DOLAR

34,5005$% 0.08

EURO

36,2525% -0.31

STERLİN

43,5114£% -0.28

GRAM ALTIN

2.958,62%0,81

ONS

2.670,00%0,80

BİST100

9.367,77%3,72

İmsak Vakti a 06:22
İstanbul AÇIK 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

21 Kasım 2024 Perşembe

    DİĞER YAZARLARIMIZ

      Muhtarlara Yeşil Pasaport Verilmesi Üzerine Süleyman Soylu’nun Açıklamaları

      Muhtarlara Yeşil Pasaport Verilmesi Üzerine Süleyman Soylu’nun Açıklamaları
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Muhtarlara Yeşil Pasaport Verilmesi Hakkında Açıklama

      Ensonhaber.com’un haberine göre; İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerinin muhtarlara yeşil pasaport verilmesi konusundaki sorularına yanıt verdi. Soylu, bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli bir noktaya değindi.

      Süleyman Soylu, yeşil pasaport verilmesinin Türkiye’ye ayrılan miktarın belirli bir sınırı olduğunu belirtti. Bu sınırı aştığınız takdirde Türkiye’nin, yeşil pasaport konusunda ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini vurguladı. Bu durum, hem muhtarlar hem de genel anlamda Türkiye için önemli sonuçlar doğurabilir.

      Bu açıklama, muhtarların uluslararası seyahatlerinde daha fazla kolaylık sağlama amacı taşırken, aynı zamanda Türkiye’nin pasaport politikalarının da gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

      Kaynak: Ensonhaber

      Devamını Oku

      Bakan Kacır’dan Sürdürülebilir Gıda ve İnovasyon Vurgusu

      Bakan Kacır’dan Sürdürülebilir Gıda ve İnovasyon Vurgusu
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Bakan Kacır’dan Sürdürülebilir Gıda Vurgusu

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Bakan Kacır, 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin açılışında, insanlık tarihinin her döneminde sürdürülebilir gıdaya erişimin, medeniyetlerin inşasında ve gelişiminde kritik bir rol oynadığını belirtti. Aynı zamanda, sürdürülemez üretim yöntemlerinin uygarlıkların çöküşüne neden olabileceğine dikkat çekti. “KAYNAKLAR SINIRSIZ DEĞİLDİR”

      Kacır, bu durumun, “kaynakların sınırsız olmadığı” gerçeğini önemli bir ders olarak bizlere bıraktığını vurgulayarak, “Gıda arzı ve güvenliği konusunun, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkelerin gündeminde kritik bir yer tuttuğuna şahit oluyoruz.” ifadesini kullandı. İklim krizleri, salgınlar, küresel göçler ve bölgesel savaşların, gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın tüm ülkeler için tarım ve gıdayı ikamesi mümkün olmayan sektörler haline getirdiğini belirten Kacır, “Biz de tarım ve gıda sanayi politikalarımızı bu anlayışla şekillendiriyor, sektörün gereksinimlerine uygun güncellemeleri hayata geçiriyoruz. Uzun vadeli bu adımlarla tarım ve sanayi sektörlerimiz arasındaki bağları güçlendiriyoruz. Çiftçilerimiz, girişimcilerimiz ve emekçilerimiz için ülkemizin yüksek tarım potansiyelini ekonomik değere dönüştürme çabası içindeyiz.” dedi.

      Sağlanan çok yönlü desteklerle gıda güvenliği alanında önemli bir rol üstlenen gıda sanayisinin, ülkenin kalkınma yolculuğunda en önde gelen sektörlerden biri olmasını sağladıklarını belirten Kacır, şu ifadeleri kullandı: “2002’den bu güne kadar gıda ürünleri imalatına yönelik 8 bin 589 yatırıma teşvik belgesi düzenledik. Bu yatırımlar sayesinde 708 milyar lira yatırımın ve 252 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Gıda sanayimizin üretimini çevreci, sürdürülebilir ve altyapısı tamamlanmış yatırım alanlarında gerçekleştiriyoruz. Şu an 11’i ‘gıda ihtisas organize sanayi bölgesi’ olmak üzere toplam 203 organize sanayi bölgemizde (OSB) girişimcilerimiz gıda ürünleri imalatını sürdürüyor. Bu işletmeler 187 bin kişiye istihdam sağlıyor. Gıda sanayimiz yalnızca iç talebi karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda son yıllarda ihracatta kaydedilen başarılar ile de öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 18,9 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektörümüzün, önümüzdeki dönemde yeni başarı hikayeleri yazacağına inanıyorum.”

