MİT’ten Mossad’a Yönelik Casusluk Operasyonu: 20 Sanığın Yargılanma Süreci

MİT'ten Mossad'a Operasyon: 20 Sanığın Yargılanması Devam Ediyor

Ensonhaber.com'un haberine göre, Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), ülke genelinde ajanlık faaliyetleri yürütenlere karşı amansız bir mücadele veriyor. Özellikle, İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye başlattığı saldırılar, yalnızca bölgedeki Filistinlileri hedef almakla kalmayıp, aynı zamanda Hamas'ın varlığını da ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. Bu süreçte, İsrail istihbarat örgütü Mossad, Türkiye de dahil olmak üzere dünya genelinde Hamas üyeleri ve Filistin davasının önde gelen isimlerini yakalamak veya ortadan kaldırmak için harekete geçti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında, Türkiye'de yaşayan Filistinli ve İsrailli aileler ile aktivistler başta olmak üzere yabancı uyrukluların, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına 'uluslararası casusluk' faaliyetinde bulunduğu tespit edildi. Bu kapsamda, toplamda 46 kişi belirlenirken, ajan ağına mensup 34 şüpheli eş zamanlı operasyonlarla yakalandı.

Sorgulanan şüphelilerden 15'i, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dava süreci, 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tutuklu sanıkların ve avukatlarının katılımıyla devam ediyor. İzmir'de cezaevinde bulunan bir sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Tutuklu sanıklardan biri olan Cemile Türk, duygu dolu bir savunma yaparak, casus kelimesinin ne anlama geldiğini bilmediğini iddia etti. Kendisine karşı zalim davranan babasından ve 14 yaşında zorla evlendirildiğinden bahseden Türk, "Çocuklarımın babası da çok zalim biri. Ben çocuklarımı geçindirmek için insanlardan yardım aldım. Gündelik temizlik işleri yapıyordum. Suçsuzum, sadece yardım aldım." ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının, Western Union'dan gelen para transferlerinin kime ait olduğunu sorması üzerine, "13 yıldır Türkiye'deyim. 9-10 yıldır kartım var. Facebook üzerinden yardım istedim. Hasta kızım var, ona yardım için fotoğraf paylaştım." şeklinde yanıt verdi.

Tutuklu sanıklardan Ahmed Alostaz ise Türkiye'ye iktisat alanında doktora yapmak için geldiğini belirtti. Bir süre sonra ticaretle uğraşmaya başladığını ve bir şirket kurduğunu söyleyen Alostaz, "2017'de Muhammed Matar ile tanıştım. O da ticaret yapıyordu, daha sonra başka bir şirkette çalışmaya başladı. İzmir'e geldiğinde panik haldeydi ve bana çalıştığı şirketin Avrupa istihbaratıyla ilişkileri olduğunu anlattı." şeklinde ifade etti.

Matar'ın, doktorasını tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte Filistin'e gittiğini belirten Alostaz, "Ben iki-üç kez ev aldım, ondan borç almış olabilirim." şeklinde yanıt verdi. Duruşma, sanıkların avukatlarının beyanlarıyla devam ediyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 16'sı tutuklu 20 sanığın, Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD adına "uluslararası casusluk" suçlamasıyla yargılandığı belirtiliyor. İddianamede, MOSSAD'ın, hedefteki kişilerin bilgilerini elde etmek için sanıklarla iletişim uygulamaları ve sosyal medya hesapları üzerinden iş ilanları verdiği kaydediliyor.

Sanıkların, İsrail istihbaratına, özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan "havale", "kripto para" ve "Western Union" sistemleri aracılığıyla para aldıkları da iddianamede yer alıyor. Bu durum, ilerleyen aşamalarda hedeflerin infaz edilmesi veya kaçırılması gibi eylemlerin gerçekleşebileceğine işaret ediyor. İddianamede, sanıkların "zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk" suçundan 18 yıl 9 aydan 45 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
Kaynak: Ensonhaber