Spor Bahisleri Türkiye’de Yükselişte: Yasal ve Yasa Dışı Bahislerin Durumu

Spor Bahisleri Türkiye'de Yükselişte



Patronlar Dünyası'nın haberine göre; Necla DALAN, Türkiye’de spor bahislerinin, dünya genelinde piyangoyu geride bıraktığını belirtiyor. Spor bahisleri alanında Türkiye, İngiltere ve Almanya’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor. Ülkede devletten lisanslı toplamda 6 online bayi ve 5 bin sokak bayisi bulunuyor. Bahislerin yaklaşık %88’i internet üzerinden oynanıyor. Ancak sektörün en büyük sorunu, yasa dışı bahis siteleri olarak öne çıkıyor.

Bu konuyu derinlemesine ele almak için bir araya geldiğimiz Nesine CEO'su Halit Gülbakanoğlu, Türkiye’de 2023 yılı için spor bahislerinin cirosunun 580 milyar TL olmasının öngörüldüğünü ifade ediyor. Bahislerin %70’i futbol, %25’i basketbol, geri kalan %5’lik kısım ise diğer branşlarda oynanıyor. Ancak Süper Lig’e olan bahis oranı yalnızca %9 seviyesinde. Bunun yerine, daha çok Şampiyonlar Ligi, Premier Lig ve La Liga gibi uluslararası liglere yönelim var. Basketbol kategorisinde ise Euroleague ve NBA en çok tercih edilen ligler arasında yer alıyor.

İllere Göre Bahis Oranları

Bahis oynama oranlarına bakıldığında, İstanbul %30’a yakın bir oranla en çok bahis oynanan il olarak öne çıkıyor. İzmir ve Ankara ile birlikte bu üç il, bahislerin yaklaşık %50’sini oluşturuyor. Güneydoğu ve Akdeniz bölgeleri de bahis açısından güçlü merkezler olarak dikkat çekiyor; özellikle Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep ve Hatay, bu bölgelerdeki önemli şehirler.

Yasa Dışı Bahislerin Önemi



Gülbakanoğlu, “İşin üzücü kısmı, Türkler yurt dışındaki yasa dışı bahis sitelerinde daha fazla bahis oynuyor ve bu durum devletin vergi kaybına neden oluyor. Şu anda bahislerin %40’ı yasal, %60’ı ise yasa dışı. Sektör olarak öncelikle bu yasa dışı bahisi Türkiye’ye çekmemiz gerekiyor. Türkiye’de vergilendirilmiş ciro 14 milyar dolar, ancak gerekli düzenlemeler yapıldığında bu rakamın 30 milyar dolara yükselebileceğini söyleyebilirim,” diyerek durumu özetliyor.

Gülbakanoğlu, sistemdeki toplanan paranın %70’inin ikramiye olarak ödendiğini, geriye kalan kısmın ise vergi olduğunu belirtiyor. “Avrupa’da bu oran %90. Ödeme oranının artırılması gerekiyor. Avrupa ile rekabetçi ürünler yaratmamız şart. Eğer şans oyunları vergisi düşürülürse, durum çok daha farklı olur. Mevcut oran %5, eğer %1’lere çekilebilirsek, ciro daha da artar. Sektördeki öncelikli ihtiyaç bu. Belki o zaman yurt dışında oynanan 16 milyar dolardan 3-4 milyar doları daha Türkiye’ye çekebiliriz. Gelen cironun %25’ini vergi olarak topluyoruz, bu da 1 milyar dolar gibi önemli bir kaynak demek,” diyor.

Vergi Düzenlemeleri ve Rekabet

2029’a kadar imtiyaz verildiğini de hatırlatan Gülbakanoğlu, şirketlerin komisyon bazlı değil, lisans bedeli ve vergi ödeyerek risklerini kendilerinin yönetmesi durumunda Avrupa ile daha rekabetçi hale gelebileceklerini vurguluyor. At yarışı, piyango ve spor bahislerinin tek bir platformda oynatılmasının sektöre büyük katkı yapacağına dikkat çekiyor: “Hepsi bir elden yönetilirse ya da tek bir bakanlığa bağlansa çok daha sağlıklı olur. Bu işi büyütmek istemiyorlar ama bu iş zaten büyük. Sadece vergilendirilmiş pasta dilimini büyütmemiz lazım. Ciro büyüyünce hem kulüpler hem de Spor Toto daha fazla kazanacak,” diyor.