      Tarım ve Gıda Sektörlerinde Yenilikçilik

      Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, gıda sektöründe AR-GE odaklı üretimi önceliklendirerek sektörümüzün yenilikçi ve rekabetçi üretim altyapısını adım adım daha ileriye taşımayı hedefliyoruz.” dedi. Gıda sektörünün teknoloji ve inovasyon odaklı dönüşümüne öncülük eden 61 AR-GE merkezine ve teknoparklar bünyesinde bulunan 174 teknoloji girişimine destek sağladıklarını aktaran Kacır, “Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe ihtisaslaşmış ilk teknoparkı olan Mersin Agropark’ı kurduk. Gıda ve tarım teknolojilerinde ülkemizden daha fazla sayıda teknoloji girişiminin filizlenmesini arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.

      Kacır, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) destekli en büyük gıda AR-GE ve inovasyon projesi olan Gıda Sanayisinin Bölgesel Rekabet Edebilirliğinin Artırılması için Araştırma ve Yenilik Tesislerinin Kurulması (INNOFOOD) kapsamında gıda ve içecek sektöründe yer alan tüm paydaşları kapsayacak, iletişim ağı ve kümelenme platformu olan Türkiye Gıda İnovasyon Platformu’nu (TÜGİP) kurduklarını belirtti. Ayrıca, “Gıda İnovasyon Merkezimizi, gıda ve içecek sektörünün çözüm ortağı olarak Gebze’de TÜBİTAK MAM yerleşkesinde faaliyete geçirdik. Gaziantep’te pilot ölçekli fıstık üretim tesisi, Şanlıurfa ve Giresun’da gıda test ve analiz laboratuvarlarını bu proje kapsamında devreye aldık. Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla gıda sektörüne yönelik yürütülen 773 projeye 2,6 milyar lira destek sağlayarak gıda tedarikimizin sürdürülebilirliğini güçlendirdik.”

      Yerel Ürünlerin Değeri ve Coğrafi İşaretler

      Kacır, “Anadoludakiler” projesi ile topraklarımızın bereketini, mutfak kültürümüzün birikimini ve çeşitliliğini hak ettiği değere ulaştıracaklarını ifade ederek, “Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı” ile gelecek nesillerin yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya erişimini sağlayacak projeleri destekleyeceğiz. Yerel değerler ve yöresel ürünlerin, üretildikleri bölgelerle özdeşleşerek o yerin simgesi haline gelmesini hedefliyoruz. 1658 tescilli coğrafi işaretli ürünle büyük bir hazineye sahibiz. Önümüzdeki dönemdeki önceliklerimiz arasında, Avrupa Birliği’nde tescillenen coğrafi işaretli ürünlerimizin, ülkemiz üreticileri ve sanayicileri için daha yüksek katma değer oluşturmasını sağlamak yer alıyor. Bunun için kalite zincirini uçtan uca takip edeceğimiz bir mekanizmayı birlikte kurmalıyız.”

      Dünyada Gıda İhtiyacı ve İhracat Hedefleri

      Kacır, bugün insan tüketimi için üretilen gıdanın beşte birinin israf edildiğini ve dünyada her 9 kişiden birinin halen açlıkla mücadele ettiğini belirterek, “Yapılan araştırmalar gıda kaybı ve israfının toplam maliyetinin küresel ekonomi için 1 trilyon dolara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu adaletsiz tabloyu değiştirmek adına seferberlik ruhuyla hareket ederek ‘Gıdada Sıfır Kayıp’ hedefimiz doğrultusunda gerek ülkemiz sınırları içinde gerekse de uluslararası arenada inisiyatif almaya devam edeceğiz.” dedi.

