DOLAR

34,6450$% 0.25

EURO

36,5120% 0.55

STERLİN

43,6712£% 0.41

GRAM ALTIN

2.924,32%0,23

ONS

2.631,19%0,20

BİST100

9.671,62%0,12

İkindi Vakti a 15:24
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

26 Kasım 2024 Salı

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Türkiye’de Kahve Tüketimi ve Fiyat Artışları

      Türkiye’de Kahve Tüketimi ve Fiyat Artışları
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Kahve Tüketimi ve Fiyatlarındaki Artış

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre, Türkiye’de kahve tüketimi her geçen yıl artış gösteriyor. Hem iç pazarda hem de uluslararası alanda kahve fiyatlarının yükselmesi dikkat çekiyor. Küresel ısınmanın etkileri, lojistik maliyetlerindeki artış ve üretimdeki düşüş, kahve fiyatlarındaki artışın başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Uluslararası pazarda Arabica yeşil kahvenin fiyatı, 1 Kasım’dan bu yana %25,5 artışla tonu 243 dolardan 306 dolara yükseldi. Yurt içindeki fiyat artışları da bu durumu yansıtıyor; dün itibarıyla yıllık artış %59 olarak kaydedildi. Geçtiğimiz hafta bazı zincir kahve markaları, fiyat menülerinde 5 ile 10 lira arasında bir artış gerçekleştirdi. Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte, birçok zincir ve kahve dükkânının fiyatlarını artırması bekleniyor.

      Kahve Tüketiminde Yükseliş

      Dünya’dan Mehmet Hanifi Gülel’in haberine göre, yüksek enflasyonun dışarıda yemek yemeyi lüks hale getirmesi, vatandaşların sosyalleşmek için kahve içme tercihine yönelmesine neden oluyor. Sektöre yeni katılan yerel ve uluslararası zincir kahve markaları, hem tüketimi artırıyor hem de sektörün büyümesine katkıda bulunuyor. Bu bağlamda, Türkiye’de kişi başı kahve tüketimi 1.2 kilograma kadar çıkmış durumda. Avrupa’da ise kişi başı tüketim 6 ile 7 kilogram seviyelerinde bulunuyor. Kahve sektöründe son 10 yılda büyük bir sıçrama yaşandığı belirtiliyor ve bu büyümenin önümüzdeki 10 yıl boyunca da devam edeceği öngörülüyor.

      Kahve İthalatı ve İhracatı

      • İlk 9 aylık kahve ithalatı %1.4’lük artışla 331.7 milyon dolara ulaştı.
      • Bu dönemde 71 bin 636 ton kahve ithalatı gerçekleştirildi.
      • Kahve ihracatı ise ilk 9 ayda %43.3 artarak 39.3 milyon dolara çıktı.
      • Bu süreçte 4 bin 152 tonluk ihracat yapıldı.

      Filtre Kahve Fiyatları

      Filtre Kahve Fiyatları

      Türkiye’de kahve fiyatlarının yurtdışına oranla yüksek olduğunu belirten temsilciler, İstanbul’da en düşük kahvenin fiyatının 90 liradan başladığını, Paris’te ise bu fiyatın 2.4 euro (87 lira) civarında olduğunu ifade ediyor. Paris’te ortalama kahve fiyatı 2.8 euro iken, en düşük fiyat 2.4 euro, en yüksek fiyat ise 3.5 euro olarak kaydediliyor. Türkiye’de filtre kahvenin fiyatı ise 90 liradan başlıyor. Temsilciler, fincan kahve fiyatlarının yurtdışına kıyasla oldukça pahalı hale geldiğini vurguluyor ve bunun temel nedenleri arasında genel giderler, kira ve personel maliyetlerinin bulunduğunu belirtiyor.

      Sektördeki Büyüme

      Türkiye’de kahve sektörünün bu yılın ilk 6 ayında %13 büyüme gösterdiğini aktaran Gastronomi Yazarı ve Kahve Danışmanı Cenk R. Girginol, son 2 yılda %186 büyüme kaydedildiğini ifade etti. Makine pazarındaki gelişmelere de dikkat çeken Girginol, full otomatik espresso makinelerinin %35, Türk kahvesi makinelerinin ise yaklaşık %12 büyüdüğünü söyledi. Bu büyümenin 2025 ve sonrasında da devam edeceğini dile getiren Girginol, pazarın gelişiminin açık ve kişi başı tüketimlerin 1.2 kilogram seviyesine yükseldiğini belirtti.

