Özel Hastanelerde Göz Ameliyatları Skandalı: Usulsüz İşlemler ve Yolsuzluklar

Özel Hastanelerde Göz Ameliyatları Skandalı

Patronlar Dünyası'nın haberine göre; özel hastanelerde patlak veren Yenidoğan Çetesi skandallarına bir yenisi eklendi. İddianameye göre, 16 bin yanlış göz ameliyatının raporlanıp faturalandırıldığı belirlendi. Bu süreçte, devlete 3.5 milyon dolar geri ödeme yapıldığı ortaya çıktı. Bu durum, gözle ilgili gerçekleştirilen usulsüz operasyonların yanı sıra, devletin uğratıldığı zararların da sorgulanmasına neden oldu. Sadece göz alanında, 700 binden fazla sözde ya da yanlış ameliyatın devlete fatura edildiği bildiriliyor. Yanlış tedavi süreçleriyle hem vatandaşlar mağdur edilirken, hem de devlet milyonlarca lira zarara uğratıldı. Söz konusu skandal ile ilgili raporların Sağlık ve Çalışma Bakanlıkları'na iletildiği öğrenildi.

Sabah'tan Betül Alakent'in haberine göre, gözle ilgili sağlık skandalları bununla sınırlı kalmadı. Son iki yılda birçok zincir hastanenin mevzuata ve kanuna aykırı olarak göz bölümlerini doktorlara kiraladığı, bu alanlarda ihtiyaç duyulan cihazların doktorlar tarafından temin edildiği ve buradaki kazancın doktorlar ile hastaneler arasında paylaşıldığı ortaya çıktı. Ancak, Özel Hastaneler Kanunu'nun 10. maddesi gereği, bir hastanenin sadece kafetarya, yeme-içme gibi alanları kiralayabileceği belirtiliyor. Burada birim kiralayan ve gerekli cihazları kendi alanına yerleştiren doktorlar, yaptıkları yatırımları çıkarmak ve hastanelerin payını ödeyebilmek için yüzlerce usulsüz işleme imza atıyor.

Bu alanda bir başka yanıltıcı uygulama da "No Touch Lazer" iddialarıdır. Yani göze dokunmadan, sözde uzaktan yapılan ameliyatlar. Oysa, lazerle bile olsa gözde dokunmadan operasyon yapmak imkansızdır. 1996 yılından beri kullanılan bu lazer cihazları, en son teknoloji olarak pazarlanarak vatandaşlar kandırılmakta ve her göz için uygun olmayan bu cihazlar nedeniyle yüzlerce kişinin gözünü kaybetme tehlikesi yaşadığı bildirilmektedir.

Sektörün önde gelen isimlerinden Dünya Göz Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, göz tedavileriyle ilgili yolsuzluk ve usulsüzlükleri doğruladı. Kapıcıoğlu, bu konudaki yolsuzlukları şu şekilde açıkladı: "Bugün tam teşekküllü bir hastanenin ortalama maliyeti 25-30 milyon dolar. Diğer taraftan, 100-200 bin dolarla bir klinik açıp, 2-3 göz doktoru istihdam ediyorlar. Ardından SGK ile anlaşma yaparak, her doktorun günde 35-40 hasta bakma hakkı olduğunu biliyoruz. Her bir hastanın tedavisi için SGK'dan 109 TL alıyorlar ve bunun üzerine vatandaşa ek fatura kesiyorlar. Muayene sonrasında ameliyat gerekmese bile bazı hastalara ameliyat yapılıyor ya da ameliyat yapılmadan yapılmış gibi gösterilip, devlete fatura ediliyor. Buradan mağdur olan vatandaşlar daha sonra bize başvuruyor. Gözünü kaybetme tehlikesi yaşayanlar bile var."

Göz ameliyatlarının SGK kapsamından çıkarılması gerektiğini belirten Kapıcıoğlu, "Biz bir göz hastanesiyiz, bunu söyleyecek olan en son kişi benim. Ancak bu yolsuzluklarla mücadele etmek zor; ya da çok sıkı denetim uygulanmalı" dedi. SGK'nın ameliyatlara ayırdığı bütçenin çok sınırlı olduğunu ifade eden Kapıcıoğlu, "Bu ameliyatlarda gerçek maliyet kalemleri belirlenip, bunun ödemesi yapılmalı. Biz bu maliyetler karşılandığında, üzerine kâr eklemeden emeklilerin ameliyatlarını da yaparız" şeklinde konuştu.

No touch olarak pazarlanan lazer operasyonlarının da bir kandırmaca haline geldiğini vurgulayan Kapıcıoğlu, "Göze hiç dokunmadan ameliyat yaptıklarını iddia ediyorlar. Oysaki gözü lazer bıçağıyla kazıyorlar. Böyle bir teknoloji yok. Ayrıca en son teknoloji diye sundukları PRK teknolojisi 1996 yılında piyasaya sürülmüş bir yöntemdir. Bu tedavi, 100 hastanın 8'ine uygun. Tetkikler sonucunda hastanın gözü için hangi yöntemin uygun olduğu belirlenmelidir" dedi.

Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 10. maddesi, bir hastanede kliniğin kiralanamayacağını açıkça belirtmektedir. İlgili mevzuatta şu ifadeler yer almaktadır: "Özel Hastaneler, müstakil binada faaliyet gösterir. Binanın hastane olarak kullanılan kısmında, hiçbir surette başka amaca yönelik işyeri bulunamaz ve hastane içerisindeki bir bölüm, başka bir amaçla faaliyet göstermek üzere üçüncü kişilere kiralanamaz veya herhangi bir şekilde devredilemez. Hastane personeline, hasta ve hasta yakınlarına hizmet vermek üzere kurulan kafetarya, kantin, çiçekçi, berber, lostra gibi birimler işletilebilir veya bunların işletilmesi için hizmet satın alınabilir veyahut bu hizmetler başkalarına gördürülebilir. Bu türden kısımlar, tıbbî hizmet birimlerinin bulunduğu yerler ile hasta tedavi ve istirahatini engelleyecek yerlerde kurulamaz."

Kaynak: Patronların Dünyası