      Kacır, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında öncü bir rol üstlenen gıda sektörünün, yenilikçiliği destekleyen ve gıda israfını önlemeye yönelik her adımını gelecek dönemde de desteklemeyi sürdüreceklerini vurgulayarak, “Gıda sanayi girdileri olan gıda katkı maddeleri, yardımcı maddeler ve ambalajda yerli üretim kapasitemizi artırmak, dışa bağımlılığı azaltmak, tedarik zincirinde lisanslı depoculuğu desteklemek, hedef odaklı tarım ve gıda AR-GE yenilik programları oluşturmak, tarım ve gıda sektöründe geleceğin gıdalarına geçiş sürecine katkı sağlamak ve yenilikçi gıda ürünlerinin geliştirilmesine yönelik AR-GE çalışmalarında bulunmak üzere endüstriyel ölçekte prototipleme amaçlı ortak kullanıma açık ÜR-GE merkezlerinin oluşturulmasını tetikleyecek araştırma altyapıları kurmak için çalışmalara devam etmeliyiz.”

      “GIDADA SIFIR ATIK, SIFIR İSRAF”

      Gıda zayiatlarının azaltılması, birincil üretimde oluşan kayıpların minimize edilmesi, üretim kapasitesinin kullanılmamasına bağlı kayıpların azaltılması ve depolama ile lojistik aşamalarındaki kayıpların önlenmesi amacıyla ‘gıdada sıfır atık, sıfır israf’ hedefiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku

      Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde Açıklamalarda Bulundu

      Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde Açıklamalarda Bulundu
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde Önemli Açıklamalarda Bulundu

      İHA Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul’da Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) tarafından düzenlenen 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ne katıldı. Zirve kapsamında bir konuşma gerçekleştiren Bakan Kacır, insanlık tarihinin her döneminde sürdürülebilir gıdaya erişimin, medeniyetlerin gelişiminde ve büyümesinde kritik bir rol oynadığını, aynı zamanda sürdürülemeyen üretim yöntemlerinin uygarlıkların çöküşüne neden olabileceğini vurguladı.

      “Gıda Sanayimizin Kalkınmada Başat Sektörler Arasında Yer Almasını Sağlıyoruz”

      Bakan Kacır, kaynakların sınırsız olmadığı gerçeğinin insanlığa önemli bir ders sunduğunu ifade ederek, “Gıda arzı ve güvenliği konusunun geçmişte olduğu gibi bugün de ülkelerin gündeminde önemli bir yer tuttuğuna şahit oluyoruz. İklim krizleri, pandemi, küresel göç ve bölgesel savaşlar; gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkeler için tarım ve gıdayı ikamesi mümkün olmayan sektörler haline getiriyor. Biz de tarım ve gıda sanayi politikalarımızı buna göre şekillendiriyor, sektörün ihtiyaç duyduğu güncellemelere sahip, planlı uygulamaları yürürlüğe alıyoruz. Attığımız uzun soluklu adımlarla tarım ve sanayi sektörlerimiz arasında bağları güçlendiriyoruz. Çiftçilerimiz, müteşebbislerimiz ve emekçilerimiz için ülkemizin yüksek tarım potansiyelinin ekonomik değere dönüşmesini temin ediyoruz.

      Sağladığımız çok yönlü desteklerle, gıda güvenliği hususunda önemli rol üstlenen gıda sanayimizin ülkemizin kalkınma yolculuğunda başat sektörler arasında yer almasını sağlıyoruz. İşte bu anlayışla, 2002 yılından bugüne kadar gıda ürünleri imalatına yönelik 8 bin 589 yatırıma teşvik belgesi düzenledik. 708 milyar lira sabit yatırımın ve 252 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Gıda sanayimizin üretimini; çevreci, sürdürülebilir ve altyapısı tamamlanmış yatırım sahalarında gerçekleştirmesi için attığımız adımların neticesinde; 11’i ‘gıda ihtisas organize sanayi bölgesi’ olmak üzere toplam 203 organize sanayi bölgemizde müteşebbislerimiz gıda ürünleri imalatı gerçekleştiriyor. OSB’lerimizde faaliyet gösteren bu işletmeler 187 bin kişiye istihdam sağlıyor. Gelinen noktada, gıda sanayimizin yalnızca iç talebi karşılamakla kalmadığını aynı zamanda son yıllarda ihracatta kaydedilen gurur tablosunda da büyük pay sahibi olduğunu memnuniyetle ifade etmek isterim.”

