Svilengrad’daki Kumarhaneler ve Türk Müşterilerin Rolü

Kumar Cenneti: Svilengrad ve Türk Müşterilerin Etkisi

Türkiye'nin Kapıkule sınırından geçer geçmez, yol boyunca sıralanan kumarhane reklam panoları ve ardından kumarhaneler sizi adeta selamlıyor. Kapıkule sınırına yalnızca 10 kilometre mesafede bulunan bu kumarhaneler, sağlı sollu inci gibi dizilmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Nüfusu sadece 20 bin olan Bulgar kasabası Svilengrad, görünüşte bir kumarhane cenneti olarak dikkat çekiyor. Burada, 20'nin üzerinde kumarhane ve 5 büyük kumarhane işletmesi mevcut. Kumar kasabasında her türlü eğlence ve fırsat mevcut; TIR şoförleri için özel olarak açılan bir casino bile bulunuyor.

Svilengrad'daki kumarhanelerin en popülerleri, Sudi Özkan'a ait Princess International Group ile Besim Tibuk'un sahibi olduğu Merit International gruba ait. Bunun yanı sıra Imperial, Golden Eye ve Efbet gibi diğer kumarhane işletmeleri de mevcut. Türk yatırımcıların kurduğu toplamda 5 şirket, Svilengrad'daki tüm otel ve casino işletmelerinin sahibi. Türkiye'nin Kapıkule sınırındaki bu casinoların toplam aylık geliri 10 ile 20 milyon dolar arasında değişiyor. Yani, yılda 120 ile 240 milyon dolar arasında bir kumar ekonomisi, sadece Kapıkule sınırımızın 10 kilometre ötesinde dönüyor.

Svilengrad'daki kumarhanelerin müşterilerinin yüzde 90'ının Türk olduğunu belirtmekte fayda var. Türkiye'den Bulgaristan'a giden kumar parası, yılda yaklaşık 100 ile 200 milyon dolar arasında bir rakama ulaşıyor. Edirne, Silivri ve İstanbul'daki iş insanlarının gözdesi özellikle hafta sonları Svilengrad oluyor. Bulgaristan-Yunanistan ve Yunanistan-Makedonya sınırında da kumarhaneler bulunmakta; ancak bu bölgelerde Türkler azınlıkta kalıyor. Bu alanlarda, İsraillilerin kumarhanelerin en sadık müşterileri olduğu dikkat çekiyor.

Avrupa ülkelerinin Türk vatandaşlarına vize vermekteki zorlukları, Kapıkule sınırındaki kumar cirosunu da olumsuz etkiliyor. Eğer bu zorluklar olmasaydı, Bulgaristan'a giden kumar parası şu anki mevcut miktarın iki katına bile çıkabilirdi. Bu nedenle, Türklerin tercih ettiği kumar cenneti Kıbrıs oluyor. Kıbrıs'taki kumar ekonomisinin aylık cirosu 100 milyon doların üzerinde seyrediyor.

Gelelim Gürcistan'a... Gürcistan, büyük kumar baronlarının mesken tuttuğu bir ülke olarak öne çıkıyor. Buradaki casinoların çoğunluğunu İsrailli ve Avrupalı oyuncular oluşturuyor. Türkiye'ye sınır olmasına rağmen Gürcistan’daki kumarhanelerin yalnızca yüzde 25-30'unda Türkleri görebiliyorsunuz. İlginç bir detay ise, kumar sektöründe önemli bir yere sahip olan Besim Tibuk'un Gürcistan'da kumarhanesi bulunmaması.

Şimdi, kumarın yasadışı ve illegal tarafına göz atalım. Hem sanal bahis hem de slot makineleri artık cep telefonlarına girmiş durumda. Bu durum, özellikle yurtdışından yayın yapan kumar siteleri aracılığıyla Türk gençleri arasında oldukça yaygın hale gelmiş durumda. Bu tür ortamlara internet üzerinden kolaylıkla erişim sağlanması ve düşük meblağlarla (örneğin 20 TL ile) oyun oynama imkanı, gençlerin bu sanal kumar oyunlarına bağımlı hale gelmesine yol açabiliyor.

Soğuk cüzdan ve kripto para yöntemleri ile yapılan ödeme sistemleri, yurt dışında bulunan kumar şirketleri hakkında yasal işlem yapmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri, kumarın yasak olduğu bir ülkede kumar faaliyetlerinin önlenemez bir şekilde yükselmesi.

Bu durumu, elektronik sigaraların yasak durumuna benzetiyorum. Türkiye'de elektronik sigaraların satışı yasak olmasına rağmen, gençlerin ve beyaz yakalıların elinde sürekli bu ürünleri görmekteyiz. Benzer şekilde, kumar konusunda da aynı durum geçerli. İstanbul'da birçok otelde yasa dışı kumar oynatıldığı herkesin malumu. Bir yanda yurt dışına akıp giden milyarlarca dolar, diğer yanda denetimsiz oynanan kumar... Vergilendirilmeyen, kayıt dışı bir süreç söz konusu.

Bir diğer çelişki ise, Demirören'e ait Milli Piyango'nun internet sitesinde gördüğümüz sanal slot makineleri. Bu durumda, kumarın yasal mı yoksa yasak mı olduğunu anlayabilmek oldukça zor. Örneğin, ünlü isimler Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç, Milli Piyango'nun sitesindeki oyunları oynayıp bunlarla ilgili videolar çekselerdi, kumarı özendirmiş olmayacaklar mıydı? Belki de cezaları bittikten sonra bu konuda daha fazla açıklama yaparlar.

Çelişkili bir durum da, Besim Tibuk'un sahibi olduğu NET Holding. Bu şirket, halka açık ve borsada işlem görüyor. Net Holding'in internet sitesine girdiğinizde, faaliyet alanları arasında otel ve casino işletmeciliği, gayrimenkul geliştirme, sürücülü lüks araç kiralama ve otopark gibi kalemleri görebiliyorsunuz. Ancak, Net Holding'in en büyük gelir kaynağının kumar işletmeciliği olduğu biliniyor. Kumar yasak olan bir ülkede, gelir kaleminin en yüksek olduğu bir şirketin halka açık olması dikkat çekici bir durum. Kumar mevzusu gündeme geldiğinde kimsenin bu durumu sorgulamaması, benim için oldukça garip.

Merit markasından bahsetmişken, Galatasaray'a sponsor olması ile dikkat çeken bahis sitesi Merit King'i hepiniz biliyorsunuz. Bu durum büyük bir tartışma yaratmıştı. Ancak, İstanbul'daki taksilerin reklamlarla kaplanmasını neden kimsenin görmediğini merak ediyorum. Ayrıca, Pasha Grubu gibi hemen hemen her takıma sponsor olan diğer şirketlerin durumu da dikkat çekici. Onların da hayır kurumu olup olmadığını bir araştırın isterseniz.

Kaynak: Patronların Dünyası