Toygun ATİLLA ile Selanik’te Atatürk’ün Doğduğu Evde Zaman Yolculuğu

Her şeyin başladığı o evdeyim. Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yılının coşkuyla kutlanmaya hazırlandığı güne yalnızca 3 gün kaldı. Tarih 26 Ekim... HER ŞEYİN BAŞLADIĞI YERDEYİM Selanik, ışıl ışıl bir güne merhaba derken, daracık sokaklardan geçerek apartman dairelerinin arasında gizlenmiş o müstesna eve adım atıyorum. Tüylerim diken diken, çünkü Ata'nın doğduğu evdeyim. Cumhuriyetimizin kurucusunun dünyaya gözlerini açtığı, çocukluğunu geçirdiği bu ev... Evin kapısından içeri girdiğim an, asırlık bir nar ağacı beni karşılıyor. O ağaca dokunarak, Ata'nın çocukluk hayallerini, o narları dalından kopardığı anları hayal ediyorum. Zaman yolculuğuna çıkmış gibiyim...



SELANİK BELEDİYESİ TARAFINDAN HEDİYE EDİLDİ



Evin kapısının önünde "Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıldönümü münasebetiyle konulmuştur." yazısı beni karşılıyor. Bu yazı, evin hikayesini ve tarihi önemini gözler önüne seriyor. Cumhuriyet'in onuncu yıldönümü dolayısıyla asılan bu plağın ardından, Selanik Belediyesi 1936 yılında evi satın almış ve 1937 yılında Atatürk'e hediye etmiş. 10 Kasım 1953'ten sonra ise Atatürk evi ziyarete açılmış.



SERKAN GEDİK, ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİ EMANET ETTİĞİ GENÇ DİPLOMAT



Tüm hikayenin başladığı o evi gezerken, Selanik Başkonsolosumuz Serkan Gedik de bana eşlik ediyor. Serkan Gedik, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerden biri. İyi yetişmiş, çağdaş Türk insanını temsil eden ve onun bıraktığı mirasa sahip çıkan diplomatlarımızdan biri. Sohbetimiz sırasında 2024 yılında Atatürk Evi'ne ziyaretçi rekoru kırıldığını öğreniyorum. Ata'nın evini bu yıl tam 430 bin kişi ziyaret etmiş. Bu, tüm zamanların rekoru. Geçen yıl bu sayı 280 bin iken, önceki yıllarda ortalama ziyaretçi sayısı 120-150 bin dolaylarındaydı.



ATATÜRK'ÜN KİŞİSEL EŞYALARI SERGİLENİYOR



Üç kattan oluşan binanın zemin katında "Atatürk ve Çocuk Odası" yer alıyor. Birinci kattaki 'Selanik Odası', 'Manastır Odası', ikinci kattaki 'İstanbul Odası' ve 'Ankara Odası'nda ise Atatürk'ün hayatından kesitleri anlatan bilgi panoları mevcut. Atatürk'e ait frak yelek, ayakkabı, şapka, kravat, ağızlık, tabaka, kibritlik, baston, kaşkol ve yemek takımları gibi birçok kişisel eşya sergileniyor. Ayrıca, müzede Atatürk'ün askeri liselerdeki karneleri de ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Selanik odasında ise sedir üzerinde oturan ve elinde tesbih tutan Zübeyde Hanım figürü ziyaretçileri karşılıyor. Her şey oldukça anlamlı ve Ata'nın hatırasına uygun bir şekilde düzenlenmiş. Tek eksik, bodrum kattaki Atatürk kitaplığı. Burasının ilerleyen günlerde çok daha özenli ve kıymetli kitaplarla donatılacağına dair inancım tam. Selanik Başkonsolosumuz Serkan Gedik’in zarif ev sahipliği ile geçen bu duygu dolu zaman yolculuğunun sonuna geliyorum. Ata'nın doğduğu evden ayrılırken, içimde bir coşku ve gurur var. Çok yaşa Cumhuriyet, çok yaşa Atatürk!



Kaynak: Patronların Dünyası