      “Gıda ve Tarım Teknolojilerinde Ülkemizden Daha Fazla Sayıda Teknoloji Girişiminin Filizlenmesini Arzu Ediyoruz”

      Geçtiğimiz yıl 18,9 milyar dolar ihracata ulaşan sektörün, önümüzdeki dönemde de yeni başarı hikayeleri yazacağına inancının tam olduğunu belirten Bakan Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, gıda sektöründe Ar-Ge odaklı üretimi önceliklendirerek sektörümüzün yenilikçi ve rekabetçi üretim altyapısını adım adım daha da ileriye taşımak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

      Gıda sektörümüzün teknoloji ve inovasyon odaklı dönüşümüne öncülük eden 61 Ar-Ge merkezine ve teknoparklarımız bünyesinde bulunan 174 teknoloji girişimine destek sunuyoruz. Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe ihtisaslaşmış ilk teknoparkı Mersin Agropark’ı kurduk. Gıda ve tarım teknolojilerinde ülkemizden daha fazla sayıda teknoloji girişiminin filizlenmesini arzu ediyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) destekli en büyük gıda Ar-Ge ve inovasyon projesi; Gıda Sanayisinin Bölgesel Rekabet Edebilirliğin Artırılabilmesi için Araştırma ve Yenilik Tesislerinin Kurulması (INNOFOOD) ile gıda ve içecek sektöründe yer alan tüm paydaşları kapsayacak, iletişim ağı ve kümelenme platformu Türkiye Gıda İnovasyon Platformu’nu (TÜGİP) kurduk. Gıda İnovasyon Merkezi’mizi, gıda ve içecek sektörünün çözüm ortağı olarak Gebze’de TÜBİTAK MAM yerleşkesi bünyesinde faaliyete geçirdik. Gıda sanayinde öncü ve proje paydaşı olan Gaziantep ilimizde pilot ölçekli fıstık üretim tesisini, Şanlıurfa ve Giresun’da ise gıda test ve analiz laboratuvarlarını devreye aldık.

      Kalkınma Ajanslarımız eliyle gıda sektörüne yönelik yürütülen 773 projeye 2,6 milyar lira destek sağlayarak gıda tedarikimizin sürdürülebilirliğini güçlendirdik. Coğrafyamızın önemli değerlerini gün yüzüne çıkaran ‘Anadolu’dakiler’ projemizle de derinlerde saklı hazinemizi hem ülkemiz hem de dünya ile buluşturuyoruz. Topraklarımızın bereketini, mutfak kültürümüzün birikimini, çeşitliliğini ve zenginliğini hak ettiği değere ulaştırıyoruz.”

      “Yerel Değerlerimizin ve Yöresel Ürünlerimizin, Üretildikleri Bölgenin Simgesi Olmasını Hedefliyoruz”

      Sosyal fayda, süreklilik ve sürdürülebilirliği esas aldıkları projelerle; tarım ve gıda sektörlerinin, üreticisinin önünü açtıklarını belirten Bakan Kacır, “Yakın dönemde detaylarını kamuoyu ile paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı ile de gelecek nesillerin yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya erişimini sağlayacak, yerel tarımsal ürünlerimizi değer zincirinde katma değeri yüksek gıda sanayi yatırımlarına dönüştürecek ve refaha katkı sunacak projeleri destekleyeceğiz. Yerel değerlerimiz ve yöresel ürünlerimizin, üretildikleri bölge ve şehirle özdeşleşerek o yerin simgesi haline gelmesini hedefliyoruz. Bin 658 tescilli coğrafi işaretli ürünle büyük bir hazineye sahibiz. Önümüzdeki dönemdeki önceliklerimizden biri de özellikle Avrupa Birliği nezdinde de tescillenen coğrafi işaretli ürünlerimizin, ülkemiz üreticileri ve sanayicileri için daha yüksek katma değer oluşturmasını sağlamaktır. Bunun için kalite zincirini uçtan uca takip edeceğimiz bir mekanizma kurmalıyız.