      Kahve Fiyatlarındaki Artışın Sebepleri

      Fiyat artışının ana sebeplerinin arasında genel giderler, kira, personel maliyetleri ve döviz kuru gibi unsurların bulunduğunu belirten Girginol, “Ortalama %15 ile %20 civarında ilk 8 ay içinde artıştan bahsedebiliriz. Öte yandan sektörde yatırım iştahı devam ediyor. Restoran ve yiyecek içecek sektörü içinde yatırımın daha hızlı absorbe olması nedeniyle kafeler yatırımlara daha açık durumda. Özellikle yerel zincirler franchise modeli ile büyümeye devam ederken, yeni marka kuruluşlarının ve yatırımlarının sektöre sürekli dahil olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

      Türk Kahvesine Artan İlgi

      Türk Kahvesine Artan İlgi

      Türk kahvesinin son dönemde dünyada popülerliğinin arttığını belirten Girginol, “Özellikle gerçekleştirdiğim ABD, İtalya ve Dubai tur ve etkinliklerinde ilginin fazla olduğunu söyleyebilirim. Makineleşme burada önemli bir rol oynuyor” diye konuştu. “Türkiye’de kahvenin, maalesef yurtdışına oranla bir hayli pahalı” diyen Girginol, kahve tüketiminin düşük olması nedeniyle absorbe süresinin uzadığını ve bu durumun kahvenin fiyatı üzerinde bir geri dönüş alınmaya çalışıldığını ifade etti.

      İstanbul’daki Fiyat Dengesizliği

      Son yıllarda Türkiye’de kahve kültürünün hızlı gelişiminin heyecan verici olduğunu belirten Dali Coffee Co. Genel Müdürü Ahmet Necip Gülel, ancak bu büyümenin beraberinde kahve fiyatlarında yaşanan dengesizlikleri de getirdiğine dikkat çekti. Özellikle İstanbul’daki kahve fiyatları, diğer şehirlerle kıyaslandığında önemli bir farklılık gösteriyor. Gülel, “Kahve fiyatlarını etkileyen faktörlerin başında kira maliyetleri, personel giderleri ve ürün reçetesi maliyetleri yer alıyor. Ürün reçeteleri (kahve çekirdeği, süt ve aromalar) hemen her şehirde benzer olsa da kira maliyetleri ve personel giderleri şehirler arasında ciddi farklılıklar gösteriyor. Bu da İstanbul’daki kahve fiyatlarını diğer şehirlerle karşılaştırdığında önemli bir makas oluşturuyor” dedi.

      Avrupa ile Fiyat Karşılaştırması

      Avrupa ile Fiyat Karşılaştırması

      Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, Türkiye’deki özellikle kira giderlerinden dolayı artan maliyetlere dikkat çekerek, Avrupa’da 1,20-1,50 euroya satılan kahvenin Türkiye’de bunun kat kat üstüne fiyata satılmasını eleştirdi. Öncel, “Avrupalı o kahveyi günde üç öğün tüketiyor. Milano’nun en ünlü kahvecisinde en fazla 2 euro ödersiniz. Mekânda oturursanız 4 euro ödersiniz. Bazı ücra tren istasyonlarında ise 90 cente de kahve bulabilirsiniz. Bizde fiyatlar ortada. Avrupa’da o fiyata kahve satsan adamı döverler” dedi.

      Kahve Sektöründe Gelecek Beklentileri

      Türkiye kahve sektörünün son 10 yılda büyük bir sıçrama yaşadığını kaydeden Juan Valdez Türkiye Marka Direktörü Tamer Koçali, bu büyümenin önümüzdeki 10 yılda da devam edeceğini öngördüğünü söyledi. Özellikle üçüncü dalga kahve akımının etkisiyle, nitelikli kahveye olan talebin hızla arttığına dikkat çeken Koçali, “Artık tüketiciler sadece geleneksel zincirlerden değil, yerel kahve kavurucularından da özel kahve deneyimleri arıyor. Kahve, sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir sosyal deneyim ve yaşam tarzı haline geldi. Bu da sektördeki büyümeyi daha da hızlandırıyor” dedi.

