorlu reklamlar bile verilmektedir” dedi.
Kaynak: Patronların Dünyası
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Mücevher Üreticilerine Altın İthalatı Desteği