      Diğer yandan; gıdada israfın önüne geçmeyi, ülkemizin küresel gıda değer zincirindeki rolünü perçinleyecek ve öz yeterliliğimizi güçlendirecek adımlar atmak kadar hayati ve önemli görüyoruz. Bugün insan tüketimi için üretilen gıdanın beşte biri israf edilirken diğer yandan dünyada her 9 kişiden biri açlıkla mücadele ediyor. Yapılan araştırmalar gıda kaybı ve israfının toplam maliyetinin küresel ekonomi için 1 trilyon dolara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu adaletsiz tabloyu değiştirmek adına seferberlik ruhuyla hareket ederek ‘Gıdada Sıfır Kayıp’ hedefimiz doğrultusunda gerek ülkemiz sınırları içinde gerekse de uluslararası arenada inisiyatif alıyoruz.”

      “Gıdada Sıfır Atık, Sıfır İstaf Hedefiyle Gayretlerimizi Sürdürmeliyiz”

      Açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan mazlum coğrafyalarda yaşayan milyonlarca insanın da gıdaya ve suya erişimi için örnek kalkınma ve insani yardım projeleri yürüttüklerini kaydeden Bakan Kacır, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)
      Kaynak: Ensonhaber

      Devamını Oku

      Antalya’da Seyir Halindeki Araç Yangını

      Antalya’da Seyir Halindeki Araç Yangını
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Antalya’da Seyir Halindeki Araç Alev Alev Yandı

      Antalya'da Seyir Halindeki Araç Alev Alev Yandı

      Ensonhaber.com’un haberine göre, Antalya’nın Serik ilçesinden Antalya istikametine seyir halinde olan A.T. isimli sürücünün kontrolündeki hafif ticari araç, aniden bilinmeyen bir sebepten dolayı alev alarak yanmaya başladı. Araçtaki motor bölümünden yükselen dumanları fark eden duyarlı sürücü, hemen aracı yolun sağ tarafına çekerek canını kurtardı.

      Antalya'da Seyir Halindeki Araç Yangını

      Olayı gören vatandaşlar, durumu hemen yetkililere bildirerek yardım çağrısında bulundu. Kısa süre içinde olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

      ARAÇ KÜLE DÖNDÜ

      Yangına karşı ilk müdahaleyi, sürücü A.T. aracında bulunan yangın tüpü ile yapmaya çalıştı. Ancak, itfaiye ekiplerinin gelmesiyle birlikte yangın hızlı bir şekilde kontrol altına alındı. Ne yazık ki, bir kuruyemiş firmasına ait olan araç, yangın sonucunda tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangın nedeniyle araçta bulunan kuruyemişler de küle döndü.

      A.T., yangının nasıl başladığını anlamadığını, motor kısmından duman çıkmaya başladığını fark edince hemen aracı yol kenarına çekip yangın söndürme tüpü ile müdahale ettiğini belirtti. Olayla ilgili polis, yangının sebebini araştırmak üzere inceleme başlattı.

      Kaynak: Ensonhaber

      Devamını Oku

      Mehmet Ali Erbil’e Yasa Dışı Bahis Suçlaması

      Mehmet Ali Erbil’e Yasa Dışı Bahis Suçlaması
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL

      Mehmet Ali Erbil Hakkında Yasa Dışı Bahis Suçlaması

      Mehmet Ali Erbil Hakkında Yasa Dışı Bahis Suçlaması

      Patronlar Dünyası’nın haberine göre; Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mehmet Ali Erbil hakkında hazırlanan iddianamede, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı “suçtan zarar gören” sıfatıyla yer aldı. İddianamede, internet ortamında spor, güzellik, seyahat, moda, teknoloji, sağlık ya da eğlence gibi çeşitli kategorilerde “sosyal medya fenomeni” olarak adlandırılan kişilerin, yüksek takipçi sayıları ve tanınırlıkları nedeniyle toplumda önemli bir etki alanına sahip oldukları ifade edildi. Bazı fenomenlerin sosyal medya platformları üzerinden yayınladıkları videolar ve fotoğraflar aracılığıyla, yasa dışı bahsi özendirici ve teşvik edici faaliyetler yürüttüklerinin tespit edilmesi üzerine bu kapsamda bir soruşturma başlatıldığı belirtildi.