At Yarışı ve Yeni Gelişmeler



Gülbakanoğlu, at yarışı ile ilgili olarak da önemli bilgiler veriyor: “Geçen şubat ayına kadar sadece Varlık Fonu’na bağlı TJK at yarışlarını oynatıyordu. Ancak Varlık Fonu, Spor Toto bayilerine de oynatma kararı aldı. Bizim sözleşmelerimize göre farklı bir oyun oynatmak için Spor Toto’dan izin almak gerekiyor, fakat bu uygun görülmedi. Bu nedenle Türkiye’deki her sanal bayi ayrı bir şirket kurmak zorunda kaldı. Biz de Atyarışı.com’u kurarak bu pazara canlılık getirmeyi amaçlıyoruz. 2025’te sabit ihtimalli bahise geçilecek,” diyerek süreç hakkında bilgi veriyor.

“Artık TJK, yarış başlamadan hangi atın kazanması durumunda ne kadar ikramiye verileceğini açıklayacak. Bu sistem, kullanıcıların oynadığı andaki oranı sabit olarak almasına olanak tanıyacak. Bu da sektöre büyük bir canlılık katacak. 2011 yılında Türkiye’de sanal sitelerde at yarışı oynatılması kapatıldığında, at yarışı 1 TL ciro yaparken, spor 1.5 TL yapıyordu. At yarışının kapatılması, o dönemdeki ciroları büyük ölçüde etkiledi,” diye ekliyor.

Alım Gücünün Bahis Üzerindeki Etkisi

Gülbakanoğlu’na alım gücündeki düşüşün bahis ilgisini artırıp artırmadığını da sorduk. O da şu şekilde yanıtladı: “Ekstra bir artış olmadı. Eğlence sektöründe belki ciddi bir etki var. Diyelim ki eğlence sektöründe ciro %40 düşüyor, bizim sektörde belki %10’luk bir düşüş yaşanıyor. Ancak bu, bizim cirolarımızın patladığı anlamına gelmiyor.”

Pazar Payı ve Gelecek Vizyonu

Nesine’nin 8.5 milyon üyesi olduğunu belirten Gülbakanoğlu, geçen yıl 200 milyar TL’nin üzerinde ciro yaptıklarını ve %70 pazar payına sahip olduklarını ifade ediyor. “Nesine, 550 çalışanıyla hem kamu geliri yaratmak hem de sektöre hizmet etmek amacıyla çalışıyor. Biz bir teknoloji şirketiyiz. Çalışanlarımızın yaklaşık yarısı yazılımcı, uygulamalarımızı kendimiz geliştiriyoruz. Günlük ortalama 1 milyona yakın kullanıcı platforma giriş yapıyor. Kullanıcıların kazançlarını 7/24 tüm bankalara anında aktarıyoruz ve siber güvenlik önlemlerine büyük yatırımlar yapıyoruz. Hiç kimse mahkeme kararı olmadan üye verilerimize ulaşamaz,” diyor.

“Günlük işlem hacmimiz, orta ölçekli bir bankanınkine yakın. Türk sporuna en fazla destek veren şans oyunları markasıyız. Bu yıl Trendyol Süper Lig resmi sponsorluğu, TFF 2. ve 3. Lig isim sponsorluğu, Fenerbahçe, Beşiktaş, Göztepe futbol takımlarının forma sponsorluğu ve Euroleague ile Eurocup resmi sponsorluğu gibi birçok önemli sponsorluk anlaşması gerçekleştirdik,” diyerek sözlerini sonlandırıyor.

Kaynak: Patronların Dünyası