      Koçali, Türkiye’deki tüketicilerin artık kahveyi sadece bir içecek olarak değil, bir deneyim olarak gördüğünü belirterek, “Bu değişim, kahve sektörünün büyümesine büyük katkı sağlıyor. Bilinçli tüketiciler, nitelikli kahve seçimleriyle düşük kaliteli ürünler sunan markaları doğal olarak eleyecek. Bu da sektörün kalite odaklı bir yöne evrilmesini hızlandıracak” şeklinde konuştu. Önümüzdeki yılda büyüme ivmelerini devam ettireceklerini ileten Koçali, “Kahvemizin kahveseverlere ulaşması için franchise modelimizi genişleterek yıl sonuna kadar 75 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, aynı hızla büyüyerek önümüzdeki 10 yıl boyunca gelişmeye devam etmek. Türkiye’deki kahve kültürünün evrilmesi, kahveseverlerin nitelikli kahveye olan ilgisini artırdı” dedi.

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku

      Kaçak Altın İthalatı Sorunları ve Ekonomik Etkileri

      Kaçak Altın İthalatı Sorunları ve Ekonomik Etkileri
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Kaçak Altın İthalatı Sorunu

      Kaçak Altın İthalatı Sorunu

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre, altın ithalatında geçen yıldan bu yana uygulanan kota, kaçakçılıkla ilgili ciddi tahribatlar yaratmaya başladı. Sektör temsilcileri, son on yılın ortalama altın ithalatının 194 ton olduğunu belirterek, bu yılki 50 tonluk farkın kaçak altın ticaretine işaret ettiğini ifade ediyor. Uluslararası piyasalarda kilogram başına bazen 5 bin doları aşan fiyat farkının ve müsadere usulünün uygulanmamasının, kaçak girişleri tetiklediğini vurgulayan sektör temsilcileri, “diğer sektörlerde kaçakçılık yapanların” bu alana yöneldiğine dikkat çekiyor.

      10 AYDA “10 YILLIK” KAÇAK ALTIN YAKALANDI

      2023 yılı itibarıyla belirlenen aylık kota miktarı, işlenmemiş altın ithalatının uzun dönem aylık ortalaması olan 8 tonun 1,5 katı olarak 12 ton olarak belirlenmişti. Bu kota uygulamasının gerekçesi ise altın ithalatındaki artışın cari dengeye olumsuz etkileri olarak gösterildi. Borsa İstanbul verilerine göre, altın ithalatı 2022 yılında 264 ton, 2023 yılında ise 318 ton olarak kaydedildi. Ancak ilerleyen dönemlerde, uluslararası piyasa ile kilogramda 5 bin dolara varan fiyat farkları, kaçak altının cazibesini artırdı ve ülkeye girişi hızlandırdı.

      Ekonomim’den Yener Karaeniz’in haberine göre, Ticaret Bakanlığı verilerine göre bu yılın Ocak-Ekim döneminde 2 milyar 523 milyon TL değerinde kaçak altın yakalandı. Bu değer 2015-2023 yılları arasında toplam 1 milyar 465 milyon TL’ydi. Artışta, yakalamalarda müsadere usulünün uygulanmaması önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Müsadere, suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin veya suça konu olan eşyaların devlet tarafından el konulmasını ifade ediyor. Ancak bu yakalamalarda yalnızca 3-25 bin TL arasında idari para cezası uygulanıyor. Cezaların caydırıcı olmaması, yurtdışından “kâr paylaşımı” yoluyla kaçak altın getirilmesini teşvik ediyor.

      “KAÇAK ALTININ AYAR SORUNU MALİYETLERİ DE YANSIYOR”

      İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, sektörün 30 yıllık ithalat verilerine göre yıllık altın hammadde kullanım ortalamasının 167 ton civarında olduğunu belirterek, “Eylül sonu itibarıyla yapılan ithalat tutarı 88 ton, 30 yıllık Eylül sonu ortalaması ise 132 ton. Aradaki fark 44 ton. Sektörümüz, tüm zorluklara rağmen çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. Peki, aradaki 44 tonluk fark nereden geliyor? Bu sorunun cevabını size bırakıyoruz” dedi.

      Atayık, iç piyasada altın arzının azalmasının uluslararası piyasalarda büyük fiyat farkları oluşmasına neden olduğunu kaydetti. Bu farkın iç talebin zirve yaptığı dönemlerde kilogramda 4-5 bin dolara kadar çıktığını vurguladı. “Kota uygulaması, bir yandan üretici ve ihracatçıların rakiplerinden yüksek fiyatla hammadde temin etmesine neden olurken, diğer yandan kaçak girişlere de zemin hazırlıyor. Her gün ekranlara yansıyan ‘kaçak altın yakalandı’ haberlerini üzülerek izliyoruz” şeklinde konuştu.