      Asıl Mağdur Toplum

      İddianamede, yasa dışı bahis suçunun genel ahlaka, topluma, çocukların kumardan korunmasına ve devletin yetkisiyle bahis ve şans oyunu düzenleyen kişiler ile bu kişilerin gelirlerinden pay alan kamu kurum ve kuruluşlarının mali çıkarlarına ciddi zararlar verdiği kaydedildi. Hukuki olarak suçtan zarar gören Spor Toto Teşkilat Başkanlığı olsa da, manevi anlamda oluşturduğu olumsuz etkilerin özellikle gençleri kolay para kazanmaya teşvik ettiği vurgulanarak, asıl mağdurun toplum olduğu ifade edildi.

      Erbil’in Savcılık İfadesi

      Mehmet Ali Erbil, iddianamede yer alan savcılık ifadesinde, Serdar Ortaç ile birlikte Malta’daki bir otel açılışına davet edildiklerini belirtti. Barış isimli ortak arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bu davette, stand-up tarzında bir stüdyo ortamı hazırlandığını ve kendilerine yönelik çekim yapılmaya çalışıldığını söyledi. Otelin sahibinin kendisine bahis reklamı içeren bir tişört giydirmeye çalıştığını da ifade eden Erbil, durumu şöyle açıkladı:

      “Bu tişörtün bahis reklamı içerdiğini olaydan sonra öğrendim, buna karşı çıktım. Söz konusu yayınlarda ‘kumar çok sakıncalıdır, ben hayatımda oynamadım’ şeklinde ifadelerim vardır. Bu videolarda yer almam karşılığında bu şahıslardan herhangi bir ücret veya maddi bir kazanç elde etmedim. Biz bu muhabbeti gır gır ortamında gerçekleştirmiştik ancak bu olayla bizi tuzağa düşürmeye çalışmışlar. Tişört üzerindeki ifadelerin bahis reklamı olduğunu anlamadım. Bunun farkında olmadan söz konusu videoda yer aldım. O tip sitelerde ben hayatım boyunca herhangi bir bahis ya da kumar oynamadım. Ben orada misafirdim. Misafir olmam sebebiyle bozmadım. Anı olarak çekilen bir videoydu, yayınlanması adına çekilmemiştim.”

      3 Yıla Kadar Hapis ve Para Cezası Öngörülüyor

      İddianamede, şüpheli Mehmet Ali Erbil’in medya sektöründeki tanınırlığı ve bilinirliği göz önüne alındığında, tanımadığı kişilerden gelen her davete icabet etmesinin mantıklı olmadığı belirtildi. Erbil’in Malta’ya gidip konakladığı dikkate alındığında, bu durumun menfaat kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. Soruşturma konusu videoda ortamın tehdit ve zorlamadan uzak, tamamen güvenli olduğu ve tehdit ya da zorlama içeren bir durumun bulunmadığı ifade edildi. Erbil’in ifadesinin doğru kabul edilse bile, bulunduğu ülkenin kolluk kuvvetlerine başvurmadan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’ni arayarak yardım isteme imkanının bulunduğu, ancak bunu yapmadığı belirtildi. Erbil’in Türkiye’ye giriş yapmasından, savunmasının alındığı tarihe kadar herhangi bir adli müracaatının da olmadığı kaydedildi. İddianamede, toplumda tanınan bir kişi olarak Erbil’in yasa dışı bahis ve kumarı teşvik ederek topluma zarar verdiği ileri sürüldü. Savcılık, “kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek” suçundan Erbil’in 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

      Mahkemenin İncelemesi Sürüyor

      İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen yasa dışı bahse teşvik suçlamasıyla ilgili soruşturmada, Mehmet Ali Erbil ile Serdar Ortaç hakkında ayrı ayrı iddianameler hazırlanmıştı. İddianamelere ilişkin asliye ceza mahkemesinin incelemesi devam ederken, diğer şüpheliler hakkındaki soruşturmalar da sürmektedir.

      Kaynak: Patronların Dünyası

      Devamını Oku