      Ayrıca, kaçak altında menşe ve ayarın belirsiz olması nedeniyle düşük ayarlı altınların dolaşım riskinin arttığını belirten Atayık, “Kalitesiz rafine edilmiş takozların yeniden dökülmesi gerekiyor. Bu da üretim sürecinde yüzde 60-70 oranında geri dönüşüm gerektirdiği için maliyet artışına yol açıyor. Sektörümüzün gelişmesini sekteye uğratan kota kısıtlamasının bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

      KİMİN NE KADAR ALTIN GETİRDİĞİ AÇIKLANSIN

      Uluslararası piyasa ile kilogram fiyat farkının 3 bin 700 dolar seviyesinde olduğunu dile getiren Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Sene sonuna doğru ithalat sınırlı kalabilir ve fiyat farkı 4 bin 500 dolara kadar çıkabilir” yorumunu yaptı. Yıldırımtürk, müsadere usulünün uygulanıp uygulanmadığı konusunda bilgi verilmemesinin de önemli bir sorun olduğunu vurguladı. “Aylık 12 ton altın ithalatı yapıyorsun ama kime ne kadar veriyorsun? Kim ne kadar alıyor? Bazısı az getirirken bazıları neden çok getiriyor? Kimin ne kadar getirdiği açılsın. Liste yayınlansın” şeklinde konuştu.

      Kaçakçılığın boyutuna dair de Yıldırımtürk, yıllık ihtiyacın 250-300 ton arasında olduğunu belirterek, resmi yollarla elde edilen altının dışında kalan miktar için kaçak altın girişlerinin mümkün olabileceğini belirtti.

      TALEP ARTTIKÇA FİYAT FARKI ARTIYOR

      Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (TÜİD) Başkanı Mustafa Kamar, son 5 yılda altın ithalatındaki artışın hem Merkez Bankası’nın hem de vatandaşların talebinden kaynaklandığını ifade etti. Kamar, “Hane halkının talebi arttıkça fiyat farkı da artıyor, bu da kaçakçılığa yol açıyor. Burada asıl zararı vatandaş görüyor. Bugün vatandaş bir Ata Lira’yı (Cumhuriyet altını) 19 bin 500 TL olması gerekirken 20 bin 500 TL’ye alıyor. Aradaki 1.000 TL kaçakçıya gidiyor. Yıllık 44 ton kaçak riski varsa, bu yaklaşık 4 milyar dolarlık altın demektir. Uluslararası piyasa ile yüzde 5 fark demek, kaçakçının 200 milyar dolar kazanması demektir. Kaçakçıların kazandığı parayı halk ödüyor” ifadelerini kullandı.

      Kaynak: Patronlar Dünyası

      Kaçak Altın İthalatı Sorunları ve Ekonomik Etkileri

      Devamını Oku

      Çubuk’ta Bıçaklı Kavga: 1 Kişi Hayatını Kaybetti

      Çubuk’ta Bıçaklı Kavga: 1 Kişi Hayatını Kaybetti
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Çubuk’ta Bıçaklı Kavga: 1 Ölü

      Ensonhaber.com’un haberine göre, Ankara’nın Çubuk ilçesinde S.T., F.E. ve M.G. ile Şenol Özyıldız arasında henüz bilinmeyen bir sebeple tartışma başladı. Kısa sürede büyüyen tartışma, kavgaya dönüşerek olayın ciddiyetini artırdı. Bu esnada Şenol Özyıldız, kavgada bıçaklandı.

      Gözaltına Alındılar

      Olayın ardından çevrede bulunan vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye hemen ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan Şenol Özyıldız, olay yerine ulaşan sağlık ekipleri tarafından Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı; ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

      Olayın ardından S.T., F.E. ve M.G. isimli şahıslar, polis ekipleri tarafından olayda kullanılan iki bıçak ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildiği öğrenildi.

      Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)

      Detaylar için: Ensonhaber

      Devamını Oku

      Tim Cook, Çin’deki Tedarikçilerin Apple için Kritik Rolünü Vurguladı

      Tim Cook, Çin’deki Tedarikçilerin Apple için Kritik Rolünü Vurguladı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Apple CEO’su Tim Cook, Çin’deki Tedarikçilerin Önemine Vurgu Yaptı

      Ensonhaber.com’un haberine göre; ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın Üst Yöneticisi (CEO) Tim Cook, Çin’i ziyaretinde başkent Pekin’de yarın başlayacak olan Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na (CISCE) katılacak. Bu ziyaret esnasında, Apple için Çin’in önemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

      Cook, Apple’ın Çin’deki iş ortaklarının şirketin değer zincirindeki kritik rolünü vurgulayarak, “Biz Çin’deki varlığımızı çok önemsiyoruz. Bu yüzden bu yıl üçüncü kez buradayım. Harika iş ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Çinli tedarikçilerimiz olmasaydı, Apple asla bu noktaya gelemezdi.” ifadelerini kullandı.

      Apple’ın Çin’deki tedarikçilerinin kurduğu ortak standı ziyaret eden Cook, şirketin bu ülkedeki geleceğine yönelik soruya da “Geleceğin daha parlak olacağını düşünüyorum.” şeklinde yanıt verdi. Apple standında, şirketin dünya genelinde iş yaptığı 200 büyük tedarikçiden %80’inin Çin’de bulunduğu bilgisi paylaşıldı.

      Bu Yıl Üçüncü Ziyaret

      Apple’ın CEO’su Tim Cook, bu yıl Çin’i üçüncü kez ziyaret ediyor. Daha önce mart ayında, Çin Kalkınma Forumu’na (CDF) katılmak üzere Pekin’e gelmiş, burada ABD’den iş insanlarıyla birlikte Çin Başbakanı Li Çiang ile görüşmüştü. Ardından, Şanghay’ın Cing’an ilçesindeki yeni Apple mağazasının açılışına katılarak, burada Çinli tedarikçilerle bir araya gelmişti.

      Çin Komünist Partisi’nin yayın organı China Daily’ye konuşan Cook, Apple’ın son 30 yıl içinde Çin’deki tedarik zincirini sürekli olarak genişlettiğini ve yatırımlarını artırdığını belirterek, “Dünyada bizim için Çin’den daha kritik bir tedarik zinciri yok.” ifadesini kullandı. Ayrıca, geçen ayki Pekin ziyaretinde, Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojisi Bakanı Cin Caunglong ve Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao ile görüşmeler gerçekleştirdi.

      Cook’un bu ziyareti, Apple’ın “Apple Intelligence” adı altında üretken yapay zeka hizmetlerini akıllı telefonlar ve diğer cihazlara entegre etmeye hazırlandığı bir döneme denk gelmesi açısından dikkat çekici.

      Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)
      Daha fazla bilgi için: Ensonhaber

      Devamını Oku

      2025 Yılı Bütçe Görüşmeleri Takvimi Açıklandı

      2025 Yılı Bütçe Görüşmeleri Takvimi Açıklandı
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      2025 Yılı Bütçe Görüşmeleri Takvimi Belli Oldu

      Ensonhaber.com’un haberine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşme takvimi açıklandı. Bu çerçevede, kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları üzerindeki müzakerelerin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 29 Kasım Cuma gününe kadar tamamlanması planlanıyor.

      Komisyon çalışmalarının sonlanmasının ardından, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe maratonu 9 gün sonra başlayacak. Genel Kurul, 9-20 Aralık tarihleri arasında kesintisiz olarak 12 gün boyunca aralıksız toplanacak ve cumartesi ile pazar günleri de dahil olmak üzere, günlük programını tamamlayana kadar çalışmaya devam edecek.

      Bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerin 9 Aralık Pazartesi günü yapılması öngörülüyor. Bakanlıklar, bağlı kurum ve kuruluşlar ile diğer kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları, toplamda 8 tur halinde ele alınacak.

      Görüşme Takvimi

      2025 yılı bütçesinin Genel Kuruldaki görüşmelerinin takvimi ise aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

      • 10 Aralık Salı: Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı
      • 11 Aralık Çarşamba: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı
      • 12 Aralık Perşembe: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
      • 13 Aralık Cuma: Milli Savunma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı
      • 14 Aralık Cumartesi: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı
      • 15 Aralık Pazar: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı
      • 16 Aralık Pazartesi: Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı
      • 17 Aralık Salı: Cumhurbaşkanlığı

      2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin maddeleri üzerindeki görüşmeler, 17, 18 ve 19 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek. Meclis’in bütçe maratonu, 20 Aralık Cuma günü bütçenin tümü üzerinde yapılacak konuşmalarla ve oylama ile sona erecek.

      Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)

      Detaylar için: Ensonhaber

      Devamını Oku